altınıza sıçırtacak hikaye

liseliler okumasın en az +20
capslerle ve kanıtlarla geliyorum beyler

ciks,kan,büyücülük,satanistler,hocalar,cinler her bir tak var amk reserve almayı unutmayın

bütün sayfaları okuyup tek tek hikayeyi aramak istemeyenler için link: http://inci.sozlukspot.co...rtacak-hikaye/@startagain

not:hala quandumun hikayesini çalmışsın yazanlar var başının benzediğini ama devdıbının hiç alakası olmadığını en az 50 defa söyledim amın evlatları okumak istemeyende gibtirsin gitsin hala bikbik ediyosunuz

Yaklaşık 3-4 sene önce temmuz ayıydı gene 40 derecelere varan amk antalya havası yüzünden kilimayı en soğuk ayarına üniversite yeni bitmişti keyfim yerinde kendime bakıyorum artist bir şekilde uzun saç bırakıyordum o yaz annem köye gitmem için çok ısrarcıydı ama benim tek isteğim en yakin arkadaşım ve de ev arkadaşım olan ahmet ve onun manyak kız arkadaşı çağlayla bütün yaz kafa dağıtmaktı ve karı bulmak işte amk

herneyse okul biteli 1 ay olmıştu bütün gün evde oturup paso ps oynuyoruz ahmetle, temmuzun başları işte o zamanlar, ahmetle beraber bir işe girdik ailemi arayıp söyledim işte iş buldum burda köye möye gelemem bu yaz diye 1 ay boyunca her şey yolundaydı hiçbir anormal durumla karşılaşmadım bazen ps akşamları da paso rakı ve bira içerdik neredeyse her gece karı kız muhabbeti ediyorduk çağla geliyordu çağlanın kankası merveyi bana ayarlamaya çalışıyorduk, dertleşiyorduk ancak bu 1 ay sonunda bir gariplik hissediyordum sanki sürekli biri beni izliyormuş gibi ve yanılmadığımı bir gece fazla bira içmeden dolayı işemeye kalkınca anladım...

dedim iyimisin ama sırf nezaketten soruyorum dün geceden çok fena tırsmışım ahmetin haraketleri olmasa kafam iyimiş diyip geçicem çocuk çok fena. neyse iyiyim dedi sadece konunun üstüne gitsem mi gitmesem mi emin değilim ama sonra ne olacak dıbına koyiim diyerekten o akşamki olay neydi dedim sesler geliyordu biriyle falan mı tartışıyordun dedim yok dedi pc açık kalmıştı filmden geliyordur deditamam dedim ama gecenin bir yarısı film açık üstelik kapısını en sonunda açtığında pc'nin kapalı olduğunu görmüşüm ama gibtiri çekmedim. hala zütüm dört buçuk atıyordu ve bu yalan ilgimi çok çekmişti

yatmadan bunla bira içmiştik kafam bayağı iyi hayvan oğlu hayvan çağla nerde bulduysa ot getirmiş, gece kalktım acayip susamışım acayipte çişim var. Koridorun sonunda tuvaletin oralardan garip garip sesler geliyor ama kafam da iyi bunlar yiyişiyor amk rahatsız etmeyeyim diye parmak ucunda tuvalete gidiyorum. çıktım uyku sersemliği ile koridorda ilerliyorum tuvalete doğru, baktım sol taraftan sesler geliyor ama sesleri tam seçemiyorum zaten garip inleme sesleri, ahmetin kapısının altından sülfür gibi hafif sarı renkli sıvı sızıyor tabi ben de kafamın iyiliğine veriyorum. Yüzüme azcık su çarpınca kendime geldim amk gittim kapıya vuruyorum ses yok. iyice kapıya abandım artık kapıyı kırmayı düşünüyorum

1 haftadır kabızım kullanmadıgım ilaç kalmadı gerçekten sıçmak için geldim eğer sıçırtmazsan seni bulur giberim

@56 amın evladı quantumla hikayem nerdeyse çok benziyor neden olduğunu okursan anlayacaksın burda 2-3 kişi mi yapıyo zannediyosun büyücülük falcılık olayını. çalıntı değil beyler ilerleyen zamanlarda quantumla aramdaki fark belli olacak zaten

ev arkadaşımdan bahsedeyim beyler ahmeti tanıyalı 2 yıl olmuştu ama bir insanla ancak bu kadar kafa olabilirsin nasıl aynı eve çıktığımızı da anlatayım da, devlet yurdunda kalıyordum bununla aynı odadaydık kız zevkinden, dinlediğimiz müzikten, sevdiğimiz filmlere kadar kafamız aynıydı sonra eve çıktık neyse işte maceram bu yanlış kararı vermemle yani o zaman başlamıştı devlet yurdundaki en iyi kankam, Ahmet ve kız arkadaşı Çağla’nın başka taklarda parmağı olduğunu anlayana kadar ben de o taklara katılmıştım bile...

neyse o gün öbür arkadaşlarla kumsala gidecektim o yüzden ahmet ben akşama çok geç saate gelirim arkadaşlarla kumsala gidiyoruz istiyosan sen de gel dedim ama işim var dedi ters ters ve odasına girdi.Bu olay gerçekten beni çok yormuştu ve biraz kafamı dağıtmak iyi gelecekti

Neyse ki yılmaz dayı son anda yetişmişti mesajda oğlum çabuk gel acil iş çıktı diyordu. Allahıma şükürler ede ede ahmet gitmem lazım yılmaz dayı beni çağırıyor dedim. Sonra ahmetin cevabını bile beklemeden hızlıca evden depar attım. Ahmet eve girerken dıbına kodumun kapısını kilitlemiş ulan zütüm başım ayrı oynarken hemen telefonu yana bıraktım ve anahtarları kullanarak kendimi evin dışına attım. Yılmaz dayının oraya doğru koşarken nerdeyse altıma sıçcaktım dıbına koyim. Annemi arayıp hemen köye gideceğimi söylemek için telefonuma uzandım ama telefonu o heyecanla evde unutmuşum.Eve gidene kadar beklemem gerekiyodu ama şu Ahmet belasından kurtulmak için buna da razıydım.

@36 kopyala yapıştır değil şimdi yazıyorum amk

En sonunda ahmet kapının arkasından ses verdi ne var oğlum diye.Bi de çemkiriyo dıbına kodumun huursu. Anlattım oğlum böyle böyle yerden bi şeyler sızıyor falan diye. Manyak mısın oğlum kafan iyidir diyor ama hala kapıyı açmıyor huur. Baktım yere dıbına kodumun sıvısı ortada yok. iyice tırsmıştım ve tekrar zıbarmaya gittim.

sabah geç kalktım gece rüya görmemiştim, ahmet benden önce kalkmıştı, ikimiz de birbirimize günaydın demedik zaten kafam dünden tak gibiydi. Kahvaltıda da mal gibi çay peynir yedik işe daha başlamamıştım zaten o yüzden elde kalan 2-3 kuruştan yemek yemeye çalışıyorduk. Neyse oturduk gözlerinin altı mosmor benzi de bembeyaz çağla ortada değil. dedim çağla nerde? 2-3 dakika tip tip bana baktı amk altıma sıçcam korkudan. Gitti dedi ters ters. Dedim ben ses falan duymadım. Yalan mı söyliycem dıbına koyiyim diye ters ters cevap verdi ama kafa iyi değil anlayabiliyorum. sürekli böyle nefret dolu bakışlarla bakıyo. Dedim heralde çağlayla kavga ettiler üstüne gitme.

Yılmaz dayıyla işimiz gece 11 buçuk gibi anca bitti.Eve gitmek istemiyordum ama hem annemi aramam hem de köye gitmek için eşyalarımı toplamam gerekiyodu. Eşyasız gidersem annemin dilinden kurtulamazdım.Eve gittim neyse ki ışıklar açıktı hızlıca odama gittim ve ahmetin odasının yanından mümkün olduğunca hızlıca geçmeye çalıştım.Bir de Ahmeti göremezdim odama gittim ve telefonumu aramaya başladım ama telefon ortalıklarda yoktu.O sırada arkamdan Ahmet’in sesini duydum. Telefonunu mu arıyorsun?

Napıyosun oğlum arkadan yılan gibi yaklaşıyorsun ödümü kopardın dedim çağla da ahmetin hemen yanındaydı önce ahmet dik dik bana baktı sonra da direk neden odama girdin dedi öyle bir bakışı vardı ki kendime gelemedim bir süre dondum kaldım resmen ben girmedim sen geldiğinde de yeni gelmiştim zaten fırsatım olmadı dedim.O da yalan söyleme diye bağırdı. Benimle konuştular! Artık altıma sıçacaktım ne konuşması iyi misin oğlum sen dedim.Son olsun bu dedi.Bir daha odama girersen çok fena bozuşuruz. Sonra da odayı terketti.Ben de bildiğin yatağa yığıldım kaldım. Kim onunla konuşmuştu. Yoksa şizofren falan mıydı?

rezerved bi ara okurum

kumsala gittik ve merve-çağlanın kankası- da ordaydı. Müzik,alkol sigara, muhabbet gırla gidiyor amk. Kafamızı dağıtmışız. Mervenin arkadaş grubunun orda takılıyorum ben. Merve de Kahverengi saçlı ama uçlarına sarı boya attırmış

herneyse o gece tavana bakarken uyuyakalmışım, sabah oldu uyandım ancak üzerimde bir ağırlık var, kalktım pencereden dışarısokaklar bomboş biraz daha yatıyım diyip arkamı dönmemle ahmeti o masmavi gözleriyle bana bakarken ve ayakları ters bir halde görmem bir oldu ancak yüzü görünmüyor sadece bana baktıgını görebiliyordum, olduğum yerde bayılır gibi olurken uyandım, ter içinde kalmıştım hayatımda böyle bir kabus görmemiştim, saat sabahın körüydü ama sanki yıllardır uyuyor gibiydim, o anki çaresizliği anlatmak çok güç sadece oturdum yatağa ve kendime bir taraftan teselli veriyorum, kendimi güldürmeye çalışıyorum işte bu zamana kadar anlatılan hikayerlerden dolayı böyle bir kabus gördüğümü, bunun bilinçaltımın bana oynadığı bir oyun olduğunu falan söylüyorum, herneyse, her zaman odamda su bulundururdum baktım sürahi boşalmış kendime sövdüm, ışığı açtım su almaya mutfağa gideceğim ancak böyle bir kabustan sonra, mutfağa gitmeye korkuyordum, aldım sürahiyi ilerliyorum karanlık koridorda, ışık açma düğmesi koridorun sadece diğer ucunda yani benim odamdan evin diğer yerlerine gitmek için o koridordan geçip daha sonra ışığı yakmak gerekiyor, odamın kapısını açık bıraktım koridoru biraz aydınlatsın diye hızlı adımlarla mutfağa doğru gidiyorum

Çekmece 2.katlı gibi bir şeydi.2 tane kartonu birbirine yapıştırmış gibiydi gözle görülemezdi belki ama 2.çekmeceyi biraz zorla açınca farketmiştim bunu. Gizli bir bölme gibiydi burası. Bulduğum şeyler bir sürü kağıt parçası ve bir muskaydı. Kağıt parçalarını sonra okumaya karar verdim. Zaten ahmet her an gelebilirdi kağıtları okumaya fırsatım yoktu. Hemem muskayı aldım ve açmaya çalıştım kahrolasıca ellerim titriyor ve terliyordu. Ahmet beni basarsa kesin gibimden tutup tavana asardı. Sonunda muskayı açmayı başardım.

Muskanın içinden bir fotoğraf çıktı ama bu fotoğraf ne ahmete ne de tanıdığım birine benziyordu. Siyahımsı saçları olan biriydi ama asıl beni korkutan gözlerdi. Gözleri kıpkırmızıydı ama bu sanki fotoğraf makinesinin huur çocukluğu yapıp gözlerimizi kırmızı çektiği gibi değildi hayır. Gözlerinin akı kaybolmuştu. Bildiğin gözleri kıpkırmızıydı amk. Saate baktım ve her an ahmet’in gelebileceğini farkettim. Minibüstenn indikten sonra yaklaşık 10 dakikalık yol yürüyordu. Hesapladıktan sonra 5 dakikam olduğunu farkettim ve hızlıca kağıtlara göz atmaya başladım.