altına işeme garantili piçsel fıkralar

Namı Kemal bir gün bir iş görüşmesine gider
Bakar ki her görüşmeden çıkan kızgın neyse içeri girer içerde bir kurul görüşmeye gelenlere soru soruyorlar ve öyle işe alıyorlar Neyse bizim Nam-ı Kemal geçmiş görüşme için. kurul başlamış söze
-Size bir soru soracağız ve öle işe alacağız
-Tamam demiş bizim ki
-Söleyin bakalım yolda gider 4 tekerlekli uzun ve yolcu taşıyan araca ne denir?
Nam-ı Kemal de:
-Yolcu otobüsü demiş
-Tamam bildin ama bunun mitsubishi si war mercedesi war hangisi ama demi demişler. Sana bir şans daha veriyoruz demişler. Söyle bakalım havada uçar yolcu taşır nedir bu demişler.
-Yolcu uçağı demiş Namı Kemal
-Tamam bildin ama bunun Airlines i war Bussinesi war hangisi ama demi demiş kuruldakiler ve Namı Kemal i elemişler
Namı Kemal tam çıkacakken dönmüş ve:
-Peki ben size bir soru sorabilirmiyim demiş
-Elbette sorabilirisin demiş kuruldakiler.
-Söleyin bakalım kadınların iki bacak arasında bulunur üremeye yarar nedir bu? demiş.
Adamlarda
-Elbette ki *m demişler
Bunun üzerine Namı Kemal de
-Tamam bildiniz ama ananızın amı olduğunu bilemediniz demiş.

Tavşan bir gün ormanda dolaşıyormuş, birden karşısına daha önce hiç görmediği ga…rip bir hayvan çıkmış.Çok şaşırmış ve hemen yanına gitmiş :

- Sen kimsin ben seni daha önce hiç görmedim, demiş

- Ben katırım. Benim annem eşek babam da at ondan böyleyim.
Tavşan oradan ayrılmış orman geizisine devam ederken yine karşısına acayip bir hayvan çıkmış.Bu sefer onun yanına gitmiş:

- Sen de kimsin ben seni daha önce hiç görmedim..

- Ben kurt köpeğiyim. Benim annem köpek babam da kurt ondan böyleyim.
Bizim tavşan onun yanından da ayrılmış, dolaşırken bir de ne görsün acayip görünümlü bir hayvan daha.. Hemen gitmiş yanına;

- Senin gibi bir hayvanı ilk defa görüyorum sen de kimsin , demiş

- Ben devekuşuyum, deyince bizim tavşan söylenmiş:

- Hadi len oradan !…

temel'le dursun ıssız bi adaya düşmüşler. dıbına koyim akşam olmuş bunlar üşümeye başlamışlar. temel hadi birbirimizi gibelim ısınırız demiş. temel ısındıktan sonra sıra dursun'a gelmiş. dursun giberken zevke gelip sesler çıkarmaya başlamış. temel de dursun uşağum isiniysan iyi de gibiysen valla ayip ediysen...

Adamın tekinin karısı ölmüş, gazeteye ilan vermek için aramış.
_”karım öldü” diye ilan vermek istiyorum.
telefondaki bayan:
_beyefendi, ilan en az 4 kelimeden oluşmalı.
Adam bu sefer :
_Peki o zaman yazın: “Karım öldü, satılık corolla.”

Köyü basan bir gurup terörist bütün köy halkini siraya dizer... Grubun basi köy halkina derki...
- Hayatta kalabilmeniz için bir sansiniz var. Köyün erkekleri tek sira dizilecekler. Hepiniz mallarinizi çikartacaksiniz. Karilarin gözünü baglayacam. Gözü bagli olarak kadinlar hepsine elliyecek. Kim kocasininkini elleyerek tanirsa o kari kocanin hayatini bagislayacam...
Derken kadinlar birer birer gözleri baglanip getirilir. Birinci kadin baslar;
- Bu degil, bu degil, bu degil BU!!...
Kocasini ve kendini ölümden kurtarir. Ikinci kadin gelir.
- Bu degil, bu degil, bu degil, bu degil, bu degil, bu degil, BU!...
Onlarda kurtulurlar. Üçüncü kadinida getirdiklerinde terörist dayanamayip adamlarin arasina geçer. Kadin baslar kocasini aramak için ellemeye;
- Bu degil, bu degil, bu degil, bu degil, Bu Bizim Köyden heç Degil, bu degil, bu degil, Bu...

Bir Amerikalı, bir ingiliz birde Namı-ı Kemal bir nehir kenarına tatile gitmişler. Hepsi kendinin özelliklerinden bahsediyormuş. Neyse laf dönmüş dolaşmış.
Amerikalı demiş ki:
- Ben, demiş şu nehrin suyunun sıcaklığını derece kullanmadan bilirim demiş.
Neyse nehrin kenarına gelmiş pantolonunu indirmiş ve penisini çıkarmış suya sokmuş.
Demişki: Su 23 derece.
Sıra ingilize gelmiş o da aynı işlemi yapmış ve demiş ki :
- Su 25 derece.
En son sıra Namı-ı Kemal'e gelmiş. Namık Kemal de aynen nehrin kenarına gelmiş ve pantolonunu indirip penisini suya sokmuş.
ikisinin yanına gelmiş hiç tepki yok.
Herkes bir tahmin bekliyormuş Nam-ı Kemal'de ses yok.
Meraklanmışlar ve sormuşlar:
- Senin tahmini ne?
Nam-ı Kemal yanıtlamış:
- Valla demiş suyun sıcaklığını bilmem ama derinliği 60cm.'di

Nam-i Kemal elçiler toplantısına Fransaya gider .Toplantı sırasında Napolyon kürsüye çıkar ve karatahtaya bir daire çizer, hemen ardından fırlayan Namik Kemal daireyi ikiye böler.

Sinirlenen Napolyon dairenin ortasina kılıcını saplar. Bizimkide gidip kılıcın üzerine iki şişe asar. iyice sinirlenen Napolyon toplantıyı hızla terkeder.

Ne olduğunu anlamayan dğger elçiler Nam-ı Kemale ne olduğunu sorarlar. Nam-ı Kemal gülerek anlatır:

"Daireyi çizince dünya bizimdir dedi, ben ikiye bölünce yarısı bizimdir diye cevap verdim. Kılıcını saplayınca silah zoruyla alırız dedi ve ben şişeleri asınca
-"Taşaklarımı alırsın" dedim.

3 türk bir rus(amlı) amerikaya trenle gidiyolarmış,rus azmış demiş türklere gelin beni gibin ama kondomsuz olmaz demiş. tren 10 dakika sonra durakta durmuş, türkler başlamış eczane aramaya, bulmuşlar eczacı zenci, bizimkilerin ingilizce yok tabi. demişler derdimizi nasıl anlatsak falan, aradan biri demiş masaya gibimizi koyalım yanına parayı koyalım,1. gibi açmış koymuş masaya parayıda bırakmış.2. gibi açmış koymuş masaya parayıda bırakmış.3. gibi açmış koymuş masaya parayıda bırakmış, zenci gibini açmış masaya koymuş ve bütün paraları almış.(gülmeyen lise terk amk)

Bir gün ormanda bir kerhane açilir.
Karbeyaz bir erkek tavsan olaya el atar;
- "Gidip bakalim nasil" der. Içeri girip sevisebilecegi birini ister sansina o an sadece yilan vardir. Neyse odaya girerler yilan ile tavsan. Bir güzel sevisirler. Yilan içinden düsünür;
- "Ulan önümüz kis yiyecek bulamayiz"
bir de bakar tavsana, bir anda tavsani yutar. Yilan sonra;
- "Ben ne yaptim" der.
Tavsan müsteri diye düsünür.
- "Beni yasatmazlar" der.
Tavsani geri çikarir bogazindan. Tavsan sersemlemis bir vaziyette;
- "Hay amina koydugumun yilani öylemi agiza alinir?"

temel uçağa binmiş bi bakmış ingilizle fransız yok geri inmiş.

çocuğun biri yengesini banyo yaparken görmüş ve dayanamayıp sormuş
çocuk: yenge bacağının arasına noldu
yenge: sorma ya balta düştü oraya
çocuk: vay amk tam da amın üstüne düşmüş

kadının birinin kocası ölmüş. 2-3 günde bir kocasının mezarına gidip önce dua okuyup daha sonra zütünü acıp mezara gösteriyormus.
böle hep devam etmiş.bir gün imamım biri görmüş demiş
- "kızım napıyosun sen öyle ayıp değilmi?" kadın:
- rahmetli ölmeden önce hep derdi "bu züt ölüyü diriltir " diye.

Temel ile Dursun sosyeteye girmisler ve sosyetik delikanlilarla arkadaslik kurmuslar. Bir gün kendi aralarinda oyun oynamaya karar vermisler.
Delikanli;
- Bir odada kiz erkek karigib toplanacagiz ve sonra lambalari kapatacagiz ondan sonra kim kime neyaparsa.. diye oyunun kurallarini açiklamis. Oyun basladiktan bir süre sonra pat diye igiblar yanmis. Priz basinda temel duruyor.
Dursun;
- ula usagum ne cüzel oyniduk niçun oyin bozanluk yapisun.
Temel;
- gibiyum böyle oyinu da.. Tuttugumiz iki meme yedugumuz yarragun haddi hesabu yok''...

Kadının birine sorarlar;
- Sevişirken kocanızla konuşur musunuz?.
Kadın sırıtarak cevap verir;
- Ararsa neden konuşmayayım?...

Operasyona çikan askerler sag salim bir terörist yakalayip komutanlarina getirirler.

-Komutan buna uygun bir ceza verelim der.

-Askerlerden biri gibini kesip yedirelim der, digeri kulaklarini keselim der. Degigib fikirler ortaya atilir ama komutan hiç birini begenmez.

-Derken askerlerden biri komutanim demiri kipkirmizi oluncaya kadar kizdiralim deyince komutanin gözleri parlar.

-Demiri kizdiralim sonra soguk tarafini zütüne sokalim.

-Komutan: Oglum madem soguk tarafini sokacaktin demiri niye kizdirdin.

-Asker: Tutup da çikaramasin amina kodugumun çocugu der.

Nam-ı Kemal kralın kızı ile evlidir, ilişkisin de değişiklik yapar ve arada arkadan çalışır. Kralın kızı rahatsız olur ama Nam-ı Kemal onu dinlemez. Bakar olacak gibi değil, babasına söyler. Çok kızan kral bunu Arabistan çölüne sürer.
Nam-ı Kemal başlar devesini yüklemeye ama eşyaları hep bir tarafa yükler. Saraydan bir cam açılır.
Kaynana:
- Oğlum oğlum Kemal, seni izliyorum sen yüklüyorsun eşyalar yıkılıyor, sonra tekrar yüklüyorsun. Öyle yapma iki tarafa da aynı yükü koy. Dengele dengele...
- Ahhh... Anacığım bi kere dengeledim Arabistan'a sürdüler bi daha dengeler miyim hiç...

çocuk ve babası tv izlerken gibiş sahnesi çıkmış
meraklı çocuk babasına dönüp sormuş
çocuk: baba ne yapıyor bunlar
baba: şakalaşıyorlar oğlum
çocuk: şaka maka iyi gibişiyorlar he

namık kemal alman fransız ingiliz karpuz taşıma yarışmasına katılmış
ingilize sormuslar kac karpuz tasırsın 2 demis bir sag el bir sol el
fransıza sormuslar kac karpuz tasırsın 4 demis 2 tane ellerimle 2 tanede omuza
almana sormuslar kac karpuz tasırsın 5 demis 2 tane elde 2 tane omuzda birde gibime takarım
namıka sormuslar kac karpuz tasırsın 9 demıs 2 tane elle 2 tane omuzla birde onume almanı takarım

@55 "bir amerikalı, bir ingiliz birde namı-ı kemal"

"... birde nam-ı kemal" ne amk. senin türkçe hocana attırayım. birde değil bir de olacak. ayrıca nam-ı kemal zaten adamın biri demek öküz! bir de (doğrusu bu işte) "bir de" yazmana gerek yok.

rahip ve rahibe arabada gidiyolarmış. bizim rahip azmış rahibenin bacaklarına dokunmus rahibe hemen incilden bi ayet numarası söylemiş rahip geri çekilmiş ama dayanamamıs bi daha dokunmus rahibe yine aynı ayeti tekrarlamış 3. defa yine aynı senaryo. rahp kiliseye dönunce hemen gidip incili acıp ayei okumus
-yukarıya cıkın orda daha guzel yerler var