altın çağ bilgisi olan gelebilir mi

sözlükte %70 şu böyle olduysa şu nası şöyle oldu tarzında konular açılıyor.

bu yaradılış , insanlığın nerden geldiği ve nereye gideceği hakkında az biraz bilgim var. altın çağ bilen veya felsefeci arkadaşlar varsa bi gelsin de milleti aydınlatalım. 10 başlığın 5 i rezalet 3 ü erotik anasını satayım..

neyse ben başlayayım.. ne darwin e ne de havva-adem olayına inanmıyorum.

insanlığın bundan çok çok önceleri yaşadığı altın çağ ı bilen varsa beni daha iyi anlayacaktır. bilmeyen varsa da araştırabilir ya da burdan dinleyebilir.

altın çağ , bizim bu yaşadığımız devirden yani ilk insanların mağarada taşları oyarak resim yapmasından çok çok önce refahın , mutluluğun ve bilimin çağıdır. (bi yerden kopyalamıyorum haberiniz olsun)
bu çağda teknoloji aşırı ileri durumdadır ve bilinen 2 kıta vardır. kıta mu ve kıta atlantis.

fakat insan oğlunun erişemediği bilgilerden biri de bu çağın nası kapandığıdır. bu çağın kapanışı büyük tufan olarak adlandırılıyor (dinazorların big bang olayı değil daha öncesi..)

bu çağın bilgilerini de mitolojiden bulabiliyoruz. bu mitolojik bilgiler her ne kadar "bilmem kaç tane tanrı var o nası bi dönemmiş" olarak değerlendirilse de içindeki sembolleri çözebilenler ruhunu arındırıp her bilgiye kolayca erişebilir. tabiki bu şu anda imkansızdır ve ya uzun yıllar araştırma yapmak gerekir.

büyük tufandan kaçabilen altın çağda yaşayan "galaktik insanlar" (galaktik insanlara sonra değinicem) çeşitli kıtalara yayıldılar. o kıtalarda bildiklerini oranın halkına öğrettiler. tabiki her bildiklerini değil. bu öğretme olayı da inisiyasyon la gerçekleştirildi. bu inisiyasyon "galaktik insanlar"ın o dönemin rahiplerine aktardığı bazı ruhsal bilgilerdir. bu ruhsal bilgilerin arasında ruhu tanrısallaştırma vardır.

ruhu tanrısallaştırma : her insanın içindeki ruh aslında tanrısal bir kudrettir. fakat bu ruh çeşitli duygu , düşünce ve egolar aracılığıyla kapanmış durumdadır. inisiyasyonda ise bu kapanan duyguları düşünceleri ve egoları kontrol altına alma ve onları geliştirme çalışmaları yapılır.

@6 evrim teorisi dediğin şey sadece dünyanın varoluşundan ibaret birader.

inkaların mayaların o yaptığı temple lar olayını biliyo musun ? bilmiyosun.

inka ya da maya tam hatırlamıyorum o yaptıkları büyük temple larının yılın belirli günlerinde güneşin yansımasıyla o inka ya da mayalara ruhsal bilgilerin geçmesinde yardımcı olan değim yerindeyse şahmeran tarzındaki "galaktik insan"ın yansımasını da bilmiyosun.

ayrıca her peygamberin aslında birer "galaktik insan" olduğu ve o dönemi rahatlatmak için geldiği de mitolojik hikayelerin sembollerinden ayrıştırılıp bulunmuştur.
benim bildiğime göre aslında insan oğlu galaktik insanların labaratuar ürünüdür.

@7 kutsal kitaptaki "kıyamet olacak ve ölüler tekrar dirilecek" sözünü de bildiğim gibi açıklayayım.. insan içindeki ruhu dünya yaşamında temizleyip ruhunu tanrısallaştıramazsa bu döngü hep devam edecektir. cehennemde yanma sembolü hep geçer kuran-ı kerimde. bunun aslı şudur ; insan ruhunu temizleyemeden ölürse cehennemdeki ateş onun içindekileri temizleyene kadar onu yakacaktır. ve bu bir döngü olacaktır. eski çağdaki tarikatlarda yapılan aslında budur. zikir aslında yapılan inisiyasyonun bir sembolüdür. şu anda yapılanlara gülüyoruz ama eski çağdaki inisiyasyonlar zikirle başlar. (tarikatçı değilim bildiğimi söylüyorum)

@13 okuduğum kitapta atatürkün bir kişiye şu anda tam ismini hatırlayamıyorum gidip araştırması için görevlendirdiği de yazıyor. atatürk bu kıtalar üstünde çok durmuş ama ömrü araştırmaları açığa çıkartmaya yetmemiş. o bilgiler şu anda anıtkabirin özel bir bölümünde saklanıyor diye biliyorum

@16 amerika kıtasındaki kavimlerin yaptığı temple ları "şekil olsun , havalı görünelim öteki kabilelere" diyerek mi yaptığını sanıyorsun ? "galaktik insan"lar geliyor ve onlarla bilgilerini üstü kapalı bir şekilde sembollerle şamanlarına anlatıyor. onlar da bunu karşılıksız bırakmayıp edindikleri bilgilerle ona bir hediye sunuyorlar. inkaların kutsal kitabında bu sembolleri bulabilirsin. tabi inkaların kutsal kitabının türkçe çevirisini bulabilirsen.

dediklerimin metafizikle bir alakası yok. tamamen insanın içindeki saf ve öz ruhu temizlemesinden ibaret. bunlarda tabiki yapılan inisiyasyon çalışmalarını bilemezsin. gizli yapılan şeylerdi bunlar.. sen sanıyo musun ki "ra" yı "ısıs" i "anubis" i mısırlı halk şehir efsanesi olarak ağızdan ağıza yaydı ? kimdi onlar sence ? o mitolojik tanrılar aslında onlara ruhsal temizliği öğreten galaktik insanların sembolleştirilmiş haliydi. her tanrının kendine göre bir hikayesi vardır. bu hikayelerin içinde de semboller vardır. görebilirsen anlarsın.

mesela türk mitolojisindeki ulu kurt- tengri . cengiz kaan adlı bir film vardı. onu izlediysen ilk önce bir dilekte bulunuyor ve gidip ulu saydığı tengrisinden ulu kurttan yardım diliyor. film diyerek geçme bunlar önemli şeyler.. içindeki anlamları bulmalısın. bir kurt a neden tapsın ki önüne geleni yerle bir eden o zamanın bozkır savaşçıları ?

ben semazenlik de yapıyorum. ve tekke zaviye işlerini de iyi bilirim. semazenlikte sol kol yukarda sağ kol aşşağıdadır. bunun anlamı "haktan alır halka dağıtırım" dır. bu da bir ibadet bir inisiyasyon aşamasıdır. ama bu sufi tarikatının bir çalışmasıdır. trans olup ruhunun en derinliklerine gidip içinde o tanrısal ruhu tutan canavarlarla savaşırlar aslında sema dönerken.

az biraz mitoloji bilgisi olan hemen anlayacaktır. ateş ve su birbirine tamamiyle zıt olan şeylerdir.

yunan mitolojisindeki kronos ve gaia nın çekişmesini biliyosunuzdur. kronos aslında insanın içindeki kötülüğü simgeler. gaia ise doğaanadır , saftır , temizdir. hep ikisinin çekişmesini anlatır. çocukları olur çocuklarını yer zeus onu öldürür vs vs.. hep bir savaşmak vardır. inisiyasyonda da bu savaş anlatılır aslında.

şimdi söyleyeceklerimi okuyanlar akıl süzgecinden bir geçirirse asıl ne demek istediğimi anlayacaklar.

kuran-ı kerimde pek çok surede "biz size şunu bunu verdik" veya "o"na şirk koşmayınız" tarzında ifadeler vardır. yani hep bir elçi konuşur aslında.

demek istediğim de şu. o galaktik insanların da elbet bir yaratıcısı vardı. tahmin edilene göre şu anki mitolojideki thor u odin i kali si vamana sı ra sı anhur u Ymir i hepsi kendini yaratanın veya yaratanların isteğiyle bizleri yarattılar ve yine mitolojideki sembollerde gizli olan bilgileri verdiler ve bizi siriusdan izliyorlar.

kafayı yemedim. mantıksızsa mantıksız dediğiniz yeri söyleyin açıklayayım

insanların ilgisini çekmesi gerekirken uzaklaştıran bi konu bu. ve bu konuda bilgiye sahibim diyebiliyorum. konuşup soruşturmayıp tartışmayıp "allah kerimdir" diyerek yaşayabilirsiniz. öyle yaşamaya devam edin..

@29 usta bakma sen.. amerika kıtasındaki eski kabileleri ispanyollar portekizler vs yakıp yıkmasaydı şu devri aydınlatacak her şey orda yatıyordu ama bilnen net bişey yok şu anda.. sadece eski 2 büyük uygarlık var ve bunlar bir şekilde yok oluyor. yok olduktan sonra kimileri mısıra hindistana norveç taraflarına ve antik yunana doğru göç ediyor. orta asya bozkırlarına da gidildiği söyleniyor şu anda tam ismini hatırlayamıyorum ama bir kaanın oğlunun doğuşunda mistik bazı olaylar olmuş ve bu sebeple bayağı bir şiir yazılmış. edebiyatçı arkadaşlar daha iyi bilir eski türkçeyle şiir tarzı olayların anlatılması işte..

herneyse bakın bu hatayı biz millet olarak hep yapıyoruz. şöyle düşünün , karşınızda bir adam düşünün ve bu adamın gömleği yırtık liğme liğme edilmiş. ama biz sadece o adamın ön tarafındaki yırtıklarla ilgileniyoruz onları düşüncelerimizle dikmeye çalışıyoruz. arkadaki yırtıklara kimse bakmıyor. "arkasıda aynı şekilde yırtılmıştır sanki amaaan boşversene" diye düşünüyoruz. araştırmıyoruz sorgulamıyoruz sadece allah kerim diyoruz..