/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    +1
    --son sürat devam ediyoruz--

    ben: yeterli erzağımız olsa dahi, sorgulamadan, körü körüne, bu kadermiş yapacak bir şey yok mu diyeceğiz? saçmalamayın. buradan çıkmamız ve neler olduğunu öğrenmemiz lazım, sizi bilmem ama ben gidiyorum.

    diğer adam: gidebilirsen tabi bizi de yanına almanı isteriz, buradan çıkış yok, yerinde olsam kapıyı açtığım an buraya girmenin kötü bir fikir olduğunu düşünüp geri dönerdim.

    artık kafam allak bullak olmuştu, bu adamlar tek tekin tiplere benzemiyordu. erzakları bitince yamyamlık bile yapabilecek tarzda insanlardı. bir an önce buradan kurtulmam gerekiyordu ama burada gördüğüm insanlar beni yalnız bırakmayacak bana ayak bağı olacaklardı. aptal kafam... ne vardı da girdim şu çıkmaza...

    ben: yatıyorum, biraz istirahate ihtiyacım var, madem buradan çıkamıyoruz birbirimize katlanmak zorundayız.

    ikisi de kafa salladı ve uykuya daldım.
    ···
  2. 52.
    +1
    uyku esnasında yine rüyalar alemine girdim ve rüyamda ruhani bir varlığın bana yaklaşarak, yüksek sesle;
    v: varlık
    b: ben

    v: yanındakilere güvenme ve burayı hemen terk et! sizin gibileri bu tarz yerlerde istemiyoruz! hemen burayı terk et

    b: ses nereden geliyor? sen... sen kimsin? ve neden gitmemi istiyorsun? zaten bir yolu olsa arkama bakmadan giderim. hem yanımdaki adamlar hakkında ne biliyorsun?

    v: kim olduğum seni ilgilendirmez ama küçük bir ip ucu vereyim. 25 sene önce gördüğün rüya yada henüz 5 gün önce gördüğün rüya desem senin için daha anlaşılır olur. kırmızı kamyonetin şoför koltuğunu boş sanıyordun değil mi? ahmak... şoförsüz bir kamyon ilerler mi sence? insanlar gerçekten çok salak.

    b: ne demek oluyor bunlar? hem...

    v: vaktim doldu...

    yattığım yerden atılarak kanter içinde uyandım. odadan bulunan adamlar uyumamıştı ve ne olduğunu sordular. kötü bir rüya herhalde hatırlamıyorum diyerek geçiştirdim ve uyumak üzere kafamı tekrar yere yasladım.
    ···
  3. 53.
    +1
    Devam et usta
    ···
  4. 54.
    +1
    düşünüyordum... rüyamda gördüğüm varlığın yüzünü hatırlamaya çalışıyordum. başımın belaya girdiği kesindi çünkü beni tanıyan bir ruhani varlıktı... gördüğüm rüyadaki kırmızı kamyonetin sürücüsü olduğunu iddia etti... saçmalık, neden böyle şeyler oluyor? bu ruhani varlık rüyama girdiyse bu oda da olma ihtimalide bir hayli yüksek...

    uyuyormuş gibi yapıp adamların konuşmalarını dinledim, saçmalayıp duruyorlardı ve kayda değer bilgiler vermiyorlardı. onları dinlemek tamamen zaman kaybıydı. tüm bu düşünceler içinde tekrar uykuya daldım. amacım rüyamda varlığı tekrar görmekti.

    yine bilinç altımın oyunlarıyla yeşil bir alanda görmeye başladım kendimi, ruh benim ama vücudum sanki benim vücudum değildi rüyamda... tam gezinirken kulağıma bir ıslık sesi geldi, ama o kadar yakından çalınmış bir ıslık ki, üfürmesini o serinliği kulağımda hissettim. olduğum yerde durdum ve arkamı dönmedim. bilgi almak istiyordum ama belki biraz gizemli konuşursam o şeyden bilgi elde edip sorularımın yanıtını bulabilirdim.

    b: ne istiyorsun?

    v: saçmalama? asıl birşeyler isteyen sensin. bunu ikimizde biliyoruz.

    b: benimle neden uğraşıyorsun?

    v: yanındaki dallamaların söylediği şeylere inanma, seni kandırmak için saçma sapan şeyler zırvalıyorlar.

    b: bana bir çıkış yolu gösterde defolup gideyim şu pislik çukurundan.

    v: hayır bunu istemiyorum. biraz daha burada kalacaksın, hayatta kalırsan seni af...

    b: NE SAÇMALIYORSUN SEN? KiM OLUYORSUN DA BENiM HAYATIMI KONTROL EDEBiLDiĞiNi SANIYORSUN? KENDiNi GÖSTERMEYE BiLE KORKAN BiR SALAKSIN.

    v: sakin ol, burada kuralları ben koyarım ve yerinde olsan böyle biriyle düzgün konuşurdum aksi takdirde hiç hoşuna gitmeyecek sonuçlarla karşı karşıya kalabilirsin fani ruh... sana şu kadarını söyleyeyim. adamların erzak dolabında bir şey var. buradan çıkmanı sağlayacak şey. ama dikkatli olmanı tavsiye ederim.

    b: ne var? neden şifreli konuşuyorsun? biraz dah...

    v: bu kadar yakınma yeterli. gidiyorum, bana güvenme ve benle iletişime geçmeye çalışma...
    ···
  5. 55.
    +1
    varlık yok oldu ve rüyam devam etti. rüyamın devamında yaşlı bir adam bana bir kağıt uzattı ve kağıtta 6300AU yazısını okudum. bu yazıyı aklımda tutmam gerekiyordu ve uyanana kadar unutmam gerekiyordu. rüya bitti başka rüyalar gördüm ve uyandım. şansım yaver gitmiş olmalı ki yazıyı unutmadım ve uyandığım gibi telefonuma kaydetmek üzere not defterini açtım. adamlardan biri hemen maydanoz oldu ve beni sorgulamaya başladı. kaçamak cevaplar verdim ve onu atlattım. notu telefonuma kaydettim ayağa kalktım ve odayı dolaşmaya başladım.

    adam bana ne aradığımı sordu, bir şey olmadığını ve sadece canımın sıkıldığını söyleyerek onu geçiştirdim. tam erzak dolabına gittim adam koşarak yanıma geldi.

    a: yerinde olsam onlara dokunmazdım.

    b: erzağınız umrumda değil sadece içinde neler var görmek istiyorum.

    a: seni ilgilendirecek bir şey yok. buradan uzaklaş, kan çıkmasın.

    b: siz neler saçmalıyorsunuz kardeşim? kan çıkmasın falan? hayırdır yani ne olacak, polis, asker yok diye beni mi öldüreceksiniz? hadi öldürün bakalım. madem çıkış yok öldüründe leşimin kokusuyla yaşayın aylarca, belkide yıllarca. bekliyorum hadi.

    adam bunun üzerine gözlerimin içine odaklanmış bir şekilde yanımdan ayrıldı. erzakları karıştırmaya başladım, rüyamda ki varlığın söylediği, beni buradan kurtaracak şeyin burada olduğunu söylemişti...
    ···
  6. 56.
    +1
    bekliyoruz...
    ···
  7. 57.
    +1
    çantanın içinde elektronik bir cihaz buldum. üzerinde herhangi bir tuş yoktu. üzerinde marka vb. yazmıyordu.

    hemen el çevikliğiyle adamların göremeyeceği şekilde cebime attım. aradığım şey büyük ihtimalle buydu. adamlarla pek konuşmuyordum. yine yatacağımı söyledim ve köşeme çekildim. telefona benzeyen cihazı kurcalamaya başladım. herhangi bir girişi, ses açma kapama, kapatma vb. hiçbir opsiyonu bulunmuyordu. dümdüz telefon ekranı gibiydi ve arkasıda siyah krom kaplama, çelik gibi bir şeydi. elektronik bir cihaz olduğu kesin gibiydi ama ne yapacağımı bilmiyordum.

    yine düşüncelerimle ne yapacağımı, cihazı nasıl harekete getirebileceğimi düşünürken uykuya daldım. tesadüfe bakın ki bu sefer rüya görmedim. yaklaşık 2 saat sonra tekrar uyandım ve adamların uyuduğunu gördüm.
    ···
  8. 58.
    +1
    bu nasıl hayal gücü yarabbi devam
    ···
  9. 59.
    +1
    önce sakinleştim ve erzak dolu dolabın içini açtım. aceleci davranmak dikkat çekmemi sağlayacaktı, o yüzden olabildiğince doğal davranmaya başladım.

    dolabın içinde çikolatalar, bisküviler ve koli koli litrelik su şişeleri vardı. son kullanma tarihlerine baktığımda ise üretim tarihinin 2040, son kullanma tarihinin ise 2042 olduğunu gördüm. ama bir dakika. söylenilene göre bu olay 2016 da yaşandı ama nasıl oluyor da erzakların üretim tarihi ve tüketim tarihi bulunduğum evrenin zamanıyla uyuşuyor?

    adamın söylediklerine göre şehirde kendilerinden başka yaşayan kalmamıştı. yine kafam aşırı derecede karışmıştı ve amacımdan sapmamı sağlamıştı. ama dolabın yanından ayrılmadım ve içinde bi çanta buldum.
    ···
  10. 60.
    +1
    Belki değerlenir buralar REZervatuar
    ···
  11. 61.
    +1
    Okuyacam bakalım rezz
    ···
  12. 62.
    +1
    Rezervasyon
    ···
  13. 63.
    +1
    Sen devam et reis
    ···
    1. 1.
      0
      okuyan biri olması sevindirici :-) 10 dakika sonra devam ediyorum bi telefon görüşmesi yapmam gerekiyor...
      ···
  14. 64.
    +1
    reserved
    ···
  15. 65.
    +1
    Ankat panpa
    ···
  16. 66.
    +1
    Rezzers
    ···
  17. 67.
    +1
    Güzelmiş sardı ben bunu okurum
    ···
    1. 1.
      0
      teşekkür ederim, hoş geldin...
      ···
  18. 68.
    +1
    bekliyoruz güzel yazıyorsun
    ···
    1. 1.
      0
      teşekkür ederim, hoş geldin...
      ···
  19. 69.
    +1
    adam: sana olanları anlatmadan önce 24 ekim 2041 tarihinde olduğumuzu söyleyeyim.
    bak, bundan 25 sene önce 2 devlet arasında bir tartışma çıktı ve birbirlerine saldırmaya hazırlandılar. dünya seyirci kalmıştı, kimse etliye sütlüye karışmak istemiyordu, adeta bana dokunmayan yılan 1000 yıl yaşasın kafasındaydı devletler. devletimiz ve rakip devletin arasındaki tartışma büyüdü ve birbirlerini nükleer bombalarla tehdit ettiler.

    saldırıya geçen ilk taraf güçlü bir istihbarata sahip olduğu için bizim devletimiz oldu. rakip devlete atılan uranyum dolu nükleer füzeyi düşmana göndermek üzere havaya ateşlediler, füze gökyüzünde süzülürken ozon tabakasını çok ağır bir şekilde zedeledi ve bir gaz bulutu içinde füze kayboldu.

    belki görmüşsündür gök yüzündeki nesneleri, ışıklı olanlar hani... işte onlardan bizim yaşadığımız bölgede 3 tane çıktı ve inanılmaz hızlı şekilde büyüyerek tüm şehri kapladı. herkes evlerine sığındı ama kaçış imkansızdı. onlara giren bir daha çıkamıyor, yaşayıp yaşamadığı belli olmuyordu.

    b: peki ne bunlar nasıl bu kadar güçlüler ve ne işe yarıyorlar?

    adam: solucan delikleri olduğunu tahmin ediyoruz. sadece onlar bir insanı içine çektiklerinde farklı bir boyutta doğmalarını sağlarlar. ama şehrin yağmalanmasına açıklık getiremedik ve anlayamadık. çünkü şuan ki evrende yada şehirde sadece biz varız. belkide öyle sanıyoruz. en iyisi ömrümüzün sonuna kadar burada beklemek. yeterli erzağımız var ve dışarıya çıkınca o koku, radyasyon kokusu insanı kanser edecek kadar kuvvetli bir koku...
    ···
  20. 70.
    +1
    yaz yaz yaz helal
    ···