Unutulmaz bir günün sabahıydı. Tatilin verdiği rahatlıkla gecelere kadar internette dolaşmış en ucuza bulduğum kitapları sipariş vermiş milyonlarca kişisel gelişim metinleri okuyup en sonunda sabaha yakın uykuya yenik düşüp uyuyordum birkaç gece.O kitapların gelmesi heyecanıyla uyanıyordum bugüne. Kargo bilgisinde saat bir gibi kargom gelecekti.Ben on bir gibi uyanıp kahvaltımı hazırladım. Beslenmeme dikkat ettiğim günlerdi kahvaltımı 2 haşlanmış yumurta yanında soğuk süt ve bal ile yapıp salon için hazırlanmaya koyuldum. Çantamı hazırlarken kapı çaldı ve kargom gelmişti. Koliyi balkona yerleştirip bantını söktüm.Üstte ilk ilgimi çeken kitabı çantama attım. Ardından salona doğru yola koyuldum.
Su almayı unutmuştum. Salonun çaprazında ki bakkala doğru su almak için gittim. Beyler gittiğimde sevincten kafayı yiyecektim bakkalda Gizemi görmüştüm. Hemen yanına gidip :
-Gizem !
+Aa alter naber ?
-iyidir ya sen ?
+Bende iyiyim sende mi buralarda oturuyorsun ?
-Yok ben spor salonuna geliyorum buraya
+Aaa babamın spor salonuna mı?
Babamın spor salonu dedi ve üstad bruce lee salon kapısından göründü kızıyla beni yan yana gören Yerli jackie chan gotume ayağını basa basa beni gibmişti.
Final

Şaka tabi ki öyle bir şey olmadı. Gizemde salonun arka sokağında oturuyormuş. Bende evimi tarif edip yakın olduğumuzu bir ara bir şeyler yapalım mı dedim.O da olur demişti. Telefonu aldıktan sonra ben salona o eve doğru yola koyuldu.

Trendde de gozukmedigimize gore sanirim biz bize kaldik beyler

Beyler eve gittikten sonra aynı su cs oyuncusu gibi dans etmiştim.
izleyin. https://www.youtube.com/watch?v=Lzl0g6fiM30
Kızın numarasını almıştım.Geri dönüp arkaya baktığımda nereden nerelere geldiğimi gördüm.Ben kimdim ki bir kızın numarasını alacaktım.Hatta yarın bizim evin oradaki parkı biliyorsan orada buluşalım mı diye mesaj atacaktım.Kimdim lan ben ?
Duşumu aldıktan sonra babamla dışarıda yemek yiyecektik.Hazırlanmam gerekliydi bu sırada çantada ki kirlileri makineye atarken unuttuğum kitabımı gördüm.Durakta beklerken falan okurum diye kitabı da alıp dışarı attım kendimi.Kitap rastgele seçilmiş olmasına rağmen manidardı benim için. Dostoyevski-Yeraltından Notlar
Ben ise şimdilerde Yeraltına Notları yazıyorum.Kitabı okuyanlar bilir ki içimde ki kendimi eziklemenin kendime kompleks yapmamın birilerine had bildirme isteğim bu kitapla aynıydı.Satırlarında süzülüyormuşcasına nefes nefese okuyordum.Bir anda kapattım kitabı.
Ulan eskiden ezik Alterdim Şu an kim oldum ben? Bir karmaşanın içindeydim.Kimliğimi yok etmek üzereyken yeni bir kimliği de oluşturmak üzereydim.Ani bir ses ile irkildim.
-Merhaba
+Merhaba ?!
-Tanıdın mı beni?
+Çıkaramadım kusura bakmayın kimsiniz?
-Attila ben.
+Hatırlayamadım gerçekten nereden tanışıyoruz.
Otobüs geldi o sıra işkillendim heriften otobüse bindik çaprazdan bana baktığını hissettim.ineceğim durağa geldiğimde çaprazımda yoktu.inmiş olduğunu düşünerek yoluma devam ettim.

Burada olanlar bi göstersin kendilerini

Babamla o gün lüks bir kebapçıya gittik.Ben şu yaşıma kadar içki içmemiştim o gün babamla beraber şişenin dibini gördük. Aynen şöyle demişti babam ‘‘Şu masanın adabını benimle öğren itin kopuğun yanında içilmeyeceğini bil kimle arkadaşlık yağtığına dikkat et.Dost dediğin kişi insanı vezirde eder rezil de’’.Babam haklıydı kimseler vardır ki o masanın ağırlığını bilmeden bir anda yüklenip gamı kederi kaldırmak isterler. Tabi öyle olmuyor azizim.Şişe de durduğu gibi durmuyor.
Güzel bir geceyle döndük evimize. Babam hafif çakır keyifte olunca uyumaya gitti ben ise biraz kitap okuduktan sonra Gizem’e mesaj attım.

Sıkıcı kısımları sizle anlatmadım.Ama tatilin neredeyse hava yağmurlu olmadığı sürece Gizem’le buluşuyorduk. Gizem kevaşemsi bir kız olduğu içinde konuşurken bel aşağı espriler falan oluyordu. Yanında eğleniyordum Gizem’in hoşlanıyor gibiydim de.
Neyse o gece Gizem’e mesaj atacakken onun mesaj atmasıyla yine Cs oyuncusunun dansını yaptım.
Alter müsait misin ?
Evet .Önemli bir şey mi vardı ?
Şey ya ben evde tekim üç günlüğüne de korkuyorum biraz arasam seni olur mu ?
Diye mesaj attı bende olur diyerek onun aramasını bekledim.iki dakika sonra aradı beni …
Uzun süre konuştuk hatta flörtlü bir konuşmaydı …Yarın parkta buluşmak üzere anlaşıp telefonu kapattık.

Uzun süre konuştuk hatta flörtlü bir konuşmaydı …Yarın parkta buluşmak üzere anlaşıp telefonu kapattık.
Parkta buluştuk. Gizem’in üstünde askılı tshirt onun üstünde de ince uzun bir hırka vardı gözlerim hedefi belirlemiş namluyu yukarı doğrultmuştu.Her an o sıra dağları bombalamak üzereydim. Sarılmıştık birbirimize ki bu ilkti. Tüm vücudunu iliklerime kadar hissetmenin hazzı apayrıydı.
Dün geceden bahsetti. Telefonu beni rahatsız etmemek için biraz erken kapatmış ve gece boyunca uyuyamamış . Bunu duyunca eğer rahatsız olmazsa bizde kalabileceğini söyledim. Direk reddetti bu teklifi fakat kendi teklifi benim için daha güzeldi.Bir gece kuzeniyle beraber kalacakmış erkek olarak sende gelir misin? ,dedi. Beyler iki ihtimal vardı ya dıbına koyayım beni artık ailesi gibi görmeye başlamıştı –ki her takunu da anlatıyordu bu süreçte- ya da sanırım la pompa le pompa.

Küçük bir çanta hazırlamıştım beyler işte film atıştırmalıklar ve pijama ayrıca yedek bir çamaşırı gizli bölmeye koymuştum ;)
Eve geldiğimde Gizem beni daracık eşofmanıyla karşıladı. Beyler bugün en azından kötü sonla bitmesini istemiyordum ya eğlenmeli ya da zevkin tadını çıkarmalıydım.Aç olup olmadığımı sordu evden erken çıktığımı bir şey yemediğimi söyledim. Beyler makarna yapmış ama böyle soslu falan aq babam her akşam menemen yapıyordu. Makarna o durumda öyle çekiciydi ki benim için. Yiyip içtikten sonra salona geçtik bir film ayarladı. Kabloyla da televizyona bağladılar. Gizem maddi durumu çok iyi olan bir ailenin kızıydı. Rahat davranışları olsun ortamlarda ki öz güveni falan olsun maddi durumundan da geliyordu biraz ve çekingen bir kızda değildi erkekler çok takıldığı için kevaşe lakabı bir kere takılmıştı. Yanlış kızı hatırlamıyorsam eğer ifşaları falan vardı bu kızın.
Kuzenin hala gelmediğini hatırlattığımda.Ben sana söylemedim kuzenim biraz rahatsızmış evi de uzak olduğu için gelemeyecek bugün dedi. Gözlerimde ki ciks alevini hissetti mi bilmiyorum ama yüzüme öyle güzel gülüyordu ki ağzını burnunu oracıkta gibebilirdim.

izlediğimiz filmi o seçmişti ve film ‘‘ARKADAŞTAN ÖTE’’ydi. Justin Timberlake hayranıymış da falan. Yemezler güzelim fakat ben sana iyi yedirecektim. Kısa bir film arası diyip yerinden fırladığında o şorttan zütünün kıvrımını gördüm sanki ölecek gibi olmuştum. Canlı bir zütle karşı karşıya kalmak zütü boş verip bir ciks makinesiyle film izlemek. Bundan 5 yıl önce tahmin edemeyeceğim bir şeydi. Paldır küldür salona döndü galiba evde sütyen kullanmıyordu çünkü hızlı geldiğinden memeleri tshirtünden neredeyse çıkacak gibi olmuştu.
Tuzlu fıstık getirmişti. Yüzüne baktım o da biraz afallayıp ne oldu sevmez misin dedi. Severim sevmesine ama bunun yanında kola gitmez dedim.Ne istiyorsan getireyim hemen dedi. Bunun yanında en güzel biraz giderdi ama dedim. Evde hiç yok ama istersen alıp geleyim dedi. Saçmalama buraya korktugun için geldim hizmet ettirmek için değil ayrıca bu saatte seni yalnız göndermem dedim. Hoşuna gitmişti beyler dediklerim gamzelerinden anlamıştım.Öyleyse hadi beraber gidelim diyip elimden kaldırarak dışarı sürükledi beni.

Üstünde sadece ince hırkası vardı.Üşüdüğünü anlayınca kapşonlumu çıkarıp Gizem’e uzattım. Gamzeleri yine belirginleşti. Tekel bayiine yaklaştıkça zütüm kalbimde atlamaya başlamıştı. Beni bıçaklayıp Gizem’e tecavüz edebilirlerdi. Yahut Gizem’i bıçaklayıp bana tecavüz edebilirlerdi. Herhangi bir ayyaşla kavga edecek düzeyde değildim tamam salona gidiyorduk fakat 10 günde muhafazid Ali mi olacaktık dıbına koyum.
Şansımıza tekel de sahibinden başka kimse yoktu. Dört bira aldım Gizem birde Camel almıştı. Geri dönüş yolunda o kadar tatlı muhabbet ediyordu ki kanınızın ısınmaması yolda durdurup sarılmamanız imkansızdı.O yüzden durup dururken sarıldım ona. Gizem ne olduğunu anlamadı. Gizem , senden uzun süreden beri hoşlanıyorum bunu söyleyecek zamanı bulamadım veya doğru zamanın ne zaman olduğunu bilmiyordum. Seni önemsiyorum sürekli yalnız kaldığını korktuğunu söylediğinde senin için nasıl endişelendiğimi anlatamam ama artık bilmeni istiyorum. Eğer istemezsen bir şey demem –Çünkü sınıfın diğer kevaşe kızına o sıralarda yavsıyordum-anlarım. Reddedersen de evinde kalmam lakin kapında sabaha kadar beklerim sabah olunca giderim ve her şeyi eski halinde bırakırım anlıyor musun beni dedim. Beyler şu mesajı verdikten sonra ‘iyi hoşsun seni önemsiyorum ama reddedersen de eskiye döneriz çokta yalvaracak değilim’ kızın beni reddetmesi imkansızdı ve aldığım cevap istediğim cevaptı. Alter senden hoşlanmaya başladım bende bana senin kadar değer veren insanların olmadığını anlamıştım. Emin değildim eskiden de iyi çocuktun ama ne bileyim eskisi gibi degilsin su an dedi. Eskisi degilim eski günler eskide kalır dedim. Burada da kendi yediği takların umurumda olmadığını söyleyerek sazanı kancaya takmıştım.

Beyler isterseniz bugünlük uzun bir part atıp burada bırakayım yarın tekrar kaldığım yerden devam
Şuku ve rezlerini esirgemeyen panpalarıma ayrıca bir teşekkürü borç bilirim
Not :Beyler bu hikaye burada illa ki bitecek bunu hızlandıran birazda ilginiz fakat hikayeyi yarıda bırakmayacağımdan emin olabilirsiniz .

Sarmaş dolaş eve döndükten sonra biralarımızı içtik filmi izledik. Gece bilmem kaçı olmuş kim bilir ikimizde güzeliz ama sarhoş degiliz. Başını omzuma koydu.Özlemişim dedi. Neyi dedim. Birine güvenmeyi dedi beyler sanki cani bir suikastçinin teki ardı ardına hançerini kalbime saplıyordu. Nasıl yaktı canımı birden öyle. Ulan ne güveniydi bu sadece bugün eğlenecektik. Nereden çıktı bu karmaşık duygusal işler.Bir an korktum beyler eski benliğimi hissettim. Neden böyle oldu lan derken boynumda sıcak ıslak bir his. Boynuma en içten busesini kondurmuştu. içim sızlıyordu eğer eskiye dönmeyeceksem bugün bu işi bitirecektim. Kafamı eğip dudaklarını öpüyordum. Tüm acemiliğimle dudaklarına işliyordum dudaklarımı o ise dilini dudaklarıma değdirip çekiyor yeri geliyor dilimle en güzel dansını yapıyordu. Uzun bir süre öpüşmüştük nefes nefese kaldığımızda o karanlıkta gamzesini gördüm. Usulca gamzesine eğilip defalarca orasından öptüm. Nefesini kulağıma doğru veriyordu kulağımdan enseme doğru nefesini hissediyordum.O nefes verdikçe ben kaybolup eriyordum. Boynuma tekrar dolandığında kulağıma fısıldayarak. Bunca zaman seni beklemeliydim dedi.Bu nasıl bir sözdü lan adamı olduğu yerde felç eder bu cümle.Ama o an ki durumda düşünme imkanım yoktu. Tshirtümü çıkardı boynumdan aşağılara doğru inmeye başladı. Sonra tekrar doğrulup spor yaramış yakışıklı dedi. Güldüm karnıma doğru inip ısırıklar atıyordu. Sonra tekrar dönüp buralarda daha iri baklavalar görmek istiyorum sevgilim dedi. Nasıl istersen güzelim diyerek belinden yere doğru yatırdım boynunu emmeye başladım hafif iniltilerini duyuyordum. içimdeki dehşet verici hissi durdurmakta zorlanıyordum doğrulup ateşi artıralım mı biraz dedim. Seninim cevabını duymak ipi kopartan kısım oldu. Bodysini iki elimle ortadan ayırarak yırttım ve tahminim doğruydu sütyeni yoktu ve tüm güzelliğini tamamen çıplaklığıyla sergiliyordu.

Gögüsleri konusunda çok şaşkındım uçlarını yalayıp emiyordum ikisindende vazgeçemiyordum. Elini bacak arama atınca benimkini hissetti. Eşofmanın altında rahat olmasına ragmen resmen zonkluyordu. Eğer biraz daha ellersen patlayacağım dedim. Fermuarımı çözdü boxerımı aşağıya çekti eliyle biraz git gel yaptıktan sonra boxerımı tekrar yukarı çekti birazda boxer üzerinden okşayınca direk patladım kendimden geçtim resmen. Boxerımı geri indirdi ortalık batmasın istedim sevgilim buraya kadar olduğunu sakın zannetme dedi. Dizimin üstünden ayağa dikildim.Ve meşhur fantezim hayata geçiyordu saçlarını arkadan toplamış Gizem’in dolgun dudaklarına git gel yapıyordum. Tekrar canlandığımı hissedince ağzından alıp küçük öpücüklerle aferini verdim ama asıl ödülü onun bacak arasına indiğimde olacaktı.
Asıl dolgun dudakların altta olduğunu fark ettiğimde heyecandan ölecektim. ferrelardan gördüğümüz kadarıyla yalamaya çalışıyordum fakat bir süre sadece idrar deliğini yaladığımı anlamamıştım Gizem başıma bastırarak Aşkım aşağı dedi.iki aradan o noktayı bulmuştum sanırım dilimle titreştirip onun kıvama gelmesini sağlıyordum. Düzensiz nefes alış verişi altımdan kaçar gibi olup daha da o noktaya bastırmasından anlaşılıyordu her şey. Ağzımda tükürükten daha fazla sıvı hissettim ulan abaza olabilirdik ama bir kız için bu kadar ağzımız sulanmazdı. Boxerımı tamamen çıkarıp altına serdim. Sonra hızlı davranarak bir anda kendimi itekledim. Canı acımıştı biraz kısık bir çığlık atmıştı .Aşkım biraz daha yavaş dedi fakat o sırada kendimi durduracak düzeyde degilim sertçe girip çıkıyordum odada Gizem’in iniltileri ve kasıklarımın dolgun kalçalarına çarpma sesi duyuluyordu hatta yankılanıyordu.Bir süre gidip geldikten sonra kendimi kasmaya başladım anlamış olacak ki aşkım bekle dedi hemen döndü memeleri birleştirerek arasına girmemi sağladı. Memelerinin arasına boşaldım .O kadar etkileyiciydi ki spermlerin süzülüşünü ve nefes alıp verişini izliyordum. Elimden tuttu banyoda birbirimizi temizledik. Ardından arka balkonda sigaralarımızı içtik üzerimize içeriden bir battaniye getirdi mehtabı izlerken birbirimizin tenini resmen ezberliyorduk ve balkonda birbirimize sarılarak uyuya kalmıştık…Milli de olmuştum sevgilimde vardı bir aşama daha böylelikle halledilmişti beyler…

Beyler bugünlük burada bırakıyorum herkese kutlu geceler bir iki sıkı takipçi var onlar için hızlı yazmaya çaba gösterdim lakin hayat şartları dahasına izin vermiyor...

Beyler bilmiyorum ne kadar takipcimiz var ama burada oldugunu gosterenlere eyvallah gece tekrardan devam edecegim hikay3ye

Günler hızlanmıştı artık. Okulda ki tanınırlığım artmıştı.ilk iki aşama bitmişti. Sevgilim vardı ve bu okuldaki en güzel kızlardan biriydi. Başarılıydım spor ve ders alanında. Peki eşkıyalar ?
Eşkıyaların daha zamanı vardı onlar için özel bir plan hazırlayacaktım. Plan öyle işlemeliydi ki her şeyi ben yapıp suçu onlara bırakacaktım. Lakin dediğim gibi bunun daha zamanı vardı.
Okulun başladığı dönemler artık Gizem’le daha yakındım. Teneffüste yanıma sokuluyor başını göğsüme yaslıyordu. Minik bir kedi edasıyla öğle arasında kollarımda uyukluyordu. işin en güzel yanı kevaşe dediğim Gizem gerçek bir sevgiliye dönüşmüştü. Sadece erkeklerle değil en yakınında olan erkek arkadaşlarıyla bile mesafesini koruyordu. Zaman zaman parkta kulağına okuduğum şiir kitaplarından mırıldanıyordum.Ümit Yaşar’ın şiirleri çok hoşuna giderdi.Bir şiirini defalarca okuturdu bana.O şiirden aslında onunda kalbinin yaralarla dolu olduğunu anlayabilirdiniz.’’Acılar Denizi’’ydi o şiir.Biz birbirimizin merhemiydik bu saatten sonra .Onsuz bir hayat acı dolu kederli ve kasvetliydi. Fakat en melankolik zamanlarımızda bile gamzesini belli ettirmek için çabalar en sonunda küçük bir buse kondururdum gamzesine.
‘Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma
Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek
Baksana;herkes içime dökmüş artıklarını
’

Gizem’in yanında huzuru buluyordum.Ben yalnızlığın çocuğuydum sönük yıldızdım.Şu hayatta mutlu olmak için içimdeki en büyük devrimi gerçekleştirmiştim.Şu an ise eskiye dönüyor kendimi kapıyor hayatımı Gizem’e ve onun mutluluğuna adıyordum. Mutlu olmak benimde hakkımmış dostlarım.Ben içe döndükçe her geçen gün yeniden keşfediyordum kendimi. içimin Gizem’le nasıl dolduğunu onsuz bir hayatın nasıl var olduğunu düşünüp buna kafa patlatır olmuştum. Ulan sadece bir heves olduğunu zannederken bilincimin sahibi olduğunu ona bu ayrıcalığı sunduğumu nereden bilebilirdim ki ?
Okulda eski ortamımı kaybetmeye başlamıştım. Bazıları sevgilin olunca bizi boşladın eskisi takılmıyorsun bizle demeye başladılar. Kızamazdım haklılardı bu yüzden kusura bakmayın deyip geçiyordum.Biz Gizem’le kendi yağımızda kavruluyorduk.En güzel günlerimi hatırlamak güzel lakin takvimler durmuyor bugün yine eylülün başı oldu. Sonbaharın başlangıcında doğmuş sevgilim eylül asıl baharı sonbaharda çiçek açtıran sevdiğim.Sen ise benim sonsuzbaharım olan sevgilim. Doğum günün kutlu olsun mehparem…

Beyler seri partlar istediğiniz için pek nitelikli kontrol edemiyorum yazdıklarımı sürç-i lisan olursa affola...

Bu sıralarda babam uzun zamandır istediğim köpeği almıştı beyler. Pittbull istesem de güzel yavru bir kangal köpeğiyle gelmişti babam.Ona karşı direk ısındı içim babama teşekkür edip direk kangalımı alıp Gizem’in evlerinin önüne gittim. Gizem’i arayıp aşağıya çağırdım çok geçmedi 5 dakikaya yanıma geldi. Kangalı köpeğini deli sevmişti o da.Onunla çocuk gibi oynuyordu.Bir an onu anne olduğunu düşündüm mutlu yuvamızda beraber olduğumuzu düşündüm. içim nasıl alev adlı beyler anlatmam burada imkansız. Bana her şeyi anlattırabilirsiniz fakat bu his işte bu his kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir his.
Gizem’e doyasıya sarılarak vedalaşıp eve döndüm beyler. Kangalıma yemeğini suyunu verip eve girdim. Yatağıma uzanıp bir müzik açtım. Delice bir mutluluktu bu sevinçten tavana gülücükler atıyordum. Arka fonda ise Yıldızların Altında çalıyordu.

işte o gece hayatımın kabusunu görmüştüm. Attila kabusum olmuştu. Rüya aynen şöyleydi.
+Alter nerelerdesin ?
-Sen ne arıyosun lan burada ?
+Ben hep seninleydim bunun ne zaman farkına varacaksın
-Ne diyon la sen ?
+Beni neden yalnızlaştırdın ? Eski günlerden kurtulup neden eskiye gidiyorsun ? Yazık ediyorsun kendine gene o utangaç çocuk mu olmak istiyorsun? Arkandan edilen küfürleri duymamazlığa mı geliceksin yine ?
-Lan belanı mı arıyorsun yoksa ?
+Belki Gizem’de sıkılır senden hem o sana değil bana aşıktı.
Terler içinde uyandım. Bunun anlamı neydi lan derken o tekrar odaya girdi. Allah’ım bana yardım et kafayı yiyecektim. içimden bildiğim tüm duaları okumaya başladım.O ise durmadan korkma benden ben yabancı değilim diye bağırıyordu. Bana doğru yaklaşmaya başladı.Tam elini uzatacaktı ki avazım çıktığı kadar bağırdım ‘‘gibtir git lan’’ diye. Tüm mahalle benim sesimi duymuştu bazıları balkona çıktı hatta polise haber vermişlerdi. Nereden anladın dersen 5 dk sonra devriye gezmeye başladılar ki bu mahallemizde olan pek bir şey değildi. Babam merakla odama daldı noldu hırsız mı falan dedi. Babama kabus olduğunu anlattım. Babam bana su getirmek için mutfağa gitti. Bacak aramda bir sıcaklık hissettim beyler ama elim ayağım boşalmış hareket edemeyecek durumdaydım suyu bile babam tuttu. Babam odaya gelip ışığı açtığında yatağı sırılsıklam ettiğimi gördüm kokusundan sidik olduğu anlaşılıyordu. Sonra babam avucuma baktı tam bir avuç saç o anki korkuyla saçım çoğunu koparmışım saç diplerimin acıdığını hastaneye giderken hissetmeye başlamıştım.