/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 19.
    +4
    +Gel buraya gel dıbına koduğumun oğlu !

    Taha dur !

    Hemen kalktım Ezginin yanından.
    Koşmaya başladım.
    Ömerin Hazala vurmak için elini kaldırdığını gördüm.
    Yetiştim, üzerine atladım.
    Vurdukça vurdum.
    Kaybetmiştim kendimi.

    +Kız dövmek ne lan huur çocuğu ! Uyarmadım mı lan seni bu kızı üzersen giberim seni diye ha !

    Arkadan bizimkilerin bağırışlarını duyuyordum.

    +Lan sen benim sevmeye kıyamadığım kıza..
    -Yete..
    +Ne yeter lan ne yeter huur çocuğu sen benim sevmeye kıyamadığım kıza nasıl el kaldırırsın !

    Göğsümü kavrayan eller hissettim.
    Birisi beni kendine doğru çekiyordu.

    +Yaşatmayacağım seni anladın mı lan ! ANLADIN MI huur ÇOCUĞU !

    Sevmeye kıyamadığım kız..
    Ne yapmıştım ben ?
    Olayların hepsi Ezgi ve Hazalın gözünün önünde gerçekleşmişti.

    Allah kahretsin..
    ···
  2. 18.
    +4
    -Yazık oldu kıza.
    +Kime ?
    -Hazala ya,baksana kız ne hale gelmiş.
    +Ne olmuş ki ?
    -Bilmiyor musun gerçekten ?
    +Yo,hayır bilmiyorum.
    -Dün Ömerle kavga ettiler işte.Ama nedenini bilmiyorum. Ayrılmalarını istemem, çok yakışıyorlar bence.
    +Anladım.
    -Neyse aşkım çantadan suyu versene.

    Tanıştırayım, Ezgi.Dört aydır birlikte ve beni gerçekten sevdiğine adım kadar emin olduğum kız.
    Sevgilim.

    -Senin gözlerinin altı neden mosmor ya ? Uyumadın mı dün ?
    +Aynen, uyku tutmadı.

    Tabiki bu dediğimin yalan olduğunu bilecek kadar iyi tanıyan bir kız da.

    -Yalan söyleme bana,bir şey olmuş.
    +Olmadı.
    -Taha lütfen, kötü bir şeyler olmuş hissediyorum. Bana ne olduğunu anlatmazsan tüm gün aklımdan çıkmaz bu durum.
    +Dün evde Ardayla atıştık da biraz,ona sinirim bozuk önemli bir şey değil.
    -Siz ? Sen ve Arda tartıştınız mı cidden ? Inanamıyorum,siz çifte kumrular ?
    +Ya önemli bir şey değil, işimize bakalım biz.
    -Sıkma canını ya,düzelir aranız.
    +Hallettik zaten. Sıkıntı yok yani.
    -Anladım..

    Ezgiyle hikayemiz çok saçma başlamıştı aslında.Ben Hazalın ve babamın acısını içimde yaşarken kendisi bana ilaç gibi gelmişti.
    Birkaç ay önce Arda yanıma gelip şu kız senden çok hoşlanıyor diyip Ezgiyi gösterdiği zaman pek önemsememiştim. Hazalı seviyordum çünkü, bunu Arda da biliyordu.Ama Ezginin ısrarı sonucu konuştuğumuz zaman onun gerçekten beni sevdiğine inanmıştım.
    Hatta birkaç aylık bir sevgi de değil,bir buçuk yıldır beni sevdiğini öğrenmiştim.

    Tam Ezgiye alışıp Hazalı aklımdan çıkardım derken bunların yaşanması canımı o kadar çok sıkıyordu ki..Beni seven birini üzmek gerçekleşmesini istediğim son şeydi.

    Tabii, bunu da beceremeyecektim.
    Iki senemin içine sıçan Ömer, Ezgi ile yaşadığım her şeyi bitirmeme sebep olacaktı.

    Çünkü Ezgiyle oturduğumuz masanın tam arkasından korkunç bir çığlık duydum.
    Birisi yardım istiyordu.
    Uzaktan kim olduğunu seçemediğim lakin sesinden Hazal olduğumu anladığım kız biri tarafından hırpalanıyordu.

    huur çocuğu seni.
    ···
  3. 17.
    0
    Rezerved
    ···
  4. 16.
    +3
    Hoş değildi, hiç hoş değildi.

    Son iki senede içime attıklarımın hepsi, Hazalla konuşurken dile gelecekti neredeyse.
    Zor tutmuştum kendimi her şeyi anlatmamak için.
    Zor tutmuştum ne kadar çok sevdiğimi haykırmamak için.

    Anlamıyorsun beni değil mi ? Bende anlamıyorum.Ömer Hazalı üzmemiş olsun diye dua ediyordum o an.Yoksa gerçekten elimden bir kaza çıkmasından korkuyordum.

    ...

    Eve gittiğimde saat dörde geliyordu. Arda evden çıktığımı bile farketmemişti.

    O günün gecesini nasıl geçirdiğim hakkında en ufak bir fikrim dahi yok, hatırlamıyorum da.
    Tek bildiğim sabaha kadar hiç içmediğim kadar çok sigara içtiğim ve sabahın yedisinde mosmor gözlerle üniversiteye doğru yola çıktığımdı.
    ···
  5. 15.
    +1
    Rezzzzzzzzzzzz
    ···
  6. 14.
    +1
    hızlı at #rez
    ···
  7. 13.
    +1
    devamı gelmezse seni evinden alırım hızlı part at 2 saatte bitsin
    ···
  8. 12.
    +4
    Arabayı sahile doğru sürdüm, Hazal gerçekten kötü durumdaydı.

    -Ne olduğunu anlatmaya başlayacak mısın ?
    +Taha..
    -Buyur.
    +Sizin Ömerle çok yakın arkadaş olduğunuzu hatırlıyorum..
    -Bunun konumuzla ne alakası var ?
    +Ömerle derdiniz ne ?
    -Hazal ne alak...

    Birden parladı.

    +Ömer neden başkaları ile konuştuğum zaman sesini çıkarmıyor da senden ders notu istediğim zaman dünyayı başıma yıkıyor ?
    -Hazal sakin olur musun ?

    Arabayı sakin bir köşeye çektim.
    Etrafta ölüm sessizliği vardı, tüm sokak Hazalın sesi ile yankılanmıştı.

    -Neden bu kadar sinirlendin şimdi ? Bu onunla benim aramda. Seni ilgilendirseydi bilirdin. Gerçekten bunu sormak için mi indirdin beni aşağıya ? Bügün Ömerle ettiğiniz kavga hakkında konuşmak istediğini sanıyordum. Sınıfta seni bekledim lakin gelmedin. Sonradan öğrendim kavga ettiğinizi.
    +Kavgayı senin bulunduğun sınıfın tam önünde ettik, yalan söyleme.
    -Hazal derdini açık açık söyler misin ? Ne öğrenmek istiyorsun benden ?

    Dünyanın en masum bakışını attı bana o an.

    +Neden Taha, neden ?
    -Ne neden ?
    +Korkaksın sen.
    -Ne diyorsun lan sen ?

    10 saniyelik bir sessizlik oldu.
    Hazal anlamsız gözlerle bana bakmaktaydı.
    Yardım et bakışıydı bunlar.

    -Uzak dur benden.
    +Taha dur !

    Bir hışımla indim arabadan, yürümeye başladım. Sürücü koltuğuna geçip arabayla arkamdan gelmesini bekledim lakin..

    Sokağın sonuna geldiğimde işittiğim tek ses Hazalın kendi kendine bağırması oldu.
    ···
  9. 11.
    +4
    -Seni bu saatte aşağı indirdiğim için özür dilerim.
    +Estağfirullah da..
    -Ne ?
    +Şaşırdım.
    -Niçin ?
    +Ne bileyim, öyle arayıp konuşmaya ihtiyacım var diyince.

    Iğneleyici bir ses tonu ile
    Benimle konuşmak da senin aklındaki imkansızlardan biri mi yoksa ? dedi.

    +Ne ?
    -Yok bir şey.

    Hiçbir şey demeden sürmeye başladı.
    Gerçekten şaşırmıştım, Hazalla dersler dışında hiçbir muhabbetim yoktu. Uzak durmaya çalışıyordum ondan.Hem Ömer yüzünden hem de..

    +Yavaaaaş kızım yavaş.

    Çok sert frenlemişti.

    +Arabayı benim kullanmamı ister misin ?

    Olur diye kafasını sallamıştı.
    ···
  10. 10.
    +1
    rezimi alayım
    ···
  11. 9.
    +4
    Gece saat 2'ye yaklaşıyordu. Beylikdüzünün yeni temizlenmiş sokakları yağmurla beraber ıslanmış, ağaçları ise esen sert rüzgar ile ritim tutuyordu.Her zamanki gibi balkonda sigaram ile beraber oturuyorduk.

    Gidesim vardı buralardan,en azından birkaç günlüğüne. Dağıtmak lazımdı çünkü iki seneden beri, sevdiğim kızın zamanında yakın bir arkadaşım olan çocuk ile beraberliğini izliyordum.

    Hiçbir zaman merak etmedim,bu olaylar yaşanmadan önce Hazalın beni sevip sevmediğini. Zaten beraber olma gibi bir isteğim yoktu,tek arzum ona onu sevdiğimi söyleyip içimi rahatlatmaktı.Ama yapamamıştım.

    Ömerin de onu sevdiğini öğrendiğim gün bitirmiştim kafamda her şeyi.Ama bunu yaptığım için pişman değildim, asla da olmayacaktım. Arkadaşımın sevdiği kız ile beraber olamazdım,o kadar geniş bir insan değildim.Bu ancak Ömer gibi bir ite yakışırdı.

    Yağmur şiddetini arttırıyordu ve dümdüz yağmakta ısrarcıydı. Rüzgar köşesine çekilmiş, yağmurun sütun gibi yağmasını sağlıyordu.

    Aynı Karadeniz yağmurları gibi.

    Masanın altından gelen ses ile irkildim. Sanırım telefonum çalıyordu, Kazım Koyuncu tam yerinde girmişti şarkıya.

    -Alo ?
    Ağlama sesleri geliyordu.
    -Kimsiniz ?
    +Telefon numaram bile mi yok sende ?
    -Hazal sen misin ?
    +Evet benim, çok kötüyüm..
    -Sesin dışarıdan geliyor, neredesin sen ?

    +Sizin evin önündeyim, arabadayım.Aşağı gelir misin ?

    Lütfen, çok ihtiyacım var.
    ···
  12. 8.
    +4
    -Ömer açmıyor telefonunu.
    +Allah Allah ya,üniversite midir şuan acaba ?
    -Bilmiyorum, neden kavga etmişler ki Hazalla ?
    +Ömer Hazalı aldatmış galiba.
    -Hadi lan oradan,Ömer öyle bir şey yapmaz.
    +Hagibtir sende,hep şu çocuğu savunuyorsun ya bana, deli oluyorum. Gören de sana yaptığını unuttun sanacak.

    Hazalı sınıfta yaklaşık bir saat beklemiştim, gelmemişti.Sınıfın önündeki kalabalık gitmek bilmeyince ben de merak edince de dışarı çıkmıştım.Üniversitenin birbirine en çok yakışan çifti olan Hazal ve Ömer kavga etmişlerdi.
    Olaydan haberim olsaydı müdahale ederdim diye hayıflanıyordum.

    Ömer benim liseden arkadaşımdı, severdim onu. Aynı kıza aşık olduğumuzu öğrendiğim vakit aramız bozulmasın diye çok uğraşmıştım.

    Iki senedir beraberlerdi Hazalla.Ömer biliyordu zamanında onu sevdiğimi,o günlerde karşıma alıp konuşmuştum Ömerle.

    Arkadaşlık her şeyden önce gelirdi benim için,Ömere Hazalla bir daha muhattap olmayacağımı söylemiştim o gün. Aradan çekileceğimi belirtmiştim.

    Öyle de olmuştu, konuşmanın üstünden iki hafta geçmişti ki Hazalla Ömer çıkmaya başlamışlardı.Ömer mutluydu, Hazal mutluydu.

    Ta ki bir sene öncesine kadar.Ömer benimle arasını daha fazla açmamak için Hazalla olan ilişkisini benden uzak yaşarken bir anda bana kin gütmeye başlamış, Hazalla olan beraberliğini gözüme sokmaya çalışmıştı.

    O gün Ömerden nefret etmiştim işte, dövmeye yeltenmiş lakin Hazalın üzülmesinden ve benimle bir daha asla konuşmama ihtimalinden korkarak yapmamıştım.

    Ben de yine Ömeri karşıma alıp konuşmuş, arkadaşlığımızı bitirdiğimi ve Hazalı üzdüğü takdirde onun için kötü olacağını belirtmiştim. Hiçbir şey demeden gitmiş, ilişkisine devam etmişti.

    Şerefsiz, nereden bilecektim hali hazırda bana daha büyük bir kazık attığını ?
    ···
  13. 7.
    +4
    Babam için bu kadar çok çalışıyordum.

    Bu arada adım Taha,22 yaşındayım.

    Onu dört sene önce kaybettim.
    Emekli öğretmendi kendisi, öğretmenliğinin son gününe kadar canla başla öğrencilerine hayata dair bir şey katmak için uğraşan biriydi.

    Mesleğine rağmen derslerimle çok ilgilendiğini hatırlamıyorum.O,öğrencilerin haftada kırkar dakikadan kırk saat girdiği dersleri pek önemsemezdi. Derslerinde branşından çok öğrencilerine hayattan bahseden biriydi.

    Çok sevilirdi, cenazesine 10 sene önce mezun ettiği öğrencilerinin bile geldiğini hatırlıyorum.

    Hatırlıyordum,hep hatırlıyordum.
    Aklımdan çıkmıyordu.

    ...

    Beni hayal dünyamdan ayıran şey koridorda duyduğum bağırışma sesleri oldu. Kalabalıktan ötürü sesin kimden geldiğini anlamamakla beraber kalkmaya da çok üşenmiştim açıkçası.

    Ders çalışasımda yoktu.
    Hazalın gelmesini beklemek zorundaydım
    ···
  14. 6.
    +4
    6 Gün önce.

    -Selam.
    +Ha ?

    Kitaplarımı düşürmüştüm korkudan.

    -Bu sahnenin biz çarpıştıktan sonra gerçekleşmesi gerekiyordu..
    +Heh.
    -Naber ?
    +Nolsun, dersten derse koşuşturuyoruz işte,sen ?
    -3 yıllık üniversite hayatımda senin kadar çok ders çalışan biri görmedim biliyor musun ?
    +Bunu önceden de söylemiştin ve nedenini biliyorsun.
    -Ah evet biliyorum.Her neyse, ziyaretimin sebebi..

    Arkadan Hazalı çağıran bir cümle duydum.
    Hazal oralı bile olmadı.

    -Dünki dersin notlarını senden alabilir miyim diye soracaktım.
    +Alabilirsin tabiki de sevgilin seni çağırdı az önce. Duymadın mı ?
    -Duymak istemedim.
    +Neden ?
    -Notları verecek misin Taha ?
    +Vereceğim ama şimdi değil.Ömer geliyor, arkada.Bir saat içinde etüt odasında olmuş olacağım. işini hallet yanıma gel. Notlarım çantada, çantam da sınıfta.
    +Of,yanımda dursan olmaz mı ? Beraber gideriz sınıfa ne dersin ?
    -Ömer geliyor Hazal, gitmem lazım.

    Sınıfta görüşürüz !
    ···
  15. 5.
    +1
    güzel hikaye xd
    ···
  16. 4.
    +2
    tutar mı bilmem de yazarsan okurum.
    ···
  17. 3.
    0
    Bu karı kimdi la
    ···
    1. 1.
      0
      The 100de oynuyodu
      ···
      1. 1.
        0
        American horror story de oynuyodu la sanırım
        ···
  18. 2.
    +4
    bekleyemem

    -taha
    ···
  19. 1.
    +18 -2
    Ayaklarını yere sağlam bas diyenlere baktım. Hepsi yerdeki bir mazlumun sırtına basıyor. Çağın sorunu ne biliyor musun doktor, merhameti olanlar yükselemiyor.

    ..

    -Hoşgeldin.
    +Hoşbulduk kardeşim.
    -Hazır mısın ? Bitirelim şu mevzuyu artık.
    +Sür.

    Düşünüyordum, çok düşünüyordum. Oysa dün geceden beri neyi nasıl yapacağımı planlamış, düşünmüştüm.

    Bu affedilemez bir şeydi, hayatım boyunca birçok şeyi ve kişiyi affetmiştim ama bu affedilemezdi.
    Dost kazığı affedilemezdi, cezası verilmeliydi.

    insanlığın,ilk insanın var olduğu andan itibaren hayatında bulunan ve dünyayı huzurlu bir yer haline getirmek için uydurduğu lakin hiçbir işe yaramadığını sonradan anladığım aşk ve ''sevgi" kavramları,her zamankinin tersine şuan bana çok uzak durumdaydı.

    -Kinini diri tut kardeşim, korkuya ve strese mahal yok. Beraber gideceğiz yanına.

    Üniversite hayatım boyunca birçok kişiyle tanışmıştım. Birçok dost, birçok arkadaş elde etmiştim.Ne benim kin beslediğim ne de bana kin besleyen hiç kimse olmamıştı.

    Ta ki o güne kadar.
    Ömer.

    Oysaki konuşmamızın sonunda bana söz vermişti, sözümü dinleyecekti. Adam akıllı bir konuşmanın bu işi çözeceğine inanmıştım.

    Hayatım boyunca alışkın olmadığım bir durum ile karşı karşıya kalmıştım günler öncesinde.
    Aldatılmıştım, yanılmıştım.

    -Geldik.

    Arda 30 saniye boyunca arabanın içinden etrafı gözetledi.
    Derin bir nefes çekerek,
    -işte, şerefsiz orada. Kapıda bekliyor sıfatını gibtiğim.

    Hep diyorum,hep diyeceğim.
    Şu idam yasasını çıkartsınlar ya,bizi uğraştırmasınlar.

    Bir hışımla indim arabadan.
    Koşmaya başladım.

    -Taha dur bekle !

    edit:hikaye bitti dıbına koyayım.
    ···