1. 1.
    0
    çok kızdı lan satıcı...
    ···
  1. 2.
    -1
    italyan sosyal-bilimci, siyasi-sosyolog, oligarsi'nin demirden kanununun teorisyeni, demokrasi elestirmeni (1876-1936).

    michels calismalarini alman sosyalist partilerinin organizasyon yapilari uzerine kurmustur. eski marxistlerden olsa da zamanla marxism'e, sonra demokrasiye olan inancini kaybedecek, her turlu orgutlenme seklinin eninde sonunda oligarsi'ye donecegini buyuracak, ve mussollininin hem fasizm profesoru hem de onemli danismanlarindan olacaktir...

    sosyolojide michels bir weberci olarak bilinir. ama aslinda bircok calismasini weberle beraber yapmistir. baska bir degisle, max weber'le burokrasi uzerine yaptiklari calismalari weber asla bitirememis ve uzerine ciddi birsey yazmamistir... michels'in unlu "siyasi partiler" kitabi, onun weberci goruslerinin bir yansimasidir... sosyolojide mosca, mills, pareto ile adi beraber anilir; cunku elit teorisyenlerindendir... aslinda aristoteles'in siyasi mirasini marx'in uzerine yeniden insa etmeye calisan sosyologlardandir...

    michels'e gore halk kendisini yonetmekten acizdir ve gucsuz olanin en buyuk silahi orgutlenmektir... yuksek nufuslu gruplarin kendilerini direk demokrasi ile yonetmeleri mumkun degildir. etkili calisabilmek icin farklilasma, is bolumu, ozellesme gerekmektedir. bu da orgut icerisinde farkli ofislerin, bu ofisleri isgal edecek kisilerin olmasi gerektigine dalalettir... eger bu pozisyonlara kisiler gececekse, bunlarin bir sekilde egitilmesi gerekmektedir aksi taktirde orgut yurumez kendisini yonetemez. bu egitim farkli bir sinif olusturacaktir; her orgutun oyle ya da boyle karizmatik liderleri olacaktir... liderler bir kere orgutun basina gecince orgutu birakmak istemeyeceklerdir, michels'e gore. bunun pgibolojik ve tarihsel sebepleri vardir... kitlelerde liderlerin bulunmasi yararli gorurler, cunku liderler (michels'e gore) halk icin calisir ve gerekirse halk icin oldurulurler, surgun yerler, hapse atilirlar... orgut liderleri halkin kahramanlari olurlar; ama lider olmanin da gerektirdigi ozellikler vardir...

    her orgut bir amac guder, bu amaca ulasmak icin etkili olmak istiyorlarsa zamanla demokrasiyi kacinilmaz olarak terk etmek zorunda kalirlar, der michels. her ogutun demokratik donemden sonra nasil oligarsiye dondugunu anlatir. buna oligarsinin demirden kanunu adini verir... bu kural son derece kati bir kuraldir... alman sosyalist partilerinin ki, demokrasinin en fazla savunucularindandir bu partiler, zamanla nasil oligargiblestigini anlatir durur...

    demokrasi fetisizmine 20. yuzyila girerken verilen ilginc bir yanittir michels. bence orgutlerin icerisindeki oligargib yonelimleri gostermesi son derece onemlidir... su an dunyada bir cok sivil toplum orgutu, ekonomik orgut, ya da protesto orgutleri demokrasi istemekte ama kendi iclerinde demokratik olarak yonetilememektedir... michels bunu "kacinilmaz" olarak nitelendirmektedir... bu anlamda, aslinda michels'in onemli katkilarindan bir tanesi sosyalizm-kapitalizm tartismasini demokrasi-burokrasi eksenine de tasimasi olmustur...

    calismalarinin en onemli yani belki de tarihsel karsilastirmalaridir. sendikacilik ve anarsist orgutlenmeler uzerine olan incelemeleri kayda degerdir... basit yazar, herkesin anlayabilecegi gibi yazar... ve varsayimlari sabit tuttugunuz surece cikarimlari asagi yukari dogrudur... ancak varsayimlari bir gariptir michels'in... hemen hemen tum orgutlerin devlette guc ele gecirmeye calistigini varsayar mesela... halbuki dunya da siyasi gucu eline gecirmek istemeyen cok orgut ardir (bkz: zapatistalar). hadi zapatistalar yeni bir ornek diyorsaniz birinci enternasyonal'in proudhon'cular ile marxistler arasindaki en onemli tartismasi zaten proudhon'cularin devleti ele gecirmek istemeyisleridir... bu anarsist tutum, michels'in orgut yapisini bozan bir tutumdur... sonra orgutlerin yuksek nufuslu populasyonlari yonettigini varsayar michels... halbuki, sosyalist duzenlerin cogu yuksek populasyonlu merkezi yonetimler yerine dusuk populasyonlu merkez-disi yonetimleri tercih eder... ne bileyim, bir komun yasami bunun bir gostergesidir... koy-kent projeleri, sehirlere karsi olan pesimist yaklasimin kokeninde hep bu vardir... bir de marxi yanlis anlamistir... marxizmin amaci asla bir burokrasi yaratmak degildir zaten. marx burokrasi karsitidir... fransiz komunu sirasindaki yazilari hep bunu gosterir... devleti ele gecirmek, devleti parcalamadan onceki bir adimdir sadece marxizm'de... ancak michels buna karsi komunist parti orgutlenmelerindeki oligargib sorunu gosterecek, ve bu mu sizin demokrasiniz diyecektir... marxistler ise "biz demokrasiden bahsetmiyoruz ki; gucun olmadigi yerde, yonetim olmaz, yonetimin olmadigi yerde demokrasi olaz, biz insanlari ozgurlestiriyoruz" diye michels'e bir ayar vereceklerdir...
    Tümünü Göster
    ···
  2. 3.
    0
    http://inciswf.com/109229giblemiyoruz.swf
    ···
  3. 4.
    0
    metal müzikte bile tabu varsa o da iş bu türdedir. aslında çoğu grubun icra ettiği black metalde vokal ve görsellik çok ön planda tutulur. bundan dolayı da sololara ve yüksek bir müzikaliteye rastlanmaz. ancak black metalin sevilmesinde barındırdığı felsefe ve undergroundluk halinin etkisi büyüktür. rock ve metal halihazırda zaten isyankardır ancak black metalde bu durum iyice anarşiye dönüşmektedir. yine de işin biraz fazla din/inanç bazlı olması rahatsızlık verici olabilmekte. -çankırı'dan seslenen mahmut burada kilise var da ben mi yakmadım abi diyor.-

    black metal icra eden grupların çoğu kendi çabalarıyla ep'ler yayınlamakta ve ayin gibi geçen konserler vermekte iken bir black metal grubunun aşırı popüler olmasını beklemek saçmadır. bunun olayın özüne ters olduğu hemen farkedilmelidir; zira bir black metal grubu bir manowar kadar popülerse mutlaka bir yerde hata yapıyordur. black metalle uğraşan her kişi veya grup kendi içinde bunu yapmaktan ve kendi gibi olan eşle dostla paylaşmaktan memnun olabilmelidir.

    black metali eleştirmek normaldir ama böğürtü bu diyip de yereni anlamam abi. brutal ve scream vokal denen şeyler var bu dünyada ve şarkı söylerken default olarak kullanılan vokal tipi diye bir şey yok. bu arada hayko cepkin'in "bü ülkede televizyonda çatır çatır brutal vokal yaparım ben hocam" diyerek yola çıktığını söylediğini duymuştum. bu adamınki brutal vokal değil dostlar. harbiden böğürtü bu. şarkıyı clean vokalle söyleyip arada bağırıyosan haykocum kusura bakma durum budur. neyse hayko'yu boşverip konuya dönecek olursak şunları da eklemek lazım. yapan her gruba saygı duysam da bazılarının harbiden çok tırt olduğunu, sırf corpse paint ve görsel show olayı için bu işe girdiklerini düşünüyorum ben de. bunun mükemmel anti örnekleri için ise lütfen sizi dissection ve belenos'a alalım.
    metal müzikte bile tabu varsa o da iş bu türdedir. aslında çoğu grubun icra ettiği black metalde vokal ve görsellik çok ön planda tutulur. bundan dolayı da sololara ve yüksek bir müzikaliteye rastlanmaz. ancak black metalin sevilmesinde barındırdığı felsefe ve undergroundluk halinin etkisi büyüktür. rock ve metal halihazırda zaten isyankardır ancak black metalde bu durum iyice anarşiye dönüşmektedir. yine de işin biraz fazla din/inanç bazlı olması rahatsızlık verici olabilmekte. -çankırı'dan seslenen mahmut burada kilise var da ben mi yakmadım abi diyor.-

    black metal icra eden grupların çoğu kendi çabalarıyla ep'ler yayınlamakta ve ayin gibi geçen konserler vermekte iken bir black metal grubunun aşırı popüler olmasını beklemek saçmadır. bunun olayın özüne ters olduğu hemen farkedilmelidir; zira bir black metal grubu bir manowar kadar popülerse mutlaka bir yerde hata yapıyordur. black metalle uğraşan her kişi veya grup kendi içinde bunu yapmaktan ve kendi gibi olan eşle dostla paylaşmaktan memnun olabilmelidir.

    black metali eleştirmek normaldir ama böğürtü bu diyip de yereni anlamam abi. brutal ve scream vokal denen şeyler var bu dünyada ve şarkı söylerken default olarak kullanılan vokal tipi diye bir şey yok. bu arada hayko cepkin'in "bü ülkede televizyonda çatır çatır brutal vokal yaparım ben hocam" diyerek yola çıktığını söylediğini duymuştum. bu adamınki brutal vokal değil dostlar. harbiden böğürtü bu. şarkıyı clean vokalle söyleyip arada bağırıyosan haykocum kusura bakma durum budur. neyse hayko'yu boşverip konuya dönecek olursak şunları da eklemek lazım. yapan her gruba saygı duysam da bazılarının harbiden çok tırt olduğunu, sırf corpse paint ve görsel show olayı için bu işe girdiklerini düşünüyorum ben de. bunun mükemmel anti örnekleri için ise lütfen sizi dissection ve belenos'a alalım.
    Tümünü Göster
    ···
  4. 5.
    0
    noldunuz olum bi sakin lan...
    ···
  5. 6.
    +1
    beni karıstırma oc
    ···