almanyadaki kuzenlerimle grup sex yaptık

Beyler dinleyen varsa anlatırım

olaylar birkaç ay önce gelişti zaten. annemin biraz sahtekar bi abisi var, daha doğrusu varmış ben hiç görmedim bile, yıllarca almanyadan hiç gelmediler. hatta bu adam o kadar pekekent ki amcalarının cenazesine falan bile gelmedi memlekete. her neyse bunu iki tane kızı varmış övgüyle özge, sözde kuzeniz ama hiç konuşmadım daha önce. annem arada telefonda konuşurdu bayramlarda falan, o zaman duyardım isimlerini

bu bayramı türkiyede geçireceklermiş nerden estiyse, onun için geldiler o hafta. bizim oturduğumuz ilçenin 45 km falan ötesi de bizimkilerin memleket zaten. geldiklerini biliyorduk da henüz görüşmemiştik. her neyse ben kalktıktan sonra bi çarşıya çıktım iddaa oynamaya, biraz oyalandım falan. eve geldim kapıda bir sürü ayakkabı var "üst kata mı çıktım amk diyerek kapı numarasına baktım, yoo bizim evmiş amk" , bizimkilerden faklı 3 tane topuklu bi tane de rugan erkek ayakkabısı vardı.

girdim içeri, salona bi baktım iki tane taş gibi hatun var bir tane de olgun sexi bi karıyla yıkık bi adam. kadınlar tamam da bu adam ne. üzerinde gibimsonik renkli bi gömlek, tak rengi bi ceket var. aklımdan yoksa dayım mı la bu diye geçirdim. ben kısa süreli bunları yaşarken annem de sessizliği bozan bir kahkaha attı, hepsinin yüzü gülüyordu zaten. sonra beni işaret etti ve bir heykeltraşın şaheserini meraklı kalabalığa sunması gibi "işte bu da oğuz'umuz" dedi

bak dayınlar geldi dedi. ama benim gözüm hala kızlarda. hoşgeldiniz dedim hepsine birden. dayıma doğru yöneldim elini öpmek için, ayağa kalktı öptürmedi "ooo aslanım koca adam olmuşsun" tarzı bişeyler söyledii. adam olsaydın küçüklüğümüzü de görürdün diyecektim de çok samimi davranıyorlardı içim ısındı bir anda. sonra yengemle uzaktan bi merabalaştık. tam kızlara döndüm bi tanesi boynuma sarıldı " memnun oldum kuzeeeeeen ben övgü, bu da özge" dedi neşeli neşeli. sonra geçtik oturduk aralıksız 3-4 saat sohbet ettik hep birlikte. nerdeyse hiç tanımıyorduk ki birbirimizi, konuşacak o kadar çok konu vardı ki. onlar anllatı biz dinledik, biz anlattık onlar dinledi derken yemek vakti geldi

Dinleyen varsa devam edicem

artık herkes az çok fikir sahibi olmuştu yeni tanıştığı akrabaları hakkında. kızlar ikizdi; sarışın uzun boyluydu ikisi de annelerine çekmişler. kadın 40 yaşında falanmış ama gerçekten çok genç duruyordu, o kısa kot eteğinin içinden uzanan bacakları beni resmen tahrik ediyordu. düşündüm ayıp mı olur diye, sonra ne ayıbı amk tanımadığım birisi zaten nerden akrabam olur ki dedim. dayım sessiz sakin bi köşede, yüzünden eksiltmediği çirkin sırıtığıyla oturuyordu zaten. kızların ikisi de almanyada bir dans okulundalarmış. annesi anlatırken keyifli keyifli "ay çok kaliteli bir okul, kızlarımın modellik yolu bile açık olacak" falan diyordu.

Bu gerçek beyler :D

annem hiç altta kalır mı? nedendir anlamam ama çocuklarını yarıştırmaktan zevk alır ebeveynler. "oğuz da hukuk okuyor, geleceğin savcisi olacak dedi" aksine ben bu zamana kadar hiç savcı olmayı düşünmedi ve dile getirmedim. baktım bu atışma işi uzayacak, e hadi anne yemek hazırsa sofraya geçelim diye atıldım lafa

yemekte akraba muhabbetlerine falan girdiler. annem yengeme kimin neyimiz olduğunu falan anlatıp durdu. ben de bir yandan onları dinlerken bir yandan kuzenlerle sohbet ediyordum. o kadar sıcak kanlılar ki (özellikle övgü) arada bir yanaklarımı mncıklıyor, saçlarımla oynuyo falan, ben de baze o şekilde karşılık veriyorum. gezdirirsin bizi buralarda falan diyorlardı, ben de şuralar var buralar var falan diye anlatıyordum. ama sıkılmıştım artık şu akrabalık muhabbetlerinden, kızlarla adam akıllı sohbete başlamak gerekiyodu. allah muhafaza diğer akrabalar falan da gelir ev çin ordusu kışlasına dönerdi.

sofradan kalktık, "hadi kızlar dışarda takılalım biraz" dedim, oluuur dedi ikisi de bir ağzıdan. arabanın anahtarını aldım babamdan içeri doğru seslendim " biz dışarı çıkıyoruuzz" peşinden özge "güle güle anneciiik". neyse çıktık dışarı sitenin içinde biraz gezelim dedim sonra gideriz bi yerlere. aklımdan kırk türlü tilkilik geçiyordu amk. bizim buralarda olamayacak kadar güzel iki kız ve bizim burda asla giyilmeycek cinsten elbiseleri vardı üzerinde. kızlar dansçı abi bacakları falan acayip güzel ikisinde de şort vardı ama birininki harbiden garipti böyle ince kumaşlı bişey üzerinden renkli renkli desenler vardı. övgünün asklısına zaten bittim. bizim kızlarınki gibi düz değildi kaliteli bişeydir heralde. kendi kendime dedim bunları koluma taksam çarşıda bir tur atsam benden kralı olmaz bu memlekette

kızların bana karşı tutumunu da ölçmem lazımdı ama. açık saçık sevimliler falan ama belki de sadece kuzen olarak görüyorlar beni. almanyadan yeni geldiler ilk defa bi akrabalarını gördüler, belki de ondandır bu samimi hareketler. hayır olmamalıydı böyle bir şey, bu ihtimali hemen beynimden kazıyıp atmak istedim. ben aklımdan bunları geçirirken kızlarla da acayip makara yapıyorduk. o yamuk yumuk türkçeleri çok tatlıydı yaa

Dinleyen var mı

neyse mk devam ediyorum dinleyen olmazsa kesicem 5 part sonra

gerçekten ailemin yaşadığı yer küçük bi ilçeydi, anca tarihi, doğal yerler var başka bi tak yok. kızları kahvehaneye zütürecek değilim ya. hemen aklıma bi muallaklik geldi "hadi yıllar sonra tanışmamızı kultayalımmm" dedim kollarına girip. o an çok farklı hissettim, hayatımda ilk defa bu kadar sexi iki kız kolumdaydı. hemen arabaya atladık. övgü daha cana yakındı o öne oturdu yanıma. "yaa babam bana da araba alsın artıııık" dedi dudaklarını büzüştürerek. her neyse, kızlar burası malum küçük bi şehir pub falan yok dedim. ne içersiniz alalım biryer buluruz içmeye dedim. lan çokk mu hayvanca olur acaba diye aklımdan geçirdim ama sonra eğlence havası katarım, böyle arabada hız yapar camdan falan çıkartırız şişeleri öyle bi ambians yaratırım dedim

aynen olaylar tahmin ettiğim gibi oldu, sıfır hatayla ilerliyordum (: her neyse bi yandan müzik bi yandan biz saçma sapan hareketler yaparak dolaşıyoruz caddelerde, o sırada muhabbet devam ediyo tabi. senin sevgilin falan var mı diye sordu özge. evvvet işte tam beklediğim soru buydu, o konulardaki niyetimi anlatabileceğim bir fırsattı bu. "hafif bir gülümseme ve cool bi tavırla, yok bebeğim yaa ben kimseye kendimi kısıtlattıramam, benim kafamda bi kıza rast geldiğimde üç beş gün takılıyoruz o da sıkılıyor ben de zaten" dedim. ikisi de söylediklerimi onaylar cinsten bişeyler söylediler. amaaan 3 günlük hayat kafama göre yaşycam tabi dedi övgü (: owww yees işte tam istediğim kafaydı. iyice aklıma yatıyordu artık bu kuzenleri ayıklama planım

hava hafiften kararıyordu saat 8e falan gelmişti. annemi aradım biz takılıyoruz kızlarla çok geç olmadan dönerim yengemlere falan söyle dedim, artık hiç bir engel kalmamıştı önümde. kızlarında kafa iyice zum olmuştu. övgü arada bir direksiyonu sağa sola sallamaya çalışıyordu diğeri zaten iyice kafayı kırmış camdan sağa sola laf atıyordu. işte fırsat bu fırsattı ama nereye zütürcem kızları otele mi? hayır belki de tahmin ettiğim şey olmayacaktı, otel kızları çok ürkütürdü hem. başka bir fikir bulmalıydım. aklımda o ışığın yanmasıyla birlikte elimi torpidoya attımmmm ve evettt işte orda anahtarlar. bizim buraların yaylası meşhurdur, durumu az çok düzgün olan herkes yayladan bi ev yaptırır, öyle zengin işi falan değil ama yaz sıcağında tam yaşlılar için işte. arabayla yaylaya çıkmak 25-30 dakika civarı zaten hiç sıkıntı değil

kızlaaaar diye bağırdım eğlenceli bi ses tonuyla. hadi yaylaya gidiyoruzz. meraklı ve bi o kadar heyecanlı yayla neresi diye sordular. çok sevimli bi yer dedim kocaman ormanlar yeşillik falan, ama biraz soğuk olur siz bu elbiselerle donarsınız dedim ve ekledim her neyse canım bizim yayla evinde vardır bişeyler ondan giydiririm size (: böylelikle eve giriş işini de halletmiştim. bizim kızlar mı çok saftı yoksa onlar da benim gibi şeyler mi peşindeydi, yoksa alkolün mü etkisiydi kafamı tırmalayan sorulardı ama her neyse canım gidiyoruz işteeee. açtım son ses müziği let it biiiiiiiiiiğğğğ led it biiiii eşlik ederek 20 dakikada falan vardık yaylaya. evin yanında babamın bizim araba için ayırdığı garajımsı bi yer vardı, arabayı oraya park ettik eve geçtik. kızlar sağı solu inceleyerek geldiler yanımda

kapıyı açıp içeri geçtik. babamın arkadaşlarıyla oturmaktan daima keyif aldığı şu hiç sevmediğim şark köşesini gösterdim kızlara. bakın bu koltuk şekli anadoluda çok meşhurdur, orta yaş üstündekiler çok sever falan dedim. büyük ihtimalle ilk defa şark köşesi falan görmüşlerdir ikisi de yorgun bi halde attılar kendileri oraya. oturuşlarına falan hiç dikkat etmeden sere serpe duruyorlardı, neredeyse her yerleri ortadaydı. hele övgünün o askılıdan taşan göğüsleri çıldırtacaktı beni. hemen aralarına ben de attım kendimi. oğuzz burası çok soğukmuş derken sarıldı özge bana ve hemen övgüde aynı şekilde. sağ omzuma yapışmış taş gibi göğüsler belime kadar çektikleri bacakları, boynumun iki yanına da yaslanmış şeker gibi yanaklar beni iyice deli etmişti, neredeyse oracıkta boşalacaktım. ben de kollarımı onlara doladım ısıtırmış gibi ama elimi nereye attığım hiç önemli bile değildi. sonra övgü kafasını boynuma doğru sokuşturdu.. o dolgun dudaklarını boynumda hissediyordum. artık aklımdan başka hiçbir şey geçiremez duruma geldim. sonucu ne olursa olsun yapışacaktım birinin dudaklarına. bir anda kapının çalınmasıyla kendime geldim. inceden bir kaç defa tık tık tık!!

devam et diyenler için devam ederim