Kendimi gelip senin canını alsın amk

ihtiyaçtan dolayı değil

Allah in işine akıl ermez kendi küçük aklınla onu anlamaya çalışma

eski çok tanrılı dinlerde her tanrının bir görevi vardı ve bu olaydan tamamen kendini kurtaramayan islam, o görevlere sahip tanrıların rütbesini düşürüp, melek yaptı.

O zaman bir fabrikatör neden işçileri çalıştırıyor

Sıkılmıştır

sanamı soracaktı ?

Sanane amın oğlu???

Uriel azrail değil yanlış şeyler paylaşmayın aminakoduklarim azrail onlarda ezreal onlarda Cebrail yok Cebrail yerine başka büyük melek var

Güzel bi cevap gelirse mesaj atsaniza beyler rezervasyon

Azrail, Allah'a demiş ki; insanlar bu can alma vazifemden dolayı benden nefret edecekler. Allah da Azrail'e ben senle ölüm arasına hastalıkları, musibetleri perde yapacağım, insanlar ölümü onlardan bilecek demiş. Aynen böyle Azrail de Allah ile ölüm arasında bir perdedir.

Basmışlar cuguyu, adam gibi cevap verin bari mına koduklarim.

Masal bunlar, zaten kuranda azrail ve israfil ismi geçmez bildiğim kadarıyla.

Sen bu aciz zayif bedenle allahin yanina yaklaşsan dayanamayip patlardin hz. Musa bile allahin suretini doğrudan görmek isteyince allah suretini dağa yansitinca dağ parçalanmiştir sen görmeyip canini almasi için sana gelse sen onu görmesen bile dayanamazdin başka bir örnek allahin varliği insanlar için dayanilamazken peygamberlere nasil ayetler gelecekti? Meleklerin varliği daha çok insan ve cinlerin zayifliği için vardir

tanrı, melekler, şeytanlar vs sonuçtur. dinlerin evrilmesi neticesinde doğaüstü varlıkların aldığı nitelikler değişme uğramıştır.
en sondan başa doğru gidersek; iblis denen varlık bir önceki aşamada, dualist dinlerde kötücül tanrı idi. (zerdüştlükteki tanrı ehrimen gibi) tek tanrılı inanca geçişte kötücül misyonlar da iyi tanrıya yüklendi (zerdüştlükteki ahura mazda iyi tanrı), kötücül tanrı kademe düştü, tanrısallığını kaybetti, tanrı sayısı bire düştü. dualizmden önce çok tanrılı dinlerde de şimdi melek denen varlıklar kötücül varlıklarla birlikte tanrı statüsündeydi, panteonların parçalarıydı. dualizme geçişte bunlar misyonlarını değiştirdiler. yani melekler eski dönemlerde tapınılan, belli misyonları bulunan tanrılardı. dinlerin değişimi sürecinde tanrısal niteliklerini kaybettiler, tapınma kayboldu ve neticede tanrı sayısı azaldı ve nihayetinde bire indi. (en azından ortadoğu çevresindeki dinlerde)
şimdi tarihsel süreç içinde melek, şeytan vs denen varlıkların geçirdiği aşamaları göz önünde bulundurmadan bu soruya cevap veremeyiz. yoksa her şeye gücü yeten tanrı neden başka bir doğüstü varlığa ihtiyaç duysun ki? "allah kadiri mutlak mıdır?" sorusu da bu ihmalden dolayı soruluyor. daha doğrusu tanrısal varlığın evrimi neticesinde bugün ortadoğu dinlerinde, diğer dinsel-doğaüstü kabullerin dualist ve çok tanrılı dinlerden keskin bir biçimde ayrılmadan, tanrı sayısının bire inmesi tanrının kadiri mutlak olmak zorunda olması durumunu doğuruyor. çünkü kader kavramı, imtihan olayı, cennet-cehennem mevzuları pek değişmeden bugüne gelirken tanrı sayısının bire inmesi, her şeyden evvel kötülük probleminin çözümü için tanrıyı kadiri mutlak olma durumuna sokuyor. yani tanrının kadiri mutlak olması ile melekler vs arasında aslında doğrudan bir ilişki yok. meleklerin durumu tamamen tanrısal itibarlarını kaybetmeleri ile alakalı bir konu. tanrının mutlaklığı ise tek tanrıcılığın getirdiği bir zorunluluk. çünkü tanrı tekse, her şeyi yarattıysa, her şey onun kontrolündeyse, kader varsa, imtihan varsa, ben bu dünyada yaptıklarımdan ötürü cehenneme gidebileceksem ve şeytan serbest ise tanrıya bu mutlak statüyü yüklemek durumda kalıyoruz...

ölünce sorarsın

Sonsuz güç sahibi olsam bende aynısını yaparım. Yaratırım birkaç görevli benim işlerime baksınlar, ben mi uğraşıcam amk

okumayın ateist zındık oldum.

Bak siz bu ara çok çoğaldınız hepinizi gibmek lazım sizin