1. 26.
    0
    @54 eyv. panpik sağolasın. 6 devir olduğunu biliyordum da 6 gün olayını yeni öğrendim
    ···
  2. 27.
    0
    ben size bişey anlatayım beyler kararınızı kendiniz verin. lisede ben de hard core ateisttim, satanist arkadaşım da vardı. beni satanist yapmaya çalıştı dedim senin tanrının tanrısına inanmıyorum seninkine niye inanayım? hocalar da bilirdi ne mal oldugumu din hocası ile muhabbet etmeye başladık.
    bu satanistler müslümanlardan nefret ediyor. allahın 99 ismi var onu ters ceviriyorlar yanına bi 6 koyuyorlar 666 dedi. orda durun dedim. satanistlik antichristlikten çıkmıştır simgesi tershaçtır müslümanlıkla alakası yoktur.
    bunu bana devletin görevlendirdiği her ay maaş verdiği çocukları yetiştirmekle görevli olan hoca söyledi. hocanın da bu konuda bilgisi yok ki beni aydınlatsın.
    hepimiz din kültürü derslerinde sure ezberledik geçtik, ben ezberlemedim diye kalıyordum. hocama dedim hocam ben ezberlemek istemiyorum çünkü sevmiyorum dedim 2 verdi karneme. annem okula geldi müdür araya girdi falan falan.
    uzun lafın kısası herkes körü körüne inanıyor. dünyada islamafobia diye bişey var bunun farkında bile değiller.
    ha bu hayat bana ne öğretti, ben son 10 yılımı din konusunda kavga etmeden geçiriyorum, arkadaşlarım cumaya gidiyor ben oturup çay içiyorum geldiklerinde allah kabul etsin diyorum, klise görünce gider mum dikerim, sinegoka girme şansım olmadı hiç, satanist arkadaşımla görüşmüyorum.
    cevremde beni inandığım ya da inanmadığım şeyler yüzünden yargılayacak insanlar yok, sizin varsa sorunu kendinizde arayın, beni ben oldugum için bana değer verdikleri için yanımda insanlar.
    müslümanım diye dostluk kuran ya da ateistim diye dostluk kuran dostlarım yok.
    anlatmak istediğim bu, dioptri olan din olgusunu tartışmanın mantığı yok. adam inanıyor, sen inan ya da inanma bize ne? kimseye hakaret edemezsin kimsenin de sana hakaret etmesine izin verme.
    ha bi müslüman sana cehennemde yanacaksın inanmıyorsun derse, sen de allaha şıh koşma allahın işine karışma de ve yoluna devam et. insanımız tartışmayı beceremiyor sonu hep kavga oluyor.
    offf ne yazdım amk kusura bakmayın am züt meme am züt meme
    özet: insanları sevin saçma salak tartışmalar yapmayın amk
    ···
  3. 28.
    0
    Allahi seytani yarattigi andan itibaren insanogluyla olacaklari dunyayi ahiretide biliyordu. Seni yardan sana akil cermisse sen o akilla onu bulabilecegindendir. Hz. Ibrahimin hayatini oku birseyler cikar inanmak istiyorsan pm at sana ikna edici linkler atayim soru sormak kolay mevzu cozum aramak istemek. Ateistlik ahlaksizliktir diye bi dusunce var arkasina saklaniliyor sadece oteki alem olmasa dahi bu dunyada iyi biri olmak guzel birsey
    ···
  4. 29.
    0
    @61 bunu biliyorum ve kesinlikle yasak. müslümanlıkta eşcinsellik sapkınlık olarak geçiyor. pompei ve sodom muhabbeti hadislerde allahın bir müdahalesi olarak anlatılıyor
    ···
  5. 30.
    0
    @61de baska yerden bakmıs ama tuttum bu panpamı guzeldı suku kardesım ama kadın olayının esası sanırım ozmnlarda kadınların bıle sahıtlıgı denk sayılmıyo 3 kadına 2 kadına bı sahıt sayılırken allah ın varlıgına dınıne sahıtlık etmelerı cokda ıkna edıcı olmaz dıye dusunuyorum kendı fıkrım bnm
    ···
  6. 31.
    0
    @62 tam olarak öyle değil o olay işte . islamda eşcinselliğin sadece şehvetten kaynaklanmadığı sürece yasak olmadığına dair fetvalarda oluyor bazı müslüman ülkelerde.
    ···
  7. 32.
    0
    @61 müslümanların rehberi olan kuran dünya kafasında ama hatta tehditleri ve egoları cok cocuksu 0-12,5 yas gurubu felan
    ···
  8. 33.
    0
    bi yaratıcı mutlaka var çünkü bu kadar şey tesadüf olamaz amk
    ···
  9. 34.
    0
    @67 hep bi yakarış hep bi yalvarma hep bi allahın egosu. müslümanlar uyannın lan bu kadar mı malsınız dıbınakoym ?
    ···
  10. 35.
    0
    66 takma kafana kardesım bu andavalı ılgı cekmek amac dıyorum ya tartısmak degıl senı yaratan bı varlık var ve sukretmeyı saygı duymayı gecdım sorgulaman bıle yeterınce zorken ınsan aklınla onun sevıyesındekı yaptıgı seyler akıl uydurman kendını tartısma acacak kadar degerlı sanman bıle aptallık kı kuranda kı seylerı bıle bılım daha yenı cozuyo daha kıtabını cozemedık tam olarak onun dusuncelerını cozmek ne haddıne dunya kafasıyla elde edılcek bılgıler degıl bunlar
    ···
  11. 36.
    0
    @65 hangi tehdit çocuksu moruk ? hani mantıklı tartışalım diosun ama hemen saldırgan tavra geçiosnz örnek ver konuşalım üzerine
    ···
  12. 37.
    0
    -Alıntıdır-

    Mary: Merhaba, sizi bizimle birlikte gidip Hank’in elini öpmeye davet ediyoruz.

    Ben: Pardon?! Ne demek istiyorsunuz? Hank de kim? Ve ben niye onun elini öpmek isteyeyim?

    John: Eğer Hank’in elini öpersen, sana 1 milyon dolar verecek; eğer öpmezsen seni eşek sudan gelinceye kadar dövecek.

    Ben: Ne? Bu bir tür mafya taktiği mi? Ne oluyor?

    John: Hank bir milyarder. Bu kasabayı o kurdu. Buranın sahibi o. istediği her şeyi yapabilir ve sana 1 milyon dolar vermek istiyor. Fakat elini öpmeden parayı alamayacaksın.

    Ben: Bu çok saçma. Neden?

    Mary: Sen kim oluyorsun da Hank’in hediyesini sorguluyorsun? 1 milyon dolar istemiyor musun? Bir el öpmeye değmez mi onun için?

    Ben: Belki, eğer yasalsa, fakat ..

    John: Öyleyse, gel bizimle Hank’in elini öp.

    Ben: Hank’in elini sık sık öper misiniz?

    Mary: Elbette, devamlı…

    Ben: Peki 1 milyon doları aldınız mı?

    John: Yok, kasabayı terk etmeden parayı alamazsın.

    Ben: Öyleyse neden hemen kasabayı terk etmiyorsunuz?

    Mary: Hank söylemeden kasabayı terk edemezsin. Yoksa parayı alamazsın ve seni eşek sudan gelinceye kadar döver.

    Ben: Peki, Hank’in elini öpen, sonra da kasabayı terk edip 1 milyon dolar alan birini biliyor musunuz?

    Mary: Annem Hank’in elini yıllarca öptü. Gecen yıl da kasabayı terk etti. Eminim parasını da almıştır.

    Ben: Onunla konuşmadın mı o zamandan beri?

    John: Elbette hayır. Hank buna izin vermiyor.

    Ben: Öyleyse, eğer parayı alan herhangi biriyle konuşmadıysanız, parayı aldıklarını nereden biliyorsunuz?

    Mary: Kasabadan gitmeden önce biraz veriyor. Belki maaşına bir zam alıyorsun, belki küçük bir loto kazanıyorsun, ya da caddede 20 dolarlık banknot buluyorsun.

    Ben: Peki bunların Hank’le ne ilgisi var?

    John: Hank’in bazı dostları var.

    Ben: Kusura bakmayın ama bu tuhaf bir üçkağıtçılık gibi geliyor kulağa.

    John: Fakat 1 milyon dolar burada söz konusu olan. Şansa bırakabilir misin bunu? Ve unutma, eğer öpmezsen seni dövecek.

    Ben: Belki, eğer Hank’le konuşursam, ayrıntıları ondan öğrenirsem..

    Mary: Hayır, hiç kimse Hank’i göremez. Hiç kimse Hank’le konuşamaz.

    Ben: Peki o zaman nasıl elini öpüyorsunuz?

    John: Bazen ona bir öpücük gönderiyoruz ve elini düşünüyoruz. Diğer zamanlarda Karl’ın elini öpüyoruz ve o Hank’e iletiyor.

    Ben: Karl da kim?

    Mary: Karl bir arkadaşımız. Bize Hank’i ve onun elini öpmekle ilgili konuyu öğreten o. Karl için tek yapmamız gereken birkaç kez onu yemeğe çıkarmak oldu.

    Ben: Yani Hank diye biri olduğu, onun elini öpmeniz gerektiği ve böylece Hank’in sizi ödüllendireceği konusunda sadece Karl’ın sözüne güvendiniz öyle mi?

    John: Hayır, hayır! Karl’da bir mektup var. Hank tarafından kendisine yıllar önce gönderilmiş. Bütün meseleyi açıklıyor orada. Bak işte bu da bir kopyası. Al kendin de gör.

    John bana üzerinde “Karl’ın ofisinden” yazılı bir fotokopi uzattı. Üzerinde 11 maddelik bir liste vardı:
    1-Hank’in elini öp ve o da sana kasabayı terk ettiğinde 1 milyon dolar versin.
    2-Yanında alkol iç.
    3-Senin gibi olmayan insanları eşek sudan gelinceye kadar döv.
    4-iyi yemek ye.
    5-Bu listeyi Hank’in kendisi yazdırdı.
    6 -Ay yeşil peynirden yapılmıştır.
    7-Hank’in söylediği her şey doğrudur.
    8-Her tuvalete gittiğinde ellerini yıka.
    9-içki içme.
    10-Sosislerini sosis ekmeği içinde ye, yanında bir şey alma.
    11-Hank’in elini öp, yoksa seni eşek sudan gelinceye kadar döver.
    Ben: Bu bana Karl tarafından yazılmış gibi geliyor.

    Mary: Hank’in kağıdı yoktu, onun için.

    Ben: Bana öyle geliyor ki, eğer kontrol etseydik, bu yazı Karl’ın el yazısı çıkardı.

    John: Elbette, Hank söyledi, Karl yazdı.

    Ben: Kimsenin Hank’i göremediğini zannediyordum?

    Mary: Şu anda öyle. Ama yıllar önce Hank bazı kişilerle konuştu.

    Ben: Hank’in iyi birisi olduğunu söylediğinizi zannetmiştim. Hangi tür iyi insan, sırf farklılar diye başkalarını döver?

    Mary: Hank’in isteği bu ve Hank her zaman haklıdır.

    Ben: Nereden biliyorsun bunu?

    Mary: 7. madde “Hank’in her dediği doğrudur.” diyor. Bu benim için yeterli.

    Ben: Belki de arkadaşınız Karl uydurdu bütün meseleyi.

    John: Kesinlikle hayır. 5. madde bu listeyi Hank’in kendisinin yazdırdığını söylüyor. Ayrıca, 4. maddede iyi yiyin, 8. maddede de tuvaletten sonra ellerinizi yıkayın diyor. Bunların doğru olduğunu herkes bilir. Demek ki gerisi de doğru olmalı.

    Ben: Fakat 9. maddede içmeyin diyor, ki bu ikinci maddeyle çelişiyor. Ayrıca 6. maddede ayın yeşil peynirden yapıldığını söylüyor ki bu tamamen yanlış.

    John: 9 ile 2 arasında hiçbir çelişki yok. 9 sadece 2’yi açıklıyor. 6’ya gelince, aya hiç gitmedin, dolayısıyla doğru olup olmadığını bilemezsin.

    Ben: Bilim adamları ayın kayalardan oluştuğunu söylüyorlar ama..

    Mary: Fakat kayanın dünyadan ya da uzaydan gelip gelmediğini bilmiyorlar. Yani ay hala yeşil peynirden yapılmış olabilir.

    Ben: Bir uzman değilim ama ayın dünyadan geldiği teorisinin çürütüldüğünü zannediyorum. Ayrıca, kayanın nereden geldiğini bilmiyor olmak onu peynir yapmaz.

    John: işte, bilim adamlarının hata yaptığını sen de kabul ettin. Fakat Hank’in her zaman haklı olduğunu biliyoruz!

    Ben: Biliyor muyuz?

    Mary: Elbette, 5. madde öyle diyor.

    Ben: Diyorsun ki, Hank haklıdır, çünkü liste öyle diyor ve liste doğrudur, çünkü onu Hank yazdırdı. Ve Hank’in yazdırdığını biliyoruz, çünkü liste öyle diyor. Bu döngüsel mantık. “Hank haklıdır, çünkü Hank haklıdır” demekten farksız.

    John: işte şimdi anlamaya başlıyorsun Hank’in düşünce biçimini.

    Ben: Fakat… Her neyse, boş ver. Peki bu sosislerle ilgili konu da ne? (Mary, yüzünü buruşturdu.)

    John: Sosisler sosis ekmeği içinde yenir. Yanında bir şey yenmez. Hank’in yolu bu. Başka türlüsü yanlış.

    Ben: Ya sosis ekmeğim yoksa?

    John: Sosis ekmeğin yoksa, sosis yiyemezsin. Sosis ekmeksiz sosis yanlıştır.

    Ben: Yanında ketçap, hardal da mı yok? (Mary, çok sert bir şekilde baktı.)

    John: Böyle bir dil kullanmanın hiçbir gereği yok! Sosis yanında yenecek her türlü şey yanlıştır.

    Ben: Yani biraz turşu, içine doğranmış sosis tarzı bir şey mümkün değil mi? (Mary kulaklarını tıkadı ve “Dinlemiyorum bile bunu, la la la la…”)

    John: Bu iğrenç. Ne tür bir şeytani mahluk yiyebilir böyle bir şeyi.

    Ben: Çok güzel bir şey o. Ben hep yerim.

    (Mary kendinden geçti ve John onu tuttu)

    John : “Eğer o tiplerden biri olduğunu bilseydim vaktimi hiç harcamazdım bile seninle. Hank seni eşşek sudan gelinceye kadar döverken, ben de orada olacağım ve paramı sayıp sana güleceğim. Hank’in elini da senin için öpeceğim, seni sosis ekmeksiz, turşu yiyici”
    Tümünü Göster
    ···
  13. 38.
    0
    sorularını kendimce cevaplamak isterim tabiki. ama kimse mükemmel değil hatta imamda değil (:. ancak başta belirtmeliyim ki beklediğin saygı kullanduğın cümlelerde yok. ancak ben genede beklediğin saygıyla cevaplıyorum.

    1 tanrı ile zeki kavramı biraraya gelmesi mantıksız çünkü yaratıcı yarattıklarına benzemez değil mi? yaratıcının yarattıklarından farkları olmalı ki yaratıcı olsun. kadın peygamber olayına gelince. özellikle islam öncesi arap yarım adsını örnek verecek olursak bayanlar köle gözüyle bakılır, söz hakları olmazdı. şimdi genel anlamda zamanında söz hakkı olmayan bi kadının peygamber olması inanacak insanları bile şüpheye düşürürdü. o yüzden muhafazidül emin denmiştir peygambere biliyorsan eğer.

    2 dua sadece en kötü anlarda ihtiyacın olduğunda değil en iyi anında şükretmek içinde edilir. kaderde senin elinde olan şeylerde vardır. çok ders çalışıp iyi bi ünv tutturmak gibi. yani kaderinde ünv kazanamicaksın diye bişey yok. ama şu zaman öleceksin diye bişey var.

    3 vahiy yoluyla o kadar şeyi bildirdiği halde ve bana inanan elinde sonunda cennete gidecek dediği halde inanmayıp cehennemde yanmamak büyük mantıksızlık olmaz mıydı. sen fb gs yada büyüklerden biri şampiyon olacak biliyosun ama varını yoğunu torku konyaya basıyosun mantıklı mı? değil.

    4 aklı sana vermesinin sebebi hayatın işleyişine ayak uydurman, kaliteli bi dünyevi ve uhrevi yaşam için çalışmandır. hayvanlar gibi; susadınmı suyun temizliğine bakmadan içmek, acıkınca etin ne olduğuna bakmadan yemek akılsız canlıların yaptığı bişey. seni hayvanlardan ayıran aklın, binaları diktiren, matematik işlemlerini çözdüren, hatta buraya entry girdiren şey akıl; allahın sana verdiği akıl.

    5 ilk soruda da dediğim gibi allah la kumar kelimesi de mantıksız çünkü kumarı yaratanda o. allahın sana seçme şansı verdiği gibi şeytana seçme şansı vermesi neden mantıksız geliyor? ilk anda hz ademle hz havva seçim şansını yasak meyve olarak kullandılar şeytanda insanları saptırmak için? mantıksız olan ney.

    özet: inanmak içinden gelmiyorsa dışarıdan sana ne kadar mantıklı cevap gelirse gelsin seni etkilemesi sana kalmış inanmak sana kalmış. zorla güzellik olmaz.
    ···
  14. 39.
    0
    @94 hristiyan oldugumu da nerden cıkardın dinlere inanmasam da müslümanlık hristiyanlıktan daha iyidir. odaya iki dk gelip günahı cıkarıp odayı terkeden papazın kilisesini gibeyim.
    ···
  15. 40.
    0
    @1 tebrik ederim sayende ateist oldum amk
    ···
  16. 41.
    0
    okuyayım bunları
    ···
  17. 42.
    0
    hala masalsı olmayan cevaplar göremedim beyler hani sizin müslümanlıgınız
    ···
  18. 43.
    0
    eli klavye tutan müslüman kesim sanırım kabugunda
    ···
  19. 44.
    0
    @100 nihat hatipoğlu
    ···
  20. 45.
    0
    reserved
    ···