allaha inanan panpalarım bi gelin bişe soracam

siz istediğinize inanmakta serbestsiniz sonuçta saygı duyarım.ama ben araştırdığım ve mantıkende doğru gelen şeyleri söylicem.darvinin evrim teorisini anlatan bi kitap okuyorum şuanda ve insanlarla maymun genlerinin %99 dan daha fazlasının benzer oldugu söylenmiş.nerdeyse kanıtlanmış bişey yani.kutsal kitaplarda ise ademden havvadan geldiğimiz söyleniyo tamamiyle ters düşen bişey yani bu teori.kanıtlanmış bişeyemi inancam yoksa bi efsaneye mi? ayrıca musanın denizi ikiye yarması olayı imkansız bişey.buna inanmıyorum diyipte diğer herşeye inanıyorum diyemezsin bence.eğer bi kutsal kitapta yazanlardan biri bile yalan yanlışsa diğerlerinin doğru olduğu ne malum?
7 tabaka olayına gelince o zaman da bulunmadığını nerden biiyosun.bi örnekle anlatayım..zaten mısırlılar bile bizden kaç bin yıl önce beyin ameliyatı,astroloji,piramitleri ve mumyalamalarını bulmuşlar ve daha yeni mumyalamayı çözmüş bizim bilim adamları.hatta piramitin ne hesaplamalarla yapıldığına bakılırsa muhteşem bişey.onu bugune kadar hala hiçkimse çözememiş.onlar bizden kaç bin yıl önce pisagor bağıntını bulmuş ve piramitler üzerinde uygulamışlar bide.yani şunu demek istiyorum 7 tabaka o zaman da bulunmuş bişey olabilir belkide teorideydi orası bilinmez.mısırlıların o zamanlar buldukları bundan daha inanılmaz bence.ve daha yeni yeni çakıyo bizimkiler..
http://mavidunya.blogcu.c...piramitlerin-sirri/231770

ayrıca çok önemli buluşlar yapmış bilim adamlarının çoğuda deist.sence fazla zeki oldukları için araştırıp yeni sonuçlara vardıkları içinmi yoksa sadece kafirlermi..dünyanın oluşumunu tamamiyle açıklayabilmişler aslında.sadece tek biyerde takılmışlar oda bu enerjinin nerden geldiği.onlar içinde tanrı bu işte o yüzdende deistler.ama bu kutsal kitapta anlatılan tanrı değil işte.araştırıp baksan bi bence sende süphe duyardın.ayrıca kutsal kitaplar sadece korku üzerine dayalı olduğu için sen bunun olmaması fikrini bile düşünemezsin.çünkü korkuyosun.
ve eskiden zaten birçok tanrı vardı.insanlar bi gün şaman bi gün budistti.onlar için gayet basit bişeydi.çünkü inanmak istiyolardı.düşünce açısından çok geriydi halk.ve biri peygamberim dese inanmaları çokta zor olmazdı.ama şimdi biri çıksa ve gerçekten son peygamber olsa ve bunu dese onu gebertirler.çünkü şimdi o zamandan oldugundan çok daha ilerideyiz.kimseyi inandıramaz.zaten şimdi korku daha fazla sadece palavra sayan hocalarımız sağolsun.
http://www.ruyalar.com/ya...asil-ele-alindiklari.html birde kuranı kerimle kanıtlanmış birşeyi karşılastıralım.kuranı kerimde peygamberlerin gördüğü rüyaların önemli olduğu ve vahiy gibi bişey olduğu söyleniyo.galiba onlara göre ruh bedenden çıkyıo yarı ölü hali..ama rüya uykunun sadece ram bölümünde görülen 8 9 saniyelik bi bölüm ve bilinçaltında olan şeylerle alakalı.sizce hangisi daha mantıklı..bunları pgiboloji dersi gören herkes bilir.burdada bi çelişki var.bunu derste vermeleri günah değilmi o zaman..
herneyse bunlar birkaç örnek sadece.bunlar da benim düüşüncelerim.sonuç olarak başa dönüyoruz **buna inanmıyorum diyipte diğer herşeye inanıyorum diyemezsin bence.eğer bi kutsal kitapta yazanlardan biri bile yalan yanlışsa diğerlerinin doğru olduğu ne malum?

@78 kanıtlarız da inanmazsın yine görmezden gelirsin, yine de kaptan kustonun hayatından örnek verelim sana

birbirine karışmayan iki su ve kaptan kusto
"o allah'tır ki, iki denizi salıverdi: şu biri tatlı, bu beriki tuzlu ve acıdır. aralarında da kudretten bir engel ve birbirine kavuşmayı önleyici bir perde koydu" (furkan 53)
"i̇ki denizi salıvermiş, birbirine kavuşuyorlar. fakat birbirine karışmaya mani, allah (c.c.) tarafından bir engel var-dır."(rahman 19-20)
sıvı maddelerde, yüzey gerilimi kanunu vardır. bir sıvının moleküllerinde bulunan çekim kuvveti, bir diğerinden tamamen ayrıdır. böylece her iki sıvı durumunu muhafaza eder.

pek az müslümanın ilgisini çeken bu ayet-i kerimeler dünyaca ünlü deniz araştırmacısı fransız jaques cousteau (kapton kusto)'yu adeta çarpmış ve müslüman olmasına sebep olmuştur. i̇slam'a giriş sebebini kaptan kusto, şöyle anlatmaktadır: "bazı araştırmaların farklı deniz kütlelerini birbirinden ayıran engellerin bulunduğuna dair ileri sürdükleri görüşleri inceliyorduk. araştırmalar sonucu gördük ki, akdeniz'in kendine has sıcaklığı, tuzluluğu ve yoğunluğu var. aynı zamanda kendine has canlıları barındırıyor. sonra atlas okyanusu'ndaki su kütlesini inceledik ve akdeniz'den tamamen farklı olduğunu gördük. bu iki su kütlesi cebel-i tarık boğazında birleşiyor ve bu birleşme binlerce yıldan beri sürüyordu. buna göre, bu iki denizin karışması ve sonuç olarak; tuzlulukta, yoğunlukta ve ihtiva ettiği madde oranında eşit veya eşite yakın bir durumun mevcut olmaları gerekirdi. oysa böyle bir durumun mevcut olmadığını, yani su kütlelerinin birbirine karışmadığını, her iki denizin yakınlarında yapılan araştırmalarda bizi şaşırtan bir durumla karşılaştık. çünkü, bu iki denizin karışmasına, birleşme noktasında bulunan harika bir su engeli mani oluyordu. aynı türdeki su engeli, 1962 yılında alman bilim adamları tarafından aden körfezi ile kızıl denizin birleştiği bâb-ı mendep boğazında da bulunmuştu. sonraki araştırmalarımızda, farklı yapıdaki bütün denizlerin birleşme noktalarında aynı su engelinin bulunduğunu müşahede ettik."
denizlerde bulunan su engeli konusundaki açıklamasından sonra yakın arkadaşı ve daha önceleri müslüman olan tıp bilgini prof. dr. maurice bucaille, kaptan kusto'ya, bu söylediklerinin yeni bir buluş olmadığını, çünkü bunun kur'an'da belirtildiğini söyledi. bu sözler kaptan kusto'yu büyük bir şaşkınlık içerisinde bırakmıştı.kur'an'dan gösterilen yukarıdaki ayetleri büyük bir şaşkınlık içinde dinledikten sonra şunları söylemiştir: "modern ilmin ondört asır geriden takip ettiği kur'an, ben şehadet ederim ki, allah'ın kelamıdır.

bu bilgiyi dilediğin heryerde arayıp bulabilirsin 1400 sene önceden tek başına hz. muhafazid bunu nasıl bilebilirdi "o" dilemedikten sonra

http://www.tarihimiz.net/...i-su-ve-kaptan-kusto.html bu da linki