allah inancı hakkında ciddi bir sorum olacak

http://inciswf.com/1296313416.swf

@39 o zaman direk inanıp hepimiz cennete gitseydik ha daha iyi olmazmıydı

hemen şimdi iki kolunuzdan birini havaya kaldırın ama kaldırmadan önce kendinize şu soruyu sorun:

"kaderimde sağ kolumu kaldıracağım mı yazılı, yoksa sol kolumu mu?"

bu soru size biraz olsun saçma geldiyse, kaderinizin zaten sizin yaptıklarınızdan oluştuğunu, yüzeysel de olsa biliyorsunuz demektir. siz hayatınızı nasıl yönlendirirseniz yönlendirin, yaptıklarınızın ve yapacaklarınızın hepsi daha önceden bir yerlerde yazılıdır. bir şeyi oluruna bırakıp "kaderimde ne yazıyorsa o olsun." demek bu yüzden saçmalığın daniskasıdır ama yine de sizin bunu deyip olay üzerindeki etkinizi sonlandıracağınız da yazılmıştır. kader bu yüzden çok acayip, çok korkutucu, çok kafa karıştıran ama yine de uğraşması çok zevkli bir kavramdır.

çok güzel bir giriş olmadı. neyse, devam edeyim.

kadere iki farklı yaklaşım var - daha doğrusu iki tane temel yaklaşım var:

kader önceden yazılmıştır, ne yaparsak yapalım değiştiremeyiz - doğru, ama yanlış yorumlanıyor bu cümle. senin değiştirmek için vereceğin çaba da zaten kaderde yazılı olandır! yani sen kaderinde liseyi bitirmenin yazmadığını düşünüp derslerine çalışmasan, bu da kaderde yazılıdır; kaderini değiştirdiğini düşünüp liseyi bitirmek için fazladan efor sarf edersen, bu da kaderde yazılıdır! kaderi değiştirme yetkisi insanoğluna verilmemiş ama kaderini değiştirdiğini sanmanın verdiği sahte haz bahşedilmiş.
kadere inanmam, kaderimi kendim belirlerim - i̇nanmazsan inanma, kader yine de var. ne yaptığın, ne yapacağın, ne yapmayacağın falan hepsi çoktan belirlenmiş. senin yapman gereken tek şey bu seçimleri yaşaman. adeta yazılmış bir senaryoyu oynuyorsun sen, o kadar. ama yine de bu "kadere boyun eğmelisin!" anldıbına gelmiyor, zira kadere boyun eğip eğmemek senin yapabileceğin bir seçim değil . kaderde sağ kolunu kaldırdığın yazıyor sandığın için sol kolunu kaldırıyorsan, kaderde sol kolunu kaldırdığının yazılı olduğunun farkında değilsin demektir

@30 panpa burda çok ince bir yanılsama var. bu mevzu kader mevzuu olduğu için insanların bunu anlamakta kafası karışıyor. ki zaten Allah bunu fazla düşünmeyin anlayamayabilirsiniz diyor. anlayamayabiliriz çünkü işin içinde sonsuzluk kavramı var. yani mesele Allah'ın zamandan ve mekandan münezzeh olmasıyla ilgili. onun katında zaman diye birşey olmadığı için bizim ezelimizi de, ebediyetimizi de tepeden bakar gibi ve sanki bir saniyede olup bitmiş gibi görebiliyor. mesela bilgisayar ekranında uzun bir çizgiye baktığını düşün panpa. bu çizgi atıyorum bir insanın hayatı olsun ve gittikçe ilerlesin. hani nasıl biz üç boyutlu bir evrende yaşıyoruz ve iki boyutlu olan bilgisayar ekranına bakıyoruz? üçüncü boyutta yaşayan biz ikinci boyuttaki herşeyi kolaylıkla görebiliyorken ikinci boyuttaki hiçbirşey bizi farkedemez çünkü kendi dünyasındadır. (bilgisayar ekranındaki insan hayatının bir canlı olduğunu farzedelim) işte bu yüzdendir ki biz de kendi boyutumuz dışındaki boyutları göremiyoruz. ve dördüncü boyutun ne olduğunu bir tahmin et? evet. dördüncü boyut zamandır. insan zamanı durdurmayı başarabilirse boyut atlar. zaten bu yüzden cinler saniyeler içinde dünyayı defalarca dolaşabilir, veyahut kaybolan eşyaları bulabilir, insanların geçmişlerini görebilirler. çünkü onlar dördüncü boyuttalar ve biz onlar için bir çizgi gibiyiz. ancak sonumuzu göremezler. gelecekte olacakları ve gaybı ancak Allah bilir. şimdi buraya kadar anlattıklarımı anlayabildiysen ikinci meseleye geçicem panpa. bi oku bakalım.

@40 siz ateistler bunu daha iyi bilirsiniz. herşeyin bir nedeni vardır illaki.

üstad bediüzzaman’a göre, cenâb-ı hak hadsiz kudretini ve sonsuz rahmetini göstermek için insanı hadsiz derece aciz ve sonsuz derece fakir yaratmıştır hem isimlerinin hadsiz nakışlarını göstermek için insanı hadsiz elemlere ve lezzetlere mazhar kılmıştır nitekim insanın mahiyetinde yüzlerce duygu ve latîfe vardır ki, her birisinin elemi ayrı, lezzeti ayrı, vazîfesi ayrı, mükâfâtı ayrıdır âdeta büyük insan olan kâinatta tecellî eden bütün isimlerin, küçük kâinat olan insanda da cilveleri vardırsıhhatte ve âfiyette olmak, lezzetleri hissetmek, güzel tatları tatmak ve mutlu olmak gibi nimetler nasıl şükür gerektirir ve şükür dedirtir, o vücut makinesini çok cihetlerle vazifesine sevk eder, insan da bir şükür fabrikası gibi olursa; musibetler, hastalıklar, özürler, sıkıntılar, dertler, elemler ve muhtelif arızalar da o vücut makinesinin diğer çarklarını harekete getirir, heyecan verir i̇nsanın mahiyetine konulmuş olan acz, zaaf ve fakr madenini işlettirir böylece insan yalnız bir dil ile değil, her bir azanın dili ile allah’a sığınır, duâ eder, allah’tan ister ve allah’a niyaz eder güya insan o arızalar dili ile ayrı ayrı binler kalem hükmünde hareketli bir kalem olur hayat sayfasında misal âlemine giden levhalarda hayatının şükürlerini, zikirlerini ve tesbihlerini durmadan yazar allah’ın isimlerini böylece ilân eder, allah’ın isimlerinin manzum bir kasidesi hükmüne girer, fıtrat ve yaratılış vazifesini tam yapar1

@48 birincisi ateist deilim taptığım şükrettiğim varlığı merak eden zeki bir insanım. herşeyin bir nedeni vardır deyip sineye çeke çeke nereye kadar

@49 bediüzzaman kim aq feytocusu nerden biliyormuş o

@50 hikmetinden sual olunmaz.

çok uzun yazmayın amk

@52 ohoooo sen olayı kesip atmışsın panpa açıklama yapında imana geleyim

@1 ben müslüman değilim. ama inanmamın nedeni bu tarz abuk sorular değil. şöyle ki bir insanın hayatı ya da insanlık tarihi sonsuz bir yaratıcı için kısa bir süredir. öyle keyfi bi olay olabilir. meleklere "bakın ne mallar var diye yaratmış" de olabilir. belkim biz bir hikayenin kahramanları da olabiliriz. canı sıkılmış da olabilir. yani tanrı varsa da tüm sırlarını kitabında yayınlayacak değildir. varsa kesin bizle taşak geçiyo orası kesin.

bu baslikta su ana kadar yazilmis tum entryleri tek tek eksiledim.

arz ederim.

-2-

bu arada liseli misiniz lan siz kafanızı bunlara takıyonuz

@40 kibirlenmeye hakkı olan tek varlık Allah'tır! kibir hiçkimseye yakışmaz, ama ona yakışır. kibrin insanları çirkinleştirmesinin tek sebebi ise Allah'ın mahremi olan kibir ve büyüklenmeye sahip çıkmaktır. bu, insanı belli bir zaman sonra Allah ile kendisini bir tutmaya, dalga geçmeye vs gibi (bir müslüman için) tüyler ürpertici bir noktaya zütürür. (Allah korusun) işte o yüzden Allahın kibirlenmeye de, egosunu tatmin etmeye de, canı ne istiyorsa onu yapmaya da hakkı vardır. çünkü o yaratıcıdır, bizler ise yaratığız.

alemlerin en büyüğü kime neyi kanıtlamaya çalışıyor birader. nedir bu bana tap itaat et bilmemne. en büyükse eğer buna neden gerek duyarki. biz ona taptıkça ne oluyor yani. bize çile çektiriyor çektikçe şükretmemizi istiyor etmeyince cehennem falan. habire korkutuyor bizi bilmemne. gerçekten doğruysa ve cehenneme gitçeksek nasıl bir egodur lan biz yanarken neyapacak zevkmi alacak

@55 panpa herşey bir yana önemli olan şu. dini basit sorularla çürütemezsin. herşeyin bir cevabı var. o yüzden kalbini dinleyip yolunu öyle bulmalısın. allahı da sorgulama ve merak etme aşaması biryere kadar. belli bir yerden sonra hikmetinden sual olunmaz. eğer allahı zaten daha fazla tanıyabılecek bir yeteneğin olsa ya peygamber, ya melek olurdun. sonuçta herşey biryerden sonra inanıp inanmamaya gelecek. bunun bir ispatı yok.

@59 allah bizim belamızı versin hahahahaha

@59 kibiri kötü birşey olarak öğreten allah kibirleniyor öylemi yani. kuranda kötü birşey yazıyor.

tamam lan amcuklar o zaman şöyle bakın mevzuya

evimde hayvanlar besliyorum, ve canım sıkılıyor biraz kan izlemek istiyorum.
kedi ve köpeğimi bir odaya atıp köpeğin kediyi parçalamasını izliyorum .

benim için ne düşünürsünüz ?
pgibopat , taş kalpli , acımasız , sadist ,yok edilmesi gereken biri , pislik .

öyle düşünüyorumki bunları söylersiniz.
peki ya tanrı için neden bunu düşünmüyorsunuz.

doğada her gün milyonlarca suçsuz ve masum canlı acılar içindi ölüyor .
i̇yi kalpli denilen tanrı bu vahşeti umarsamaz bir şekilde izliyor .

ne felsefi ne bilimsel, başka hiçbir kanıta gereksinim bırakmayan gerçek .

sonrada köpeğimi fırına atarım ha ? olur mu