+1
Bir kumar masasında oturduğunu ve geriye kalan tüm malvarlığını satıp eline aldığın bi' 50.000 lira olduğunu düşün. Oyun basit, iki kişi karşılıklı olarak birer kart çekiyor ve renk, tür farketmeksizin en yüksek kartı seçen ortaya koyulan 50.000x2 liralık bahsi alıyor. Rakibin 5 çekti ve 5den büyük bütün kartlar sana 100.000 lira kazandıracak. Senin elinde olmayan 9/13 lük bir ihtimalin içindesin ve tüm hayatın bunu kazanmana bağlı. Kaybettikten sonraki hayatının da, kazandıktan sonraki hayatının da gelebileceği son noktanın, yani ölüm anının gerçekliğini görebilen bir varlık tanrı. Yani şöyle ki;
Farklı bir kumar masasında kurpiyerlik yapıyorsun, karşında kasaya yani sana karşı oynayan bir kumarbaz var ve oyun ne hikmetse yine basit. Yere bir as, bir de 2 yerleştiriyorsun ve kartların yerini biliyorsun. Solda 2, sağda as var. Bu adam için, seçeceği kart 1/2 ihtimalle ona para kazandıracakken senin perspektifinde herhangi bir ihtimal söz konusu değil. Adamın hangisini seçerse kazanacağını ve hangisini seçerse kaybedeceğinin bilgisine sahipsin. Yani bu adam sonucundan emin olmadığı bir yola girerken aslında sen adamın hayatının izleyeceği yolun farkındasın: kazandı yahut kaybetti. Şimdi bilginin ihtimaller üzerinde bıraktığı etki kafanda ufakta olsa oluşmuştur diye düşünüyorum.
işleri çok az karıştıralım. Adamı tanıyorsun, mahalleden bir arkadaşın ve ortaya koyduğu bahisin yol parası dahil herşeyiyle beraber 100 lira olduğunun da farkındasın. Dün gece üyesi olduğun bir terör örgütü kumarheneyle senin mahallen arasında çatışma çıkacağını sana bildirdi. Eğer bu adam sağdaki kartı seçerse evine yürüyerek döndüğü için çatışma saatinde yolda bulunacak ve ölecek. Soldakini seçerse ise, hasta çocuğunun ilacına yetecek 60 liranın sahibi olup üstüne bir 40 lirası daha kalacak. Peki böylesine basit bir durumun gözlemcisi olan bizim, iki taraf için elimizde bulunan bilgiler neler?
Kumarbaz için;
Sağdakini seçerse kazanacak, eve taksiyle gidecek, çocuğuna ilacını alacak.
Soldakini seçerse kaybedecek, eve yürüyerek gitmek zorunda kalacak, 10 lira daha ekleyip ilacı almak varken şimdi 0dan başlayıp 60 lira bulmak zorunda kalacak.
Kurpiyer için;
Sağdakini seçerse kazanacak, eve taksiyle gidecek, ölmeyecek ve çocuğuna ilacını alacak.
Soldakini seçerse kaybedecek, eve yürüyerek dönerken çatışma arasında kalıp ölecek ve çocuğuna ilacı alamadığı gibi evdekileri aç bırakacak.
Kurpiyer olan sen, adamın seçeceği karta göre hayatının izleyeceği yolun farkındasın ancak ne yazık ki seçim hakkı senin elinde değil, onun elinde. Yani iki ihtimalin sonucunu da bilmene rağmen adama yardımcı olmuyor, adamın yolu kendi seçmesini istiyorsun. Tanrı'yıda tıpkı bu şekilde düşün. Doğduğun andan, öleceğin ana kadar yaptığın her seçimin oluşturduğu yolun sonunu görebiliyor, yani sadece geleceği değil, bütün olası ihtimallerin oluşturduğu geleceği de görüyor. Senin oynadığın kumar masasına dönelim ve 9/13 ihtimalinin kurpiyerini tanrı olarak görelim. Hayatının nasıl bir yol izleyeceğini biliyor: 50kı kaybetmenle neler olacak, hayatında neler değişecek, 100kyı kazanmanla neler olacak, hayatında neler değişecek. Ancak sen seçimi yapana kadar tanrı her iki ihtimalede olası bir gerçek olarak bakıyor. Yani senin parayı kazandığın gerçeklik de, kaybettiğin gerçeklik de onun için sen seçimi yapana kadar tek bir gerçek. Ha bu demek değildir ki, tanrı'nın ihtimallere gücü yetmez. Yeter, ama bilerek ve isteyerek buna müdahele etmez. Bu örneği oluşturmuş beni o kumar masasında geçen olayın evreninin tanrısı olarak gör şimdi. Biraz önce verdiğim örnekte adama herhangi bir kart seçtirmemem gibi düşünebilirsin "bilerek ve isteyerek müdahele etmeme" olayını. Olayın sonunu adamı öldürerek ya da yaşatarak değiştirebilme gücüme rağmen değiştirmemem gibi.
Tümünü Göster