1. 60.
    0
    @156 sende ışık var sonsuzluk kavramlarını çok kullanman beni etkiledi fakat sana kötü bi haberim var ednan bey mesih değil, alakan yoksa şayet yazmaya devam et iyi gidiyosun.
    ···
  2. 59.
    +1
    @154 hacı sorunda burada adam diyor araştırmış bilim adamı insan yalan kouşunca beynin alın kısmındaki hücreler harekete geçiyor yani yalan mekanizması burada ve kuranda allah ( onları ahirette yalancı alınlarından sürükleyeceğiz) diyor daha bir sürü mucize ama görene
    ···
  3. 58.
    0
    @148 cCc vazgeçmek için sebep aramaktan vazgeç cCc
    ···
  4. 57.
    0
    müzik eşliğinde kafirlerle tartışan biri olarak sizleri seviyorum her kesimi seviyorum öbür tarafta dizilicez hepimiz hey gidi hey her işin radikali makbul.
    ···
  5. 56.
    0
    lan mal mal başlıklar açıp feysbuğa çevirmeyin şurayı dıbına koduklarım
    ···
  6. 55.
    0
    @151 olum bana siyaset yapma dexer veya başkası kişiler hata yapabilir hatta münafıkdır yani müslüman gibi gözükür fakat değildir. sen 10 sene sonrası diyorsun oda gelip geçer ben sana ebediyet diyorum o gelip geçmez sonsuz azap veya sonsuz refah bu sonsuzluk kavramlarınıda açıklarım da yaz yaz yoruldum başka zaman veya pm atın orada msn verin konuşuruz sonra
    ···
  7. 54.
    0
    lan beni cagirdiniz sandim. inanlari cagirmisiniz sorry yanlis okudum. öpt bye
    ···
  8. 53.
    -2
    Varın ispatı, yokun ispatından her zaman daha kolaydır. Bir elma cinsinin yeryüzünde bulunduğunu, bir tek elmayı göstermekle ispat edebiliriz. Halbuki yokluğunu iddia eden kimse bütün yeryüzünü, hatta kainatı dolaşıp, ancak ondan sonra onun yokluğunu ispat edebilir. Bu ise, imkansızlık çapında bir zorluk demektir. Öyleyse diyebiliriz ki; yok, hiçbir zaman ispat edilemez...

    Bir sarayın kapılarından 999'u açık, biri kapalı olsa, kimse o saraya girilemeyeceğini iddia edemez. işte inkarcı, devamlı surette kapalı olan o bir tek kapıyı nazara verip onu göstermek ister. Aslında o kapı da, o inkarcı ve onun gibi olanların gözlerine çekilmiş perde sebebiyle onların ruh dünyalarına kapalıdır. Mümin için kapalı kapı yoktur. Yeter ki gözlerini yummasın!... Zaten 999'u herkese açıktır. Hem de ardına kadar...

    işte o kapı ve delillerden birkaçı :

    imkân Delili: imkân, birşeyin olması ile olmamasının eşit ihtimale sahip olması demektir. Günlük konuşmalarımızda da mümkün derken olabilir de olmayabilir de manasını kast ederiz. Yaratılmış olan her varlık bize şu gerçeği haykırır: Benim olmamla olmamam eşit idi. Şu an ben varsam, var olmamı yoklukta kalmama tercih eden biri var demektir. O ise ancak Allahtır.

    Hudus delili: Hudus, sonradan olma demektir. Hudusun en büyük delili değişmedir. Bir varlıkta değişme varsa, bu hareketin bir ilk noktası olacaktır. işte o noktadan önce o şey varlık sahasına çıkmamıştı. Henüz yoklukta iken var olmayı kendi kendine irade edemeyeceğine ve buna güç yetiremeyeceğine göre bu var oluş Allah’ın yaratmasıyla gerçekleşmiş demektir. Maddenin termodinamik kanununa göre sürekli yokluğa doğru kayması, kainatın durmadan genişlemesi, güneşin süratle tükenişe doğru yol alması gibi hadiseler, bu varlık aleminin bir başlangıcı olduğunu gösteriyor.

    San'at: Atomdan insana, hücreden galaksilere kadar bütün kainatta, ince ve baş döndürücü bir sanat göze çarpmaktadır. Evet, bir baştan bir başa kainattaki her eser şu özelliklere sahiptir:
    • Büyük sanat değeri taşır.
    • Çok kıymetlidir.
    • Çok kısa zamanda ve çok kolay yapılmaktadır.
    • Çok sayıda olmaktadır.
    • Karışık ve çeşit çeşittir.
    • Devamlıdır.

    Halbuki, kısa zamanda, çok sayıda, kolay ve karışık yapılan işlerde san'at ve kıymet olmaması gerekir. Ancak yapan Allah (c.c.) olursa, o zaman her şey değişir ve zıtlar bir araya gelebilir!..

    Devir ve Teselsülün Muhal olması: Devrin muhal olduğu şu misalle açıklanıyor. Bir yumurtayı tavuğun yaptığını iddia eden adama soruyorsunuz. Tavuğu kim yaptı? Buna karşılık onun çıktığı yumurtayı gösteriyor. Buna göre tavuğu aradan çıkardığımızda yumurta yumurtayı yapmış oluyor. Bu ise muhaldir. Teselsül ise bir şeyin silsile halinde ta ilk noktasına kadar gidip o ilk varlığı kimin yaptığını sormak suretiyle Allah’ın varlığını ispat metodudur. Yani bu meyveyi şu ağaç yaptı, o bir önceki meyveden oldu, o da bir önceki ağaçtan. Böylece ilk ağaca yahut ilk meyveye kadar varıyor ve soruyoruz : Bunu kim yarattı diye .

    Kur'an yolu devir ve teselsülden çok farklıdır. Yumurtayı kim yaptı? Yahut meyveyi kim yaptı? sorusunun cevabı, doğrudan doğruya, “Allah yarattı” diye cevap verilir. ilim, irade, şefkat, merhamet kavramlarından bir nasibi olmayan, insanı tanımayan, hikmetten, sanattan anlamayan bu sebeplerin (tavuğun ve ağacın) sonucun yaratılmasında hiçbir tesirleri olmadığı ispat edilir. Böylece devir yahut teselsül deliline gerek duyulmaz.

    Hikmet ve gaye delili: Her varlıkta kendisine mahsus bir gaye, bir maksat, bir fayda takip edildiği göze çarpmakta ve hiçbir şeyde gayesizlik, manasızlık ve israf sayılacak herhangi bir durum müşahede edilmemektedir. Hâlbuki, ne madde aleminde, ne bitki ve hayvanat dünyasında, ne de eşya ve hadiselerde şuur ve idrak mevcut değildir ki, bu gayeler silsilesi takip edilebilsin. Öyle ise, kainattaki bu şuurlu işleyişi ve bu hikmet ve gayeleri ancak Allaha isnat etmekle makul bir yol tutmuş olabiliriz.

    Yardımlaşma delili: Yağmurun toprağın imdadına, güneşin gözlerin yardımına koşmalarından, ta havanın kanı temizlemesine kadar, bu alem bir yardımlaşma hareketiyle adeta dolup taşmaktadır. Bu yardımlaşmayı yapan taraflar birbirlerini tanımamakta, bilmemektedirler Öyle ise bu merhametli icraatı sebeplere vermek mümkün değildir.

    Temizlik: Kainattaki nezafet ve temizlik, başlı başına bir delil olarak, bize Kuddüs ismiyle müsemma bir Zat'ı (c.c.) anlatmaktadır. Toprağı temizleyen bakteriler, böcekler, karıncalar ve nice yırtıcı kuşlar; rüzgar, yağmur ve kar; denizlerde buzullar ve balıklar; gezegenimizde atmosfer, uzayda kara delikler; bünyemizde kanımızı temizleyen oksijen ve ruhumuzu sıkıntılardan kurtaran manevi esintiler, hep Kuddüs isminden haber vermekte ve o ismin verasındaki Zat-ı Mukaddes'i göstermektedir.

    Simalar: Herhangi bir insanın siması, en ince teferruatına kadar kendisinden evvel geçmiş milyarlarca insandan hiçbirisine birebir benzememektedir. Bu kaide, kendisinden sonra gelecekler için de aynen geçerlidir. Bir cihette birbirinin aynı, diğer cihette birbirinden ayrı milyarlarca resmi küçücük bir alanda çizip, sonra da kendileri gibi olması mümkün, milyarlarca resimden ayırmak ve her şeyi sonsuz ihtimal yolları içinde bir yola ve bir şekle sokmak, elbette ve elbette yarattığı her varlığı, hem de hiç kapalı bir yanı kalmamak üzere bilen ve o varlığa istediği şekli vermeye gücü ve ilmi yeten Cenab-ı Hakk'ı en sağır kulaklara dahi duyuracak kuvvette bir ilandır.

    Fıtrat ve Vicdan Delili: Allahı tanımanın sayılamayacak kadar çok delil ve işaretleri insanın yaratılışında, fıtratında mevcuttur. Bunlardan birkaç örnek: insan fıtratı ve vicdanı her nimetin mutlaka şükür istediğini bilir. Bir peygambere kavuşmuş ve hidayete ermişse şükrünü Allaha yapar. Aksi halde batıl mâbutlara tapar. Bu tapma insan vicdanın insanı zorlamasıyla gerçekleşir. Güzelliği takdir hissi de insan fıtratında mevcuttur. Sergiler, fuarlar bu his ile gerçekleşir. insan bu yaratılışının gereği olarak, şu sema yüzünde sergilenen yıldızları, zemin yüzünde boy gösteren çiçekleri, ağaçları, ormanları dolduran ceylanları, aslanları, denizlerde kaynaşan balıkları seyretmek ve onlardaki ilâhî sanatın mükemmelliğini takdir etmek durumundadır.

    Tarih: Dinler tarihi şahittir ki, insanlık hiçbir devrini dinsiz geçirmemiştir. Batıl, hatta gülünç dahi olsa, hemen her devirde bir dine inanmış ve bir manevi sistemi takip etmiştir. insan fıtratına inanma duygusunu Allah koymuştur ve insan O’na (Allah’a) inanmakla mükelleftir.

    Kur'an: Kur'an-ı Kerim'in Kelamullah olduğunu ispat eden bütün deliller, aynı zamanda Cenab-ı Hakk'ın varlığını da ispat eder durumdadır. Kur'an'ın Allah kelamı olduğuna dair yüzlerce delil vardır. Bunlar, Kur’an ile alakalı islam kaynaklarında en ince teferruatına kadar mevcuttur. Bütün bu deliller, kendilerine mahsus dilleriyle "Allah vardır" derler.

    Peygamberler: Peygamberlerin ve bilhassa Peygamberler Efendisi iki Cihan Serveri'nin (a.s.m) peygamberliğini ispat eden bütün deliller de, yine Cenab-ı Hakk'ı anlatan delillere dahil edilmelidir. Zira Peygamberlerin varlıklarının gayesi, Tevhid; yani Allah'ın varlık ve birliğini ilan etmektir. Öyleyse, her peygamberin kendi peygamberliğini ispat eden bütün delilleri, aynı zamanda, Cenab-ı Hakk'ın varlığına da delil olmaktadır. Bir peygamberin hak nebi olduğunu ifade eden bütün deliller, aynı kuvvetle, hatta daha da öte bir kuvvetle "Allah vardır ve birdir" demektedir.

    ÖZET: Bugun Haberlerde Yabancı Bilim Adamları Tarafından Akdenizle Atlas Okyanusun Birbirine Karışmamasının Tartışması Yapıldı... Genelde Dini Açıdan Olaya Bakılmadı.. Bilimsel Açıdan Devamlı Olarak Allah'ın Kudreti Sınırlanmaya Çalışıldı... Ama En Güzel Cevap Kuranı Kerimde Binlerce Yıl Öncesinden Haber Verildi... En Güzeli de Bu...

    RAHMAN SURESi AYETLERi
    19.Birbirleriyle kavuşmak üzere iki denizi salıverdi.
    20.ikisi arasında bir engel (berzah) vardır; birbirlerinin sınırını geçmezler.
    21.Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
    22.ikisinden de inci ve mercan çıkar.
    23.Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
    Tümünü Göster
    ···
  9. 52.
    0
    @151 fetoşçuların kafaları basmaz bu konulara.
    ···
  10. 51.
    0
    balığın karaya çıkıp kertenkeleye dönüşüp sonra timsah olması çok saçma bunu saçma bulmayanların kafatasını ibrik niyetine kullanayım, ayrıca insan evrimini araştırdım hep fakat o kadar kısıtlı beyinlere sahiptiki bunu savunanlar benim dahiyane fikirlerimi anlayamadılar eyy evrime inananlar soruyorum size neden şu an evrim geçirmiş su insanı hava insanı yada toprak insanı yok neden insanlar eskiden güçlüydüde şimdi zayıf ya en başa dönüyoruz yada malsınız.
    ···
  11. 50.
    0
    @148 havalarda yaşıyor canlar ilkçağda televizyon görmemiş mağara herifi gibi konuşuyor

    sen 10 sene sonra nasıl kıvıracağını öğren fettoştan zütveren
    ···
  12. 49.
    0
    @146 ağaç yaş iken eğilir
    ···
  13. 48.
    0
    allah 1 metin2
    ···
  14. 47.
    0
    @144 bana bir tane yararlı mutasyon örneği göster inancımdan vazgeçicem ve bir doğal üreme göster farklı bir canlı olsun ? göster ? ? ?
    ···
  15. 46.
    0
    allah var olm. allah çarpsınki.
    ···
  16. 45.
    0
    @130 lan mal teori çöktüse avrupada yaşıtların neden hala lisede bu teoriyi görüyolar?

    Özet : Ya sabır
    ···
  17. 44.
    0
    ne diyorum o inek sütü senin için yapıyor arı balı senin için yapıyor ineğin arının aklımı var ve ineğin yaptığı süt arının yaptığı bal kendinede yaramıyor anlıyacağın senin için yaratılmış e inekle arının aklının olduğunuda idda edemezsin o zaman bunları yaptıran birisi var tabi kime konuşuyorum amk
    ···
  18. 43.
    0
    @130
    boing 747ler
    üreyemezler
    mutasyon geçirmezler
    bir şey daha vardı ama şimdi unuttum
    neyse gibtir et, kafa basmıyorsa basmıyordur.
    anlatsam ne olur anlasan ne olur!
    ···
  19. 42.
    0
    tanrı uludur tanrı uludur tanrıdan başka yoktur tapacak.
    ···
  20. 41.
    0
    bakın evrimi hala bilimsel bir şey olarak görenler var evrim bir teoriydi ve çöktü evrime inanan arkadaşlara gülüyor ve acıyorum. 21.yy da bu teoriye inanmak saçmalık. bir evrimcinin kitabında okumuştum şunu itiraf ediyor

    bir hurda yığını düşünün ve bu hurda yığınına rüzgar vurun 100 metre ileride boing 747 uçağı oluşsun .nasıl bu imkansızsa evrimin sunduğu teoride böyle imkansız. ileriki nesilde torunlarımız bu teoriye inandığımıza inanmıyacak ve anlam veremeyecekler.
    ···