1. 1.
    +3
    dair bir yazı. liseliler bilmez o mahalle maçlarını.
    okuyunca çocukluğuma gittim amq.

    bu arada o mahalledeki bin abilerden kim nefret etmediki.
    • **

    Her maçtan önce takımları kurmak için iki kişi atışmak üzere ortaya gelirdi. Atışmak özet olarak iki kişinin karşılıklı birbirlerine doğru sırayla adım atmaları ve bunun sonucunda kim kimin ayağına basarsa o kişinin ilk oyuncuyu seçme hakkını elde etmesidir.. Atışırken hep düz adımlar atılmaz bazen ayak yan çevrilip yarım adım atılır ya da moon walk tarzı bir hareketle biraz geriye kaçılırdı. Bir de bu atışma işinin zıplayarak rakibin ayağına haşırt diye basma versiyonu vardı ama sakatlık riski nedeniyle fazla rağbet görmezdi. Atışma işleminden sonra atışmayı kazanan kişi takımında görmek istediği ilk ismi söylerdi sonra oyuncu seçme sırası atışmayı kaybedene geçerdi. Fakat problemler burada son bulmazdı.
    x- ahmet' i seçtim
    y- ben de mehmet' i
    (bu arada ahmet ve mehmet ilk seçilenler oldukları için zütleri kalkmış bir vaziyette kim tarafından seçildilerse o kişinin yanına geçerlerdi)
    x- zeki' yi seçtim
    y- hüsam gel
    x-kamuran
    y- hüdai
    x-onur
    y- oha olum siz çok güçlü oldunuz, bari onuru bana ver.
    (bu durum böyle devam eder ve sonuçta mahalle kalabalığı iki ayrı takıma bölünürdü. eğer oyuncu sayısı çift değilse sona kalan yani kimsenin takımında görmek istemediği bir oyuncuya sen 'fındık fıstıksın' denirdi. 'fındık fıstık' demek sen kafana göre sahada gezin topu gördün mü vur nasıl olsa senden birşey olmaz demekti. Eğer sona kalan oyuncu 'fındık fıstık' oynayacak kadar da ezik değilse güçsüz takımın kalesine geçirilirdi ya da sen yedeksin diyerek kenarda oturtulurdu.)

    Tüm bu gereksiz aktivitelerin ardından oyunun enteresan kurallarını koymaya geçilirdi. Mesela abanmak yok, 3 korner bir penaltı, 5 te devre 10 da biter, kaleden kaleye gol olmaz gibi.

    Sonuç olarak maç başlar ve asıl eğlenceli diyaloglar ve olaylar da maç içinde yaşanır.

    -Bir oyuncu topu ebesinin nikahına vurduğunda karşı takımın oyuncusu hemen 'atan alır spor' der ve topa vuran oyuncu sahadann uzaklaşmış topu söylene söylene almaya gider. Arkasından ' koşsana lan' denir. 'Atan alır spor' lafı büyüdükçe çocukça görüldüğünden lise dönemlerine gelindiği zaman bunun yerine 'aynı hızla' denir. Topu atan oyuncunun topu attığı hızla gittiği ise kayıtlara geçmemiştir.

    -Top arabanın altına kaçtığında her zaman sıkışır ve el ile topa yetişilemediği zamanlarda arabanın altına yatılır, top iki ayak arasına sıkıştırma yöntemi ile çekilir. Bu yöntemde işe yaramazsa topa taş atma, sopa ile itekleme yöntemlerine başvurulur.

    -Her maçın ortasında yaşça geçkin bir yavşak abi gelir ve topu kapıp herkesi çalımlayıp gol atar. Maçın içine eder, ve gibtirip gider. Ulan hepsini çalımladım diye zütü kalkar oysa tüm çocuklar bu abiyi kendi haline bırakmışlardır, çalımları bilinçli yemişlerdir, yeter ki abi golünü atıp gitsindir, maça devam edilsindir.

    -Bir diğer yavşak abi türü ise çalım atıp gitmeyen, direk bütün maç oynamak isteyen abilerdir. Bu abilere abi yapma ya yer yok desenizde 'ya oynarım ya da maçı bozarım' tehditi ile maça dahil olurlar.

    -Oyunda serbest atış kullanılacağında barajın mesafesi üç büyük adım mesafesi kuralına göre uygulanır. Bazı mahallelerde ise bu direk düz üç adım olmaz ilk iki adım büyükçene atılır, son adım ise o kişinin zıplayıp ulaşabileceği son noktadır.

    -Eğer minyatür kale oynanıyorsa penaltıyı atacak oyuncu kaleye sırtını döner, domalıp kafasını bacakların arasından sallandırıp kaleye bakar ve topuğuyla topu kaleye gönderir. Top kaleye doğru giderken büyük ihtimalle yoldaki bir taş parçasına çarpıp yön değiştirir ve gol olmaz. Bu arada penaltının atıldığı nokta kaleden 9 adım uzaklıktadır.

    -Eğer bir kaleci gaza gelip gol atmak isterse aniden topu alıp 'kaleci oyuncuyum' der ve kaleden çıkıp herkesi çalımlamaya çalışırdı. Genelde bu kişi yolda topu kaptırır ve takımının boş kaleye gol yemesine neden olur, bol bol da küfür yerdi.

    -Maçta şaibeli bir gol olduğunda (mesela top direk yerine kullanılan taşın üstünden geçer ya da öyle gözükür, gol mü direk mi anlaşılmaz) golü yiyen takım ' gol değilll lannn , direk' diye bağırırlar, tartışmalar alevlenir fakat tam o sırada bir etik ruha sahip bir takım arkadaşınız ' gol gol ben de gördüm' der ve o an karşı takım hep bir ağızdan ' adamın diyoooo olm' diye bağırır. Yapacak bir şey yoktur, içten içe ya da dıştan dışa golü kabul eden takım arkadaşına küfür edilir.

    -Top birinin hayalarına geldiği anda herkes ' hemen işe olum bak kısır kalırsın' der, hemen sokağın ortasında işenir.

    -Mahallelerde kale kavramı iki taştan ibaret olduğu için üst direk diye bir şey yoktur. Kalecinin boyuna ve zıplama yeteneğine göre üst direk ölçüsü göz kararı belirlenir. Her zaman bu konuda kavga çıkar. Kalecinin üstünden geçen her toptan sonra kaleci 'gol değil olm nasıl yetişeyim o topa' der golü atan ise ' zıplasan yetişirdin olum' der. Bu böyle devam eder. Minyatür kale de ise üst direk bel hizası olarak kabul edilir.

    -Eğer maç bir türlü bitmiyorsa ve birisinin annesi onu yemeğe çağırıyorsa ' atan galip' kuralı uygulanır. ilk gölü atan maçı kazanmış sayılır. Bir nevi ' altın gol' uygulamasına geçilir.

    -Top kalecinin bacak arasından geçerek gol olursa mahalli futbol terimlerinde bu gole ' beşlik' denir. Beş gol yerine geçmez ama manevi değeri 5 goldür. Oyuncunun bacak arasından topu geçirirseniz ise 'namus gitti' ya da 'namustan geçirdim' demelisiniz.

    -Maçta en çok gol atan oyuncu hiçbir zaman delikanlı gibi gelip ben bugün şu kadar gol attım demez. Diyalog şu şekilde gelişir.

    x-Ahmet sen kaç gol attın?
    y-3
    x-Mehmet peki sen?
    z-2
    x- Ben 6 gol attım olum. hahaha

    Kaç gol attığını bu şekilde söyleyenler genelde okulda da yüksek not aldıklarında aynı taktiği kullanırlar.Üniversitede bile bu huyları değişiklik göstermez.

    x-Ahmet sen kaç aldın sınavdan?
    y-58
    x-Mehmet peki sen?
    z-72
    x- Ben 92 aldım olum. hahaha

    Sürer gider...
    ···
  1. 2.
    0
    dair den sonrasını okumadım özette verme
    no özet no stres
    ···
  2. 3.
    0
    @2 okusan da anlamazsın zaten amcık paperası
    ···
  3. 4.
    0
    up up uppp
    ···
  4. 5.
    0
    up up uppp
    ···
  5. 6.
    0
    demek ki liseli kaynıyo etraf amq.
    ···
  6. 7.
    0
    okuyan varmıdır ciddi ciddi?
    ···
  7. 8.
    0
    @7 niye lan okunmaz mı?
    ···
  8. 9.
    0
    @1 lan sen çocukluğuna gitmişken ben de sana gitsem 2 posta ne dersin
    ···
  9. 10.
    0
    @9 çok yaratıcısın.
    gibtirgit amın feryadı
    ···
  10. 11.
    0
    o dönemleri hatırlayan binler gelsin.
    yaşamayan liseliler bilmez o günleri.
    ···
  11. 12.
    0
    bide şu vardı top ağaca ya da bahçeye filan kaçtığında topu atan için herkes 'komando, komando' diye bağırırdı
    p.s: üşenmeden hepsini okudum amk
    ···
  12. 13.
    0
    @9 gibmiş beyler. meauahueahae megolamanlığın böylesi. ılığın böylesi de yukarda. megolaman benim ılık yukarda işte öyle yani.
    ···
  13. 14.
    0
    şahsen okudum ben ve güzel
    ···
  14. 15.
    0
    @12 bide taştan yapılan kaleleri öaktırmadan küçültürdük amq.
    sonra binin biri gelip adım adım sayardı.
    "giberim lan kaleyi küçükltmüşler baştan başlıcaz" derdi.
    ···
  15. 16.
    0
    @12 eyw
    ···
  16. 17.
    0
    @12 ile @15 birbirlerine anılarından bahsediyolar lan birazdan öpüşücekler gibi hissettim çok da duygulular dıbına koyim meauheauhaeuea

    Edit: @16 da zarfı çakmış
    ···
  17. 18.
    0
    @15 ayrıca bizim buralarda fındık fıstık denmezdi öyle adamlara amk fasülye filan denirdi ilk defa burda gördüm fındık fıstık tabiri
    ···
  18. 19.
    0
    @17 ahaha binsin amk gay filan değilim panpa ama kızsa öpüşürüm valla hiç çekinmem :p
    ···
  19. 20.
    0
    @19 olum adam seni zarflıyor. sen de ona uyup devam etmişsin diyaloğa. bi oku allaaşkına. neler yazdınız az önce ya .
    ···