1. 51.
    +1
    şahsen alfalık üzerine gördüğüm 3. başlık. benim için sorun yokta umut verip yarım bırakmayın panpalarıma ,yeter.
    ···
  2. 52.
    0
    @emekliolupnamazibirakanimam

    kimse bana muhtaç değil, o yüzden böyle bir durum olamaz.
    ···
  3. 53.
    0
    insanların pgibolojik altyapısını daha iyi anlamanız için, freud'un süperego tanımına dair alıntı bir yazı paylaşacağım.

    --spoiler--
    Freud'un bilincin çeşitli katmanlarından bahsettiği kuramı "topografik zihin modeli" olarak da adlandırılıyor. Topografinin sözcük olarak yer betimi anldıbına geldiğini göz önünde bulunduracak olursak buzdağı ve bilinç arasındaki benzeşimi kurmak çok da zor olmuyor. Çünkü Freud, bilinci bir buzdağına benzeterek farklı bilinç aşamalarını bu buzdağının suyun altında ve üstünde kalan kısımlarıyla, yerlerini su seviyesine göre betimleyerek bağdaştırıyor. Dolayısıyla su seviyesini bilinç eşiği olarak düşünürsek, bu eşiğin altında bilincin en büyük alanını oluşturan bilinçaltının yattığına inanıyor. Bilinç ve bilinçaltı arasında bulunan ön bilinç aşamasında ise o anda farkında olmadığımız ancak her an bilince taşıyabileceğimiz anılarımız ve dünya bilgileri yer alıyor.

    Bilinç Aşaması (Buzdağının su yüzeyinden görünen kısmı): Bilincinde olduğumuz her türlü düşünce ve algılar bilinç aşamasını oluşturuyor. Bu düşünce ve algılar farkındalık eşiğinin üzerinde kaldıklarından kendilerini açıkça belli ediyorlar.

    Ön Bilinç Aşaması (Buzdağında su seviyesinin hemen altı): O anda bilincinde olmasak da hemen bilince aşıyabileceğimiz anılar ve dünya bilgilerini kapsıyor. Bu aşama, bilinçle bilinçaltı arasında bir tür geçiş aşaması görevi üstleniyor.

    Bilinçaltı (Buzdağının suyun altındaki geri kalan kısmı): Bilinçaltında farkında olmadığımız korkular, kabul göremez cinsel arzular, mantık dışı istekler, vahşet yönelimleri, utanç verici deneyimler, bencilce istekler ve ahlak dışı dürtüler bulunuyor. Buzdağı benzetmesinde, buzdağının en büyük alanını oluşturuyor. Freud, insanın doğası gereği şiddet ve cinselliğe yönelik utanç verici dürtüler barındırdığını iddia ederek, bilinçaltımızda bu fikir ve dürtülerin koğuşlandığını belirtiyor.

    Freud, kişiliği oluşturan üç temel yapıdan söz ediyordu: id, ego ve süper ego. Bu üç yapıyı arzu, mantık ve vicdan olarak da düşünebiliriz. Eğer ki kimi zamanlarda farklı bir kişiymişçesine hareket ettiğinizi düşünüyorsanız bu dalgalanmalar Freud'a göre farklı kişilik yapılarınızın savaşımından kaynaklanıyor olmalı.

    id, ilkel ve doğuştan getirdiğimiz dürtülerimizi kapsıyor. Bedensel ihtiyaçlarımızın, cinsel arzularımızın ve saldırgan tepkilerimizin idden kaynaklandığını söyleyebiliriz. Freud'a göre idin arzu ve istekleri tamamen bilinç dışı ve "zevk prensibi"yle işlemekte. idin temel güdülerimizi kapsadığını düşününce, zevk prensibiyle işlemesi doğal. Çünkü ilkel güdüler, arzulara bir an önce doyum arayıp bireyin davranışlarını bu yönde şekillendirebiliyorlar.

    Ancak ne yazık dünya tüm arzu ve dürtülerimizi o anda tatmin etmemize olanak sağlamıyor. Eğer haz tatmini odaklı yaşamaya devam edersek pek çok sorunla yüz yüze kalabiliyoruz. Yaşamın bu şartlarıyla başa edebilmekse ikinci kişilik yapımız olan egoya düşüyor. Ego, idin tatmin edilebileceği elverişli şartlar oluşana kadar onu kontrol altında tutuyor. Öyleyse ego "gerçeklik prensibi"yle işliyor. Çevresel şartları değerlendirerek pek çok davranışın olası sonuçlarını tartıyor. Bu şekilde, uygun zamanı kollayarak bireyin anlık dürtüleri sonrasında acı çekmesini engellemiş oluyor. Egonun kimi işlevleri bilinçliyken kimileri bilinç dışı gerçekleşiyor.

    Kişiliğimizin son öğesiniyse süper ego oluşturuyor. Süper ego da tıpkı ego gibi idin arzu ve isteklerini baskı altında tutmaya çalışıyor. Ancak ego idin tatminleri için uygun zamanlar kollarken süper ego ahlak kurallarını devreye sokuyor. Daha açık bir deyişle, idin bu yönde tatmininin doğru olup olmadığını sorguluyor. Süper ego için tatminde yalnızca doğru zamanın kollanması değil, ahlaki kurallara uygunluk da önem kazanıyor.

    Ailemizden edindiğimiz eğitim, yaşadığımız toplumun normları ve kendi deneyimlerimiz süper egonun oluşumunda en önemli etkenleri oluşturuyor. Ancak süper ego geliştikçe, ilkel güdülerimizin tatmini daha da fazla engellenmiş oluyor. Bu nedenle de ego, id ile süper ego arasında bir anlamda köprü görevi üstlenmiş oluyor. Bunu bir şekilde bir savaşım ve çatışma olarak da düşünebiliriz. Sürekli olarak kişiliğimizi oluşturan bu yapılar birbirleriyle çekişmek zorunda kalıyorlar. işte, bu savaşım Freud'a göre kişiliğin ve çoğu pgibolojik rahatsızlığın temelini oluşturuyor.
    --spoiler--
    Tümünü Göster
    ···
  4. 54.
    +1
    anlayacağınız, pgiboloji derin bir yapıdır.
    oynanabilir, düzeltilebilir, bozulabilir, etki altına alınabilir.
    ···
  5. 55.
    0
    bunları okuyup hayatında uygulamaya çalışan salaktır lan yemin ediyorum.
    ···
  6. 56.
    +1
    @lord marrowgar

    hayatta uygulamalık bir şey anlatmadım.
    ben hayatınızda şunu yapın, bunu yapın! desem, söz konusu kişinin hayatı yapay bir hal alır.
    ve en olumlu anda bile, kişi bundan zevk alamaz.
    çünkü pgibolojisi bunu onaylamayı reddeder.

    ben sadece insanlara rehber olmaya çalışıyorum.
    rehber öğretmenin, seni ne yapacağına dair zorlamıyor.
    öneri sunuyor.
    benim yaptığım da bu.

    herhangi biri bana, seni dinlemiyorum sahtekar herif! diyerek gidip mutlu olabilir.
    bunu inkar etmiyorum.

    ben, kendimcesini paylaşıyorum.
    ···
  7. 57.
    0
    http://inciswf.com/bitmediniz.swf
    ···
  8. 58.
    0
    Anlat panpam.up up up
    ···
  9. 59.
    0
    sadece ben anlatmayacağım.
    dediğim gibi, benim sizden fazlam yok.
    siz de anlatacaksınız.

    buyrun, meydan bir süreliğine sizin.
    ···
  10. 60.
    0
    `dileyen var ise, kendisinden kısaca bahsetsin.
    daha sonra, bir hedef belirlesin. (örneğin; şu kızdan şu cevabı almalıyım şeklinde)
    ben de, bir saat geçmeden hedefine ulaşmasını sağlayayım.
    sadece onu yönlendirerek.`

    adam iddialı biri kobay olsun *
    ···
  11. 61.
    0
    @emekliolupnamazibirakanimam

    gönüllü diyelim.
    ···
  12. 62.
    0
    dinleyen varsa, birkaç kelam daha paylaşalım.
    ···
  13. 63.
    0
    Türkçeyi bu kadar iyi kullanan adama tapılır.bu dönem zor bulunuyo'.devam panpam.
    ···
  14. 64.
    +2
    freud'un da dediği gibi, insanların temel ihtiyaçlarından en önemlisi cinselliktir.

    bu yüzden, temel amacımız her zaman kadınlara dair olumlu şeyler olmuştur.
    fakat kadınların düşünme mekanizması bizden farklı olarak tasarlanmıştır.
    onların süperegosu, üstteki olmayı ister.
    ama biz, onların altında olmak istemeyiz.
    bu da, bir çatışma doğurur.

    bu çatışmayı bizim galip bitirmemiz için uğraşacağız.
    ···
  15. 65.
    0
    up up up
    ···
  16. 66.
    0
    up up up
    ···
  17. 67.
    0
    @ben de 90

    uplamana gerek yok dostum, sadece okusan da yeterlidir benim için.
    okumak isteyen zaten arşivden bulup okur, boş yere gündemi meşgul etmeyelim. *
    ···
  18. 68.
    +1
    düşünme mekanizması, en çok bu saatlerde aktif olur.
    bu saatlere gelindiğinde, sistem boşalır ve yeni şeyler için yer açar.
    wi-fi bağlantısı ile modem arayan bir telefon gibi, sürekli çalışır.
    bunu istediğiniz yöne kullanmak, sizin elinizdedir.
    ···
  19. 69.
    +1
    unutmayın, bir kadının tek silahı, vücududur.
    ···
  20. 70.
    +1
    yapmanız gereken en büyük alıştırma, tuzağa düşmeme antremanıdır.
    kadın, sizi sürekli tuzağa düşürmeye çalışır.
    göğüsleri ve bacakları, birer mayın gibidir.
    ···