0
The Hills Have Eyes”ın hikayesini yazarken Wes Craven’a esin kaynağı olan iskoçya kaynaklı bu efsanenin 15. yüzyılda ortaya çıktığına inanılıyor. Hikayenin baş canileri, Sawney Bean adlı bir adam ve ailesi. Geçimini normal yollardan kazanmakta pek gönlü olmayan Sawney Bean, karısını alarak Galloway tepelerine çıkar ve bir mağaraya yerleşir. Mağara yakınından geçen insanları öldürüp soyarak yaşamaya başlayan karı koca, bir yandan da ailelerini genişletmeye başlarlar. Zaman içinde 8 oğulları, 6 kızları ve onların içest ilişkileri sonucu dünyaya gelen 32 torunları olur.
Çalışmaya niyetleri olmayan bu 48 kişilik aileyi doyurmaya, yaptıktan soygunlar artık yetmeyecektir. Kendilerine göre bunun doğal sonucu, tuzaklarla ağlarına düşürdükleri insanları öldürüp mağaralarına getirmek, yiyebildiklerini yedikten sonra kalan parçaların turşusunu kurmak olur. Yakındaki kasaba halkı yüzlerce insanın kaybolmasından giderek endişelense de, Bean ailesinin varlığından dahi haberdar olmadıkları için suçluları bulamazlar. Bu yüzden zaman zaman masum insanları linç ettikleri olur. Beslenme tarzlarını 25 yıl boyunca sürdüren Bean ailesi, ellerinden kurtulmayı başaran bir adam sayesinde en sonunda yakalanır.
Kral IV. James önderliğinde Beanler’in mağarasını basan halk, tahmin edebileceğiniz gibi korkunç bir leş yığınıyla karşılaşır. Bu düzen içinde yetişen Bean çocuktarı yemek bulmak için kullandıkları yöntemleri o kadar benimsemişlerdir ki, başka şekilde yaşanabileceğini düşünemez durumdadırlar. Yıllar boyunca estirdikleri terör, aileye verilen cezanın da korkunç olmasına yetmiştir. Öldürücü şekilde yaralanan aile erkekleri ölüme terk edilirken, kadınlar ve çocuklar yakılır… Yaşandığı söylenen hikayelerin basıldığı bir kaynaktan günümüze gelen bu efsane, hiçbir resmi kayıtta yer almadığı için tarihçiler tarafından gerçek olarak kabul edilmiyor. Ancak yörenin folkloründe kendine çoktan önemli bir yer edinmiş bile.