aldatılmış bir erkeğin başından geçenler

+ne diyorsun sen!
-faruk beni sevdiğini söylüyor ve kendisi hasta. Kan kusuyormuş.
+yalan be yalan ona inandın demek öyle bir hastalığı olsa mutlaka duyardım ben.
-ama benim defalarca ayaklarıma kapandı, ağladı, bana tanrıçam dedi. Bütün bunları sende bana yapabilecek misin?
+gibtir git lan ne diyorsun sen ne ayağına kapanması, ne ağlaması sen beni karaktersiz bir bin mi zannettin! Hani sen faruktan ayrılmıştın, dalga mı geçiyorsun lan benimle en hassas olduğum konular bunlar, beni kaç gündür salak yerine mi koydun sen?
--metehan bildiğin gibi değil dinler misin beni?
+neyini dinliyeyim Ayçın neyini, madem böyle bir şey vardı neden bana karşılık verdin, neden beni günlerce oyaladın!
+Faruk beni seviyor. Ben onu sevmiyorum. Dediğim gibi hastalığı varmış ve ağlayıp duruyor ama son zamanlarda beni çok boğmaya başlıyor. Ayrılmayı düşünüyorum.
-orası beni ilgilendirmez ne yaparsan yap kendi hayatın bir daha adımı bile ağzına alma. Haydi allah’a emanet ol.
dedim ve çıktım. gerçekten kafam çok bozuktu. ertesi gün dershane çıkışı kimi gördüm dersiniz.

10 dk oldu amk hadi lan ibiş

giblenmiyorum ki hevesim kaçıyor

bilader sevgilisi olan bir kıza iş atıyosun, kızla am-züt ilişki muhabbeti yapıyosun. sonra da burda aldatılmış bir erkek falan diye tantana yapıyosun. senin yaptığın ne amk?

ys hadi amk ben de geldim

ayçın oradaydı. Görmemezliğe geldim sahile doğru yürümeye başladım. Peşimden geldi, hey diye seslendi, duymamazlığa geldim. Metehan eğer beni dinlemezsen bir daha beni göremezsin dedi. vay amk risk budur diye geçirdim içimden. Ama bir yandan da kıza acıyordum ve aslında hak veriyordum. Neden mi? Babası ölmüştü ver yanında kendini güvende hissedeceği bir erkeğe ihtiyacı vardı. Faruk bini de kıza duygu sömürüsü yaparak onunla sevgili olmayı başarmıştı. Eğer yoluma devam etseydim ne yapacağı belli olmazdı o yüzden durdum ve gelmesini bekledim. Tam konuşmaya başlayacaktı ki yürü kayalıklarda oturalım sakin ve rahatça konuşalım dedim. Bir tekel bayiden sigara ve 4 kutu bira aldım. Kayalıklarda daha önceden bildiğim ve kolay kolay görülmeyen kör noktası olan bir yere zütürdüm.

uupupupupupu anlat panpa dinliyorrum

yav panpa takunu yiyim hızlı yaz

-faruk'tan ayrıldım Metehan dedi.
+bak Ayçın eğer benim yüzümden ayrıldıysan derhal git barış. Ben bunu kendime yediremem. Eğer beraber olacaksan düzgün bir başlangıç yapmamız gerek yoksa sağlıklı bir şekilde yürümez diye cevapladım.
-ayrılmayı çok uzun zamandır düşünüyordum ama hastalığına acıdığım için devam ettirmeye çalışıyordum. Sabaha kadar senin söylediklerini düşündüm ve haklı olduğuna karar verdim o yüzden ayrılıyorum dedi.

Bana mesajları göstermek istedi ama bakmadım tamam sana inanıyorum ve güveniyorum dedim.

Göz altında oluşan torbalara bakarsa uykusuz kaldığı belliydi. Saçından gelen şampuan kokularına bakılırsa uyumamak ve güçlü gözükmek için banyo yapıp geldiği belliydi. Birden biraz fazla sert çıktım herhalde diye düşündüm ve elini tuttum. Göz yaşlarını silmeye başladım bir daha ağladığını görmeyeceğim söz mü dedim. Gülümseyerek;
+sen ağlamazsan bende ağlamam dedi.
-ağlatmazsam, ağlamam diye yanıt verdim.
+birbirimizi hiç üzmeyelim, hep birlikte olalım ikimiz hayatın bütün zorluklarına karşı birlikte duralım Metehan dedi aniden bana sarılarak.

10 dakkada bi entry giriyon hızlı ol amk

panpa cidden hesaplayıp 10 dk da bir atıyosun bu entry de öyle olursa bırakıcam amk hikaye sardı ama ayar oldum

@84 olaylar bildiğin gibi değil kardeş hikaye ilerledikçe göreceksin zaten

Aşık olduğum vücuttan gelen o harika kokuyu almam ve ellerinin vücudumda dolaşmasıyla hormonlarımın devreye girmesi bir oldu. Bende sarılmıştım ama şehvetten çok şefkatla okşuyordum. Birden sarılmayı bırakarak denize bakmaya başladı tam biramdan bir yudum alacaktım ki bırak o birayı şimdi diyerek dudaklarını, dudaklarımda birleştirdi. Çok iyi french kiss yapıyordu dilini ağzımdan içeri sokuyor, ben karşı atağa geçtiğim zaman karşılamasını iyi biliyordu. Daha sonra boynumu sömürmeye başladığında bende kulak memelerine küçük ısırıklar atmaya başladım. Kıvama gelmişti ve pes edeceğe benzemiyordu elini pantolonumdan içeri sokup ufaklıkla oynamaya başladı biraz daha devam ederse frenlerin patlayacağını anladığımdan yeter bir gören olacak diye uyardım

reserved

lan hadi altı üstü bi entry gircen

Oynamayı bıraktı ama eli hala nükleer füzedeydi ve benim füzyonlar reaksiyona geçmeye başlamıştı bile. Gözleri parlıyordu, ben limitsizim tatlım her defasında seni böyle pes ettireceğim diyor ve gülümsüyordu. Kamuya açık alanda olmasaydık ben sana sorardım diye söyledim. Elini çıkartarak bir çocuk gibi iki elini yana açıp, boynunu büküp yapacak bir şey yok sevgilim dedi. sevgilim dedi lan diye düşünürken, ne oldu şaşırdın mı yoksa bak seni bir çok angaryadan kurtardım son derece doğal bir şekilde ve ikimizin ortak arzusuyla sevgili olduk daha ne istiyorsun dedi. gülümseyerek bir bira uzattım ve elini tuttum omuz omuza denizi izlemeye başladık. Kızın özgüveni ve cesareti ona olan hayranlığımın bir kat daha artmasına neden olmuştu işte tam aradığım kız diye düşünüyordum içimden.

reserved

hosgeldin panpa

rezerved

Artık seninle sevgiliyiz ve ben senin dudaklarında kaybolmak istiyorum dedi ve tekrar öpüşmeye başladık. Ben onsuz geçen ayların acısını çıkartıyor ve olabildiğince ihtiraslı şekilde öpüşüyordum. Hani saatlerce sıcağın altında susuz kalırsınız sonra soğuk su bulursunuz kana kana içerseniz ya o hesap. Ayçın'ın da benden aşağı kalır yanı yoktu yani cap-cup sesler yüksek bir şekilde ortaya çıkıyordu. Öpüşmeyi tamamlayıp, biraları içtikten sonra Ayçın'ı evine bıraktım. Epey hızlı bir gün geçirmiştim ve dinlenmeye ihtiyacım olduğu için eve gidince ilk işim kafayı vurup yatmak oldu.