1. 551.
    +6
    ben bütün bunlarla cebelleşirken ceylin mesaj atıyordu yarın geliyor musun diye. sinirlendim telefonu kapattım. bir an bağırıp, ortalığı kırıp dökesim geldi yeter artık yeter diye. utanmasam zeliha teyze'den bende xanax isteyecektim. çaylar içildi, çerezler yenildi ben kalkmak için bahane arıyorum ayçın bekle dercesine bakıyor. iremsu desen sürekli soru soruyor, zeliha teyze bayramda torunlarını izleyen nine misali bizi izliyor. birde ayçın’ın kedisinin gelmesi aklıma her kuşu gibtik, bir leylek kaldı sözünü getirdi. bunca şey yetmiyormuş gibi birde amk kedisi tekrar karşıma çıkmıştı.

    yılışık yılışık ordan oraya gezip duruyor, ayçın’ın bacaklarını tırmalıyordu. şeytan tut dıbına koyduğumunu kedisini kuyruğundan duvara fırlat kaç diyordu. şeytana uymadım tabi.. saat 12 yi geçmişti zeliha teyze müsaade isteyerek ben yatıyorum dedi. bende tam gidecektim zeliha teyze diyerek kalktım. güldü, oğlum sen beni yanlış anladın galiba siz oturun - keyfinize bakın gençlere ayak uyduramıyorum ben dedi. ayçın zaten kolumdan çekip oturtmuştu bile otur oturduğun yerde dercesine.

    ben acayip tedirgin oldum tabi hiç alışık olmadığım şeyler amk. iremsu'da yanımızdan ayrılmıyor diyor hadi bir şeyler yapalım vs.. en sonunda ayçın’dan beklediğim çıkış geldi abla sen ne duruyorsun başımızda yalnız bırakta konuşalım hiç anlayışlı değilsin ben kel (iremsu’nun sözlüsü) geldiği zaman pislik yapıyor muyum sana?

    iremsu, neden ben gidiyor muşum odana git çok meraklıysan televizyon izleyecem ben diyerek postayı koydu. ayçın elimden tutup sürüklercesine beni odaya zütürmeye başlamıştı bile..
    ···
  2. 552.
    +3
    ayçın yine beni istediği gibi sürüklemeye başlamıştı.. odasına girdiğimde tuhaf bir heyecan hissettim.. yatağını göstererek otur dedi. karşımda dikilerek söylemek istediğin bir şey var mı metehan diye sordu..

    +çok güzelsin

    -başka?

    +çekicisin, benim için bu kadar hazırlandığını bilmek düşüncesi bile aklımı başımdan almaya yetiyor

    -yaa demek öyle, nasıl bulduk peki bu akşamı umarım sıkılmamışsındır

    +saçmalama ne sıkılması beni çok sıcak karşıladınız çok güzel bir ailen var ve emin ol seni çok seviyorlar ayçın

    -sen sevmiyorsun yani?

    +öyle bir şey söylemedim

    -şaka yapıyorumm, oy oy kıyamam ben sana heyecanlandın mı yoksa?

    -eh işte

    geldi yanıma oturdu, parfümünün hafif fakat egzotik kokusunu bütün benliğimle hissediyordum. ateş kırmızı elbisesi transparan sayılacak cinstendi. daha fazla dayanamadım ve elimi bacağına attım. bunu bekliyormuş gibi dudaklarını-dudaklarıma değdirdi. odanın atmosferi birden değişmiş, birbirini arzulayan iki beden kontrolden çıkmıştı. ne kadar zaman geçti bilmiyorum ikimizde epey yorulmuştuk ayçın birde arkasını dönerek ben hazırım dedi. elbisesinin fermuarını yavaş yavaş indirirken ne yapıyorsun metehan dedim kendi kendime.

    sana güvenip evlerine alan, baş başa kalmanıza izin veren bu insanlara böyle yaparak mı teşekkür edeceksin? ya zeliha teyze görürse? bir daha nasıl yüzüne bakacaksın, buraya geleceksin? zamanımı şimdi bunun?

    ayçın’ın sırtını okşayıp, öpücükler kondururken bunları düşünüyordum. kararımı verdim;

    +ayçın burda olmaz

    -neden?

    +etik değil

    -anlamadım?

    +yani burada yapmak ne bileyim olmaz

    -peki metehan sen bilirsin

    +anlayışın için teşekkür ederim, ben gitsem iyi olacak saat epey geç oldu zaten

    -hiç bir yere gitmiyorsun!

    +bekle üstümü değiştireyim
    ···
  3. 553.
    +1
    evet beyler yoklamaları alalım

    dötüncü nesillerden metehan dedim arz ederim komutanım *
    ···
  4. 554.
    0
    devam reis
    ···
  5. 555.
    0
    bebişinci nesil hardscan gibişe hazırdır çavuşum !
    ···
  6. 556.
    0
    Sen yarraa yemişin panpa kusura bakmada
    ···
  7. 557.
    0
    hadi lan ne paranoyak adamsın la 5 entryde bir yoklama alalım amk
    ···
  8. 558.
    0
    hızlı yaz gözünü sevdiğim
    ···
  9. 559.
    +1
    ne oluyoruz demeye kalmadan elbisesini çıkarttı, üstünde sadece kilodu vardı. zarif ve yavaş hareketlerle elbisesini asıyor odada oyalanıyordu. dolaba giderken sallanan kalçalarını gördüğümde içimde ki canavar dürtmeye başladı ama hayır duygularıma yenilmeyecektim. en azından o gecelik.. pijamalarını giyip, makyajını temizledikten sonra evet şimdi sıra sende diyerek içeriye gitti. 5 dakika sonra elinde erkek pijamalarıyla göründü, gözleri hafif nemliydi. o an anladım ki babasının pijamalarını giyeyim diye bana getirmişti. duygulandım, içimden elimden geldiğince yanında olacağım benim yaralı meleğim diyordum.

    +ayçın ben bunları giyemem

    -neden?

    +ne bileyim ayçın, uygun değil gibi

    -eğer beni seviyorsan giymeni istiyorum

    açık ve net konuşmuştu. mecburen birazda tedirgin olarak giydim. babasının ruhu odada gibi hissediyordum, acayip bir tedirginlik hissetmeye başladım. kollarında uyumak istiyorum, uzun bir süreden sonra ilk defa kendimi güvende hissederek uyumak istiyorum lütfen beni kırma dedi. içim parçalandı, kıramadım bütün kuvvetimle sarıldım yıllardır böyle bir anı hayal ettiğimi biliyor musun metehan diyerek pgibolojimi iyice gibip atmıştı. öperek, koklayarak kah kulağına fısıldayıp masal anlatarak kah gelecekte ki evimizden bahsederek uyuttum. uyuyor olmasına rağmen adeta yüzü gülümsüyordu. yaklaşık yarım saat yanında durduktan sonra yanında kalktım. yerde halının üstüne kıvrıldım.

    sabah iremsu sarsarak uyandırdı. napıyorsun sen metehan diyordu..
    ···
  10. 560.
    +2
    pişmanlık ve korkuyu aynı anda bünyemde hissettim. harbiden çok ileri gittin oğlum metehan diyordum. iremsu; niye yerde yatıyorsun kafayı mı yedin oğlum sen diyordu. çok geçmeden yerde yatmama şaşırdığını anladım. fazla ses çıkartma ayçın’ı uyandıracam dedim. güldü. o kutup ayısını kolay kolay uyandıramazsın hele haftasonu çok zor diyordu. şansımı denemek istiyorum dedim.

    ayçın’ın yanına uzandım tekrar, saçlarını okşayarak ve öperek ayçınn, haydi kalk artık bak sabah oldu diyerek uyandırmaya çalıştım baktım en ufak bir tepki yok. iremsu gülmeye başladı, ben içerdeyim diyerek gitti. iremsu odadan çıktığında bir el birden kafamı kavradı ayçın dudaklarıma yapışmıştı bile. erkekliğim iyice şaha kalkmıştı yaklaşık 5 dakika kadar öpüştükten sonra ayak seslerini duyunca hemen toparlandık. ayçın gülerek, ablamın gitmesini bekliyordum metehan dedi. sarılarak çok teşekkür ederim yanımda olduğun için dedi.

    içeri kahvaltıya geçtiğimizde zeliha teyze önce şaşırdı, sonra duygulandı. çay koyarken bir yandan da elinin tersiyle gözlerini siliyordu. aklın eski günlerin geldiği belliydi. sanki kendi ailemle yapıyormuş gibi mutlu ve huzurlu bir sabah kahvaltısı yaptım. tek yakaladığım sırada zeliha teyze'ye ''efendim kusura bakmayın lütfen, ayçın kalmam için çok ısrar etti bana bu pijamaları getirdi onu uyuttuktn sonra yerde yattım zaten iremsu'ya sorabilirsiniz, sizi istemeden üzdüysem özür dilerimdedim. gülerek;

    +oğlum sen beni yine yanlış anladın, ayçın’ı uzun zamandır ilk defa bu kadar mutlu görüyorum. sana itimadım olmasa o konuşmayı yapmazdım çekinmeden istediğin zaman bize gelebilirsin.

    teşekkür ettikten ve sabah kahveleri içildikten sonra müsaade isteyerek ayçınlar’dan kalktım. Ayçın aşağı kadar benimle geldi
    söz veriyorum, bu iyiliğini unutmayacağım çok teşekkür ederim metehan, müsait bir zamanda bol bol özlem giderecez diyordu''

    ayçın ile aram ilk zamanlarda ki gibi olmuştu. ailesi de benimsemiş gibiydi. bir an acaba olacak mı diye düşünürken aklıma ceylin geldi. telefonumu açtığımda ceylin 20'ye yakın mesaj atmıştı..
    ···
  11. 561.
    +1
    saat 11 civarıydı, karar vermem için en az 1 saatim vardı. her zamanki gibi alkole sığındım.. ceylin kısaca bir şey mi oldu, ordamısın? gelecek misin diyordu. resmen bende yasak aşk yaşıyordum ancak yasaklı olan aşk'ın ayçın mı yoksa ceylin mi olduğuna henüz karar verememiştim.. neyle imtihan ediliyordum? bu nasıl bir azaptı? kalbimin içinde fırtınalar kopuyor, vicdanım sızlıyor, şerefim sürekli bana baskı yapıyor, mantıklı düşünme yeteneğimi an ve an kaybediyor rüzgar nereye doğru eserse oraya sürükleniyordum..

    sen bu hallere düşecek adam mıydın metehan diyordum kendi kendime. bu kadar ağır sorumlulukların altında kalkabilecek misin, haydi kalktın hayatın ne olacak? aklımda sürekli bu sorular vardı. böyle devam ederse çok geçmeden delireceğim muhakkaktı. içimden bir ses kaç oğlum metehan kaç kurtul yoksa harcanacaksın diyordu. cesaretim yoktu. Ceylin’e mesaj attım;

    +kayalıklardan gel beni al

    -tamam biraz bekletecem

    ceylin geldiğinde kafam iyice dumanlanmıştı.

    -metehan ben sana gezelim demiştim, sen oturmuş burada alem yapıyorsun!

    +haklısın, ben bencil bir itin tekiyim ceylin. çok özür dilerim gitsem daha iyi olacak sanırım diyerek ayağa kalktım.

    ani kalktığım için başım iyice dönmeye başlamıştı. kayalardan el yordamıyla çıkmaya çalışıyordum..
    ···
  12. 562.
    +1
    ağlamak istiyordum ama ağlayamıyordum. savaşta bütün arkadaşlarını kaybetmiş, düşman ordusu karşısında tek kalmış, elinde ki sancağı yere düşürmemeye çalışarak vuruşan yaralı bir nefer gibiydim. evet yaralıydım kaybettiğim arkadaşlarım gururum, onurum, kişiliğim kısaca sahip olduğum bütün değerlerdi. çaresizdim. çekip, gitmeye korkuyordum. artık başı dik olarak yürüyemedikten sonra geceleri yastığa başını huzurla koyamadıktan sonra yaşamanın ne anlamı vardı?

    kendime karşı, aileme karşı, ülkeme karşı, arkadaşlarıma karşı, sevenlerime karşı, bana güvenen insanlara karşı sorumluluklarımı yerine getiriyormuydum? hayır! bu yaşamı hak ediyormuydum? hayır! zevk ve sefa peşinde koşan bir hayvandan ne farkım vardı?

    bu düşünceler eşliğinde gitmeye çalışırken ceylin kolumdan tuttu. otur şuraya kafanı kırdırtma dedi. ceylin'e uymaktan başka bir çarem yoktu. biraz toparlandıktan sonra, ceylin'in yardımıyla kayalıklardan kalktım. benle geliyorsun aptal şey bir daha seni bu halde görmeyecem diyordu. sahilde bir çeşmeye zütürüp kafamı suyun altına soktu, elimi-yüzümü iyice yıkadıktan sonra çantasından çıkardığı beresi ile üstün körü kafamı kuruladı.

    +şimdi nasılsın metehan?

    -biraz daha iyiyim, teşekkürler

    haydi yürü gidiyoruz. otobüse bindik, elimi tutuyordu çok geçmeden içime tekrar bir sıcaklık yayıldı. ceylin'e bakmaya utanıyordum.. iyice kendine gelmen için kahve içmen lazım diyerek starbucks'a zütürdü.

    hayatımda ilk defa starbucks'a gidiyordum. değişik bir ortamı vardı. kendimi o mekana yabancı hissettim. filtre kahveyi içtikten sonra az-çok kendime gelmiş gibiydim. starbucks'tan çıktıktan sonra gezmeye başladık bir kaç kitap falan aldık.

    +bizim partiye bir uğrayalım mı metehan?

    bugün o ne isterse yapacaktım. olur dedim. gülümsedi. 15 dakika sonra tkp'lilerin yanındaydık...
    ···
  13. 563.
    0
    olum bu şırfıntı niye böyle lan yemedigi nane kalmıyo hala amk şizofreni
    ···
  14. 564.
    0
    tkp'lilerin ortamıda starbucks'tan aşağı kalır değildi. tikky diye tabir edilen tipler işte. kılıklarından, telefonlarından vs belli hepsi zengin bini. ceylin'i bir kaç tanesi tanıyor tabi bana bakıyorlar bu lavuk kim ne işi var bu kızın yanında dercesine. ceylin'e sordular arkadaş kim diye daha önce hiç görmedik gibilerinden. ceylin cevaplamadan ben cevapladım; erkek arkadaşıyım! (alkolün getirdiği cesaret). lavuklar şaşırdı, ceylin daha çok şaşırdı gülümsedi. ben zaten elemanlara kıl kaptığım ve iyice dolu olduğum için kavga arar gibi davranıyordum.

    ortam beni hiç sarmadı gibik-gibik konuşuyorlar çoğu hayatlarında 1 kuruş kazanmamış tipler, karı-kız etkilemek için değişik değişik terimler kullanıyorlar vs.. dayanamadım bende muhabbetlerine dahil oldum tartışmaya başladık; binlerden birisi gülerek

    +daha önce hiç okumuş bir faşistle tartışmamıştık iyi oldu geldiğin.

    kendince hakaret mi ediyor iltifat mı ediyor belli değil bende ipneliğine;

    -bir ara seni ülkü ocağına beklerim bir çayımızı içersin dedim.

    bunlar bozulur gibi oldular beni giblemiyor moduna girerek kendi aralarında muhabbete başladılar. çok geçmeden ortamı terkettik. yolda ceylin'de bir sessizlik var hiç konuşmuyor.

    +gülerek; çok pisliksin metehan

    -neden?

    +ülkü ocağı nerden çıktı?

    -yav hiç bir şey demeyip boynumu mu eğseydim? aklıma o an o geldi söyledim bozuldu gibi sanki

    +hahaha bozuldular tabi, bir ara beni zütürürsün artık

    -olmaz

    +neden?

    -çayı daha güzel olan yerler biliyorum

    +harbi manyaksın oğlum

    -sağol

    ceylin hiç erkek arkadaşıyım konusuna girmiyordu. acaba çok mu ileri gittim diye düşünüyordum. bir yerlere oturup yemek yedikten sonra sinemaya gidelim mi dedi? olur dedim. film boyunca elimi bırakmadı ben utanmaya başladım .(elim terliyor) ceylin bana bakıyor ben filme bakıyormuş gibi yapıyorum. kulağıma metehan diye fısıldadı. alnından öptükten sonra; lütfen ceylin biraz daha zaman lazım her şeyin tam olarak oturması için

    gülümsemeye çalışarak; peki dedi. çok geçmeden hıçkırmaya başladı, ağladığını anlamıştım bekle gelecem diyerek lavaboya gitti. ağladığını görmemi istemiyordu. kendime tekrar küfür etmeye başlamıştım..
    ···
  15. 565.
    +2
    tkpmi adaeçjhaçdjkajhçjadsaehuaeuhaeuhuaehuasduoklajçkdjaejhçajdk ulan en şey zamanda yapılırmı bu espri
    ···
  16. 566.
    0
    @460 ne esprisi hocam söylede bizde gülelim
    ···
  17. 567.
    +5 -2
    abi parti diyince bende zannettim böyle topluluk var eglence kopmaca o kafayla almıslar zütürmüşler komünüstlerin arasına
    ···
  18. 568.
    +3
    hahaha nerde o şans amk ne zaman partiye zütürse hep gerildim, angarya iş gibi geldi bana *
    ···
  19. 569.
    +3
    ikimizin de morali bozulmuştu. Ceylin’in peşinde gidip, tuvaletten çıkmasını bekledim. Gülümsemeye çalışıyor fakat her halinden üzgün olduğu belli oluyordu.
    +Biraz yürüyelim mi?
    -olur
    Ayaklarımızın sürüklediği yerlere rast gele yürüyorduk. Bir açıklama yapma ihtiyacı hissettim;
    +Bak ceylin açık konuşacağım; Seni üzmek istemiyorum kafam gerçekten çok karışık. Hem sana karşı hem Ayçın’a karşı bazı duygularım var. Beni bu güne kadar hiç üzmedin, Ayçın ise neredeyse her daim beni üzüyor, kırıyor fakat kendisini bir şekilde sevdirmesini biliyor. Beni aldatmasına rağmen ondan kopamadım, ‘’ceylin’le konuşursan ayrılırım diye tehdit etti’’ umursamadım ona ayırdığım vaktin daha fazlasını sana ayırdım. Bundan pişman mıyım? Kesinlikle hayır. Ama Yüzüne bakmaya utanıyorum, sen benim gibi iradesiz bir aptal yüzünden üzülmeyi hiç ama hiç hak etmiyorsun. Bana kusursuz kavrdıbını hissettiren ilk kızsın. Seni üzdüğümün farkındayım, istersen başka alternatifleri değerlendir..
    ···
  20. 570.
    0
    hadi devam devam
    ···