aldatılmış bir erkeğin başından geçenler

bırakırsan küfrederim panpa baslatma mesajlarına biz araya girmemek için yazmıyoruz devam durmak yok

hadi hızlı aslanım

gib o cocugu muallak herif en sevmedigim tip

sakın konuşmayın boynuzlarıyla bağırsaklarınızı deşer kulağımda yankılanıp duruyordu, gözlerim karardı(mecaz anlamda değil), sinirden titremeye başladım.
bu açıkça şahsıma karşı bir meydan okumaydı. onuruma, kişiliğime, saygınlığıma her şeyime uzanıyordu. deplasmanda-tek başımaydım çabuk davranırsam oldu-bittiye getirerek o binin hesabını minimum hasarla kesebilirdim. hiç tereddüt etmeden bine sağlam bir kafa yerleştirdim, toparlanmasına fırsat vermeden yumruklarımı çalıştırmaya başladım hıncımı alamamıştım bini geriye doğru fırlatırken sağ taraftan sağlam bir yumruk yedim..

beklemediğim bir anda beklemediğim taraftan darbe yemiştim. başımı çevirdiğimde iri yarı bir binin arkasında bir kişiyle birlikte üzerime geldiğini gördüm, öte yandan fırlattığım binte ayaklanmış, birden erkek kesilmişti. bir kişinin üzerine kalabalık bir şekilde gelerek kahpelik yapmışlardı. eğer kapanırsam esaslı bir dayak yiyeceğim garanti gibiydi.. kaçıyormuş gibi yapıp birden dönerek arkamdan gelen iri yarı binin testislerine esaslı bir tekme attım. binin arkasından gelen çocuk şaşırmıştı hızlı davranarak bir tokat çaktım bu arada sınıfta ki diğer binler ayaklanmışlardı. bir kaç tanesi küfür ederek üzerime yaklaşıyordu.

birden kapıdan başka bir kalabalık sınıfa doluştu gelen ayçın’ın arkadaşı mümtaz ve arkadaşlarıydı...

bittiğin an bu andır metehan diye düşünürken mümtaz ve arkadaşları hiç beklemediğim bir davranışta bulunarak çevremi saranlara girişmeye başladılar. işte şimdi durumlar eşitlenmişti bilhassa bana o cümleyi söyleyen binle yumruk atan bine geçiriyordum. çok geçmeden ortalığın dıbına koyulmuştu öğle arası olduğu için hocalardan hiç birisi mevzuyu çakmadı, eğer bu olay duyulursa ananızı giberim diye bir tehdit savurduktan sonra mümtaz ve arkadaşlarıyla birlikte tuvalete geçtik. 4 kişiydiler. benim burnum kanıyordu – mümtaz’ın dudağı patlamıştı öteki çocuklarda da hafif bir kaç sıyrık vardı .mümtaz ve arkadaşlarına dönerek;

+beyler zor durumda kaldığım bir anda yanımda oldunuz. bu iyiliğinizi unutmayacağım, diğer üçüne dönerek bilhassa siz tanışmıyor olduğumuz halde benim için kavga ettiniz. peki ama neden?

konuşan mümtaz’dı

- biz ayçın’ın arkadaşıyız ama ondan ziyade erkek adamız. sınıfları dolaştığını farkettim, acaba ne yapıyor bu çocuk diye peşine takıldım kavganın başlayacağını hissettiğimden muhammet, recep ve okan’ı yanıma alarak sana yardıma geldim.

ayrıca biz seni tanıyoruz metehan abi dedi Muhammet elini uzatarak. ismini hocalardan ve milletten az işitmedik diyordu.

o gün orada bir dostluğun temeli atılıyordu. zor anımda yanımda olan bu çocuklara ilerleyen zamanlarda elimden geldiğince yardımcı olacaktım. elimizi, yüzümüzü yıkadıktan sonra tuvaleti terkettik sınıfa gidip bizim tayfaya olayları kısaca özet geçtim. çıkışta o sınıfın elemanlarına yapılan kahpeliğin bedeli ödetilecekti..

vukuat yönünden pek aktif olmadığım bir kaç aydan sonra eski günlere dönmek heyecan vericiydi. olayı duyan yanıma geliyordu, sınıf adeta nato karargahına dönmüştü her kafadan bir ses çıkıyordu. eğer çok kalabalık olursak okul idaresi kesin duyacaktı. o yüzden sadece bizim sınıfın kapışmasına karar verdik. amaç o binleri ibret-i alem yapmaktı. tenefüste faruk geldi;

kısaca hacı napıyorsunuz siz sakin olun vs diyordu. sen karışma faruk yoksa arada sende güme gidersin deyip yolladım bini. çıkış geldiğinde 2'li, 3'lü gruplar halinde geniş bir alana dağılmış avlarımızı bekliyorduk.. tam 12 kişiydik karşı taraf bizden 1-2 kişi fazlaydı. okuldan uzaklaştıktan sonra talha;

+şimdi eşit şartlarda dövüşme zamanı huur çocukları diyerek karşısına ilk çıkan çocuğa kafayı gömdü.. 30 saniye içinde herkez bir birine girmişti. talha ve fatih yanımdan ayrılmıyorlar benim vurmama fırsat bırakmadan hallediyorlardı. evet o bini tekrar görmüştüm vuruyor bir türlü hıncımı alamıyordum bu arada diğer binler kaçmaya başlamış bizim çocuklar akıncı misali peşlerine düşmüşlerdi. ben çocuğa her vurduğumda özür dileyip duruyordu. en sonunda talha'dan bir tokat geldi yeter dıbına koyayım başımızı belaya sokacan diyordu.

talha ile ödeşmiştik, o tokadı beni sakinleştirmek için değil meyhanede ki tokadın intikdıbını almak için atmıştı.. bundan adım gibi emindim.

gülerek; bin kurusu hiç bir şeyi unutmuyor diye düşündüm.

bir kaç yırtılan gömlek, yerlerde ezilmiş test kitabı ve hafif sıyrıklardan başka hasarımız yoktu. binleri iyi benzetmiştik. hemen koalisyon kurulup (herkez ortaya olduğu kadar para atar) sigara, bira ve abur-cubur almak üzere tekel bayiye gönderildim.. ekgib olan parayı tamamladıktan sonra daha önce ayçın’ı zütürmüş olduğum metruk eve geçtik. durum değerlendirmesi ve taşşak muhabbeti yaptıktan sonra evlere dağıldık

panpalar yorumlarınızı alalım. sizce şu ana kadar yaptığım en büyük hatam neydi?

ayraç !

@412 oha amk bide soruyo lan yannan hala ayçınlasın bundan büyük hata mı olur

cok heyecanlı lan devam

ya abi şimdi gelip banada tokat atmada kızı gibmeyen kalmamış bak karekteristlik yapılarımız hemen hemen aynı ikimizde dert ediyoruz aşk sevgi bi yere kadar sen beyninle düşünmeye başla bi önce kalbinle değil kızın geçmişi kabarıksa uzak kalıcaksın o değil bu ceylin dediğin kıza ben burada aşık oldum amk sen kızı hala bekletiyosun o coolluguna ölürüm lan bize denk gelmezki öyle kızlar

@414 peki o sıralar ayçın'la çıkıyor olmama rağmen ceylin'le yakınlaşmış olmam bir hata mıydı?

@417 değildi tabii sana ağır kazık atmış olan biri için az bile

reserved.

akşam Ayçın telefon ile arayarak teşekkür etti, epey muhabbet ettikten sonra mesajda konuşacağımız konuları telefondan hallettik o yüzden sana bu akşam mesaj atmıyorum sende boş durma ders çalış diye uyarıda bulunarak telefonu kapattı. Son günlerde ayçın’da bazı değişiklikler görülüyordu. Beni her zamankinden fazla umursuyor, depresif bir ruh haline bürünüyordu. Bu düşünceleri bir kenara bırakıp ders çalışmaya başladım. Bir süre sonra ceylin’e boş mesaj gönderdim. Aldığım yanıt oldukça soğuktu.
+ne var?
-bir şey yok halini hatrını sorayım dedim
+hali hatrı sorulacak olan sensin Metehan bugün okulda kavga etmişsin!
-evet
+ya hadi kendini düşünmüyorsun, seni düşünenleri düşün diyeceğim de neyse boş ver sen ayçın’ı düşünüyorsundur zaten ben senin konsantrasyonunu bozmayayım
-saçmalıyorsun ceylin şu an seni düşünüyorum ve o yüzden seninle konuşuyorum
+inanayım mı?
-evet, bence inanmalısın
+hmm peki. Bilmem gereken bir şey var mı?
-kalbimde özel bir yerin olduğun, bir çok özelliğini takdir ettiğimi bil
+sende, dediklerine ilave olarak dünyanın en güzel gözlerine sahip olduğunu bil Metehan
-oy oy benim gözlerim kenafir bir kere, senin o iri gözlerine bitiyorum ben
+saçmalıyorsun gözlerim hiçte güzel değil bir kere
-güzel güzel merak etme ben beğeniyorum yetmez mi?
+yeter tabi ki, hafta sonu buluşalım mı biraz gezeriz ordan da starbucksta otururuz?
-gelebileceği mi sanmıyorum..

20 yaşındayım şu an.yaşadıklarının bire bir aynısını yaşadım ne ekgib ne fazla. seni çok iyi anlıyorum kardeşim.o yılların bende bıraktığı tahribat hala geçerliliğini sürdüyor. hayatımı gibti dıbının ortasını gibtiğimin kızı. sana ve bana en kısa zamanda mutlu ve huzurlu en önemlisi de 'onsuz' bir hayat diliyorum kardeşim.

işin içine starbucks giriyosa gibtir et sen bu kızı boşver

amk hızlı yaz yarın erken kalkıcam senin için duruyorum

+neden?
-cumartesi günü dershane var akşama kadar, Pazar günü belki olabilir
-Pazar günü buluşalım o zaman lütfen, lütfen, lütfen
+pekala kesin söz vermiyorum ama gelmeye çalışacağım
-sağol hayatım
Ceylin bana çok yakın ve samimi davranıyordu. Ayçın’ı gidip okulda azarlamıştı neden hastahaneye gitmiyorsun diye. Bana epey önem verdiği belli oluyordu. ikimiz de birbirimize karşı bazı şeyleri belirtiyorduk ama ortada birisi daha vardı. Ayöın! Ben hala kararımı veremiyor, ceylin’den utanıyordum. Kız benim için yapması gerekenden fazlasını yapıyordu. Bu düşünceler eşliğinde cumartesi günü geldi. Evdekilere, fatih’lerdeyim geç gelecem yalanını uydurup kendimi dışarı attım akşam, Ayçınlara yemeğe gideceğim için oldukça heyecanlıydım, heyecanımı dizginleyecek tek şey vardı. Yarım saat sonra kayalıklarda elimde bir şişe öküz gözü, ağzımda sigara ile denizi izliyordum..

amk herkes de starbucksa gidiyo baska yer yok mu daha oncede okuydum bı kac hıkaye her bulusma oralarda oldu amk buraya gıtme sebebınız nedır bırader