1. 476.
    +2
    fatih'le-talha gittikten sonra her şerde bir hayır varmış gerçekten diye düşünüyordum. birden yan yatakta yatan orta yaşlı babayiğit bir adam geçmiş olsun yeğenim diye seslendi.

    +eyvallah abi

    -yeğenim konuşmalarınıza istemeden kulak misafiri oldum anladığım kadarıyla bayağı kötü günler geçirmişsin, her uyuduğunda ayçın diye bir kızın adını sayıklıyorsun, ne oldu anlatmak ister misin?

    +abi bunu konuşacak durumda değilim inan sadece sevdiğim kızın geçmişi hiç temiz değil ve oldukça kötü bir karakteri var.

    adam doğrularak;

    +bak yeğenim ben 20 yıl hollanda'da kaldım, orada düzen kurdum yemedim çocuklarıma yedirdim orda bizim gurbetçiler gününü gün ederken ben köpek gibi çalıştım neden evdekiler rahat etsin diye. daha sonra bir iş kazası geçirdim sol kolum dirsekten aşağı hareket kabiliyetini kısmen yetirdi beni erken emekli yaptılar yaşadığım kaza sonucu pgibolojim bozuldu sırf ailemi üzmemek için türkiye'ye döndüm onlar orada kalmaya devam ettiler. 5 senedir ne çocuklarımı görüyorum nede sesini duyuyorum benimle görüşmek istemiyorlar. ordan aldığım emekli maaşını burda bir kişi kumara bulaşmadıkça harcayamayacak kadar çok param var, evim var ama huzurum yok sana tek tavsiyem kendinden başka hiç kimsesine güvenme aslan parçası gözlerine bak zehir gibi kendine yazık etme sakın.

    -teşekkür ederim abi, tavsiyelerini her daim hatırlayacağım

    +bir ihtiyacın-sıkıntın olursa beni bulursun diyerek sık gittiği bir mekanın adresini verdi.

    hiç muhabbetimin olmadığı bir insan bile benim için endişelenirken onsuz yaşayamam dediğim ayçın’dan hiç ses seda çıkmıyordu kapı her açıldığında acaba ayçın’mı diye heyecanlanıyor her defasında hayal kırıklığına uğruyordum bu düşünceler eşliğinde bir gün daha geçti yavaş yavaş toparlandığımın da farkındaydım.

    kapı açıldığında nedense değişik bir heyecan duydum. elinde bir buket çiçek ile karşımda ceylin duruyordu...
    ···
  2. 477.
    +2
    üzerinde okul üniforması vardı, anlaşılan duyar duymaz okuldan kaçıp hastahaneye gelmişti. özür dileyip duruyor, bütün bunların sorumlusu olarak kendisini görüyordu.

    +bir şeyim yok ceylin, vücudumun biraz dinlenmeye ihtiyacı varmış anlaşılan

    -seni benimle gelmen için zorlamasaydım şu an burada olmayacaktın

    +ben senin zorunda gelmedim ceylin sana değer verdiğim için, seninle birlikte olmaktan mutlu olduğum için, senin oraya tek başına gitmene razı olmadığım için geldim

    farkında olmadan açık vermiştim, ceylin utanmış yanakları al al olmuştu benimde ondan aşağı kalır yanım yoktu. ikimizde de suskunluk başlamıştı yine, sözle anlatılmayan şeyler gözle anlatılıyordu ceylin elimi tutmuştu ben hasta yatağında yatarak ceylin'in karşısında kendimi aciz hissettiğimden hafifçe doğruldum ve ceylin'e ünlü bir şiirin dörtlüğünü okumaya başladım;

    Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur.
    En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
    Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur;
    Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik...

    ceylin epey şaşırmıştı tam bir şeyler söylecekti ki kapı tekrar açıldı..
    ···
  3. 478.
    0
    devam et metehan panpa
    ···
  4. 479.
    +2
    annem gelmişti, ceylin'le bizi o vaziyette görünce epey şaşırmış olacak ki girsem mi-çıksam mı diye düşünüyordu. durumu toparlayan mehmet abi oldu (yan yatakta ki abi) yenge hoşgeldin, senin oğlanın maşallahı var bayağı toparladı kendini. ceylin annemin elini sıkıp merhaba dedikten sonra elimi tutmaya devam etti. annem şaşırmış, bu kız kim dercesine bana bakıyordu. oturduktan sonra çoktan ceylin'le muhabbet etmeye başlamışlardı bile. çok geçmeden beni çekiştiriyorlardı. beni ziyarete gelen ve kalbimde yeri olan iki insanın beni çekiştirmesi tuhafıma gitse de sesimi çıkartmadım. bir yandan da kaynaşıyorlar diye seviniyordum. ceylin oldukça olgun konuşuyordu. konunun derslere geldiği bir sırada annem, ceylin'e sen hangi bölüm için hazırlanıyorsun kızım diye sorduğunda gülmemek için kendimi zor tuttum.

    +anne ceylin 9. sınıfa gidiyor

    -annem şaşırmıştı, ceylin ise iyice utandığından müsaademizi isteyerek odadan ayrıldı.

    annem bana dönerek;

    +oğlum senin kız arkadaşın ayçın değil miydi?

    -sen nerden biliyorsun anne

    +ben bilirim neyse bu konuyu sonra konuşalım

    önümde bürokrasınin epey yoğun olarak geçeceği günler olduğunu sezinlemiştim, ayçın ise iyice zihnimden çıkmaya başlamıştı sanki ulaşılması güç bir yerde gibiydi. ertesi gün hastahaneden taburcu olduktan sonra evde annem ve babam tarafından odaya çağrıldım. benimle konuşmak istiyorlardı..
    ···
  5. 480.
    +2
    -otur metehan, seni serbest bıraktıkça sen iyice azıttın artık bazı şeyleri konuşma zamanı geldi.

    +bak baba lütfen

    -konuşma sana söz hakkı vermedim, ilk önce dinlemesini öğren

    +okuldan, dershaneden sürekli arıyorlar ders çalışmıyormuşsun. kendine güvendiğini biliyorum ilerde pişman olabilirsin neden kaymakam, vali olmadım diye. bundan sonra her gün evde 2 saat düzenli ders çalışacaksın, bizzat ben kontrol edeceğim. ders çalışmadığın takdirde dışarı çıkış iznin-telefon ve bilgisayar kullanma haklarına ambargo uygulayacağım. 19 yaşına geldin, bana bu konuşmayı yaptırıyorsun ya sana bir şey demiyorum.

    baban olarak sana bunları söylemem gerekiyordu. birde istersen baba-oğul ilişkisini bir kenara bırakıp arkadaşın gibi konuşayım. uyar mı? uyar. anneme dönerek; hanım bir ufak getir sonra bizi başbaşa bırak.

    çok geçmeden ortada bir ufak rakı, yaprak sarması, konserve barbunya ve acılı ezmeden oluşan küçük bir rakı sofrası hazırdı. babam sigara içmemesine rağmen cebinden bir paket marlboro çıkararak uzattı.

    +yok baba ben uzun süre önce bıraktım

    -kimi gibiyon lan sen yak işte şansını fazla zorlama

    çekinerek yaktım babam hem kendine hem bana rakı koyduktan sonra;

    -lan oğlum bana bak bu seninle ilk ve son içişim öncelikle bunu aklına kazı. yüz bulup yanımda sigara içmeye de kalkışma giberim belanı. şimdi beni iyi dinle'' seni hastahaneye zütürürken yolda ayçın olacak kızın adını sayıklayıp durdun. neden bana kahpelik yaptın, o şerefsizlerin altına nasıl yattın diye bağırıyordun. sen hastahanedeyken ben ayçın hakkında kısa bir kaç araştırma yaptım senin telefonunu kurcaladım, facebook'una girdim bütün konuşmalarınızı okudum. o kız sana felaketten başka hiç bir şey getirmez, o kızdan, çocuk anası olmaz bunu kafana sok '' sonra fotoğraf albümünü getirdi. üniversite yıllarına gelince sarı saçlı bir kızı göstererek bu kim biliyor musun diye sordu.

    +arkadaşın mı baba?

    -hayır, zamanında bu kıza aşık olmuştum ben üniversiteden atılınca (siyasi nedenlerden dolayı atılmıştı) bu resimde görmüş olduğun kişi beni hayatından çıkardı. mektuplarıma cevap vermedi, ziyaretine iki kez gittim tanımamazlığa geldi. bende memlekete dönüp tekrardan sınava hazırlandım ve başka bir okulu kazandım. daha sonra annen ile evlendim. daha sonra ne mi oldu bir kaç yıl sonra o kız iş yerime geldi kovdum bir daha karşıma çıkarsan öldürürüm dedim. gördüğün gibi sizleri hep onurunuzla, başı dik olarak yetiştirmeye çalıştırdım. şimdi aklını devşir ve babanın yolundan git yoksa gibilen sen olursun, berduş gibi yaşayıp durursun, o kız ileride karın olduğunda her gece bunu kaç kişi zütürdü acaba yada hala başkaları var mı diye düşünmekten uyuyamazsın.

    +düşündüğün için sağol baba

    -annen bir kızdan daha bahsetti, senden 4 yaş küçükmüş sanırım. haydi senin derslerle-işin gücün yok milletin kızınıda meşgul etme, yazıık-günah beddua alma, kızı seviyorsan git onunla birlikte ol, duygularıyla oynama. Ayçın meselesini de en kısa zamanda kapatmaya bak. yarın okula gidiyorsun, şu sigarayı al git detaylıca düşün
    Tümünü Göster
    ···
  6. 481.
    0
    reserved
    ···
  7. 482.
    0
    beyler kimler takip ediyor?
    ···
  8. 483.
    0
    rezerved belki okurum belk giblemem
    ···
  9. 484.
    0
    ediyoz la takip yaz sen
    ···
  10. 485.
    +2
    panpa baban olmasa yarağı yemişsin varya umarım dinlemişsindir yoksa çok pis saydırıcam hadi bakalım amk.
    ···
  11. 486.
    +2
    babam baştan sona kadar haklıydı. kendime çeki düzen vermem gerekiyordu. ayçın, neden ziyaretime gelmemişti? neden hiç arayıp sormamıştı? bunca hata yapmasına rağmen affetmemiş miydim? o hafıza kartını parçalamamış mıydım? şantaj yapamazmıydım? istediğim kadar kullanamaz mıydım? bunları yapabilirdim ama yapmadım. neden? çünkü düşene bir tekme vurmak erkekliğe yakışmazdı, yaptığı hatalar üzerinden vurmak şerefli bir davranış değildi. Ayçın’ın bunları anlamasını beklerdim hiç birini anlamış gibi davranmıyor, bir şekilde üste çıkıyordu.

    ceylin'e huur diyordu kendisi neydi? o kadar şeye rağmen pişkin pişkin konuşup birde geçmişimi sorgulama diyordu. aklıma bekaret kavramları hakkında yaptığım tartışmalar geliyordu. peki sen metehan diyordum kendi kendime, çok değil bir kaç ay önce evleneceğim kişinin bakire olup olmaması hiç önemli değil, seviyorsam bunları sorun etmem benle yaşadığı zamana bakarım demiyor muydun? düşünmekten kafayı yiyecek reddeye gelmiştim.

    ertesi sabah okula gittiğim de herkez geçmiş olsun dileklerini iletiyordu. artık insanlar bana saygı duymuyordu, bunu gözlerinden anlayabiliyordum. tuhaf bir acıma duygusuyla bakıyorlardı. Ayçın’ın arkadaşları bile geçmiş olsun demeye gelmişti, ayçın hala ortalıkta yoktu.. sinirleniyordum. birden ayçın’ı bayılana kadar dövmeyi düşündüm. aklımda bu düşünceler varken ayçın yanıma geldi.. sanki hiç bir şey olmamış gibi davranıyordu. sinirlerim zıplamıştı. çok geçmeden gözlerinden yaş gelmeye başladı.
    ···
  12. 487.
    0
    Devam et panpa soluksuz okuyorum baban adamın dibiymiş saygılar onada
    ···
  13. 488.
    +2
    -neye dayanamıyorsun?

    +herkes benim hakkımda konuşuyor, hiç huzurum kalmadı

    -kim konuşuyor?

    +alakalı-alakasız herkes arkadaşlarım, faruk’un arkadaşları, senin arkadaşların

    -ne yapabiliriz peki?

    +seni dinlerler, git konuş rahat bıraksınlar beni

    -sen neden konuşmuyorsun?

    +sen benim sevgilim değil misin metehan! elbette beni kollayacaksın, sahip çıkacaksın

    -işte bende bundan bahsediyorum ayçın, madem bir sevgili olarak sana karşı olan sorumluluklarımı hatırlatıyorsun beni hastahanedeyken neden ziyaret etmedin, haydi gelemedin diyelim neden arayıp sormadın?
    ···
  14. 489.
    +9
    put gibi duruyordu. yavaşça başını çevirerek aramadığımı nereden biliyorsun? ceylin geldi ağzına geleni saydı, sen ne biçim kızsın, çocuk orada hasta hasta yatıyor sen hala nasıl burada durabiliyorsun, böyle yapıp eziyet çektireceksen ayrıl rahat bırak çocuğu dedi. bende hatice'ye sordum metehan hastahanede mi diye evet ama sağı-solu belli olmaz bence gitme dedi.

    +hatice'nin sözleri benden daha önemli yani?

    -hayır, saçmalama bir şeyler biliyor da saklıyormuş gibiydi o yüzden çekindim.

    +neden çekindin?

    -bilmiyorum. bu arada ceylin nasıl benden önce öğrendi.

    +hiç bir fikrim yok, kendisine sor istersen

    -amann neyse metehan önemli olan senin burada olman o huuryla muhattap olup hiç canımı sıkmaya gerek yok

    +ceylin'e neden huur diyorsun, çok temiz bir kalbi var

    -sen onu tanımıyorsun, hem kız ateist metehan! ne yani ondan çıksa çıksa bir şeytan çıkar

    +biz müslümanız ama yapmadığımız kötülük, yemediğimiz tak yok

    -orasını karıştırma, git hakkımda atıp tutan binlerle konuş lütfen

    +bakarız

    -bu arada haftasonu bize yemeğe geliyorsun, itiraz istemem
    ···
  15. 490.
    0
    anlat panpa araya girmemek için yazmıyoruz yoksa seri şukuluyorum ben bizzat
    ···
  16. 491.
    0
    Devaam panpa sabaha kadar dinlerim
    ···
  17. 492.
    +4
    beyler hikayeye devam mı yoksa bir çok arkadaştan mesaj aldım onları mı yanıtlayayım?
    ···
  18. 493.
    0
    devam amk giberim bırakırsan
    ···
  19. 494.
    +4
    ayçın’a olur diyip sınıflara dağıldığımızda düşünmeye başladım:

    neler oluyordu, ayçın sanki 10 yaş olgunlaşmış gibiydi konuşurken sesinde değişik bir ahenk vardı. hatice huursuna ne oluyordu, bizi ayırmaya mı çalışıyordu? hatice ile konuşup bunu öğrenecektim.

    +haticee

    -efendim

    +gel bu ders birlikte oturalım bir şey soracam

    -peki

    geldi, oturdu. hiç bir şey yapmamış gibi davranıyordu. her zaman ki gibi haticeden iğreniyordum. 1.60 boyuyla herkezin işine burnunu sokuyordu. gözleri deniz anasını andırıyor, kafeslerde gezdirilen habeş maymunları gibi sırıtıyordu.

    +hatice açık konuşacam, ayçın’a neden metehan'ı ziyaret etme dedin?

    -kızı üzmeye hakkın yok metehan

    +üzeceğimi nerden çıkarttın?

    -seni kaç defa ceylin'le gördüm ne kadar rahatsın sen ya yazık değil mi kıza ayçın benim çocukluk arkadaşım

    +arkadaşın olduğu belli zaten

    -anlamadım?

    +boşver anlama. benim işlerime bir daha sakın burnunu sokayım deme bozuşuruz.

    -iyi be ne haliniz varsa görün

    +haydi güle güle dikkat et sırana giderken ezilme

    -bin kurusu!
    ···
  20. 495.
    +2
    hatice'yi bertaraf etmiştim ya da ben öyle sanıyordum. hatice, ayçın’a – ceylin’i anlatmayı göze alamazdı benimde elimde hatice ile alakalı olarak bazı kozlar vardı ayrıca böyle bir şey yaparsa pgibolojik tacizime uğramak hiçte işine gelmezdi. bir yandan da ayçın’ın teklifini düşünüyordum durduk yere bu yemek olayı nerden çıkmıştı? gidip-gitmemek arasında tereddüttyeydim gitmezsem ayçın’ın benden soğuyacağı muhakkaktı. işte ayağına gelen fırsat metehan diyordu içimden bir ses gitme işte ayçın’dan kurtulmuş olursun. bir diğer yanımda bunu göze alabilecek misin metehan ileride çok pişman olabileceğin kararlar vermemelisn diye dürtüyordu.

    bu arada ayçın’ın hakkında çıkan konuşmalar benimde kulağıma gelmeye başlamıştı. bu sözler dolaylı olarak bana da dokunuyordu. tek tek sınıfları dolanmaya başladım ayçın hakkında konuşanlar azıcık onuru, şerefi varsa yüzüme de konuşsun diyordum. Faruk’un arkadaşlarından birisi sakın konuşmayın boynuzlarıyla bağırsaklarınızı deşer diyerek bir kahkaha patlattı..
    ···