-1
çok seviyorsunuzdur. yerlere göklere koyamayacak kadar çok. hayatınızın merkezi yapacak kadar çok. onsuz geçen zamanların anlamsız olduğunu düşünecek kadar çok..
bir gün sizi aldattığını öğrenirsiniz. üstelik bunu inkar da etmez. suçunu kabul eder. doğal olarak ayrılırsınız ve bu size o kadar koyar ki aylarca kimseyle çıkmazsınız. resmen kalbinizin ağrıdığını hissedersiniz. zaman sizin için o sıralar sadece bir boşluktan ibarettir. günler boş boş geçer. nefes alamadığınızı hissedersiniz. nefes almak bile anlamsızdır çünkü onun yokluğunda. çoğu zamanda yaşadıklarının gerçek olmaması için dua edersiniz. rüyalarınız hep onunla başlar, onunla biter. aylar sonra unutmaya kara verirsiniz. bir nebze azalır acınız zaman geçtikçe üstünden. bir başkası çıkar karşınıza. onu sevmeye çalışırsınız. sonunda da seversiniz, bağlanırsınız. çok ama çok mutlusunuzdur çünkü onu seviyorsunuzdur. bak, unuttum dersiniz çünkü unutmuşsunuzdur. onun için o kadar kendinizi harap ettiğiniz için kızarsınız kendinize. çivi çiviyi sökmüş müdür bu sefer? evet sökmüştür. en az ilki kadar mutlusunuzdur şimdi. her gün sizi sevdiğini söyler, o kadar ilgi gösterir, oyununu o kadar iyi oynar ki inanırsınız ona da. bir gün arkadaşınız onu kendi arkadaşıyla gördüğünü söyler. inanmazsınız tabii. o sizi çok seviyor. nasıl aldatabilir ki? biraz daha araştırırsınız ve doğru olduğunu öğrenirsiniz. bu sırada size gelen mesajlar, aramalar, hediyeler, jestler hepsi bir anda kesilir. tekrardan korka korka, doğru olmaması için yüzlerce kez dua ederek sorarsınız ona bunun gerçekliğini. cevap yine aynıdır. yine yemişsinizdir bir kazık. içiniz parçalanır gibi olur. aynı duygu.. yine aynı duygu. o katlanılmaz, tarif edilemez, hayal kırıklığıyla karışık bir duygu. o ne biçim bir şeydir. gururunuz tekrardan kırılmıştır ki hayattaki tek önemli şeyinin gururu olduğunu savunan kişi, sizin.
özür diler. defalarca diler. sizse ona kandığınız için yüzlerce kez bela okursunuz kendinize.
aradan zaman geçer. siz yediğiniz kazığın acısıyla hayata devam edersiniz. nede olsa sizin suçunuz değildir. ve tekrardan bir gün özür diler. belki pişmandır dersiniz. belki de o zamanki ruh haliniz nedeniyle kabul edersiniz. yeniden denemeye karar verirsiniz. eminsinizdir artık böyle bir şey olmayacağından. çevrendeki herkes onaylar bunu. çünkü o mükemmeldir başkalarının gözünde. kimse ihtimal bile vermez buna. sizi suçlayacaklardır neredeyse.
ve yine..
yine aynı şeyi yaşarsınız. o muhteşem adam sizi ikinci kez aldatır. peki bu sefer düşünürsünüz suç kimde diye. evet, ilkinde suç ondaydı. peki ikincisinde? bir kez hata yapmış olması ikinciyi yapmış olmasına engel değildir çünkü.
ben bu kadar şeyden şunu anladım arkadaş, hata yapan kimseye ikinci şansı verme. sonra üzülen sen olursun.
aldatılmak bazılarının kaderi midir yoksa? yoksa sadece yanlış insanlar mı çıkmıştır karşınıza? yoksa sorun sadece kendinizde mi?