aldatılmış bir erkeğin başından geçenler

Anlatacağım şeyler son 3 yılın özetidir.. Yani lisede geçirdiğim son 2 yılımın ve üniversitede ilk senemin.. Öncelikle hikayemin başlangıç kısmına kadar geçen hayatımı kabaca özet geçeyim. Lisede ki ilk senemde sınıf tekrarı yaptım. Yani sizin anlayacağınız liseyi 5 senede bitirebildim. 1 sene sınıf tekrarı yapınca okulda ağırlığımı koyma ihtiyacı hissettim.

not1: bu hikayede ki şahıs isimleri takma isimdir

not2: geçen yaz anlattığım hikayeyi deşifre olma eşiğine gelmem sebebiyle kaldırmıştım, bu sene yeni gelişmelerle birlikte devam edeceğim. hikayeyi silinmeden önce bilenler bilir

(bkz: aldatılmış bir erkeğin yaşam hikayesi)

not3:benim popüler olmak şuku veya nick6 almak gibi bir derdim yok. ben bunları anlatırken zevk almıyorum arkadaşlar. benim düştüğüm hatalara başkalarının düşmelerini engellemek için anlatıyorum. ne anlatıyorsam kendimden, yaşanmışlıklarımdan.. bir kişi bile yaşadıklarımdan ders çıkartırsa ben amacıma ulaşmış olacam.

not4: sadece benim yazdıklarımı okumak isteyenler için

http://ccc.incisozluk.cc/...enler/@metehan%20dedim/8/

okuyan-okumayan herkese sevgiler

anlatacağım hikaye yüksek miktarda aşk, ihanet, entrika, şiddet ve bilimum küfür içerir. benim düştüğüm duruma başkalarının düşmemesi için anlatıyorum bu duruma düşen hiç kimse salak muamelesi görmemek için anlatmaz ama değer veriyorum size binler

Okulda ülkücüler ile takılıyor, kavgadan kavgaya giriyor, hocalara dikleniyor, manita kovalıyor, derslerde uyukluyordum. Derslerde uyuklama sebebim sabahlara kadar silkroad oynamam dolayısıyla okula genelde 1-2 saatlik uykuyla gitmemden kaynaklanıyordu. Her neyse, bizim okulda sınav yapılacaksa o gün bütün okul aynı sınavı olur. Yani matematik sınavı varsa bütün okul matematik sınavına girer ve kopyayı önlemek için sınıflar karılır. Yani sınıfınızın yarısını çömezlerin sınıfına gönderirler, çömezlerin yarısını sizin sınıfa.

Her sınavda aynı kişilerle farklı sınıflarda bulurduk kendimizi. Bu sistemin algoritmasını çözmek için o kadar uğraşmama rağmen çözememiştim. dıbına koyduğumunu atom rafeti yannan var böyle bir sistem icat ettin. Her neyse binler 11. Sınıfta bizi sınavlarda çömezlere yani 9. Sınıflara verdiler. Hiç unutmam matematik sınavı vardı o gün. Ben vasat bir EA öğrencisiydim bu arada. Dolayısıyla kopya ile aram sağ elimle olduğu kadar iyiydi. Sınavda daha rahat kopya çekebilmek için en iyi yeri yani en arka sırayı kapmam gerekiyordu. Bizim binlerden hızlı davranıp direk çömlerin sınıfına koştum ve arka sıraya oturdum. Önümde ki binle muhabbet ederken birden gözüm ona takıldı.. Bu kim dıbına koyim diye düşünürken usul usul geldi yanıma oturdu içimi ısıtan bir gülümsemeyle birlikte merhaba dedi.

Merhaba dedim kendimi toparlamaya çalışarak. Ben bu kızı nasıl farketmedim diye düşünürken şemso her zaman ki asık suratıyla sınıfa girdi ve kağıtları dağıtmaya başladı. Kağıtları dağıttıktan sonra gözü bana takıldı binin bir ipnelik yapacağını anlamamla Metehan sen gel bakayım şöyle öne demesi bir oldu.

Şemso okulun en sert hocası ve disiplin kurulu başkanıydı ona ters gitmek olmazdı fakat kızın yanında eyvallah çekmekte bana yakışmazdı. Hocam biraz üşüttüm sanırım o yüzden kalorifer kenarında olmam benim için daha iyi olur dedim.
Birden gözleri parladı binin şu an güçlü durumda olan oydu ve orada oturmak istememden niyetimi anlamış gibiydi. Peki senin dediğin gibi olsun Metehan ama sakın ha bombardıman yapma dedi gülerek. Ben kızın yanında böyle muamele görmeyi kendime yedirememiştim fakat sustum. Her neyse sınav başladı binler bende tabi tık yok.

Her neyse sınav başladı binler bende tabi tık yok. Önümde ki binten 2 soru aldım, 3 soruda kendim çözdüm benim için sınav bitti. Ufaktan yanda ki hatunu kesiyorum ve kağıdına bakıyorum. Kağıdına bakmamda ki amaç adını öğrenmek. Hatunun bir sorusunu çözmesine yardımcı oldum tam o sırada şemso bini gelip ikimizinde kağıdını aldı. O içini ısıtan gülümsemesiyle teşekkür etti ve elini uzatarak ben Ayçın seninle sınava girmek güzeldi yaramaz çocuk dedi.

@11 taa 3 yıl öncesinden anlatmaya başladım kardeşim

Ben de Metehan tanıştığımıza memnun oldum diyerek elimi uzattım. Artık kızın adını öğrenmiştim ve facebooktan ekleyebilirdim. Birkaç gün bekledikten sonra ekledim ve eklememle kabul etmesi bir oldu. Ben kızın düşünce yapısını öğrenmek için profilini ve fotoğraflarını incelemeye başlamıştım bile. Neredeyse her gün yeni fotoğraflar ekliyordu ve altında onlarca yorum oluyordu. Genelde kız arkadaşlarıyla geyik çeviriyordu fakat bir fotoğrafın altında Faruk görmesin kızar yorumunu görünce bir erkek arkadaşı olduğunu farkettim. Hiçbir şeyden zevk alamaz hale gelmiştim artık, batak oynamak sarmıyor, arkadaşlarla dışarıya çıkmak bir eziyet gibi geliyordu. Kızın isminin anlamı ay kız olduğu için ve gerçekten ay parçası gibi güzel olduğu için geceleri dolunay a bakarak iç geçiriyor sigara ve bira ile rahatlamaya çalışıyordum.

Beyler mesaj kutumda hikayeyi merak eden 100'lerce kişiden mesaj aldım. 1 yıl geçmesine rağmen hala mesaj atanlar var. Çalışıyor olmama rağmen hikayeyi tamamlamaya çalışacağım. biraz anlayış lütfen

Not: Akşam 18:00 gece 02:00 arası işteyim

Bu arada kızı bir sapık gibi takip etmeyi de ihmal etmiyordum. Normalde sınav yapılacağı gün okula küfrederek giden ben sınav günlerini dört gözle beklemeye başlamıştım. Çünkü o ayın on beşi kadar güzel kız ile yan yana oturacak onun parfüm kokusu ile mest olacak onun o zarif parmaklarının değdiği silgisini kullanacak her şeyden önemlisi içimi eriten gülümsemesi ve bakışları birkaç saniye de olsa üzerimde olacaktı. Bu düşünceler aşk sarhoşluğu içinde ki bir erkek için hayatın anlamı oluyordu..

Yine bir sınav günüydü ve onu yakından görecektim. Kopyalarımı hazırladım, sınıftan bir çocuğa yerime kimseyi oturtma giberim diyerek kantine fırladım. Çikolata, jelibon vs aldım. Gittim kızın yanına oturdum yine aldığım abur cuburları verdim sınav öncesi zihnin açılır diyerek, sen neden yemiyorsun o zaman diye sordu. hazırladığım kopyaları göstererek benim ihtiyacım yok dedim, gülümseyerek çılgınsın sen dedi. Daha bunlar hiç bir şey değil beni tanıdıkça bunlar kesmeyecek seni dedim sırıtarak. göreceğiz dedi. Bu arada bizim çocuklara da tembihlemiştim yan gözle bakanı giberim diyerekten. Tabi bütün bunlar olurken kızın sınıfından bir binin beni sinsi sinsi gözetlediğini bilmiyordum. Bu olaylara sonradan dahil olacak kızın sıra arkadaşı olan mümtaz isimli binin tekiydi.

http://www.youtube.com/watch?v=w35OSR0QuO4

O sıralar şu öldürücü gripler gündemdeydi binler. Bende gribe yakalandım (normal grip) fakat son derece ağır olduğu için doktor bir hafta rapor verdi. Odamda ölü gibi yatıyordum sürekli, annemin yaptığı mantıdan tad alamıyor, sigaradan 1 duman alınca ölecek gibi oluyor, aklıma cinsellikle ilgili hiçbir şey gelmiyordu. Günümün büyük bir kısmı yatakta ölü gibi yatarak ve gördüğüm kabuslar ile geçiyordu. Biraz toparlar gibi olunca bilgisayara oturdum ve facebook a girdim. Gelen kutumda onun adını görünce kalbimin güm güm attığını hissettim. Birden bütün vücudumu bir titreme ve heyecan dalgası sardı. Nasıl sarmasın! Hasta halimle şu dünyada varlığı beni samimi şekilde mutlu eden bir peri kadar güzel, ismi aklıma gelince bile garip bir huzur veren insan bana mesaj atmıştı.

@29 o blog benim merak etme zaten orda 4 part var *

Hemen açtım, mesajda ‘’ hey, sen. Nerelerdesin, neden gelmiyorsun okula kötü bir şey mi oldu?’’ yazıyordu. Birden manasız bir mutluluk sardı bedenimi taa hücrelerime kadar. Hastalığımdan hiç eser kalmamıştı. ilk işim bakkala gidip sigara almak ordan da kahveye geçmek oldu. Kartları kararken, dağıtırken yüzümden gülümseme ekgib olmuyordu. Yancı muhittin abi ne oldu lan Metehan halvate mi girdin dıbına koyim ne bu gülücükler saçıyorsun diye uyarınca ciddi yüz ifademi takındım. Fakat zihnim oyunda değil, ayçın’da idi. Demek yokluğumu farketmişti, demek benim için endişeleniyordu. Mesaj atması bunun kanıtıydı. Bu düşünceler eşliğinde içtiğim acı çay beni anlatmakla ifade edilemeyecek bir sarhoşluğun kucağına atıyordu. Tabi oyuna dikkatimi vermediğimden dolayı defalarca battık ve dıbına kodum yancılarının afrikadan gelmiş gibi abandığı masanın bir öğrenci için yüklü sayılabilecek cinsten hesabı ortakla bana kaldı. Her ne kadar öderken içimden küfretsemde eve dönüş yolunda bugün ödediğim hesap aşkımın sadakası olsun diye söyleniyordum...

Eve gidince ilk işim attığı mesaja cevap vermek oldu. Hastaydım, o yüzden okula gelemiyorum yazdım ve gönderdim. 5 dakika geçmeden kızdan cevap geldi. Kısaca; ‘’hadi ya umarım ciddi bir şeyin yoktur :(’’ diyordu. Atlattım sayılır, düşündüğün için teşekkür ederim dedim ve çıktım. Sevinmem için iki olumlu neden vardı birincisi kız benim için endişeleniyordu, ikincisi bana bin muamalesi yapmıyor hemen cevap yazıyordu. Hayatımda ilk defa hafta sonunun çabuk geçmesini diledim, hastalığı yenmiş gibiydim ama üzerimde hala kırıklık vardı o yüzden genelde istirahat ediyordum. hasta yatağımda bir türlü geçmek bilmedi amk günleri.

Pazartesi günü geldi, çattı sabah heyecandan doğru düzgün kahvaltı bile yapmadım, bir dal sigara yaktım sadece. Ayakkabılarımı boyarken ayrı bir özenle boyadım, en pahalı parfümümü sıktım öyle gittim okula. Öğle arasına kadar bekledim gelmedi. Bir an içimden giberim böyle aşkın ızdırabını ben sigara içmeye gidiyorum diye düşündüm ve koridorun camından bahçe nöbetçisi hangi hoca diye dışarıya bakmaya başladım. Hani bazen görmeden hissedersiniz ya, ben o gün o duyguyu yaşadım binler bir şekilde. Kafamı çevirdiğimde yukarıda ki merdivenlerden ağır çekimdeymişçesine onun o masum yüz ifadesiyle yavaş yavaş merdivenlerden indiğini gördüm. Sanki bütün dünya durmuş o hareket ediyor gibiydi. Siyah uzun saçları, Kırmızı dudakları, parlayan gözleri, gülümseyen suratı ile bir ilahe kadar güzeldi.

O an onu tutup; ‘’ Bakışların ışık mı? Saçların sarmaşık mı? Yıldız mısın, güneş mi? Alev misin, ateş mi? Neden sessiz bakıyorsun? Beni niçin yakıyorsun? Çiçek gibi her bir yanın. Beni niçin üzüyorsun? Gözlerini süzüyorsun. Kirpiklerin paralıyor. Bakışların yaralıyor. Rengin sanki çiçekten. Bilmem hangi çiçekten?’’ diyesim geldi. Gözlerimiz buluştuğunda yüzünde ki tebessüm iyice derinleşti. Yanıma gelip;
+iyileştiğine sevindim Metehan dedi.
-teşekkür ederim benim için kaygılanıp attığın mesaj hastalığımı çabuk yenmemde epey yardımcı oldu dedim gülümseyerek.
Utanarak bakışlarını benden kaçırdı ve camdan dışarıya bakmaya başladı. Fırsat bu fırsat diyerek işin yoksa bahçede dolaşalım mı biraz diye sordum.
Olur dedi gülümseyerek. Birlikte bahçeye inmeye başladık.

@41 gibtir git.