1. 11.
    0
    Toplu bir cenaze törenine gelmiş gibi hissediyordum kendimi. Fazla masraf olmasın diye, bir tren dolusu ölüye tek tören yapılıyordu. Tabut ve taşıma masrafını azaltmak için, bütün ölüler, daha tam ölmeden, daha hareket güçlerini tam kaybetmeden, kendi ayaklarıyla törene geliyorlardı. Nazlı, bir tren önce gitmişti; ben de, onu uğurladıktan sonra, hazır gelmişken, diğer törenlere de katılıyordum. Muhayyilesi kuvvetli bazı insanlar, sevdikleri ölülerin uzun bir yolculuğa çıktıklarını düşünmüşlerdir; bense, bütün yolculuğa çıkanların ölmüş olduğunu düşünüyordum. Ne büyük bir günah, değil mi?
    ···
  2. 10.
    0
    kafam cam kırıklarıyla dolu doktor. bu nedenle beynimin her hareketinde düşüncelerim acıyor anlıyor musun? bütün hayatım boyunca bu cam kırıklarını beyin zarımın üzerinde taşımak ve onları oynatmadan son derece hesaplı düşünmek zorundayım
    ···
  3. 9.
    0
    bütün hayatımı, en ince ayrıntılarına kadar düşünerek hesapladığım iyiliklerin hayaliyle geçirdim albayım. artık ne olacaksa olsun istiyorum
    ···
  4. 8.
    0
    iyi romanların okuyucusu olmaktansa, kötü romanların kahramanı olmayı istiyordu. bütün ümidini buna bağlamıştı.
    ···
  5. 7.
    0
    ben ölmek istemiyorum. yasamak ve herkesin burnundan getirmek istiyorum. bu nedenle, sevgili bilge, mutlak bir yalnizligi mahkum edildim. (insanlarin kendilerini korumak icin sonsuz duzenleri var. durup dururken insanlara saldirdim ve onlarin korunma icgudulerini gelistirdim.)
    ···
  6. 6.
    0
    oyunlar... gerçeğin en güzel yorumlarıdır. bizim gerçek dediğimiz şey de, bazı güçlükler yüzünden iyi oynanamayan oyunlardır.
    ···
  7. 5.
    0
    Fakat oyunları unutacak albayım, yaşamak istiyorsa unutacak. Sadece ağladığını ve bir zamanlar çok mutsuz olduğunu hatırlayacak.
    ···
  8. 4.
    0
    Savaştığım tüm cephelerde yenilseydim bir sorun yoktu albayım. Ummadığım yerlerden yardımlar aldım. Yani yine ihanete uğradım.
    ···
  9. 3.
    0
    fakat benim de sevmeye hakkım yok mu albayım? yok. peki albayım. ben de susarım o zaman. gecekondumda oturur, anlaşılmayı beklerim. fakat albayım, adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar? sorarım size:"nasıl?" kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. küçük oyunlar istemiyorum albayım.
    ···
  10. 2.
    0
    fakat, allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım; böyle budalaca bir özleme kapılıyor. bir yandan da hiç konuşmak istemiyor. tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor.
    ···
  11. 1.
    +1 -2
    kelimeler albayım, bazı anlamlara gelmiyor
    ···