/i/Ben

Kendini ifade et !
  1. 1.
    +2
    http://www.imgim.com/tmpdoodle1470383659401.jpg

    Bacağımın son hali fotoraftaki, sürekli kanıyor huur cocugu sürekli kaşınıyor giderek yayılıyor... Kalıcı tedaviside yok amk hastalığının ne yapıcam bilmiyorum intihar edicem amk ya da deliricem yakında..

    Not: sizin icin kücük bi kısmını çektim amk daha kötü kısımlarıda var mideniz kaldırmaz diye koymadım, komple sardı bacağımı moralim tak gibi amk.

    Akut Myeloid Lösemi (AML)
    AML bulaşıcı ya da kalıtsal bir hastalık değildir. AML, kemik iliğindeki olgunlaşmamış hücrelerde bir sorun meydana çıktığında oluşur. Aslında hastalığın tam nedeni bilinmemekle birlikte radyasyon ya da benzene maruz kalma gibi çevresel koşullarla ilişkili olduğu bilinmektedir. AML her yaş grubunda görülür, ancak erginlerde en sık görülen akut lösemi tipi olarak bilinir.

    Semptomlar:
    AML semptomları vücudun yeterli sayıda sağlıklı kan hücresi üretememesinden kaynaklanmaktadır. Bir AML hastasının kemik iliği çok sayıda blast üretir. Blastların granülositlere dönüşmesi gerekirken bu olmaz. Bu esnada kemik iliği yeterli sayıda normal eritrosit, lökosit ve trombosit üretemez.

    Eritrosit ekgibliğinden kaynaklanan:
    – halsizlik, nefes darlığı, solgun görünüm

    Trombosit ekgibliğinden kaynaklanan:
    – sık görülen dişeti ve burun kanamaları, kanamaların durmaması
    – ciltte sık sık çürükler meydana gelmesi veya kegiblerin çok güç durması
    – deride kızarıklıklar

    Lökosit ekgibliğinden kaynaklanan:
    – hafif ateş
    – kemik ve eklemlerde ağrılar
    – sık sık enfeksiyona yakalanma

    Tanı:
    Bazı AML hastlarında yukarıdaki semptomlardan herhangi birine rastlanmaz. Hastalık ancak kan testleri sonucunda ortaya çıkabilir.

    Hastaya tam bir AML tanısı, hastadan alınan kan ve kemik iliği örnekleri mikroskop altında incelendiğinde konabilir. Lösemi hücrelerinin şekli incelenerek AML alt tipleri belirlenebilir. AML’nin, hangi kan hücrelerinin etkilendiğine göre farklı alt tipleri vardır; bu alt tipler hastanın tedavi yönteminin seçiminde önemli yer tutar.

    Tedavi:
    -Kemoterapi:
    AML hastalarına, hastalığın teşhisinden itibaren hemen kemoterapi uygulanması başlatılmalıdır. Kemoterapi lösemi hücrelerinin öldürülmesinde kullanılır. Kemoterapide ilk basamak indüksiyon tedavisidir. Kemoterapide amaç normal kan hücrelerinin üretimini onarma ve hastada remisyon elde edilmesidir. Bu ilaçlar lösemi hücrelerinin çoğalmasını engelleyerek öldürür. Ne yazık ki kemoterapi normal sağlıklı hücrelerin de ölümüne yol açar, bu nedenle AML hastalarında bulantı, halsizlik, yüksek enfeksiyon riski gibi yan etkiler görülür.

    Pek çok hasta AML hastasında indüksiyon terapisi kan hücrelerinin üretimini birkaç haftada eski haline getirir ve kan ve kemik iliği hücrelerinin mikroskobik incelenmesi sonucunda lösemi hücrelerine rastlanmaz. Bu durumda hasta remisyonda demektir. Bu noktada, uzun süreli tedavi seçenekleri düşünülmelidir. Bu tedavi daha fazla kemoterapi ya da kök hücre transplantasyonunu içermektedir.

    -Hematopoietik Kök Hücre Transplantasyonu:
    Hematopoietik kök hücre nakli ile AML hastalarının kemik iliklerine sağlıklı kan hücreleri üretebilen hücreler aktarılabilmektedir. Kök hücreler üç tip kan hücresine-eritrosit(kırmızı kan hücresi), lökosit(beyaz kan hücresi) ve trombosit(kan pulcuğu)- dönüşecek olan olgunlaşmamış hücrelerdir. Kök hücre nakillerinde kaynak olarak periferik kan, kemik iliği ve kordon kanı kullanılmaktadır. Kök hücre nakillerinde hasta, lösemi hücrelerinin ve bağışıklık sisteminin tahribini sağlamak üzere transplantasyon öncesi bir kemoterapi ve/veya radyason terapisine tabi tutulur.

    iki tip kök hücre transplantasyonu söz konusudur ve ikisi de AML tedavisinde kullanılmaktadır: o Otolog kök hücre transplantasyonunda hastanın kendi kök hücreleri kullanılmaktadır. o Allojeneik kök hücre nakillerinde ise bir vericiden alınan kök hücreleri kullanılmaktadır.

    Otolog kök hücre nakillerinde, hastanın kemik iliğinden kök hücreler toplanır ve dondurulur. Yüksek doz kemoterapi ve/veya radyoterapiden sonra kök hücreler hastaya geri verilir.

    Otolog nakillerde, allojeneik kök hücre nakillerinin ciddi bir yan etkisi olan GvHH önlenebilmektedir. Her ne kadar bazı AML hastalarında otolog nakil yapılsa da, allojeneik nakiller tercih edilmektedir, çünkü otolog nakil sonrası relaps görülme sıklığı yüksektir. Allojeneik kök hücre nakillerinde hasta için akrabalar ya da akraba dışı vericiler kullanılır. Akraba vericiler genelde hastanın kardeşleridir. Nakil düşünülen bir hasta için doktorunun yapacağı ilk iş hasta ile ailesinin doku tiplemesini yapmaktadır. Eğer akrabalardan herhangi birinde hasta ile uyum görülmez ise hastanın doktoru Kemik iliği Bankamıza ve bankamız aracılığı ile Dünya Kemik iliği Bankasına uygun verici için başvuruda bulunur. Akraba ya da akraba dışı verici kullanılmasına bakılmaksızın uygulanan nakil prosesi aynıdır: kök hücreleri vericinin kanından toplanır ve hastaya aktarılır. Otolog nakillerin aksine allojeneik nakillerde vericilerden alınan kök hücreleri nadiren dondurulur, vericiden alınmasını takiben 24 saat içinde hastaya aktarılır.

    Bazı allojeneik nakillerin sonrasında hastalarda GvHH görülmektedir.

    GvHH, hastanın yeniden yapılanan bağışıklık sistemi- vericiden alınan kök hücreler tarafından oluşturulan- hastanın vücuduna saldırır. iki tip GvHH vardır: akut GvHH, semptomların hemen nakil sonrasında görüldüğü tiptir; semptomların yavaşça oluştuğu ve aylar hatta yıllar boyunca geçmediği tip ise kronik GvHH olarak isimlendirilir. GvHH hasta için oldukça ciddi bir tehlike oluşturmakla birlikte, nakilden sonra hastalar doktorları tarafından yakın takibe alınır ve herhangi bir GvHH belirtisi görüldüğü anda ilaç tedavisine başvurulur.

    AMLNiN KALICI TEDAViSi, TIPTA YOKTUR.
    ···
  1. 2.
    0
    Copy past ama geçmiş olsun panpa kötü ya
    ···
    1. 1.
      0
      Nedir bu aq hastaligi nie ağlıyon diye soranlar icin okusunlar diye koydum panpa
      ···
  2. 3.
    0
    https://www.youtube.com/watch?v=s-5yC_XbHV8
    ···