akrep burcu

genelde insanların, mensubu olan bireylere yam yam muamelesi yaptığı, hakkında iyi veya kötü, pek çok şey duyabileceğiniz, benim de üyesi olmaktan (yükselenim dahi akreptir) mutluluk duyduğum burçtur. kendimden yola çıkarak söyleyebileceğim şeyler şunlar genelde :

kesinlikle ketumdur. söylemek istese de söyleyemez ve ruhunun derinliklerinde yatan şeyleri yalnızca kendi bilir. hatta kendi söylemlerinin çok çok tersine gelişmekte olan bir kişiliği olabilir ama bunu asla farketmezsiniz.

değişmek akrebin kaderidir. bakış açısı sürekli yenilenir. ama huyları çok zor değişir.

akrep insanı iyiliği de kötülüğü de çok zor unutur. ama karşılık vermemesinin sebebi imkanlardır. intikam ya da minnet farketmez, karşılık vermek onun için zorlaştığında, daha fazla üzerine gitmez. öte yandan kendi içinde kendisine yapılanı da silememiştir. artık yıllar boyunca rüyalarında onu dürtecek malzemesi vardır. genelde akrebin kinciliğinden yakınanlar, belli bir zaman geçtikten sonra, onun eline karşılık verecek fırsatın geçmesine sebep olan insanlardır.

akrebin kendi vicdanından başka hesaplaşacağı hiçbir odak yoktur. asla olayların muhakemesini boş vermez, veremez, ama haksız dahi olsa, meseleyi kendince eğip bükerek, kendi vicdanını susturmasını bilir. bu yüzden bir akrep, çoğunlukla ezen değil, ezilen ve sıkıntı çeken tarafta olduğunu söyleyecektir. bu konuda ben size hem inanın, he de inanmayın derim. çünkü sızlandığı kısmı abartı olabilir, ama size anlatmadığı kısımları siz yaşamış olsanız, muhtemelen kaldıramazsınız.

akrep insanının 2 türlüsü vardır. ikisi de, toplumu ve kendisini herkesin yaptığından daha farklı iki odak olarak görür ve terazinin iki ucuna koyar. sonuçta da dışarıdan bakanlar bunu kibir sanarlar. ama işler farklıdır aslında. bir kısım akrep, diğerlerinin beğenisi olmadan ve takdir edilmeden yaşayamaz. pohpohlanmaya bayılır ve bunu da istemsizce belli eder. dolayısıyla etrafına karşı çizdiği imajı ilerletebilmek için sürekli çaba içerisindedir, takdir edilmeyince aksileşir. çevresine karşı zaafiyet gösterir. bu kişinin çabası, kendisine karşı dürüst olmasını da engeller ve cidden kibirli olabilir.

diğer bir kısım ise, iç dünyasına fazlaca gömülmüştür. oradaki yolculuğu hiç bitmez. kendini çok iyi tanır ama asla tanıdığı kadarını yeterli görmez, kendisiyle ilgili öğrendiği yeni şeyler, kendisini değiştirdiği için, kendisi hakkında öğreneceği yeni şeyler hiç eksilmez. dolayısı ile diğer insanlardan alacaklarını istemsizce minimuma indirgemiştir. başkalarının fikirlerine karşı bu umarsız duruşu, onun kibirli ve "herşeyi ben bildim"ci gözükmesine sebep olur. oysa o herşeyi kendisinin bildiğini söylemez, aksine, bilmesi gereken herşeyin, birşekilde kendisi ile bağlantılı olduğu iddiasındadır ve onun bu içsel yolculuğu ve kendisini tamamen tanımaya asla yaklaşamaması, onun lanetidir. ilk gruptakilerden farklı olarak insanları tek bir hamle ile silebilir.

akrep konuşma konusunda mahir sayılır. bilgisini kullanmayı sever. buna muhalefet edecek adamı da tanımaz, ciddiye almaz. çünkü hiçbir bilgiyi kolay yoldan elde etmemiştir. sizin örneklerden rahatça öğrendiğiniz pek çok şeyi, o kendisi deneyimlemiştir. bu yüzden kavramları kafasında canlandırırken, aklına kendi hissettikleri de gelir ve dolayısı ile hiçbirşeyi, sadece olgu olarak düşünmez. onun kesin olarak bildiği herşey, sapına kadar özneldir.

akrepler farkında olmadan kendilerini programlarlar. olmak istedikleri kişiye dönüşmek için zamana ihtiyaçları vardır ve genelde o noktadan uzkata olduklarını düşünürler. ta ki, o kişi olup ta arkalarına bakana dek. o an, gücü içlerinde hissederler. ve haklıdırlar da. akrep insanı herşeyi kolay yoldan yapmayı istediğini söylese de, alttan alttan, bunu kendisine yediremez, yedirse bile beceremez. onun en küçük olayları bile çok büyük şeylermiş gibi aktarmasında, yaşadığı zorluğun ona öğrettikleri yatar.

akrep hırçın görünüşlü olsa da çok çok (muhtemelen diğer insanların asla anlayamayacağı kadar) duygusaldır. 7/24 his yoğunluğu içinde yaşar. onun bu duygusal dalgalanmaları ve herşeyi "en" olarak isteyip hissetmeye çalışmaları, başkalarının algılarını sığ görmelerine sebep olur. onların tecrübelerinin ardında bıraktığı duygusallığı silik bulur. bu, karşısındaki insanın hatası değildir ve onu ekgib yapmaz, ama şu bir gerçektir ki akrepler hep normalin üzerinde hissederler.

bir akrep, istemsiz adalete sahiptir. bir insana asla hak ettiğinden fazlasını biçemez. bu ceza da olabilir, ödül de... bir şeye ya da kişiye tahammül edemeyip, bunu yapmayı istediğinde, er ya da geç, patlayacaktır, zira kendisine bunu söyleyemese de, içinde bir yerlerde, sizin hanenize her zaman puan yazmaktadır.

akrepler, insanlarla girdikleri her ilişkide onları ölçerler. "boy ölçüşmezler", sadece ölçerler. zira akrebin en büyük uğraşı kendisidir ve buna ara vermesini hak edecek kadar değerli olup olmadığınızı sürekli sorgular. sıkıştığınızda, eğer aranızda yardım talep edebilecek kadar yakın bir ilişki varsa, usanmadan yardım eder. fakat, siz de ona, size minnet duyması için bir parça fedakarlık vermezseniz, günün birinde uğraşlarının sonu gelir ve beklemediğiniz anda yardım elini çeker. zira o her zaman kendi içinde yanlızdır. dertleriyle hep baş başadır. üstelik bunlardan asla bahsetmez. ama öğrenmediğiniz için sizi suçlar. başı belada olduğunda bununla tek başına yüzleşmeyi ister. ama sizin orada olmayışınızı da unutmaz. zira akrep için dost, "gel demesine fırsat bırakmadan gelen" insandır. bunu yaptığınızda, çok basit bir teşekkür alırsınız. ama gözlerinin derinliklerine bakarsanız, orada çok daha fazlasını da görmeniz mümkündür.

akreple tanıştığınızda, farkında olmadan, o da, siz de karşılıklı bir geri sayım içine girersiniz. akrebin sonsuz dostluğunu ve takdirini istiyorsanız, tıpkı onun gibi, ketum olmanız, ve onun, sizin hakkınızda yıllar sonra öğrenip şaşırabileceği birşeyleri barındırmanız gerekir. akrep bilinmeyenden etkilenir, zira kendisi de böyle yapmayı çok sever ve bunun doğruluğuna inanır. kendisinin kim olduğunu bir haftada ortaya koyan insanlardan, çok fazla konuşan ve değerli kelimeleri havaya savuran insanlardan hiç hazzetmez. bunu da çoğu kişi kibir olarak algılar.

çünkü akrep te konuşkandır. ama hiçbir zaman altın sandığını açmaz, etrafa avuç dolusu bakır saçarak sürekli geçiştirir. dolayısı ile onun kıymet verdiği konuları ve onu tanıyıp öğrenmek de güçleşir. akrebin kapılarını sonuna kadar açtığını görebileceğiniz tek an, onun içni okumuşçasına, ona kendisinin hissettiği herşeyi, aynı renk ve yoğunlukta birebir sunduğunuz andır. zira kendisini çözmekte hep bir adım geride kalan akrep, bir başkası, onun hakkında, mantığına oturan yorumlarda bulunduğunda etkilenir. dolayısı ile kendisi hakkında konuşulmasından zevk alır. ama diğer insanlar bunu da kibir olarak görürler. oysa onun yaptığı tek şey, kendisi hakkındaki savlarını, dış bir kaynakla kıyaslarak doğrulamaktır. sürekli değişim içerisinde olduğu için, kendisi hakkındaki fikirleri de değişir ve sürekli kıyaslama ihtiyacı içindedir. dolayısı ile kendisinden bahsettirme ihtiyacı hiç bitmez.

akrepler ne yazık ki "ben" merkezlidir. kendisinden feragat edip, bir başkası için attığı her adım, aldığı her nefes, onun için değerli ve önemlidir. bu sebeple, yaptığı herşeyin karşılığını bekler. bu tabi ki, "hediye alma umuduyla hediye verir, dini imanı karşılıktır." demek değildir. ama size, şimdiye kadar hiç akla gelmemiş bir hediye sunduysa, sizin de ona, şimdiye kadar hiç edilmemiş bir şekilde teşekkür etmeniz gerekmektedir. bunu sağlayamayan bireylerin hiçbiri, ne kadar onun için önemli olursa olsunlar, kalıcı değillerdir. zira akrep, her zaman orjinallik arar ve başkaları ile aranızda farkların azaldığı her gün, aynı zamanda, akrebin gözünde değerinizin de azaldığı gündür. akrep, dikkatini kendisinden ve içselliğinden başka birşeye odaklayacaksa, onun buna değecek kadar orjinal olmasını ister. bu yüzden de seçicidir ve bu tavır da onun kibirle yaftalanmasına sebep olur.

akrep insanı, tanıştığı kişilerin notunu çok erken verir. ama bu notu duyurması çok uzun zaman alır. verdiği notun sebebi karşıdaki insanın iyiliği kötülüğü değildir. verdiği notun sebebi kendisidir. çünkü insanda kendisine ait birşey bulup bulamayacağını hemen hemen tüm detayıyla bilir. yine de belli bir zaman tanıyarak ona, yeni ufuklar katmak amacıyla, kendi içinde nice devran eden pek çok deneyim ve hissiyattan çok az bir kısmını sunar. eğer karşıdaki, kendisinin yakaladığı yoğunluğu yakalayamamışsa, onu siler. akreplerin iyi geçindikleri insanların, kendileri ile muhakkak ortak yönleri vardır ve bu yönleri, karşılıklı iki tarafın da en fazla ön plana çıkan yönüdür. bunun dışında gelişen kısımlara da çok az ilgi duyarlar. zira kendisi de, o alanın dışına çıktığında, direk kendi içinin derinliklerine dönecektir. yani emniyette olduğu ve halen gördüğünde şaşırabileceği şeylere rastlama olasılığı olan tek yere...

özetle; akrep insanı zordur. yanlızca kendisini a'dan z'ye çözümleyebilen insanların karşısında kesin bir saygı besler. zira en değerli şeyi kendisidir ve kesinlikle individüalist bir yapısı vardır. başkaları olmaksızın da kendisinin bir anlam ifade ettiğine ve diğerlerinin yokluğunun ya da ona karşı takındıkları muhalif tavrın, kendi değerinden birşey yitirtmediğine inanır. zira o değeri biçecek kişi de kendisidir.