+1
-1
11.yüzyılda, Karahanlılar döneminde yetişen, soylu bir aileden gelen ve iyi bir eğitim alan Kaşgarlı Mahmud, ilk Türk dil bilginidir. Kaşgari olarak da tanınan ünlü Türk dil bilgini, Türk yurtlarını adım adım gezerek derlediği sözcük, bilgi ve şiir örnekleriyle o dönemin Türk diline ilişkin bilgiler vermiştir. Bir dönem Bağdat’ta bulunan Kaşgarlı Mahmud, Türk kültürünün Araplara tanıtılmasında büyük rol oynamıştır.
Türkçeyi Araplara öğretmek amacıyla Divânü Lügati’t Türk ve Kitabu Cevahirü’n-Nahv fi Lugati’t-Türk adlı kitapları yazmıştır. Bu tür çalışmalarıyla Türkçenin gelişmesine ve Türk dil birliğinin sağlanmasına önemli katkıda bulunmuştur. Kaşgarlı Mahmud, ömrünün sonlarına doğru yeniden Kaşgar’a dönmüş ve burada ölmüştür.
Yapıt[değiştir | kaynağı değiştir]
Türk dilinin en eski ve değerli sözlüğünün, elde bulunan tek yazma nüshası, 1266 yılında Şam'da yaşayan müstensih[1] muhafazid bin Ebû Bekir ibn Ebi'l-Feth es-Sâvî ed-Dimaşki (Muḥammad bīn Abū Bakr ībn Abū'l-Fath aṣ-Ṣāvī ad-Dimašqī) tarafından temize çekilip 1 Ağustos 1266 (Hicri 27 Şevval 664) Pazar günü tamamlanmıştır.
El yazma nüshası 638 sayfadır ve yaklaşık 9000 Türkçe kelimenin ve cümlenin oldukça ayrıntılı Arapça ve başka dillerde açıklamasını içerir. Ayrıca Türklerin tarihine, coğrafi yayılımına, boylarına, lehçelerine ve yaşam yöntemlerine ilişkin kısa bir ön söz ve metin içine serpiştirilmiş bilgiler içerir.
Ali Emiri Yazması[değiştir | kaynağı değiştir]
1915 yılında istanbul’da tesadüfen Ali Emiri Efendi (1857-1923) tarafından eski maliye nazırlarından Nafiz Bey’in akrabası yaşlı bir hanım tarafından Sahaflar Çarşısı’nda satılması için Burhan Bey’in sahaf dükkânına bırakılan bu Divanü Lugâti’t-Türk’ün birinci nüshası eseri üç lira da bahşiş verip toplam otuzüç liraya satın almıştır. Bir söylentiye göre de, yanında para olmadığı için eve gidip parayı alana dek kitabın başkasına satılmaması için, dükkan sahibini dükkâna kilitlemiştir. (Ancak daha önceki yüzyıllarda Antepli Aynî ve Kâtip Çelebi de Divan'dan söz ederler.)
Ali Emiri yazması, Sadrazam Talat Paşa'nın (1874-1921) araya girmesi ile Kilisli Rıfat Bilge Bey'in (1873-1953) denetimi altında 1915 - 1917 yılları arasında üç cilt hâlinde basılmış hemen bütün dünya Türkologlarının ilgisini çekmiştir.
Breslav Üniversitesi Sâmi dilleri Profesörü Carl Brockelmann 1928 yılında, atasözlerini, halk edebiyatı örneklerini ve Türk edebiyatı ve dili ile ilgili bulunan bütün kısımları ayrıntılı notlarla sözlüğün Almanca çevirisini yayımlamıştır. Besim Atalay'ın modern Türkçe çevirisi 1940 yılında Türk Dil Kurumu tarafından basılmıştır.
1982 – 1985 yılları arasında Robert Dankoff ve James Kelly tarafından yayına hazırlanan ve çevirisi yapılan önsöz ve fihrist (gösterge) içerikli ingilizce çevirisi, Harvard Üniversitesi basımevi tarafından yayınlanmıştır.
Kaşgarlı Mahmud’un eserinin keşfedilmesi ve yayımlanması Türkoloji tarihinde yeni bir devir açan olağanüstü bir olaydır[2]. Kaşgarlı Mahmud'un Divanü Lügati’t Türk kitabı döneminde yazdığı ve o döneme ışık tutan başka bir kitabı (Kitabu Cevahirü’n-Nahv fi Lugati’t-Türk) kayıptır.
içerik[değiştir | kaynağı değiştir]
Önsöz[değiştir | kaynağı değiştir]
Kaşgarlı Mahmud, Divânü Lügati't-Türk'e şöyle başlar;
Esirgeyen, koruyan Allah'ın adıyla
"Allah'ın, devlet güneşini Türk burçlarından doğurmuş olduğunu ve Türklerin ülkesi üzerinde göklerin bütün dairelerini döndürmüş olduğunu gördüm. Allah onlara Türk adını verdi. Ve yeryüzüne hâkim kıldı. Cihan imparatorları Türk ırkından çıktı. Dünya milletlerinin yuları Türklerin eline verildi. Türkler Allah tarafından bütün kavimlere üstün kılındı. Hak’tan ayrılmayan Türkler, Allah tarafından hak üzerine kuvvetlendirildi. Türkler ile birlikte olan kavimler aziz oldu. Böyle kavimler, Türkler tarafından her arzularına eriştirildi. Türkler, himayelerine aldıkları milletleri, kötülerin şerrinden korudular. Cihan hâkimi olan Türklere herkes muhtaçtır, onlara derdini dinletmek, bu suretle her türlü arzuya nail olabilmek için Türkçe öğrenmek gerekir.."[3]
Bölümler[değiştir | kaynağı değiştir]
"Ben bu kitabı hikmet, seci', atalar sözü, şiir, recez[4], nesir gibi şeylerle süsleyerek hece harfleri sırasında tertip ettim. ... Bu lûgat kitabını baştan sonuna dek sekiz ayırımda topladım."[5]
Hemze kitabı,
Salim[6] kitabı,
Muzaaf[7] kitabı,
Misal[8] kitabı,
Üçlüler kitabı,
Dörtlüler kitabı,
Gunne[9] kitabı,
iki harekesiz harfin birleşmesi kitabı.
Harita[değiştir | kaynağı değiştir]
Kaşgarlı Mahmud'un 11. yüzyılda Balasagun'u merkez alarak çizdiği Dünya haritası o dönem Türklerinin yaşadıkları bölgeleri ve dağılımlarını göstermesi bakımından dikkate şayandır.
Harita, Türklerin bulunduğu bölgeleri göstermek amacıyla çizilmiştir. Daire şeklinde olan haritanın çevresinde Doğu, Batı, Kuzey, Güney yönleri belirtilmiş, bazı deniz ve ırmaklar gösterilmiştir. Batıda işaret edilen yerler idil boylarına, yani Kıpçakların ve Frenklerin oturdukları bölgelere kadar uzanır. Güney-Batıda Habeşistan'a, Güneyde Hint, Sint, Doğuda Çin ve Japonya'ya işaret edilmiştir.
Şehirler ve Seyahat Güzergâhı[değiştir | kaynağı değiştir]
Ortada Balasagun, solda sırası ile isbicâb, Taraz, Nzl (Näzäl), Yafınç, ikiöküz ve Kumi Talas, sağda ilk başta Barsgan, sonra aynı sırada üç şehir daha işaretlenmiş fakat isimleri yazılmamıştır, ikinci sırada sırası ile Koçnğar başı, Uç, Barman ve Koçu, üçüncü sırada başta Kaşgar, Yarkent, Hotan, Çurçan ve Şançu.
(بِلَدُ أويغور, Bilādū Uyghur) Uygur ilinde yedi tane şehir işaretlemiş, fakat bunlardan yalnız Beşbalık, Can-balık, Qočo ve Sulmi gibi şehirlerin isimlerini haritaya yazmıştır. Suyun çıktığı bozkırlar ve kumlar ise Lop Nur Gölü olabilir.
Tohsı ve Çiğil ilinde[değiştir | kaynağı değiştir]
Kuyas, Kayas (Saplığ Kayas, Ürünğ Kayas ve Kara Kayas).
Oğuz ilinde[değiştir | kaynağı değiştir]
Karnak, Sapran (Sepren), Sitgün, Karaçuk (Fârap), Cend, Yenkend (Dizruyin), Sugnak
Yağma ilinde[değiştir | kaynağı değiştir]
"ترتق Tartuk" "Yağma ilinde bir şehir." O dönemde Siri Derya havzasında konumlanmıştır.
Uygur ilinde[değiştir | kaynağı değiştir]
Aşçan (Aşıçan)[10], Beşbalık, Can-balık, Çurçan, Koçu, Kinğüt (Künğüt), Qočo, Sulmî, Xotan (Udun), Yanğıbalık ve Yarkent.
Diğerleri[değiştir | kaynağı değiştir]
Barçuk, Buhara, Bulgar (Bolğar), Itlık[11], inçkend, Katun sını, Kazvin, Kençek Señir[12], Keşmir, Kum, Mankent[13], Merv, Nişabur, Özçent (Özçend, Özkent), Özkend (Fergana), Sayram (isbicâb), Semerkand (Semizkend), Suvar, Şaş (Taşkent, Terken), Şıknı, Tünkent, Türk, Yafgu ve Xoçand gibi daha birçok Türk kentleri yer almıştır.[14]
Ülkeler ve Halklar[değiştir | kaynağı değiştir]
Asya'nın batısı, kuzeyi ve güneyi çizilmeden bırakılmış, bir plan olarak bile pek çok hatalarla dolu olmasına karşılık, Doğu bölgelerine ilişkin verdiği bilgiler gerçeğe uymaktadır. Haritasında Çin Seddi'ni göstermiş, bu seddin ayrıca yüksek dağların ve denizin Ye'cüc ve Me'cüc (Arapça: يأجوج و مأجوج ; Ya'jūja Wa Ma'jūja)lerin[15] dillerinin öğrenilmesini engellediğini bildirmiştir. Japonya'ya gelince; onu haritasının doğusunda bir ada olarak göstermiş ve denizin onların dillerini öğrenilmesine olanak vermediğine işaret etmiştir.
ilk Japon haritası bir Japon tarafından 14. yüzyılda çizilmiş, bir Dünya haritasında yer alması ise 15. yüzyılda olmuştur. Bütün bu bilgilerin ışığı altında, bir plan biçiminde olsa da, yanlışlarla dolu da olsa ilk Japon haritası 11.yüzyılda Kaşgarlı Mahmud tarafından çizilmiştir.[16]
Divanü Lügati't-Türk'ten Orta Asya ve Uzak Doğu’nun o zamanki coğrafi deyimlerini öğreniyoruz;
"Tawgaç: Maçin'in adıdır. Burası Çin'den dört ay uzaktadır. Çin, aslında üç bölüktür: Birincisi, Yukarı Çin'dir ki, doğudadır; buna "Tawgaç"[17] derler. ikincisi, Orta Çin'dir; burası, "Xıtay"[18] adını alır. Üçüncüsü, Aşağı Çin'dir, "Barxan"[19] adı verilir; bu, Kaşgar'dadır. Lâkin şimdi "Maçin", "Tawgaç" diye tanınmıştır. "Xıtay" ülkesine de "Çin" denilmiştir."[20]
Bütün uzmanların fikrine göre; Kaşgarlı Mahmud’un Divan’ında tarihi coğrafya bakımından önemli bilgiler vardır. “Yazarın verdiği bilgiler genellikle güvenmeğe değer, Orta Asya’da yeni arkeoloji buluntuları da bunları sık sık teyit etmektedir”[21]
Tümünü Göster