Aklıma getirdiniz lan her şeyi aklıma getirdiniz bende yazıyorum. O zamanlar yeni tanıştık lise 3'e gidiyorum. Genciz delikanlıyız ya kanımız hızlı kaynıyor bir o kıza sarıyoruz bir bu kıza neyse bir kızla tanıştım adı Ayça, benim minik gamzelim, minik kıvırcığım. Ne bileyim ben bu kadar ileri gideceğini. Kız ile tanışma konuşma sürem tam 7 ay sürdü. Çünkü öyle güzel bir kızdı ki seni tam olarak tanımadan bir ilişkiye başlayamam diyordu bu benim daha da ilgimi çekiyordu. Babası olmadan büyüyen bir kız abi normal bence dedim koştum peşinden. Günler geçiyor aylar geçiyor ama asla birbirimize bebeğim, tatlım, canım vb. kelimeler kullanmıyoruz seviyemizi koruyoruz en çokta bu hoşuma giderdi. 7 aylık süreçte sadece tanışırken gördüm bir daha buluşmadı benimle zamanı var diyordu. Annesiyle kalıyordu dayıları felan dışarıya çıkarmıyordu bunu çünkü babası tam bir şerefsizdi. Eve gelmiyor başka kadınlarla aldatıyordu ama para durumu iyiydi aylık iyi para veriyordu benim hatuna ve annesine. Tam 7 aylık süreçten sonra ben cesaret edemedim o etti ve dedi ki sen benimle ne olmak istiyorsun arkadaş gibi kalmak mı? Yoksa öyle zaman geçireceğin birisi miyim? Yoksa sevgili mi olarak mı görüyorsun? Diye sorunca benim kalbim yerinden çıkacak gibi oldu çok iyi hatırlıyorum ellerim titremişti yazamamıştım gittim ellerimi yüzümü yıkadım ben seninle sevgili olmak istiyorum demiştim.

Bana bir iki gün süre ver düşünmem lazım demişti. Neyse 2-3 gün sonra biz sevgili olduk. Hafta da bir buluşmalar, hafta içi okul kaçamakları, sinemalar, havuzlar, piknikler derken lise 3 bitti lise 4 bitti normal sıradan şeyleri ve okul vb. sıkıcı şeyleri yazmaya gerek yok. Üniversite 1'e geçtiğimde Ayça'nın teyzesiyle tanıştım teyzesi beni çok sevdi en azından öyle görünüyordu gerçi ayrıldıktan sonra sen çok iyi birisin dedi ama inanmıyorum hiç birine tabi. Teyzesiyle çok iyi anlaştık. Teyzesi annesine tamda şöyle demiş, Mert çok iyi birisi Ayça'yı ona teslim edebilirsiniz gönül rahatlığıyla dışarıda dolaşabilir falan filan işte. Evlerimiz biraz uzak olduğu için çok sık görüşemezdik bu iyi de oluyordu zaten. Hafta da bir bazen de haftada iki görüşürdük. Hem birbirimizi özlerdik hemde sıkılmazdık. Ben üniversite 2'ye geçtiğimde ilişki biraz daha ileriye gitti. Cinsel ilişkiye felan girdik o günaha girdim bu kız için Allah belamı versin değmeyeceğini bilsem bu günaha girer miyim (!). O benim evime gelirdi hep düzenli bir ciks hayatımız olmuştu. Bir gün dışarıda buluştuk ve onu gece eve bırakacağım zaman bana gel dedi evde kimse yok. Hayır olmaz desem de direnemedim gittim evlerine.

Eve girdiğim gibi beni korku saldı her an biri gelecek diye çok korkuyordum. Ne kadar ilişki uzun sürse de korkuyorsun abi annesi beni hiç görmedi daha. Ya dayısı da gelirse? Beni vururlar lan evlerinde baş başayız duruma bak. Odasına geçtik üzerini değiştirdi. Telefonla annesini aradı geç gelirim kızım diyişini ta ki ben bile duymuştum ama erken geldi yarım saat geçmeden kapı çaldı. Bende ki ifade ananı avradını gibeyim şimdi yannanı yedik. Geldi beyler annesi kapıdaydı. Beni odasına kilitledi ama ben Ayça'yı ilk defa bu kadar heyecanlı ve korkak görmüştüm. Teni bembeyaz oldu. Ölü gibiydi sanki. Beni odaya kapattı ve kapıyı açmaya gitti.

Annesi hemen anladı tabi ben sesleri duyuyorum kızım bu ne hal ne oldu sana bir şey mi oldu bir şeyden mi korktun diye sormaya başladı hızlı hızlı. Ulan ben sıçacağım korkudan apartmanda 3. kattayız pencereye bakıyorum korkuluk var korkuluk olmasa direkt atlayacağım bacak kırılması felan umrumda değil. Ayça, anne arkadaşım var içeri de lütfen kızma anne dedi. Sesleri gayet net duyuyorum. Tamam kızım sakin ol kim bu arkadaşın bende bi göreyim dedi. Kapının dibine geldi aç oğlum kapıyı dedi. Ben açmıyorum korkuyorum amk. Ayça, Mert aç hadi diyince açtım kapıyı. Ayça hemen kolumdan tuttu kapıya doğru koşturdu beni ama nafile annesi tuttu kapıda beni.

Madem böyle bir şey yaşadık tanışalım bari demez mi ben konuşamıyorum sesim titriyor. Bak oğlum sen kötü birisi olsan ve ben bunu hissetsem seni burada kovardım ya da dayılarını çağırır seni dövdürürdüm kızımdan uzak tutardım dedi ama sen iyi birine benziyorsun ve yıllardır telefonla mesajlaşıyorsunuz konuşuyorsunuz bunu farketmiyor muyum sanki ben dedi. Bende biraz rahatladım ve gülümsedim sonra biraz konuştuk ve ben gittim. Evden çıktım içimde korku, mutluluk herşey var amk. Yazmadım Ayça'ya. Oturdum bi parka düşünüyorum. Lap bi mesaj geldi.

Okuyan ya da okumayan çok önemli değil beyler ben hikayemi buraya yazacağım aylar geçer yıllar geçer döner döner aklıma gelir okurum dertlenirim siz yine de iyi ki varsınız

Ayça yazmış. Mert'im ne yaptın? diye. Bende oturuyorum parkta felan dedim. Lan korkak iyi oldu he annemin öğrendiği * . böyle bir mesaj yazmış. Ya ananı gibiyim böyle bir mutluluk yok ya uçuyorum resmen mutluluktan. O gece otobüsle 1 saat süren yolu yürüyerek gittim sevinçten manyaklık amk. Beyler iyi kötü bir şekilde annesiyle tanıştık işte. Anneler gününde ben annesine hediye alıyordum o benim anneme alıyordu ama o benim annemle tanışmaya utanırdı. Çok masumdu lan. Çok tatlıydı. Minicik. Kıvırcığım benim. Artık annesinin yanına da giderdik beraber ama sık değil. Utanırdım abi ne olursa olsun sevdiğin kızın annesi ters bir durum yapmaktan korkuyorsun. Bir iki daha konuştuktan sonra bir kaç olay oldu. Bizim ailemizi iyi tanıyan birisi bunlara komşu olmuş o da bizi hiç sevmez. Şansımı gibiyim nasıl denk geliyorsa.

Benim abim esrar içer hap atar arkadaşlar. Ailemizin tek kötü bireyi abimdir. Bu komşu da yok bunun abisi şöyle babası şöyle atıp tutmuş Ayça'nın annesine. O gece Ayça bana bunu söyledi ben dellendim amk. Ayça beni sakinleştiriyor. Mert ben seninle evleneceğim banane bu anlatılanlardan diyor (!). Sakinleştim ama biz bu olayı yaşadık artık biliyorum içlerinde var bir şeyler. O günden sonra annesiyle aram açıldı. Konuşmaz olduk. Evinde yakalanmam zaten başlı başına dertti. Bir de bu amk (!). Çok nadir kavga ederdik beyler etmezdik desem yeridir. Çünkü ben ne diyorsa yapardım. Gündüz çalışıp gece okula gittim. Onun maddi durumu iyi benim ki ona göre biraz daha kötü. Kendimden kısar hediyeler alırdım ona ve ailesine. Böyle böyle ufak tefek problemlerle Üni. 2 bitti. Üniversite 3'e geçtim ve olaylar silsilesi başladı beyler.

Bir gün dışarıda gezerken bir çocuk yanımızdan geçerken iyi akşamlar Ayça hanım dedi. Bak bak benim yanımda ki bir kıza bunu dedi. Çocuk ileri doğru giderken Ayça'ya hiç bir şey sormadan kardeş bi bakar mısın dedim arkasını dönerken daha kafayı attım burnu kanamaya başladı serildi yere iyi bir dövdüm bunu gönderdim. Sonra kavga ettik yok o benim arkadaşım felan. Ben arkadaş anlamam giberim (!). Neyse sonra barıştık geri yine devam ediyoruz. Bir gün büyük bir kavga ettik bana saldırıya geçti hemen. Ayça ufak tefek bir şeydir ama babasız büyüdüğü için hemen bırakıp gidebilir beyler bu kızlar böyledir, hırçındır sinirlenince gözleri hiçbir şey duymaz yaşayan bilir. Dayanıklıdır yani. Kolay kolay pabuç bırakmaz. Beni çok döverdi ben el kaldıramazdım zaten. Neyse kavga ederken bana arkadaşımın birisi tişört aldı onu giyicem felan dedi. Lan dedim niye alıyor sana arkadaşın?! Ben almıyor muyum!. Başka şehire gidicekmişte Ayça'da bi hatırası olsunmuş. Bu yüzden de baya bi kavga ettik. Ben dayanamam beyler böyle şeylere. Benim hatunum sadece benimdir giberim kankasını kardeşini kuzenini.

Bir gün arkadaşlarımla doğum günü partisine gideceğim dedi tamam dedik. Olaylar var ya zaten daha fazla üzmeyim diye izin verdim. Neyse bu gitti. Dedim ki etek ya da şort giyme. Tamam dedi. Akşam oldu bana fotoğraflar atıyor işte belli kesmiş fotoğrafların alt tarafını ama birini kesmeyi unutmuş çünkü masada oturuyorlar bi baktım kısacık etek giymiş amk. Dellendim. Ben bağırdım o bağırdı iyi bi kavga ettik. Biliyorum bunalıyor bu kavgalardan ama benim sevdiğim kız tipinden çıkıyor abi ne yapayım!?. Neyse bunu da atlattık.

Bir gün ondan habersiz ders çıkışına gittim ve gördüm ki dersten çıkarken bir çocukla çıkıyor. Takip ettim. Çocukla ayrıldı yolda. Hemen yapıştım yanına kim bu amk evladı dedim. Sinirden deliriyorum ya resmen. Ağzını bozma Mert dedi. Normalde asla küfür etmem beyler ama artık olaylar beni benden ediyor. Arkadaşım felan dedi. Lan yine çok uzatmadım. Beyler bu aralar babası eve gelir olmuş annesiyle barışmışlar kabul etmiş amk annesi de bu adamı. Bi de beyler instagram, face cart curt. hiç bişey kullanmayız bu da aklınızda bulunsun ileride anlatacaklarımda lazım olacak. Bi şekilde bu olayıda uzatmadan atlattık ama ben deliriyorum doluyorum bu olayları yaşadıkça gece gündüz çalışıyorum buna faydalı olayım diye. Araba kiralıyorum tatile zütürüyorum felan. Beynimi gibeyim ama beyler 4-5 yıllık ilişki sonuçta seviyorsun ve yapıyorsun. Bu olaylara neden kızıyorum biliyor musunuz beyler bana her zaman derki Mert hayatımda senden başka erkek istemiyorum babam bile yok bana sadece sen yetersin diyordu. Erkek sinek bile yok etrafımda derdi ben bu olayları gördükçe sinirleniyordum. Haklıyım abi böyle diyorsan etrafında erkek olmayacak!

Babası eve geliyor dedim ya beyler annesi babası Ayça felan hafta sonları beraberler bu yüzden de benimle buluşmuyor. Bir gün buluşmak istedim ve ailemle geçireceğim dedi ben yine sustum ama nasıl denk geldiyse arkadaşımın instagram hesabından Ayça'yı gördüm arkadaşlarıyla buluşmuş. Benim görmediğim bilmediğim arkadaşları. Vay amk dedim. Gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı beyler o gün. Sordum ya açık açık sordum. O gün beraber açık açık konuştuk sabaha kadar ağladım. Sevgiliyiz ama az konuşuyoruz o günlerde. Çünkü başkalarıyla konuşuyor abi biliyorum. Kız çevrimiçi ama yazmıyor. Soruyorum ders çalışıyorum Mert diyor. Teyzeme yazıyorum diyor. Teyzesi yurt dışında. Cart curt felan işte belli istemiyor artık.

Neyse az az konuşuyoruz bana dedi ki Mert yılbaşında teyzem gelecek yılbaşında görüşemeyebiliriz o yüzden ben bu hafta sonu size geleyim evde özlem giderelim belki 1 ay boyunca görüşemeyiz dedi. Bende her şeyi sineye çektim tamam prensesim sen nasıl istersen dedim ve o günü beklemeye koyuldum tarihi şimdi tam hatırlamıyorum beyler ama yılbaşından hemen önce ki cumartesi günü bana gelecekti evde zaman geçirecektik anlaşmamız öyleydi. O cumartesi günü sabah uyandım 8 de duşumu aldım uzun bir günaydın mesajı attım. Her şeyin tekrar güzel olması sevinciyle. Kahvaltı yapmadım beraber yeriz diye. Erkenden kalktım çıktım pasta felan aldım. Bu arada beyler bizim sevgili olma tarihimiz 1 Ocaktır. Bu yüzden bu kutlama felan hem yılbaşı hemde yıl dönümü. 3 çeşit hediye hazırladım 2 tanesi el yapımı 1 tanesi de dışarıdan aldığım hediye işte boş şeyler anlatmaya değmez. O gün pastayı aldım eve geldim hala yazmamış saat 10 oldu beklerken uyuya kalmışım erken uyandım ya o yüzden. Neyse sonra telefonun mesaj sesleriyle uyandım. Bir baktım Prenses 4 Whatsapp Mesaj yazıyor.

Yazılar çok uzun beyler okumaya başladım yazanların özeti şu. Mert ben en çok seni sevdim biliyorsun ama yapamıyorum ailelerimizin kafa yapıları uyuşmuyor sende biliyorsun. Senin annen baban ayrı kalıyor. Neredeyse tek başına kalan birisin. Annem bunu sevmiyor. Annemle uzun uzun konuştum bu iş olmayacak. Bende yapamıyorum artık. Kıskançlıklarına sıkmalarına dayanamıyorum. Bana hayal ettiğim hayatı vereceğini zannetmiyorum. Sen bana hayallerimi veremezsin. Lütfen beni rahatsız etme. Sen kendini yaktın beni de yakma. Benden uzak dur. Bu hem senin için hemde benim için iyi olacak. Gibi gibi şeyler yazıyordu beyler unutmuş olabilirim. O tarih tamda 26.12.2015'tir beyler benim yıkıldığım gün.

O yazıları okurken gözyaşlarım sel oldu resmen ne yapacağımı bilemedim. Bir şey yazamadım çünkü engellemişti beni. Henüz 10 dakika geçmeden hemen annesi aradı beni ağlıyorum başta açamadım ağladığım için sonra açtım efendim dedikten sonra kadın saymaya başladı kızımdan artık uzak duruyorsun her şeyi öğrendim sakın yaklaşma evimizin önünden dahi geçme dedi hiçbir şey diyemedim beyler diyemedim sonradan öğrendim ki Ayça annesine demiş ki Mert benimle cinsel ilişkiye girmek istedi. Abi ben bunu o an bilsem o kızı rezil etmez miyim. Edemem abi edemem sevdiğim insana ben bunu yapamam o yaptı her şeyi yaptı ama ben yapamam hala da yapamam. Kıyamam lan. Bak benim kızımdan uzak durmazsan bu olay babasına taşınacak işte o zaman senin için kötü olur Mert dedi. Tamam sizin istediğiniz gibi olsun her şey dedim ve şu sözleri duyduktan sonra resmen yıkıldım defalarca yıkıldım. ‘’ Mert bak babası da artık eve gelmeye başladı sen Ayça’nın babasızlığından faydalandın o sığınacak bir yer bulamadığı için sana sığındı ama artık babası burada sana gerek kalmadı git ve sakın kızımı rahatsız etme ‘’ bunu duyduktan sonra hiçbir diyemedim beyler diyemedim anam avradım olsun çok seviyordum ses edemedim lan edemedim.

Ama duramadım beyler o gün kalktım akşam gittim evlerinin önüne baktım ışık yanıyor yarım saat bekledim apartmanın önüne çıktı ananı avradını gibeyim şansıma çıktı görme şansı buldum apartmanın önünde bekliyor ama balkonda da annesi bekliyor uzaktan izliyorum ama gözlerimden nasıl yaşlar akıyor. Sonra yanına kuzeni geldi ufak tefek 13-14 yaşlarında bi velet bununla selfie felan çekiyor ama nasıl mutlu görünüyor ananı gibiyim ya bu nasıl bi şeydir hiçbir şey olmamış gibi duruyor ya o gece ağladığım kadar hiçbir gece ağlamadım beyler bekledim öylece izledim o kıvırcık saçlarını, minik ellerini, minik burnunu izledim ağladım izledim. 10 dakika sonra dayısı geldi arabayla aldı ve gitti. Ben ise sabaha kadar yürüdüm gezdim ağladım gün ışırken eve gittim devrisi gün Pazar oldugu için işim yoktu. Pazar günü ise arkadaşımın instagram hesabından bi bakayım dedim. Lan ananı bacını gibeyim yok böyle bir şey ya. Beyler demiştim ya face, instagram felan kullanmayız diye. Ben kullanmıyormuşum amk (!). Aylar öncesinden kendine instagram hesabı açmış 2-3 aydır faal bir şekilde kullanıyormuş birkaç çocukla fotoğrafı bile var. Birkaç daha sosyal ağ hesabı açmış kendine ama konuşmaya değmez. Mesele sosyal ağ açıp fotoğraf felan atması değil amk benden habersiz işler yapması.

Beyler Pazar gününü evde geçirdim tamamen hiç dışarı çıkmadım girdim banyoya buz gibi yapım suyu girdim altına titreye titreye suyun altında durdum saatlerce dıbını beynimi gibiyim! işte o büyük gün pazartesi günüdür arkadaşlar. O pazartesi günü her gece kapısının önünde beklemeye başladım tam 68 gün boyunca her gece kapısına gittim saat 6’da işten çıkardım evlerinin önüne giderdim bazı günler sabaha kadar bekledim hiç uyumadan direkt işe gittim bazı günler gece 3te 4te eve gittim bazı günler ise 12-1 de gittim ama hiç 12den önce ayrılmadım evlerinin önünden. Çoğu gece beni görmüyordu çünkü ona ulaşabileceğim bir şey yoktu. Defalarca arkadaşlarımdan yazdırdım dışarı çıkmasını söyledim ama sadece bir gece pencereye çıktı ve git buradan dedi. Ağladım sabahlara kadar ağladım. Numarası vardı elimde şanslıydım. Hangi arkadaşımdan yazdırsam mesajı görüyordu ve hemen engelliyordu. Belki 30 belki 40 arkadaşımdan mesaj yazdırdım her gece bir kişiden yazıyordum ama o hep engelliyordu. Bir gece öyle bir geceydi ki yine beklemeye geçmiştim saat 10a geliyordu bir arkadaşımdan mesaj attırdım.

Bu arada beyler gece okula gidiyordum demiştim ya bu kızı beklediğim her gece okulum vardı benim derslere gitmedim Ocak ayında ki finallere girmemiştim sanırım yanlış hatırlamıyorsam her neyse. O gece saat 10 a doğru arkadaşımdan mesaj attırdım ve pencereye çıktı baktı 10 saniye kadar bekle diye bir hareket yaptı 1 dakika sonra annesiyle beraber pencereye çıktı ve annesi bu sana son uyarım Mert sakın buraya gelme seni polise şikayet ederim dedi. Beyler düşündüm çok düşündüm o gece sabaha kadar yağmur altında bekledim ve düşündüm bu kız yüzünden işimden olmamıştım ama okulumdan olmuştum bir dönemim yanmıştı. Onunsa umrunda değildim.

Öğrendim beyler bunu da sonradan öğrendim 26.12.2015 te beni bırakmıştı ya 15.01.2016 tarihinde tam 19-20 gün sonra başka biriyle sevgili olmuş o çocuğu da 1 yıldır tanıyormuş. Sözde erkek sinekle bile muhatap olmazdı değil mi? Olmaz tabi. O gün mesaj attırdım ya beyler annesiyle çıktı pencereye beni gibtir ettiler heh o gece attırdığım son mesajdı çünkü numarasını değiştirdi. O günün ertesi gün şirket hattımdan aradım ve ulaşılamıyor dedi Allah Allah dedim. O gece çok düşündükten sonra gitmedim evlerine beyler korktum polis felan deyince daha doğrusu rahatsız etmemek için gitmedim biraz ara vereyim istedim. 3 gün sonra telefona bi mesaj geldi aradığınız aboneye 72 saattir ulaşılamıyor diye ben daha da şaşırdım. Çünkü o numara benim üzerime kayıtlıydı. Numarasını değiştirmiş beyler kendine yeni numara almış. Belki de hala evinin bi kenarında duruyordur o hat. Sanmam ama olsun ben o hattı iptal ettirmedim beyler çünkü o kullandı o numarayı en son o kullandı ben o numarayı çevirip duydum onun o güzel sesini iptal ettirmedim peşine de düşmedim o numaranın. O numarasını değiştirdikten sonra evlerine gitmedim beyler. içten içten bitiyordum ama gitmedim.

O beni bırakalı tam 3 ay olmuştu. Günlerden Cuma. Cuma namazından çıktıktan sonra eve gitmeyi planlıyorum çünkü yeni taşındığım eve internet hattı çektireceğim. Cuma namazını kıldım. Dualarımı ettim ama inanın 3 ay geçtikten sonra o 68 gün ki gibi acı çekmiyorum ama hatırlıyor insan işte yapacak bir şey yok. Namazdan sonra eve gittim. internet hattı saat 2 gibi bitti ne yapayım ne yapayım. Lan dedim bugun tam 3 ay oldu bugün de Cuma belki dualarım kabul olur bi gideyim denk gelirse konuşurum cesaret edemezsem de arkasından evine kadar yürürüm arkasından izlerim sevdamı dedim çıktım yola ama her şeye hazırlıyorum kendimi biliyorum çünkü başkasıyla birlikte benden 19 gün sonra başkasıyla birlikte olmaya başlamış midesiz (!). Saat 4 ‘te ders çıkışına vardım akşam 4:30’da dersi bitiyordu unutmamıştım. Evet beyler saat 04:37 oldu ve kapıdan çıktı güle oynaya. Merdivenlerden inmeden durdu ve arkasına baktı ardından o çocuk geldi. Kim biliyor musunuz. Hani Ayça yanımdayken iyi akşamlar Ayça hanım diyen velet vardı ya burnunu kırmıştım yere serip dövmüştüm bu yüzden kavga etmiştik. işte o çocuk beyler o amk evladıyla çıkmaya başlamış ve o gün ilişkileri 2 buçuk aylık felan düşünün kahpeliği ! Sakin davrandım arkadaşlar işte ozaman 4-5 yıl yaşadığın her olay gözünün önünden geçiyor. iyiyi hatırlamıyorsun o an sadece intikam almak istiyorsun. Hani diyordum ya ben prensesime kıyamam yapamam. işte o an yaptım şeytana uydum yaptım.