şunu bi kavrayalım, yüzlerce yılda bir yaşanan 'küresel' bir kriz (iklim-sağlık-ekonomi-siyasi) içerisindeyiz.
yol çizmeden sonuç beklemek ahmaklıktır.
bugün ne yapsam da göstersem, onaylansam, beğenilsem, takdir edilsem..bak çalışıyorum, bak üretiyorum, bak spor yapıyorum, aa bak ekmek yapabiliyorum, bak tuvalet kağıdı sektirebiliyorum, eğleniyorum, eglendiriyorum günüm boş geçmedi, dopdoluydu... vs..vs..çabaları düşünmeye korkan insanların oyalanma biçimi. fiziksel hareketlilikle düşünsel tembelliğin müthiş uyumu.. kendine, yalnızlığa tahammül edemeyenlerin, ben bi taka yarıyorum tatmini arayanların görün beni, ben de varım çırpınışları.
tam olarak böyle yaşandığı için dünya bu halde.
kiram, faturam, erzağım.. ya kola biterse, iki gün ekmeksiz kalırsam ölürüm, isyan ederim, yıkarım buraları, makarna olmazsa ya maazallah.. vs..vs.. tavrı sistemden atılma paniği. kimin için, ne için çalışıp, ne kazandığını sorgulamadan robotik görevlerle maaş kovalamaya alışmış düşünmeye korkan insan paniği.. para bağımlılığı paniği.. konfor kaybı paniği..
ne mi düşünelim...
bi savaş durumundayız. bugün, yarın ya da önümüzdeki ay ne yiyeceğini değil bundan daha sonra ne yiyeceğimizi düşünmeliyiz. fiziksel enerjimizi artık gibeee gibee toprağa, ağaca vemeliyiz.
dünyada neler oluyor farkındamısınız ?
hayvanların ve bitkilerin yaşam alanını gasp ettikçe artık korkutan derecede bozulan doğa dengesinin, ısınan dünyanın, azalan suyun, azalan oksijenin, yağmurun, azalan gıdanın... buna karşın artan kuraklığın, artan ışsizliğin, artan gelir adaletsizliğinin, artan savaşların, artan açlığın, artan kirliliğin, artan manyetik alanın, ağaçsızlığın, naturel sebze meyve bulamayışımızın farkındamısınız?
dünyayı bu kadar hunharca gibmenin bi sonuç doğurmayacağını mı sanıyorsunuz. iklim krizi popüler bir söylem değil,
gerçek, ciddi ve en temel sorunumuzdur. doğa ile uyumsuz yaşarsanız doğa sizden kurtulur. evrim bunu gerektirir. kıyamet alameti değil bunlar. bunları tanrı yapmadı suçlu aramayın. insan işi bu. bunları başka bi ülke icat etmedi. tüm ülkeler, tüm insanlar hep beraber yaptık. olanlarda insanın etkisini görmek zorundayız. görmezsen dünya böyle gösterir.
ne mi düşünmeliyiz...
ekolojik yaşam formları düşünmeliyiz. bunun dönüşümünü kademeli olarak nasıl yaparızı düşünmeliyiz. önce kendi hayatlarımızdan başlamalıyı düşünmeliyiz. ıdeolojik saplantılardan fanatiklikten kurtulup 'yeni' bişeyler oluşturmalıyız. var olanlardan beslenip çağa ve doğaya uygun çözümler üretmeliyiz. 100 yıl önceki 1000 yıl önceki adamların fikirlerini dövüştürmekten artık sıkılmalıyız..
ne mi düşünmeliyiz
cahil halka söv, kurnaz iktidara söv değil, senden olmayanla savaş değil,
bak kardeşim bunun en bilimsel, en uyumlu, en pratik yolu bu bu bu diyebilmeliyiz..
az üremeliyiz, çok ekmeli biçmeliyiz, sanat yapmalı ve tüm kaynakları bilim için tüketmeliyiz.. senden sonra sonra neler olacağı umrunda değilse üreme kardeşim.
8 milyar...
ennn büyük aptallık bu, kontrolsüz nüfus artışı. elbette kaynaklar hızlı tükenir ve bunun savaşı-sonucu olur.. bunun en ufak sonucu

(tanım:) "mutsuz insanlar"

sen bu dünyaya ver 15 milyar nüfus bak daha ne virüsler görürüz... konuşacak düşünecek o kadar çok şey var ki...
canını, canlı olmayı önemsemeyenler kendilerini yok etsinler bi zahmet
uzak geleceği umursamayanlar doğurmasın bi zahmet
düşünemeyenler konuşmasın, davranmasın, öne çıkmasın bi zahmet
neyi seçtiğini bilmeyenler sunulandan şikayet etmesin bi zahmet