insanların kötü yada iyi olması senin meselen değil, sana kötü davranılmasına müsaade etmen senin meselen.

çocukken, yetişkinlerin ev dışında yenilen yemeklerde içecek olarak ayran tercih etmesini mantıksız bulup, 'bunlar neden kola/fanta içmiyo lan, insan neden ayran içerki, zevksizler' derdim. şimdi hep ayran içiyorum. özet: yaşlandım
gerçek: yakışkan olanı ayran. tabi eskiden dışarıda pide kebap mangal üçlüsü dışında bişi seçme şansınız pek yoktu (eskiden den kastım 30 sene öncesi amk )
şimdi yemek menüsü zengin, içecek tercihi zevk gerektiriyor yaş diil)

sözlükte sadece başlıkları okuyorum. ilgimi çeken başlığa birşeyler karalamak için tıkladığımda gözüme ilişen son giriler dışında 'neredeyse' hiçbişi okumuyorum. hem okur hem yazar olamıyorum )

düşündümde, okumaktan çok erken sıkıldım. bi ekrandan bişiler seyretmeyi ise oldum olası pek sevmezdim. resim yapmaktan okuldan sonra soğudum.
son zamanlarda başkalarını dinlemekten de fazlasıyla sıkıldım. muhtelen zamanla yazmaktan da sıkılıp bişiler çalmayı deneyeceğim. eğer ondan da sıkılırsam ... neyse uzatmicam aklıma yeterince alternatif geldi, rahatladım

ben ve bedenim hep hazırız ama aklım uyumuyor. diğer tüm uykusuz gecelerim gibi.
gündoğumu seyri tercih değil mecburiyete dönüşünce hiç de güzel olmuyor.
artık..
sabaha o gözle bakamıyorum.

konuştuğum herkes kendi acınası yada masalsı hikayesini bağırmak istiyor ve bi süre sonra anlattıkları köpek havlamasından farksız geliyor kulaklarıma..

(bana ait olmayan bi cümle ancak bu kadar bana ait olabilirdi)

aforizmalardan sıkıldım ve bu benim çelişkim. aklımın odalarında kayboluyorum giderek. etrafımdaki mutsuzlukların arasındayken, kendimin en içinde olmaktan mutluyum. bu bi teselli değil huzur ve huzur en iyi tesellim.

kafamda kırkbin cümle ve kırkbinininde kuyruğu birbirine değmiyor )

artık kimse kimsenin zor zamanına kanat olmuyor yada olamıyor. zaten tek başına atlatacaksın. genelde süreç böyle işler.
tek başına atlatmalısın.
ha bu zor mu? kesinlikle evet ama mecbur kaldığın bi durumdan çok olması gereken gibi görünüyor bu bana.

karşı/laşma
https://youtu.be/tx9ycwcla_y

istediğin gibi olsaydı, istediğin gibi olmayacak birsürü başka şeyler yaşayacaktın. güzel olan, 'başka' şeyler esasen.. istediğin gibi olması değil.

elma aşktır. havvadan öğrendik. sonra kiraz ve erik sonra hepsi

aslı'nda hüzünlü değildi..

https://youtu.be/hx-putct4vi

hiçbi şeyin sonsuza kadar sürmeyeceğini hatırlayarak dizginlenecek hissiyat.. herşey bomtak )

sevgili sivrisinek,
tamam beslen, sana kendimi açtım, ikimizede yeter bendeki kan. doğaya bi katkımız olsun tamam. ama neden iki parmağın arası gibi saçmasapan bi yeri seçiyosun, kaşıyamıyorum amk, geniş alanlarda takılsana bin !

güvenmemem gerektiğini öngörüyorum, buna ramen güvenme ihtiyacı hissediyorum, güvenmeyi deniyorum ve sonucum hep öngörülerimi doğruluyor.

bazen, belki de dinlemekten tiksindiğin yüzyıllık şarkı öyle bi anda çalar ki an'a ancak bu kadar yakışkan olunur. (melodisel olarak yakışkan tabi, sözleri olmasa da etkisi öyle olur çünkü melodisi romantik)

şu an o an mı ? hayır. ama şarkı o an'ı öyle patentledi ki, her dinlediğimde (yutup random açtı) o an'ı yaşarkenki kimyama sahip oluyorum birden. ne kadar zor anlattım yareppiiim

https://youtu.be/3fygiksnkcw

bu şarkının tamdıbının herhangi bi kaydı yada bu videonun tam hali birisinde olsa mesela, bence o biri iyi biridir.

https://youtu.be/qlkxch7mzz8

bu kızı sevmiyorum hiç. ama bu, şarkının güzel olduğu ve güzel söylendiği gerçeğini değiştirmiyor

https://youtu.be/zizeierguva

geçenlerde garsona yardım etmenin, garsona saygısızlık olduğunu öğrendim. her yerde diil tabi ama 'sen işini yapamıyorsun' anldıbına gelirmiş. tabi bizde 10 kişi çalışması gereken yerde 3 garson olunca insanın bi yardım edesi geliyo. normalde iyi garsonu hissetmezsiniz bile. neyse. bidaha yardım etmeyeceğim. logoyu bi tık sağa almasın.
müşteriyi çalıştıran ülkem sempatikliği )

çok güzel yağıyor yine
yine şiir olacak mevsim..

pis sarhoş
sabah kalktığında üzüleceksin
tüm sarhoşlar üzülür
sabahı sevmezler
kuş seslerinden sonrası tırt, yaşama gitsin
uyu
uyursan çizelgeye çentik atarsın
zamandan düşersin borcunu
üzüntü de biter sonra
yat kalk, yat kalk bi bakmışsın bitmiş

inanmak bi ihtiyaç bünyede. bişiylere. güvende hissetmekle ilgisi olmalı.. güvenmemeyi öğrenirken, ummayı inanmaya dönüştürecek sadakatli veriyi arıyoruz. inandım çünkü öyleydi ve öylesi benim için iyiydi