ak partiden önce özgür bir ortam mı vardı

@1 ben bu mantığı anlamıyorum işte panpa. daha önce de vardı mantığını. e daha önce yüzlerce katil vardı şimdi katillere ses çıkarmayalım. e daha öncekiler hata yaptı şimdiki hataları görmezden gelelim. bak panpacım gel sana olayı anlatayım. kırılmak gücenmek yok. partizanlık yok.

daha önce bu ülkede türbana karşı kısıtlamalar vardı. kamu çalışanları türban takamazdı, üniversiteye türbanla girilemezdi. çünkü bu iki şey kritik güzel kardeşim. birincisi türkiye cumhuriyeti devletinin resmi dini yoktur. brezilya'nın vardır ve o ülke laik değildir. ama bizim ülkemiz laik bir ülke ve devletin dini yoktur. dolayısıyla devlet çalışanlarının mesailerini türbanla devam ettirmesi yasaktı. yasak olmasa ne gibi bir sorun olurdu anlatayım. şu yasak işi kalktıktan sonra laiklik ilkesi delinmeye başladı. biyoloji bölümlerinde (ülkedeki ülkelerin %95'inde) evrim lafını etmekten korkar oldular. derslerden kaldırıldı. neden mi? çünkü biz müslüman bir ülkeyiz ve dinimize ters dendi. türbanın direk etkisi değil elbette ama türban yasağının kalkmasıyla laiklik ilkesinden taviz verilerek bu noktaya gelindi. tıp fakültelerinde (cerrahpaşa ve çapada bile) allah istediği hastayı yaşatır diyen hocalar türedi. eskiden bunları yapamazlardı. neden mi? çünkü laiklik ilkesi bir bütün olarak korunuyordu. sen laiklik ilkesini bir kere deldin mi geri toparlayamazsın. kapitülasyonlar gibi amk. bir defaya mahsus verelim dediler şimdi hala kurtaramadık.

gelelim diğer konuya. ben türban takılmasını anlayamayan bir insanım. bence bir kadının türban takması kendini aşağılamasıdır. ama kimseye de ne takıyorsun demem diyemem. kendisinin bileceği iş. insanlar bunun için sokağa çıktılar. üniversitede türban istiyoruz diye eylemler yaptılar. biber gazı sıkılmadı, tomalar devreye girmedi. terörsit ilan edilmediler. neden mi? çünkü demokrasi böyle olmalıdır. 7.3 yetmedi mi diye pankart taşıyan insanı eli sopalı gençler kovalamadı. güldük, dalga geçtik ama indir ulan o pankartı bize uy demedi kimse. bizim gibi düşün demedi. evrim dersleri anlatılırken kimse evrime inanamak zorunda değildi. yaradılışla ilgili bilgiler yasaklanmadı. çünkü özgürlük ve demokrasi böyle bir şeydir.

şimdi ise alkol yasağından tut da öpüşenlere ahlak bekçiliği yapılmasına kadar her şeyde başbakan ne derse o olacak zihniyeti var. sporda şiddet çıkınca bile millet başbakanın ağzına bakıyor. nasıl bir ülkeye dönüştüğümüzü gör. öncden yanlış yok muydu? vardı. ama bu yanlışlıkları sokağa çıkıp haykırabilecek özgürlüğün vardı. bugün ise parkta börek yerken üzerimize su sıkan tahammülsüz bir devlet var. polisi alkışladık diye biber gazları yağdıran bir devlet var. evlerin içine biber gazı atan, 1 tane genç kıza 20 kişi tekme tokat girişen bir devlet var. kendi gençlik kollarının üyelerine sopalar verip çevik kuvvet eşliğinde sokağa çıkıp adam avlayan insanlar var. 23 nisanlar 19 mayıslar 29 ekimleri kutlamayan bir devlet var. reyhanlı patlamasından sonra abdye kaçan bir adam tarafından yönet, iliyoruz. suriyelileri ülkeye doluşturan, sürekli mezhepçilik yapan bir yönetim var. ateistlere alevilere kürtlere nefret kusan bir yönetim var. mühim olan kimin hata yaptığı değil. kaldı ki dikkat edersen ak partiden nefret edilse bile sloganlarda hep rte var. egemen bağış'ı çok mu seviyoruz? binali yıldırım'a bülent arınç'a hayran mıyız? hayır. ama sabrımızı taşıran kişi rte. çünkü her fırsatta kendi halkını terörist ilan eden o.

umarım trollük peşinde değilsin de yazdıklarımı okur anlarsın. saygılar.