akıllı insanlar ve normal insanların savaşı

daha sonra sınav kağıdını babası alıp önceden ona çözdürüyormuş bilirsiniz matematik sınavları zor olur oğlunun salak olduğunu o da biliyormuş aslında bu güzel,

neyse konumuza devam edelim insanlar aslında her yerde aynıdır sizi önemsemezler ama sadece bir durum var;sürüyü harekete geçirmediğiniz sürece.. daha sonra ben de

sınavlarda kendi geliştirdiğim kopya yöntemiyle en iyiler arasına girdim ama kimseye bunu söylemedim çünkü bu halleri hoşuma gidiyordu sinir oluyolardı

aslında kurguladığım kadar ciddi ve disiplinin de değildi insanlar olayların ben neden bu kadar kasıyorum dedim bir yerden sonra sabah okul akşam idman sonra

eve gel ders çalış... ölüyorum lan ölüyorum yorgunluktan neden? çoğu futbolcunun ders gibi bir şeye önem vermesi beklenmezdi ama ben bunu kendime yediremezdim

neyim ki lan ben diyordum ben başarılı bir çocuk olacağım ben en birinci olacağım nidalarıyla kendimi gazlıyordum velev ki insanlar benden bahsederken kendimi

mutlu hissediyordum kendimi tatmin ediyormuşum oysa ki sadece

artık düşüncelerim beni yeniyordu idmanlara gitmedim telefonları açmadım ders çalışmadım.. okulun iç yüzünü görebiliyordum öğretmenlerin derslerde bizden

çok sıkıldığını görebiliyordum, sırf o konuları o kadar bölüp gereksiz şeyleri de anlatmalarının aslında sadece sistem için gerekli olduğunu farkediyordum

hayatta en acı deneyimlerin de o yıllara dayanıyordu bir yerden sonra ailen bile bencillik yapabilirdi senin de başta gençlik zamanlarının çalışarak geçmesini

böylelikle kendilerinin zamanında yaşayamadığı gençliği senin de yaşamanı istemeyebilirlerdi, garipti ya da ben öyle sanıyordum ama inanın çok kırıcıydı

bu tecrübelerimle planlarımı açıkladıktan sonra karşılaşmıştım neden bu kadar heyecanla içim içime sığmayan planları onlara anlatırken onlardan istediğim tepkileri

alamıyordum sanki bana yanlış bir yola girmeye başlamışım gibi davranıyorlardı ben de bi an düşündüm acaba bu davranışların mantığı ne olabilir ve o an hayattan

aldığım en büyük derslerden biriydi... nasıl okul yönetimi sürüden ayrılmamı istemiyordu ailemdeki yönetim de benim farklı şeyler denememi istemiyordu istanbul'da

orda burda hatta ısparta'da bile okusam çok başarılı biri olucaktım tek hatam hayallerimi benimle birlikte düşlemelerini istemekti, hataydı ama benim gidecek kadar

param olamazdı babamın desteği şarttı herkesin olduğu gibi

beni bu kadar kıran bir babaya bence hayatının iyiliğini yapmıştım benim görüşlerime hayallerim dışında çok saygı duyardı dinlerdi... ona eğer kendine güveniyorsa

kendi işini kurmasını ve her gün acaba bugün işten çıkartırlar mı?? kaygısıyla yaşaması yerine kendi işiyle ilgilenmesini ve ilk yıllarda ben de onun yanında

olabileceğimi söyledim sonra ben giderim dedim tabi gıçıyla gülmüştür o an çünkü bana hak vermesinin sebebi 17 sene çalışıp kovulmasıydı 17 senesini kendi işine

harcasaydı şimdi nerede olurdu acaba tahmin edebilir misiniz?? zaman zaman konuşuyorduk zaten bilen bilir babanız eğer otelde çalışıyorsa iki-üç günde bir gelir

çok zorlu bir hayattır küçükken ben babamı haftada bir yada iki kere görmüşümdür zordu o zamanlar gerçekten

yıllar bize yeterince gayrimenkul getirmişti babamın ailesinden alacağımız mirasta vardı gayet durumumuz iyiydi... -ee ne ekgib kendi işimizi yapmamamız için?

dedim. insan yönetimi bunu daha çok tırnak içine alabilirim her zaman her yerde insan yönetimini bilen adam parası olsun olmasın bir yere gelir ama eğer

parası var ve insan yönetimini bilmiyorsa hiçbir şeyde başarılı olması mümkün değildir her zaman birer işçi olarak kalıcaktı... babam 17 sene müdürlük yapmıştı bunu

ondan iyi kim yapabilirdi diye düşündüm oysa ki çok yanılmışım babama bu kadar güvenmekle

iş hayatını inanılmaz büyütmüşüm bunu o saatten sonra anladım koca koca adamlar çalışmaya geliyordu, evdeki çocuğuna iş buldum insanlara restaurantta aşçıyım

diyordu, belki de konuşuyorlardı iş hakkında bilemiyorum ama olay tamamen şuydu sabah geliyosun biri geldikçe kalkıp çalışıyosun çoğu zamanın oturarak geçiyor en

iyi günlerin akşamları sadece yorucu geçer yanlış anlaşılmasın üç tane aşçımız var iş olmuyo diye düşünmeyin ama bu muydu lan çalışmak! yıllardır babamı düşündüm..

otelde babam bizim için çalışıyor denildiğinde duygulanırdım..eve gelmediği zamanlar o da yanımızda olmak isterdi derdim, üzülürdüm olamadığına yanımızda sonra...

ama oysa ki otelde olduğu sürece züte şaplak tarzında bir ortam varmış,en güzel içkileri içmek ve yemekleri yemek varmış.eve gelip kim dinleyecek karıyı,, napıyım

ben çocukların okul hayatlarınıdurumu varmış o zamanlar farkediyordum bunları çünkü ben hayata çok temiz gözle bakmıştım daha yeni yeni uyanıyordum malesef...

daha çok küçükken günlüğü 200 liradan fazla olan bir otelde 17 yaşıma kadar yaz tatilinin hepsini orada ailemle geçirmek beni inanılmaz olumlu geliştirmişti düşünün

insanların şimdi gitse ağzı sulanacağı bir çin bir italyan, barbekü,balık restaurantlarına ben kendi isteğimle gitmiyordum.. discoya gittiği an check-in'e

koşanlar varken ben her gece discodaydım daha 12-13 yaşımda.. kumsalda gibişen mi görmedim, karısını pistin ortasında domaltan mı görmedim neler gördüm neler...

ilerleyen zamanda babam iş hayatında başarısız olucak ve benim üstümdeki bütün insan yönetimi saygısını kaybedecekti çünkü ben tecrübesizken insan yönetimi daha

iyi biliyordum o da kabulleniyordu bunu, kaptanlık bana neler getirmişti mantığımla birleştiriyordum her olayda bir öncekiyle bağlantı vardır,siz işiniz ne kadar

mantıklı olursa olsun insanları arkanıza almadıkça, onlara sanki kendi işiymiş hissi vermedikçe sizin yararınıza çalışmayı değil maaşa çalışmayı düşünürler..

@49 şuana kadar sözlüğe uyduğumu söyledim ama şuandan sonra farkımı gösterip senin gibi gereksizleri rahatsız edicem, ayrıca ferre izlemeyen erkek

mı var lan? kendi işini yapanların hepsi zengin olsa hepsinin doğru işlerle beyinlerini birleştirmeleri gerekirdi senin gibi insanların da var

olduğunu biliyoruz sence bu mümkün mü?

@52 farklı olmak basit olmaktır çok enteresan bir kavramdır onu bilerek kullandığını sanmıyorum bu bir genelleme değildir bana göre,iş hayatında basit olarak

zengin olmayı denediğini düşün, sonuçlarını düşün, sence farklı olmak kazandırırken iş hayatında basitlik midir kazandıran? acun neden herkesin yaptığı işi yapmadı

yurtdışından farklı formatlar getirdi gayette gösterişli şeylerdi ve başarılı oldu

@54 hayır alakası yok piyangoyla.. insan her ülkede insandır sonuçta, sadece kültürler farkeder. acun tutan formatları yurtdışından ülkemize getirdi, çünkü kabul etmek

lazım onlar bizden oldukça ileri.. adamlar 15 sene sonra internet geçicek diye hollanda'da kablosunu geçiyorlardı yol yapımında..ki yolu bir daha kazmak zorunda

kalmayalım diye, zamanında atatürk'te aynısını yaptı batıya insanlar gönderdi sana bu bana göre hayatın ticari doğrusu olan şeyi açıklamak istemezdim ama mecbur

@57 aynen önceden,bi gibime derman olamamak derken, sene sonunda avustralya'dayım sen nerdesin?iş ortağımız orada..iş ortağı diyorum

sahi siz ne işle ilgilenirsiniz?

@59 ben kimseyi kafamdaki belli başlı kalıplar doğrultusunda yargılamam ama bunu sen başta bana yaptın kendinle çeliştin şuanda da.. mesela kaan tangöze'nin

iç dünyasını kaç kişi bilebilir ki ona serseri damgası vuruyoruz? ama ciddi olarak senin adına üzüldüm çünkü hayattaki en zor şey parasızlık çok uçuk bir fikrin

olmalı oradan kurtulabilmek için.. bu şeye benzer birisinin 500 lirası vardır tek maça basar senin ise 2 liran vardır sen çok daha büyük oranlar elde etmelisin

ki kayda değer bir şeyler kazanabilesin

@61 sen direk negatif bi havayla girersen ben seni niye göklere çıkararak cevaplıyım aq.. içinde zaten paylaşım içinde olmak diye bir şey yoksa ben niye

güler yüzlü kasiyer olarak karşılıyım seni ben bu işten bir şey mi kazanıyorum da havanızı çekicem

insanlara bir şeyler anlatmaya çalışmak sevdiklerim dışında pek yapım değildir ama burda nice insan olduğu için belki aranızda sevdiğim insanlar olabilir

diyerekten böyle bir çaba içine girdim ayrıca insanlara zorla okutmuyorum ama onlar sürekli bir aşağılama çabası içinde bunu da normal karşılıyorum