akıllı insanlar ve normal insanların savaşı

dünyanın hakim olduğu savaş.. akıllı insanlar normal insanların normalliğin dışına çıkmalarını engelleyerek onları düzende tutarlar, sizi gereksiz bir köşede topluca

sıraya geçirirler, inisiyatif alabileceğiniz konulardan kaçındırırlar ne olur ne olmaz adam ekmeğini paylaşmak ister mi sonuçta

ama siz bunu anlamazsınız daha doğrusu neyin içinde olduğunuzu farkedemezsiniz. okula gidersiniz seneleriniz heba olur lise üniversite master dedikten sonra da

sizi kendi kuruluşlarından birinde çalıştırarak bireysellikten uzakta tutarlar, seneleriniz onlara hizmet etmekle gelir geçer

mesela buradaki insanların çoğu birer piyondur normal insanlardır aradaki akıllı insanlar sizi çok rahat kullanabiliyor gaza getirebiliyor mesela sözlüğün

kurucusuna küfürler edenler onu eleştirenler bunu yaparken adamın zoruna gittiğini mi düşünüyor adamın ekmeğine yağ sürüyorsunuz haberiniz yok gibtiğimin salakları

he ama hayatınız boyunca anlamadığınız ve anlayamayacağınızı bildiğim konuları neden size anlatmaya çalışıyorum hala inanın bilmiyorum ama insanlar arasındaki

farklar açık ve net bu şey gibidir; bir kız vardır barda 3 kişisinizdir 3 ünüz de istersiniz ona sahip olmak ama biriniz gider cesaret eder sizden farklı olur

ve ödülü kapar sonra da liderlik kavramı çıkar ve o insanı lideriniz konumuna getirerek saygı duyar benimsersiniz

açık konuşmak gerekirse bunları size anlatmam benim de bireysel olarak düşünürsem işime gelmez. ulan neden uyandırayım onca piyonu neden şahlığımı riske atayım

ne gerek var? neden gerek var? ileride bu tür piyonların sayesinde kazanacağım paraları düşünebilirim bunun yerine mesela ama neden bunu yapmaya çalışıyorum?

çünkü ben insanları dolandırmak için değil insanlarla paylaşımlar yapmak için buradayım.. ben insanım dolandırıcı değil ben mutluluk arıyorum para değil

ama ne var ki para vazgeçilmez bir kağıt parçası günümüzde insanlıkları satın alabilirsiniz parayla nice insanların mutluluğunu satın alabilirsiniz

onu çocuklarından ayırabilirsiniz, eşiyle kavga ettirebilir hatta eşini aldattırabilirsiniz... oysa ki paranın kağıttan ne farkı var kim belirledi bu farkı ve

biz neden uyuyoruz? neden uymak zorundayız ? kim getirdi bu mecburiyeti?

çok basit değil mi bu sorunun cevabı? benim renkli işlenmiş kağıt parçaların fazlaysa eğer hepinizin ona ihtiyacı olmasını istemez miyim ? nasıl da işime gelir hem

de düşünsenize insanlar bana beyefendi diyecek efendim diyecek yaşı benden büyük çocuğu olan adamlar ben bağırdığımda altımda ezilip büzülecek ne kadar da egom

tatmin olur ama böyle bir simgesel gösterge mükemmel olur kesinlikle

şuana kadar kendimi belli ederek hiçbir sözlük başlığına dahil olmadım tamamen size uydum ama artık farklılığımı ortaya koyuyorum bu şahların hoşuna gitmeyebilir

ama çokta gibimde değiller üstün olan eşit şartlarda üstün olabilirse üstündür

@12 zaten okuma anlamazsın demeyi çok isterdim ama diğerleri gibi bencillik yapmayacağım egolarıma hakim olacağım önemli olan bir harf ise senin için

hayatın çok ucuzmuş güzel insan görüşleri anlamaktan bu şekilde kaçmamalısın beğensen de beğenmesen de, saygılar

ben de bunları düşündükten sonra hayatımın her karesinde dedim ki ben farklı olmalıyım ben düzene uymamalıyım ben robot olmamalıyım ben kendim olmalıyım farkım

olmalı bir şey yaptığımda eleştirilmeliyim eleştirilmekten korkarak normal insan olmayı asla kendime yedirmemeliyim

örneklerle devam etmek gerekirse ; okul zamanı sizi kıskanan erkekler olur hem yakışıklı hem de popüler iseniz sizi sürekli eleştirir sizinle sürekli dalga geçmek

için kendine bir kitle yaratmayı ister çünkü sizin üstün olduğunuzu bilir ve aynı seviyede tartışmak ister sizinle sırf eşitliği sağlayabilmek için ama asıl fark

nerede ortaya çıkar biliyor musunuz? umursamayarak devam ederek bilin ki o çocuk sizin yanınızda takılsa size tapardı belki de

asla başkasının altında çalışmak gibi hayalleriniz olmasın babam 17 sene çalıştı başkalarının altında zamanında bize ilgi göstermezdi onlar için sabah akşam

demeden ayrıca sağlığından olarakta çalışırdı en kral adamdı en mükemmel en vazgeçilmez adamdı işyerinde.. ne mi oldu sonra? kovdular

@17 akıl her zaman öne geçecektir
@18 yıllardır senin uyuduğun gibi benim de uyumamı bekleme fırına girmişsin fakat çıkmayı unutmuşsun

(bkz: muhtemelen hepiniz rahatsız olucaksınız/#129976957) bakın burada insanların eğer haklıysanız nasıl bir yedirememezlik içine girip size hakaretler savurduğunu

görmektesiniz siz yine de yılmadan doğruları söyleyin bir süre sonra savunmaları düşecektir sizin haklılığınız karşısında

@22 öncelikle okuyup ilgi göstermeni takdir ettim

anlamasan da yorumlamaya çalışmanı sevdim

eğer sana yöneltilen eleştriler anlatmak istediklerinin çok dışındaysa yapacak bir şeyinin kalmadığını anlayamamana üzüldüm

yakışıklı ve popüler bir çocuk olman da bizim gibimiz de değil, anlattığım olaylar eskiye dayanır gayet varlıklı bir aileyiz belki giblersin senin tarzın bu

senin gibi olmak isteyen yok bana kendim olmak yeter, insanların görüşlerine boyun eğmem saygı duyarım tabi mantık seviyesindeyse

herhangi bir temenniye ihtiyacım yok teşekkürler

bu kadar farklı olmaktan bahsetmiş bir adamın hayatında ne gibi farklılıklar vardı peki? neleri yaratabilmişti bir seçenek olarak kendine? öncelikle şunları

söyleyerek başlamak istiyorum;farklılık sanıldığı gibi zor olan bir şey değil, aksine basit olan yoldur

neden birinci lig takımının kaptanlığını yaparken milli takıma seçilmişken idmanlara gitmeyerek futbolu bıraktım? neden derslerimde çok başarılıyken üniversite

sınavıma girmedim? neden bana yalvar yakar insanların hiçbirinin sözünü dinlemedim? çünkü bildiğim bir şeyler vardı,bu ukalalık değildi başka şeyler vardı

benim hep aklımda.. biliyordum ki futbol benim genç yaştaki hayatımın bir çoğunu alıcak, biliyordum ki türkiye'deki üniversitelerde en babasını okusam

ben kendimi yeterli görmeyecektim

bir gün yine idmandan kaçtığım günlerden biri oturdum bankta biraz yiyecek almıştım yanına da içicek bir şeyler sonra dedim ki kendi kendime; -ulan

işveren olsam acaba yurtiçinde en baba ünide okumuş birisini mi alırsın? yoksa yurtdışında kaliteli bir ülkede okumuş birini mi? dedim ki kendini

geliştirmişliği çıkartırsak kesinlikle ilk etapta yurtdışında okumuş birini alırdım, ee o zaman ben neden kendimi paralayım lise hayatım boyunca

iyi bir üniversiteye girmek için çalışayım çünkü türkiye'de ya en iyi olucaktın ya da hiç ben de kendimi zorlamak istemedim çünkü emeklerimin

karşılığını alacağıma inanmadım daha sonradan hayal kırıklığı yaşamaktansa geleceği görüp şimdiden yolumu değiştirmek daha mantıklı olucaktı

bir de o zamana kadar hayatı çok ciddiye alıyordum okulu önemsiyordum ödevleri asla geciktirmez sınav gününden bir gece önce sabaha kadar ezberlerdim her şeyi..

ezberlemek evet ezberlemek bizden istedikleri en önemli şey. derslerin ehemmiyeti olduğunu öğretmenler karşısında hareketlerime çok dikkat etmeye asla

benim hakkımda kötü düşünmelerine yol açıcak bir şeylerin olmasını istemezdim hatta arkadaşlarım onların önünde şaka yaparsa sinirlenirdim uslu çocuk olmaya

çalışırdım çünkü küçüklükten beri hep annem ya da babam toplantıya gittiğinde kötü şeyler duymasınlar isterdim

daha sonra yavaş yavaş anlamaya başladım.. derslerin bir önemi yoktu hocayı tanıyıp tanımadığın aracı akrabaların olup olmadığı ya da ondan özel ders alıp

almadığının önemi vardı hiç unutmam kasa kasa domatesler getirip babasıyla öğretmenlere vermişti bir huur çocuğu tabi gizli olarak tabi babası da din

öğretmeniydi işin ilginç yanı ee sonra ne oldu şu oldu diploma notu benden yüksek geldi o salak çocuğun sinir bozucuydu gerçekten