aile kızıyla fuck buddy olma hikayem

boşaldım ben

neyse olaydan bir iki gün falan geçti. mesajı falan kesti kaşar. tam ümidi kesip son kez nasılsın dememe kalmadan, yarın napıyosun diyerek girdi lafa. şaşırdım dıbını gibiyim. iyim falan demeden napiyosuna girdi. dedim kesin bir yere çağıracak. hiç bir planım yok sen napiyosun diyerekten döndüm buna. arada bi tek başıma sinemaya giderim, istersen bana eşlik edebilirsin. dedi. aha kesin ağzına vericem diyerek heyecan yaptım dıbına koyim. ama kafam da karıştı. daha açılmadan falan bu kız niye beni sinemaya çağırsın ki?

artık kızla ilgili hiç bir ümidim kalmamıştı. cinsel açıdan bile bakmıyodum dıbına koyim. böyle önden giderken zütünü kesmeler. hafiften sürtmeler falan içimden gelmiyodu. yine aynı kadro buluştuk yine, kız ben de biraz bilgisayardan anladığımdan ya benim facebook hesabımdaki resimleri herkes görüyo onu düzeltirmisin. bi de giriş yaparken telefonuma kod gelmesini istiyorum dedi. neyse bari oyalanacak iş çıkar diye tamam dedim. salak verdi laptop u bana. hala içimde kötü bişey yapma isteği yok ama merak işte dıbına koyim. direkt tüm mesajlar html dosyası olarak indirip, rarlayıp kendime mail attım.

neyse bu huur çocuklarını görünce benim hiç bişey yapasım kalmadı dıbına koyim. içerden kahve mi aldım geçtim kevaşenin odasına oturuyorum. bir taraftan da sinirden elim ayağım titriyor anasını gibiyim. bir an da kapı çaldı. benim arkadaş geldi baba naber falan diyo anasını gibtiğim. huur çocuğu ya, sinirliyken ağzına iki tane geçirecektim binin de neyse dıbına koyim. huur çocuğuyla iki dakika öyle konuştuk. binin evladı bi anda koşunnnnn diye bağırdı benim yanımda. ne oluyor dıbına koyim demeye kalmadan öteki huur çocukları da geldi. yakaladılar beni dıbına koyim kucakladılar içeriye zütürüyolar.

yolun neredeyse yarısın geldik. benziliğe uğradık. kevaşe bazuldan bir şeyler alıp çantasına attı. tuvalete doğru gitti. ulan korkmaya da başladım kaç saattir yoldayız. tek bildiğim şey gideceğimiz şehir dıbına koyayım. ben de tuvalete girdim. hani olur ya giberim diye 1tl ye satılan prezervatiflerden 3 tane aldım dıbına koyim. ben arabaya geçtim, bekle bekle kevaşe yok ortalıkta. neyse tam dışarı çıktı ki, telefonu çaldı hop girdi gitti. haydaaa. ulan bir şeyler dönüyo resmen ama ne olduğunu anlayamadım dıbına koyim.

savegame

garibe gitti iyice. neyse buluştuk bunla sinemaya doğru gidiyoruz. dıbını gibtiğim kızı konuyu arkadaşıma bağladı. o nasıl falan filan. hayırdır dıbına koyiyim diyecektim de demedim. belli bizim kaşar ondan hoşlanıyo. konu buraya varınca sinemadaki ağzına verme hayalim falan tamamiyle tükendi. ama yine de bekledim o kadar. en arkadan aldım biletleri. yok dıbına koyim. elimi bile değdiremedim. buz gibi filmi izledik çıktık dıbına koyim. onu evinin olduğu sokağa kadar zütürecektim ki, onunla aramızı yapabilir misin dedi bana. bir anda beynim attı dıbına koyim. kendimi adeta gibilmiş gibi hissettim.

neyse sabah oldu bu kevaşe erken uyanmış kahvaltı falan hazırlamış. neyse canım dedi geldi öperek falan uyandırdı hayırdır dedim dıbına koyim. tekmeyi yiyince mi aklı başına gelmiş bu kevaşenin. oturduk ben hemen, o mu yaptı bunu dedim. salağa yattı kevaşe. kim mi dedi. asansöre beraber bindiğin huur çocuğu mu yaptı bunu dedim. canım boşver. artık hayatım da bile olmayacak birini düşünmene gerek yok dedi. iyice sevgili rolune giriyodu kevaşe. peki tamam anlıyorum ama beni biliyor mu ki? araba nasıl bu hale gelmiş dedim. nedese beğenirsiniz dıbına koyim?

neyse bunları karşıladım falan ama hediyeyi henüz vermedim. konuşuyoruz şöyle özür dilerim, böyle özür dilerim, kafa iyidi gerçekten ben de çoğu şeyi hatırlamıyorum falan diye salladım bir şeyler. yemediler ama affetmek istediğinden herhal de tamam falan dedi konuyu kapattık. bi an öteki kevaşenin telefonu çaldı. arayan da benim kevaşenin şu erkek arkadaşıymış. konuşmaları pek dinleyemiyorum ama kevaşe hiç kankalarım la öyle kahve içiyoruz sen napiyosun hayatım falan diyodu. sinirlendim dıbına koyim. o sinirle kevaşenin huur arkadaşına sulanmak istedim ama kız da da hiç tip yoktu ki be dıbına koyim.

neyse benim arkadaş mesaj atmış kevaşe gelmeden gördüm. gibtiğim huur buna mesaj falan atmış. allah benim belamı versinmiş falan diye. kız arkandan etmediği küfür, söylemediği beddua kalmadı. bir konuşsan iyi olur ortamımız bozulmasın dedi. hay gibiyim seni de ortdıbını da yazdım. ulan ben kıza naptım ki. geldi istedi gibtim gitti. bu dıbına koyim. ne bekliyodu? evlencekmiydik dıbına koyim. ayrica arkadaşını sevdiğimi de biliyor. iki dakikalık am kaşıntısına verdi diye bir de onlamı uğraşıcam. bir şey yazmadım huurya. neyse bizim kevaşe geldi sonunda. oraya gitmeden önce iki dakika şuraya uğramamız lazım dedi. mesaj atmış biri numara kayıtlı değil dıbına koyim. adres vermiş. bu ne falan dedim. hiç eski üniversiteden arkadaş gelmişken görüşmek istiyorum dedi.

attım mesajı ve beklemeye başladım. ilk olarak 3-4 dakika sonra tam olarak "hççç .d.d" şeklinde mesaj attı bana. tabi dıbını parmakladığına emin olduğumdan ısrar üzerine ısrar gerizekalıca mesajlar atmaya devam ettim. dıbına parmaklarken belki yokluk çekerde bizi düşünür falan diye imkansıza oynadım dıbına koyim. ardından attığım mesaja 25 dakika falan cevap gelmedi. sonra herhalde orgazm sigarasını yaktı ve konuşmaya devam ettik. bu sefer atik olan bendim, yarın napiyosun diyerekten girdim olaya. bir yandan büyük huur çocukluğu yapsamda, aslında beni efendi terbiyeli dürüst biri zannediyordu.

ne olduğunu anlamamıştım anasını zütünden gibeyim. ışıkları falan da kapatmışlar. ben nasıl küfür ediyorum, beni tutanların anasını mı gibmedim olmayan karısını mı. neyse dıbına koyim bir anda açtılar ışığı. iyi ki doğdun demeye başladılar. hala kim doğdu anasını gibeyim diyorum kendi kendime. sonra aklıma geldi bacısını gibeyim. benim doğum güünümdü lan bu gün. artık anasını gibeyim am peşinde koşmaktan unutmuştum. geri ben o kadar doğum günü kutlayan biri olamdığımdan fark etmemişti. kevaşe meğer doğum günüm diye çağırmış huur çocuklarını. işin en gibten tarafı ben gidip kevaşeye yeşil delta hediye alıyorum, o gün benim doğum günüm çıkıyor dıbına koyim. dedim inş al sen kullanırsın demez dıbına koyim.

neyse araba yapılması için bir gün daha otelde kalmak zorundaydık. bu yine benim yanımda kalıyor. yine hemen uyudu. ben uyuyamıyordum dıbına koyim. kaç gündür gibiş yapmadığımdan gibim uyutmuyordu. neyse gzüm kapalı dururken bizim kevaşe uyandı. balkona geçti. ağlıyodu lan dıbına koyim. kevaşe falan ama bildiğin kız balkona geçti ağlamaya başladı lan. ne kadar garip oldum dıbına koyim. orda gibme planları kurduğum kız. lavuktan dayak yemiş ve ağlıyordu. çok kötü bir durum dıbına koyim. yanına gittim yavaşça. geldiğimi görmedi. selpağı uzatınca fark etti. almasıyla dudağıma yapışması bir oldu.

gibtiğim huuryla bayağı derin derin konuştular. tüm detayları dinleyemedim. ama kevaşe huurya beni iyice kötüleyip düşmanca tavır takındığını gösteriyordu. bunu yanımda söylemesem bu sefer yeşil deltayı kesin zütüme sokacaklar diye düşünürdüm dıbına koyim. ama allahtan yanımda böyle konuştuğu için gibtiğim huurya karşı beni kötüleyerek onun yanında olduğunu göstermeye çalışıyordu kevaşe. neyse konuşma bitti. canım sen eve geç ben halleder halletmez sana söyliycem dedi. tamam hayatım dedim, öptüm bunu çıktım eve gittim.

hemen içeri geçtim, iki tane bira kaptım o çıkana kadar. sonra çıkmasıyla beraber gel iki dakika hava alalım şunları içip dedim. indirdim aşağıya. öyle saçma saçma şeylerden konuşuyorduk. ben hafiften öpmek için yaklaştım bunu. biraz geri çekildi. tam ümidi kesmişken, direkt yapıştı kevaşe ağzıma. 2-3 dakika boyunca nefes almadan öpüştük dıbına koyim. öpüşe öpüşe koltuğa kadar gittik. elimi göğüslerine attım elliyorum falan azmış kucağımda git gel yapıyodu. bir anda bizim kevaşenin arkadaşının sesini duyduk.

bir iki gün görüşmedik yine. ne o aradı, ne de ben sordum dıbına koyim. arkadaşlarla kızlar olmadan bi cafede oturuyoruz. bir an içeri gibtiğim huur gelmez mi. haydaaa dedim al anasınıs gibtiğim belasını başına. neyse ilk kıl kıl baktı benim karşımdaki masaya oturdu. yanında da bi tane lavuk var. herhalde yeni pompacısı bu. arada bir göz göze geliyoruz. ulan bakmak istemiyorum aslında ama ister istemez göz göze geliyor insan dıbına koyim. neyse bu huur yanımızdan geçerek tuvalete gitti herhalde. elinde bir bardakla geri geliyor dıbına koyim.

arkadaşlar bir anda toplanmış kapının önünde, aralarında bi huur evladıda hırsız gibi eline plastik kart gibi bişey almış kapıyı açmaya çalışıyo. onu öyle görünce hay gibeyim ananı senin dedim. ne arıyosunuz lan burda demeye kalmadan, kevaşe içeriden çıka geldi dıbına koyim. geldiniz miiii??? şeklinde gib gibi bir tonla karşıladı bunları. neyse bişey demedim benim hazırladığım iki kişilik masaya 5 kişi doluştular dıbına koyim. bir de kevaşeyle ben 7 ediyorduk. kevaşeyi mutfağa çağırdım, canım ikimiz için güzel bir akşam olurdu ne gereği vardı buna dedim. alemsin yaaa dedi. o alemde gibeydim seni diycektim ama demedim dıbına koyim.

be anasını gibtiklerim hikaye heyecanlı olacak diye olmamış şeyi mi anlatıyım. napıyım böyle oldu dıbına koyim.

sonra farkettim ses dış kapının ordan geliyor. biri kapıyı zorluyodu anasını zütünden gibeyim. ama anahtarla değildi. anahtarla olsa çoktan girerdi. hemen kahvemi bırakıp elime bıçağı aldım sakin ve sessizce kapıya doğru gittim. delikten bakıcaktım ama karanlıktı. elini oraya koyan bir huur çocuğu vardı dıbına koyim. dedim tamam anasını gibeyim ya. en kötü ihtimalle hızlı davranır bir şekilde hallederiz olayı dedim. biraz da kendime gaz vermek için sinirli bir şekilde bağırarak açtım kapıyı bir de ne göreyim dıbına koyim...

ananı gri ekranını gibeyim huurnun sözlüğü ya. bekleyin baştan yazıcam