-
131.
+13 -2Okulu hiç sevmedim, yıllarca sevemedim. Başarısız bir öğrenci de değildim aslında, ama matematik sınavından 4 aldım diye yarım saat dayak yediğim bu düzeni sevmiyor, hatta nefret ediyordum.
Lisede asla çalışan bir öğrenci olmadım. Sorunlu bir tip bile sayılırdım. Dil bölümü okuyor, hafta sonları dahil iş çıktıkça ekstra denilen işlere gidiyor, otellerde çalışıyordum. Bu ingilizcemi çok geliştirmemi sağladı, ancak yine de okulda sorunlu bir tiptim.
Süper lisede okudum ben, ancak okulun ilk gününden son gününe kadar iliklerime kadar hissettiğim bir şey vardı, ben oraya ait değildim. Birisinin hakkını gasp ediyordum sanki. Bir insan kendinden nefret ederek kaç sene yaşayabilir baylar ? Benim tam 12 senem kendimden nefret ederek geçti.
Öfke bir yüktür. Hayat sürekli kızgın yaşanmayacak kadar kısadır, buna kesinlikle değmez. -
-
1.
+6Son cümle "amerikan tarihi x" alıntı
-
1.
-
130.
+15 -1Yolda ilkay hiç görmediğim kadar neşeliydi, arabanın camından kafasını dışarı çıkartıyor, müzikle dans ediyor, bilmediği hiç dinlemediği çalan şarkılara eşlik etmeye çalışıyordu. Ben ise kaybettiği hazineyi yıllar sonra bulmuş bir korsan gibi dingin ve huzurlu şekilde arabayı sürüyordum. ilkay’ların evinin önüne geldiğimizde durdum ve öylece bakıştık. Kaç dakika bakıştık hatırlamıyorum ama sanırım aşık olmuştum. Ve karşımda aynı aşkla bakan gözleri görüyordum.
Eve doğru yola koyuldum ama öncesinde bir petrole girip arabayı yıkamam gerekiyordu. iç dış temizledikten sonra gece saat 01:30 gibi eve geldim, sessizce girip odama çekildim ve o günü düşündüm. Düşümde bile göremeyeceğim bir gün yaşamıştım. Bu bir lanet miydi, mucize mi ? Aklımdan ilkay çıkmıyordu ve bu durum beni aslında korkutuyordu. Onu gibişimi defalarca düşündüm, gibim elimde uyuyakalmışım.
içimde şefini kaybeden bir orkestranın hüznü var, dışımda Charlie Chaplin gülüşü.. -
129.
+11 -3Tabi ki bitmeyecek. Bitmemeli. 5 dakikada boşalmış olmanın verdiği utançla karışık onu arabanın arkasına doğru zütürdüm. O an için içimde gram gibme hevesi yoktu, ancak onun o azgın hali beni kamçılıyordu. Arabanın arka koltuğuna oturttum, gibimi kafasına doğru uzattım. Aval aval baktı suratıma. Ne ? der gibi bir bakış attı.
+ Alsana ağzına ?
- Saçmalama.
+ Hadi lütfen.
- Ben öyle bir şey yapmayacağım.
Sinirlenmişti biraz. incirlerin içine sıçmak istemiyordum yine. Peki dedim, bacaklarını ayırdım, gibimi dıbına sürtmeye başladım kalkması için.. Yeniden hareketleniyordu küçük prensim. Tam sertleşmemiş olmasada dıbına yerleştirdim tekrar. Bir bacağını omzuma alıp, diğerini ön koltukların arasına ayırdım. Bu pozisyonda gibimin tamdıbını sokabiliyordum. ilkay altımda delirmişti. 3 kere geliyorum diye çığlık attığını hatırlıyorum. Ben hayatımda böyle bir gibiş hiç yaşamadım. ilkay altımda doymuyor, usanmıyor, bıkmıyor bir dakika bile konsantrasyonumun bozulmasına izin vermiyordu. Ne kadar süre gibiştik bilmiyorum, ama ilkayın ara ara zevkten ağlar gibi olması beni delirtiyordu. Boşalmama yakın gibimi çıkartıyor, yeni pozisyon alıyor başa sarıyordum. Nihayet boşaldım, yarı çıplak arabanın içinde alt alta üst üste oturuyoruz. Ben sigara içiyorum. “Gidelim” dedi. Haklıydı, saat yarıma geliyordu. Toparlandık ve eve doğru yola koyulduk. -
128.
+13 -1Kalk dedim. Kaldırdım yerden. Gidiyoruz. Bu fevri çıkışlarımdan korkuyordu belliydi. “Nereye” dedi ?
Kalk dedim kalk gidiyoruz. Hızla arabaya bindirdim. Arkadaşlarla esrar içtiğimiz Mazı dağına zütürecektim. işte orada kimse olmazdı. Yolda giderken Sagopa Kajmer 24 şarkısı çalıyor.
Mazı dağında her zamanki mekana çektim arabayı, şehir manzaralı yerde duruyoruz. Tüm şehir ayaklarımızın altında. Dışarı çıktım, ilkay’da indi peşimden. Direk gidip yumuldum tekrar. Deli gibi öpüşüyorduk. Elimle eteğini yukarı beline kaldırdım. Altında siyah bir tanga vardı. Ulan ablasın sen, tanga ne amk huursu. Kafa kısmını araba kaputuna yatırdım, o mükemmel züt önümde duruyordu. Aradan sadece ince bir ip geçiyor, bembeyaz bir ten.. Ve o zütün o kadar yuvarlak olduğunu bile fark etmemişim daha önce. züt yanaklarını öpmeye, hafif hafif ısırmaya başladım. Bir taraftan da ellerime hamur gibi yoğuruyorum. gibim kazık gibi bir emir bekliyordu. Ayağa kalktım, pantolonumu dizime kadar indirdim, tangasını yana sıyırıp zaten sulanmış olan dıbının üstüne bastırdım. Başı girdi, ilkay’dan büyük bir oh geldi, yavaş yavaş gidip gelmeye başladım. Boy olarak benden kısa olduğu için zorlanıyordum. Bir bacağını kaputun üstüne koyup tam şeklimi aldım, belinden kavrayıp daha sert vurmaya başladım. ilkay’ın iniltilerini yerine hafif çığlıklara bırakmış, sadece arada lütfen durma diyordu. Baş parmağımla züt deliğine baskı uygulamaya başladım ve birazını soktum. Çığlıkları sıklaşmış ve artmıştı. Parmağım züt deliğindeyken dıbına giren gibimi hissedebiliyor, zütünün içinde alta doğru baskı yapıyordum, yalan yok 5 dk gibtim gibmedim boşaldım. ilkay’ın zütü ve arabanın kaputu döllerden nasibini almıştı. ilkay doğruldu ve dudaklarıma yumuldu. “ Bu kadarla bitmeyecek dimi?” -
-
1.
+1yaz yaz
-
1.
-
127.
+6Gerçekten şu amk yerinde 10 yıldır binlerce hikaye anlatıldı gerçek veya yalan farketmeksizin be amk yazarları insanları bekletmek niye? iki kisi dinleyince niye o zütünüz kalkıyor hemen
-
-
1.
+1Öyle bir niyetim asla yok panpa. Sonunda küfür de yesem ben içimi dökmek istiyorum. Hazır değil hikaye, hakikatten yazıyorum ve imla hatası, ifade hatası yaparsam affınıza sığınıyorum. Bugün bitiricem hikayeyi.
-
1.
-
126.
+14 -1Son cümle sanırım biraz canını acıtmıştı. Kafasını önüne eğdi. Sustu. Uzunca bir süre bende sustum. incir konusundaki yeteneğimden bahsetmiştim. Durduk yerde evdeki yiyişmemiz geldi aklıma. gibim sertleşmeye başladı. Beynimi gibeyim böyle bir akşam yakalamışken konuştuğum konulara bak. Kolumu boynuna doladım,
+ Bana bak, gel mantık olayını bir kenara bırakalım ve can sıkıcı şeylerden konuşmayalım. Akışına bırakalım bakalım ne olacak..
Hiç cevap vermedi. Ama kafasını göğsüme koydu, bu tasdiklediğini belli ediyordu. Bacakları gözükmesin diye bana doğru çevirmişti, ay ışığında harika gözüküyorlardı. Kolumu aşağıya indirip beline doladım. Hiç ses etmiyor kafası göğsümde denizi izliyordu. Saçlarını koklamaya başladım.. Bir taraftan da saçlarını okşuyordum. Kafasını kaldırıp bana baktı.. Gözlerine şefkat vardı. Bilmiyorum aşk gibi değil, daha çok küçük çocuğunu seven bir anne şevkati vardı. Yavaşça yanağından öptüm. Sonra bir daha öptüm. Yanağına küçük küçük öpücükler konduruyordum. Yavaşça yüzünü çevirdi, öpücüklerim dudağının kenarına değiyordu. Saat ilerlemiş, etrafımızda çok insan kalmamıştı. Daha sonra dudaklarından öpmeye başladım. Deli gibi karşılık veriyor dilini ağzımda hissediyordum. Dilini ısırdım, tebessüm etti, dudaklarımı emmeye başladı. Deli gibi sahilde öpüşüyorduk. Yere uzandı, üstüne çıktım, dudaklarını emmeye devam ettim. Sağ bacağını hafif yukarı çekti, elimle baldırlarını okşuyordum. Sol bacağını da kenara çekip bacak arasında girdim ve kazık gibi gibimi eteğinin üstünden dıbına dayadım. Derin bir oh çekti. Klagib etek olduğu için çok fazla hareket şansı vermiyordu, ama kalkmışın Allahı olmaz, fermuarımı açmaya çalışırken elimi tuttu.. “Burda olmaz” -
-
1.
+6Rez rez gibim bayram etti
-
1.
-
125.
+16 -1Konyaaltı o yıllarda aşıkların ve alemcilerin mekanı. Bende o an ikisinden de vardı. ilkay’da sanırım alemcilik yoktur, yani olmamalı. Olamaz. Konyaaltına gittik, arabayı park ettim. Bira içermiyiz diye sordum. Bira içeceksek eve geç dönmemiz lazım dedi. Anlaşılmasın içtiğim.. Bu durum aslında işime gelir.. 3’er tane bira aldım ve sahile oturduk. Biraları yudumlamaya başladık. Hava kararmış olmasına rağmen hala insanlar denize giriyordu. Oturduğumuz yer çok tenha sayılmazdı. Ama bir an için hormonların yerini duygular almıştı ve sanırım o akşam ilkay’ı gibmektense saçlarını sevmeyi tercih ederdim. Akşam boyu tüm soruları o sordu. Üniversiteyi soruyor, kız arkadaşlarımı merak ediyor. Konya’yı soruyor. Soruyor da soruyor. Evin en büyük kızı ve hepsi kız çocuğu olan bir ailede ilkay hep erkek gibiydi. O akşam onun kadın tarafını gördüm. Tüm bu soruları sorarken o kadar masum, yumuşak ve hisliydi ki. Hayat aslında herkese bir görev yüklüyor ve sen farkında olmadan bu görevi sırtlanmış buluyorsun kendini. Tüm bu görevlerden sıyrılmış olan ben, şimdilerde yüklendiğim yeni görevlerin farkına varıyorum. Bütün o güzel muhabbeti şu gibik soruyla bitirdim :
+ Ne olacak bu işin sonu ?
Böyle bir soru sanırım beklemiyordu. Uzaklara baktı bir süre.
- Bu soruyu benim sormam gerekmiyor mu ? *
+ Ben ciddiyim ?
- Evlenelim.
+ Oldu.
- Niye yakıştıramadın mı kendine ?
+ Nasıl anlatacaksın bunu babana ? Ben nasıl anlatıcam ? Böyle bir şey söylesem gibtir git Ebruyla evlen derler. -
124.
+15inanamıyordum. Gitmemi istemiyordu ve az önceki panter gitmiş, yerine uysal bir yavru kedi gelmişti. Sanırım değer veriyordu bana ? Böyle hissediyordum. O an hissettiğim mutluluğun tarifi gerçekten zor. O yıllar ağır Sagopa Kajmer dinliyordum ve o esnada çalan şarkı (bkz : kötü insanları tanıma senesi)
Az sonra ilkay geldi, “Peki ne yapıyoruz şimdi ?”
+ Konyaaltında gidelim. -
-
1.
+2Gıdım gıdım yazma habibi
Biraz seri zamki
-
1.
-
123.
0yaz reis
-
122.
-1lan köşe başı dızcısı yazsana cibiliyetinle taşak geçtiğim
-
121.
0Rezerve
-
120.
+18 -2Tüm bunları konuşurken göz ucuyla ilkay’a baktım. O kadar hayran bakıyordu ki bana. Ona dönünce kafasını çevirdi, işle ilgili dedikodulara başladılar. Bu arada ilkay’a sürekli mesaj geliyordu. Mesajları okurken tedirgin oluyordu ve bana göstermemeye çalışıyordu. Bu durumdan epey rahatsız oldum. Demiştim hastalık derecesinde takan bir tipim. Pire için yorganı değil tüm binayı yakabilirim. Yavaşça eğildim kulağına :
- Kim o ?
+ Nasıl kim ?
- Nasıl kim nasıl bir soru ? Kim işte o mesaklaştığın ?
+ Hesap mı soruyorsun ?
_ Evet ?
+ Bana babam hesap sormuyor sana ne oluyor ?
- Başlarım şimdi sana da babana da…
Bir hısımla kalktım masadan ve dışarı çıktım. Nevrim dönmüştü. Ne zaman bir çuval incir görsem, büyük abdest bozasım geliyor. içine sıçmadan duramıyorum. Bir sigara yaktım, sakinleşmek için. Ama sakinleşemiyordum. Hali tavrı o kadar kendinden emin ki zoruma gidiyordu. Ezemiyordum. 20 lik bir kız sizden hoşlanıyorsa, seviyorsa ona istediğiniz her şeyi yaptırabilirsiniz. Peygamberim deseniz sorgusuz biat eder. Ama 37 yaşında benim yaşadığım hayatın 2 katını yaşamış bir kadına sökmüyormuş. Birden ilkay köşede belirdi, hızlı adımlarla yanıma geldi.
- Ne yapmaya çalışıyorsun ?
+ Asıl sen ne yapmaya çalışıyorsun ? Oyun mu oynuyorsun benimle ?
- Seni iş arkadaşlarımınla tanıştırıyorum sen masayı terk ediyorsun. Sence anlamayacaklar mı ? Bunların hepsi ailemi tanıyor farkında mısın ?
+ Umrumda değil. Dün benimle yiyişiyorsun bugün başkasıyla mesajlaşıyorsun. Ben gidiyorum. işin bitince ara beni gelir alır evine bırakırım seni. Bundan sonra abla kardeşiz, masaj yok, özel yaşantı yok, dışarı çıkmak yok hiçbir gibim yok!
Hızla döndüm ve arabaya yöneldim. Tuttu kolumdan.
- Peki sakin ol. Lütfen sinirlenme. Çantamı alayım beraber gidelim buradan. Çokta umrumda değil kimse. -
-
1.
+1dinlemedeyim panpa rez
-
2.
+6Devam et dıbını boynuzunu gibtiğim
-
3.
0Devam et sardı. Umarım ilkay travesti cikmamistir
-
4.
+1Hizli yaz amcik
diğerleri 2 -
1.
-
119.
0Nasıl güzel yazıyon. O yıllar hiç fikrim yoktu falan. Yalanına senin
-
118.
0gibim elimde patladıııı foşşşşşkk
-
117.
0Hızlı ol oç
-
116.
0seri yaz grdaş bekleyok bak
-
115.
0Bekliyorum yaz amk
-
114.
0tuhaf oluyorum ne aq neyse yaz amk
-
113.
+15 -1Yemek verilen mekana girdik ve ilkay’ın mesai arkadaşlarının olduğu masaya oturduk. Tanışma faslı geçti. Tabi masadaki tüm bakışları üzerime almıştım. Yıllardır beraber çalışan bu insanlar benim kim olduğumu merak ediyor. Muhtemelen ilkay hiçbirisine benden bahsetmemişti. “Aile dostumuzun oğlu, üniversitede okuyor şuan”dedi. Beyler bunu söylerken öyle gururlu bir surat ifadesi vardı ki, ben üniversite okuduğum için o kadar gururlandığımı hatırlamıyorum. iplik fabrikasında çalışan işçi kadınlar ( hepsi 35+ yaş kız demeye dilim varmıyor ) ve abilerle doluydu masa. ilkay’ın bu detayı dikkat ve merakları bir kere daha üzerime çekti. Sarışın olan Zehra abla :
- Hangi bölümü okuyorsun ?
+ Filoloji. (Aslında rus dili ve edebiyatı desem anlaşılacaktı, ancak filoloji diyince daha bir havalı geliyor, atom mühendisi gibi..)
- Filoloji ne ?
+ Yani dil bilimi.. ingilizce ve Rusça dillerini, edebiyatlarını inceliyoruz. (ingilizce kısmı yok tabiki)
- Ne olacaksın ?
+ Önü açık, birçok şey olabilirim. (Aslında o yıllar hiçbir fikrim yoktu) -
112.
+1yazzzzşşş. çöçşii.ç
-
-
1.
+1tek elinle entry girdiğini bu kadar belli etme aq
-
1.