-
1.
+2karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün
hayatı çözmüz şair kişi -
2.
+1Aykırı anlamlar arayıp durma
güz biter sular köpürür de
kapanmaz gülüşünün açtığı yara
uçurum olur cellat olur her gece -
3.
+1Gün biter gülüşün kalır bende
Anılar gibi sürüklenir bulutlar
Ömrümüz ayrılıklar toplamıdır
Yarım kalan bir şiir belki de -
4.
+1Galiba en sevdiğim. Ama bilemedim de.
-
5.
+1Her gece yeniden bir talan başlar
Acı ses olur ses deli bir yağmur
Eski bir eylüle gireriz böylece
Gün biter gülüşün kalır bende -
6.
0çok can adam, ankara'da kızılay'da her an karşılaşabilirsiniz bu adamla, ya da herhangi bir eylemde yanyana yürüyebilirsiniz, şiiirleri de iç acıtır *
-
7.
0su çürüdüTümünü Göster
1
yetmis iki gündür bir dolapta kilitliyim.
yalnizca anahtar deliginden hava giriyor ve ölü bir igib siziyor içeri.
yalnizlik hiç de tanrisal degil, görkemli degil.
o yalinzca geçmisle gelecek, ölümle yasam arasinda kocaman bir karanlik nokta.
geçmisi ve gelecegi olmayan, ölümle yasam arasinda irinli bir leke yalnizlik denilen.
simdi ne varsa, anahtar deliginden sizan havayla igibta... ( farkina varsalar, kapatirlar miydi onu da?)
bütün bellegimdekileri yokettim.
elektrikli bir aygiyla yaktim, jiletle kazidim.
çigliklarin araligindan uçurdum hepsini, kuledip savurdum.
adimdan gayrisini bilmiyorum.
2
zamani yiyip bitirdi karanlik.
gece yoktu.
günes çoktan kömürlesmis ve yeryüzü yapiskan bir karanlikla örtülmüstü.
yabanil sesler geliyordu derinlerden ve karanligi ince bir biçak gibi yirtiyordu.
saklayan kirbaç gibi...
aci duvarini asan bu sesler, madeni bir gürültüye dönüyor ve yerkabugunu zorluyordu artik.
sesim yoktu.
karanligin karninda yitirdim sesimi.
kör bir kuyuda unutulan yusuf'tum belki.
ama durmadan soruyorlardi.
tanrilar bilmiyordu sorduklari seyleri, peygamberler büsbütün hain çikmisti.
ama yine de soruyorlar, soruyorlar, soruyorlar...
3
iki seyi bilmek istiyorum.
(belki ayni seyi iki kere bilmek istiyordum.)
duvarlarin rengi neydi?
derimin rengi neydi?
dokunuyorum duvarlara; parmak uçlarimla, avuçlarimla,
dilimle dokunuyorum.
duvarlarin bir rengi olmali.
ama hiçbir duvarcinin, hiçbir ressamin bu rengi bildigini sanmam.
adi yoktu bu rengin, kimyasi yoktu.
belki renksizligin rengiydi bu.
çürüyen bir bedenin kokusuydu duvarlarin rengi...
adimdan gayrisini bilmiyorum.
4
bir böcek gibi antenlerimi gezdiriyorum bedenimde.
anahtardeliginden sizan ölü igibta ellerime bakiyorum. ellerim...
sanki bir kadinin memelerini hiç oksamamis, sicakligini duymamis.
ellerim...
her dizesi çiglik olan siirleri hiç yaratmamis sanki.
ne beyaz tenliyim artik, ne esmer, ne de kara...
cüzzamlinin, vebalinin bir rengi vardir.
irinin bir rengi...
ölunun bile bir rengi vardir ama derimin rengi yoktu.
belki çürüyen bir kentin rengiydi bu.
çürüyen bir dünyanin...
adimdan gayrisini bilmiyorum.
5
killi, ayaklari üzerinde duramayan bir yaratiktim artik.
soyumun neye benzedigini unuttum.
'insana benziyorlardi' diye duymustum bir vakitler.
demek ki simdi maymun halkasinda insanlik...
adimdan gayrisini bilmiyorum.
6
agzimi anahtar deligine dayayip havayi emiyorum.
böcek sokmasi gibi bir yanma duyuyorum bogazimda.
oysa kuru bir yapragi bile dalindan düsürecek gibi degil bu esinti.
belki çöle dönmüs topraga tek yagmur damlasinin düsüsü yalnizca.
çamur gibi bir yagmur damlasi...
ama toprak, bu damlayla çatlatacak bagrindaki tohumu.
çöl, bütün vahalarini bu damlayla yesertecek...
genzim yaniyor.
ince bir kan seridi siziyor dudaklarimdan.
kirli, sicak ve simsiyah...
adimdan gayrisini bilmiyorum.
7
suyum, bir litrelik karton süt kutusu içinde.
yetmis iki gündür sakindigim ve her gün ancak bir kere dudaklarimi degdirdigim...
dilimi bir köpek gibi degdirdigim.
(dilin suya dokunusu... bir süngerin denizi yutusu yani. bir çölün seraba kesilmesi bir an için.)
her gün ancak bir kere degdiriyorum dudaklarimi suya. dilimi kaçiriyorum artik.
sünger, bütün vantuzlarini birden uzatmasin diye... batakliktaki suyun da bir su yani vardir.
çürüyen bir bedenin bile dayanilabilir kokusuna.
kutuda kalan son bir yudum su, bu bile degildi artik.
küstü, öldürdü kendini su...
su çürüdü...
adimdan gayrisini bilmiyorum...
not: ekşi sözlük yazarı burali'den copy paste yaptım -
8.
0hala koynumda resmin
Sımsıcak konuşurdun konuşunca
ırmak gibi rüzgar gibi konuşurdun
yayla kokuşlu çiçekler açardı sanki
çiğdemler güller mor menevşeler açardı
Sımsıcak konuşurdun konuşunca
Hâlâ koynumda resmin
Dağları anlatırdın ve dostluğu
bir ceylan gibi sekerdi kelimeler
Sesini duymasam çölleşirdi dünya
dağlar yarılır ırmaklar kururdu
bulutlar çökerdi yüreğime
Hâlâ koynumda resmin
Gün akşam olur elinde kitaplar
ve bir demet çiçekle çıkıp gelirdin
bir kez bile unutmadın "merhaba" demeyi
ve en yanık türküleri nasıl da söylerdin
bir dostun vurulduğu gün
Hâlâ koynumda resmin
Kaç mevsim kırlara çıkıp
çiçekler topladık mezarlar için
Belki ürküttük tarla kuşlarını
belki kurdu kuşu ürküttük
ama aşkı ürkütmedik hiç
Hâlâ koynumda resmin
Ve hâlâ sımsıcak durur anılar
sımsıcak ve biraz boynu bükük
Ne varsa yaşanmış ve paylaşılmış
yasak bir kitap gibi durmaktadır
ve firari bir sevda gibi
Şimdi duvarlarda resmin -
9.
0kalbim ödünç say sana ayrılan ne varsa
geri vermiştin dinini
dilini de unut artık
aztektin yahut kürt, hüznünse kızılderili
geri ver ne kalmışsa sende, umutların dahil
hiçlik, o sezdiren keder
buydu senin payın -
10.
0" Buyuk asklar yolculuklarla baslar.
Ve seruvenciler duser yollara ancak
Onlar ki dunyanin son umudu,
Soylari tukenen birer cilgindirlar.
Ne bir adresleri vardi onlarin yeryuzunde,
Ne de asktan baska bir siginaklari.
Ama yasarlar dunyanin dort bir yaninda,
Olumle alay ederler sanki
Derler ki ,
Son buyuk seruvenci yaralidir hala ... " - 11.
-
12.
0oha amk utandım bu kadar enry mi girilmiş bu adam hakkında
-
13.
0bütün şiirlerini ister istemez ezberleten adam
-
14.
0Kendisi memleketim olan super bir sahil kasabasinda turkce ogretmenligi yapmistir babamdan ogrendim zamaninda.. 2 sayfa mi eder bu adam? Peki o zaman am kepsi züt kepsi basliklarinda orul orul rezz almaya devam edebilirsiniz dibinizi gibeyim..
-
15.
0Çocuksun Sen
Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen
Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu
Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen
Kum taneleri var ya onlardan birindeyim
Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor
Bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte
Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum
Dönüşen ve suya dönüşen sorular soruyorsun
Sesin bir çağlayan olup dolduruyor uçurumlarımı
Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
Birisi adres sorsa önce silaha davranıyorum
Kekemeyim en az kasabalı aşklar kadar mahçup
Ve üzgün kentler arıyorum ayrılıklar için
Bir yanlışlığım bu dünyada en az senin kadar
Ve sen kendi küllerini savuruyorsun dağa taşa
Bir daha doğmamak için doğmak diyorsun
Ölümlülerin işi bir de mutlu olanların
Onların hep bir öyküsü olur ve yaşarlar
Bırakıp gidemezler alıştıkları ne varsa
Çocuksun sen her ayrılıkta imlası bozulan
Susan bir çocuktan daha büyük bir tehdit
Ne olabilir, sorumun karşılığını bilmiyor kimse
Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
Bir kaza olsa adı aşk oluyor artık
Aşksa dünyanın çoktan unuttuğu bir tansık
Seni bekliyorum orda, o kirlenen ütopyada
Kirpiklerime düşüyorsun bir çiy damlası olarak
Yumuyorum gözlerimi gözkapaklarımın içindesin
Sonsuz bir uykuya dalıyorum sonra ve sen
Hiç büyümüyorsun artık iyi ki büyümüyorsun
Adınla başlıyorum her şiire ve her mısrada
Esirgeyensin, bağışlayansın, biad ediyorum.
Çocuksun sen ve bu dünya sana göre değil. -
16.
0..sığınak..
Sözün yine hep aşktan yanaysa
sevgilim sen sakla bir kaçağı
belki yorgun ve yaralıdır hâlâ
ölüm basmıştır son sığınağı
Sus ve sadece dinle sessizliği
perdeleri çek ışıkları söndür
bir selam bir haber gönderir belki
sesleri hiç duyulmayan dostlar
Bir cigara sar bitlis tütününden
bir çay demle sonra, anısı kalsın
bekle başında onun sabahadek
Belki benim sana böyle sığınan
yapayalnız ve öylesine yorgun
kimliği duvarlarda kalan bir kaçak
Ahmet Telli -
17.
0gidersen yıkılır bu kent
olum burası ekşi mi lan -
18.
0başlıkta gibten bi kelime yok ya girmezsiniz binler
-
19.
0Hangi duvar yıkılmaz sorular doğruysa
Bir gün gelirsek hangi kent güzelleşmez
Şiirlerim bir dostun vurulduğu yerde yakıldı
Geri almıyorum külleri yangınlar çıksın diye
Devriyeler çıkart şimdi, bütün ışıklarını söndür
Sorduğum hiçbir soruyu geri almıyorum ey sokak
Ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük
Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
Bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa
Bitse bu kirli ve yapışkan sessizlik, hiç gitmesem
Oysa ne kadar sakin sokaklar, bu kent ve bütün yeryüzü
ipince bir su gibi sızıyorum gecenin tenha göğüne
Sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz
Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün... -
20.
0* 12eylül tutsaklarındandır kendisi ayrıca bizzat kendi öğrencisi olan bi polis tarafından dövülmesi çok ilginç gelir bana
-
yılbaşına evinde giren ezik yazar
-
inci sözlük üyelik ekranı
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 30 12 2024
-
bir masaj yapanım yok
-
rammstein emminin de sesi çıkmıyor hee
-
panter emel gel lan burayaa
-
dağlara taşlara ulu ulu ağaçlara
-
beyler gece aniden karşınıza böyle çıksam
-
elim titreye titreye kombinin
-
uyurken göz kapaklarımızı mi görüyoruz
-
mala fena vururum ha
-
yılbaşında dışarı çıkmanızı tavsiye etmem
-
beyler kız arkadaşıma şu hediyeyi alacam
-
şimdi akpliler terör destekçisi mi oldu
-
saglik kadar degerli bise yok
-
cccrammsteinncc adllı yazarr
-
kiz olsaydim şu an tiktokta hediye
-
aga stres anksiyete vs nasi engellicez
-
çetgpt den inci sözlük fıkrası
-
gözümde the vikings nasıl mı işte böyle
-
560 bin lirası olan eleman
-
kayranın bir sarkısı vardı
-
bu sabah 6 sularında klagib arabaya binen
-
ulan gunduz oynanan portekiz ligi maclari
-
tip tetkik yontemleri goz korkutuyor
-
patlamis misirlara aroma nasil ekleniyor
-
bu sizcee komik mii
-
beyler iş yerinde sadece maaş almıyorum
-
gözlüklü göz doktorlari
-
son inci bükücü kayra abiniz
- / 2