herkesin sanatı beğenilecek diye bir kaide yoktur. sanat denilen algı kişiden kişiye değişiyor, herkese göre farklı agılanıyor ve işte bu yüzden sanat bu denli tatlı bir olgudur. ben
ahmet kayanın sanatının eleştirilmesine kızmam asla fakat ahmet kaya'nın kişiliğine yapılan hakaretleri haksız bulmaktayım.
haydi gelin de mantık çerçevesinde değerlendirelim ahmet kaya'yı:
bu adam kürt olduğunu söylediği için toplum tarafından dışlandı
türk milliyetçiliğine maruz kaldı
kürtçe klip ve albüm çıkartmak istediğini söyledi
ama o dönemin yapısı bunu kaldırmadı. çünkü koyu türk milliyetçisinin hakim olduğu dönemlerdi.
efendiler sakın unutmayın ki siz topluma neyi dikta ederseniz toplumda onun zıddına gider. türk milliyetçiliğini dikta ettikçe kürtler daha çok hakkını aramaya başladı. milliyetçilik kavramı
fransız ihtilalinden sonra ortaya çıkan bir
sanayi devrimi fikridir. 21.yy içerisindeyiz bilgisayar çağı, atom çağı yada ne derseniz deyin ama artık şu miliyetçilik kavrdıbını savunmaktan vaz geçelim lütfen. ne devlete ne vatandaşa yarıyor çünkü bu durum. bu durum toplumun birbirini ayrıştırmaktan başka bir işe yaramıyor.
şimdi ahmet kaya bu sözleri söyledikten sonra ne oldu ?
pkk sempatizyanı olarak anıldı
bölücü şerefsiz kalleş olarak anıldı
vatanından memleketinden kovuldu
tüm bunlara maruz kalmış iken sürgün hayatı yaşarken bile özgürlüğü ve kardeşliği savunan biri oldu. şimdi bu adamın şerefine küfreden karakterine hakaret edenlere soruyorum.
ahmet kaya şerefsiz olsaydı o dönemin yalakarı gibi şarkısını söylerdi otururdu yerine ve kazanacağı paranın haddi hesabı olmazdı. çünkü harika bir sesi vardı döneminde fırtınalar estiriyordu. şerefi bozuk biri olsaydı oturur yerine konuşmazdı parasını yerdi. ama o bunu red edip haklı olduğu özgürlüğü savundu ve vatanına hasret olarak öldü.
ha sanatını eleştirirsiniz o ayrı. ama ahmet kaya'nın karakterine ve kişiliğine hakaret etmek kimsenin haddi değildir.
özet: okudukça açılırsın.