1. 51.
    0
    SUSARAK OZLUYORUM
    ···
  2. 52.
    0
    http://tinyurl.com/7z5r6bx
    ···
  3. 53.
    +1 -1
    adamın ciğerini yakar, işte o ateşte huzur bulursun,
    ···
  4. 54.
    +1
    giber giber çok harika söylüyor
    ···
  5. 55.
    0
    http://www.youtube.com/watch?v=NRy3iuOoAZM
    ···
  6. 56.
    +1
    silsile, dinleyin derim.
    ···
  7. 57.
    0
    susarak özlüyorum
    tanımadığım ten
    ···
  8. 58.
    +1
    Adamın dibidir, dibi.sosyalist ,devrimci bir şarkıcı..
    ···
  9. 59.
    0
    http://www.youtube.com/wa...rBHlY&feature=related
    ···
  10. 60.
    0
    http://fizy.com/#s/1ltdtt
    ···
  11. 61.
    +1
    tanımadığım ten çok güzel şarkıdır tavsiye ederim binler.
    ···
  12. 62.
    +1
    sadece susarak özlüyorum-elqajiye-tanımadığım ten...

    mikail aslanla söylüyor dinlemeyen çok şey kaybediyor bence beyler
    ···
  13. 63.
    +1
    meso'yu da dinleyin lan fena parçadır
    ···
  14. 64.
    0
    ···
  15. 65.
    0
    http://www.youtube.com/wa...L4jFIOpw&feature=fvwp
    ···
  16. 66.
    +1
    sözlerini ilkin anlamadığım sonra dilimden düşüremediğim adam
    ···
  17. 67.
    +2
    de be wayiro
    ···
  18. 68.
    +1
    müthiş şarkı yapar sözleri de öyle
    ···
  19. 69.
    +1
    adamım.
    ···
  20. 70.
    +2
    Ahmet Aslan Dersim/Hozat’ın Taux köyünde doğup, ilkokulu Taux’ta, ortaokulu ve liseyi Hozat’ta okudu. Liseden sonra Diyarbakır resim fakültesini kazanıp altı ay Diyarbakır’da resim öğretmenliği yaptı, sonra üç yıl istanbul Devlet Konservatuarı Müzik Bölümü’nü okudu. Sanatçı yedi yıldır Almanya’da yaşıyor. 2003’te «Rüzgar Ve Zaman (Va U Waxt)», 2008’de de «meleklerin dansı» albümü kalan müzik’ten çıktı.

    Kendi anlatımıyla:

    Kendim olduğum anılarım sadece köydeki çocukluk yıllarımdı. Nüfus kütüğüne kayıt olduğumda beş yaşındaydım. Kayıtlara geçtiğim gün kendimi kaybetmiştim. Okula başladığımda zorla öğretilip bana ait olmayan olgular ile mekanımı da kaybettim.

    Okulda başarılı olduğum tek ders resim dersiydi. Belki de kaybettiğim kendimi tablolarda kalıcı hale getiririm diye düşünmüştüm. Tablolarımın birinde bulduğum şey tam kendim olmasada, bulduğum tek şey Türkiye'de resimde birinci olmamdı. Onları da babamın yakıp üstünde keyifle çay ve sigara içmesini seyretmekle kaybettim.

    Lisede Tembur ile kendimi yeniden aramaya başladım. Tembur çalmakla her ne kadar sevgililerim tarafından horlanıp ağustos böceğine benzetildiysem de, onlar da beni kaybetti.

    Sonra sazımla beraber beni aramaya başladık...

    Diyarbekir derken istanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuarına çıktık, derken her yerde beni aradık. Biraz hatırladık ama orda da yokmuşum. Sonra Almanya'ya gelmekle ben ve sazım, birbirimizi kaybettik.

    Daha sonra gitar ile tanıştım. O beni sazımla buluşturdu, artık üç kişi olmuştuk; Ben, Tembur ve Gitar. Üçümüzden çıkan tınılarla yaşamın ( m.ö. ) 3000 yıl öncesiyle ilişkili olduğunu anladım. Bana öğretilenler, beni hala yanıltıyor...
    ···