1. 51.
    0
    hasretinden prangalar eskitir üstad.
    ···
  2. 52.
    0
    bir daha bu topraklara böyle adamlar gelmeyecek.
    ···
  3. 53.
    +1
    Terketmedi sevdan beni,
    Aç kaldım, susuz kaldım,
    Hayın, karanlıktı gece,
    Can garip, can suskun,
    Can paramparça...
    Ve ellerim, kelepçede,
    Tütünsüz uykusuz kaldım,
    Terketmedi sevdan beni...
    ···
  4. 54.
    +2
    Dağlarının, dağlarının ardı,
    Nazlıdır.
    Uçurum kıyısında incecik bir yol
    Gider dolana - dolana,
    Bir hastan vardır, umutsuz,
    Belki Ayşe, belki Elif
    Endamı kuytuda başak,
    Memesinin, memesinin altında,
    Bir sancı,
    Bir hayın bıçak...

    Ölüm bu,
    Fıkara ölümü
    Geldim, geliyorum demez.
    Ya bir kuşluk vakti, ya akşam üstü,
    Ya da seher, mahmurlukta,
    Bakarsın, olmuş olacak.
    Bir hastan vardı umutsuz,
    Hasreti uykularda,
    Hasreti soğuk sularda.
    Gayrı, iki korku çiçeğidir gözleri,
    iki mavi, kocaman korku çiçeği,
    Açar, derin kuyularda...

    Dağlarının, dağlarının ardı korkunçtur.
    Hiç akıl edip de düşünen var mı?
    Gün kimin hesabına tutar akşamı,
    Rahmetinden kim demlenir bulutun,
    Hayırlı evlat makina
    Nasıl canavar kesilir.
    Kurdun, karıncanın rızkını veren
    Toprak nasıl ayartılır,
    Yüz vermez topal öküze,
    Ve almaz koynuna kara sabanı.

    Sepetçioğlu'm kömür işçisidir,
    Mavzer değil, kürek tutar Urfalı Nazif
    Mal, haraç - mezattır,
    Can, pazar - pazar.
    Kırmızı, ak ve esmer,
    Yumuşak ve sert buğdaları
    Yaratan ellerin sahibidir bu,
    Kör boğaz, nafaka uğruna,
    Haldan düşmüş, tebdil gezer...

    Dağlarının, dağlarının ardı
    Nasıl anlatsam...
    Ağaçsız, kuşsuz, gölgesiz.
    Çırılçıplak,
    Vay kurban...
    "Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda."
    Yiğitlik, sen cehennem olsan bile
    Fedayı kabul etmektir,
    Cennet yapabilmek için seni,
    Yoksul ve namuslu halka.
    Bu'dur ol hikayet,
    Ol kara sevda.

    Seni sevmek,
    Felsefedir kusursuz.
    imandır, korkunç sabırlı.
    ip'in, kurşun'un rağmına,
    Yürür pervasız ve güzel.
    Sıradağları devirir,
    Akan suları çevirir,
    Alır yetimin hakkını,
    Buyurur, kitabınca...

    Gün ola, devran döne, umut yetişe,
    Dağlarının, dağlarının ardında,
    Değil öyle yoksulluklar, hasretler,
    Bir tek başak tanesi bile dargın kalmayacaktır,
    Bir tek zeytin dalı bile yalnız...
    Sıkıysa yağmasın yağmur,
    Sıkıysa uyanmasın dağ.
    Bu yürek, ne güne vurur...
    Kaçar damarlarından karanlık,
    Kaçar, bir daha dönemez,
    Sunar koynunda yatandan,
    Hem de mutlulukla sunar
    Beynimizin ışığında yeraltı.

    Her mevsim daha genç, daha verimli,
    Sunar, pırıl - pırıl, sebil,
    Ömrünün en güzel aşk hasadını,
    Elimizin hünerinde yeryüzü.
    Dolu sofra, gülen anne, gülen çocuklar,
    Bir'e on, bir'e yüz'le akşama gebe
    Şafakla doğan işgücü.
    Yalanım yok, sözüm erkek sözüdür,
    Ol kitapta böyle yazılıdır,
    Ol sevda, böyledir çünkü...
    Tümünü Göster
    ···
  5. 55.
    0
    yaw nereden akliniza geldi sabah sabah gibtiniz yine belami
    ···
  6. 56.
    +1
    senden gayrısına yoksam,
    bozuksam,
    can benim, düş benim,
    ellere nesi?
    hadi gel,
    ay karanlık
    ···
  7. 57.
    +2
    Sus, kimseler duymasın,
    Duymasın, ölürüm ha.
    Aymışam yarı gece,
    Seni bulmuşam sonra.
    Seni, kaburgamın altın parçası.
    Seni, dişlerinde elma kokusu.

    Ruhum...
    Mısra çekiyorum, haberin olsun.
    Çarşılarin en küçük meyhanesi bu,
    Saçları yüzümde kardeş, çocuksu.
    Derimizin altında o olüm namussuzu...
    Ve Ahmedin işi ilk rasgidiyor.
    ilktir dost elinin hançersizliği...
    Ağlıyor yeşil.
    ···
  8. 58.
    0
    büyük şair büyük adam.
    ···
  9. 59.
    0
    bir daha böyle adam gelmez.
    ···
  10. 60.
    +1
    http://www.youtube.com/watch?v=JEQK2IkPIhs
    ahmed başgan.
    ···
  11. 61.
    0
    ahhh ahhh o klayve... sanki anana giriyo.
    ···
  12. 62.
    0
    oy havar , hasretinden prangalar eskittim gibi harika şiirlerin sahibi şair.

    leyla erbile aşık olmuş bizim şair hep ona yazadurmuş :(
    ···
  13. 63.
    +1
    havva ana'n dünkü çocuk sayılır,
    anadoluyum ben,
    tanıyor musun ?

    vay amk
    ···
  14. 64.
    0
    (bkz: hasretinden prangalar eskittim)
    ···
  15. 65.
    0
    seni, anlatabilmek seni...
    ···
  16. 66.
    +1
    Bir ufka vardık ki artık
    Yalnız değiliz sevgilim.
    Gerçi gece uzun,
    Gece karanlık
    Ama bütün korkulardan uzak.
    Bir sevdadır böylesine yaşamak,
    Tek başına
    Ölüme bir soluk kala,
    Tek başına
    Zindanda yatarken bile,
    Asla yalnız kalmamak.

    Şafakları ben balığa çıkarım
    Akan akmayan sularda
    Benim, bütün tezgahlarda paydosa giden
    Bir bahar akşamı dünyada.
    Ben dört duvar arasında değilim
    Pirinçte, pamukta ve tütündeyim,
    Karacadağ, Çukurova ve Cibalide.

    Zehirli kör yılanları
    Ve sıtmasıyla
    Gün yirmidört saat insan avında
    Karacadağda çeltikler.
    Bir kız çocuğunun gözyaşı gibi
    - Ayak bileklerinde bir dizi boncuk,
    Sol omzunda nazarlık,
    Dağ başında unutulmuş üşümüş,
    Minicik bir aşiret kızının -
    Damla-damla, berrak olur pirinci.
    Kamyonlarla, katır kervanlarıyla
    Beyler sofrasına gider...

    Çukurovam,
    Kundağımız, kefen bezimiz
    Kanı esmer, yüzü ak.
    Sıcağında sabır taşları çatlar,
    Çatlamaz ırgadın yüreği.
    Dilerse buluttan ak,
    Köpükten yumuşak verir pamuğu.
    Külhan, kavgacıdır delikanlısı,
    Ünlü mahpusanelerinde Anadolumun
    En çok Çukurovalılar mahpustur,
    Dostuna yarasını gösterir gibi,
    Bir salkım söğüde su verir gibi,
    Öyle içten
    Öyle derin,
    Türkü söylemek, küfretmek,
    Çukurova yiğidine mahsustur...

    Tütünü bilir misin?
    "Kız saçı" demiş zeybekler,
    Su içmez her damardan,
    Yerini kolay beğenmez,
    Üşür
    Naz eder,
    Darılır
    iki parmak arasında kıyılmış,
    Bir parçası var kalbimin
    incecik, ak kağıtlara sarılır,
    Dar vakit yanar da verir kendini.
    Dostun susan dudağına...

    Sokaklardan,
    Kıyılardan,
    Gök mavisinden,
    Ekmeğinden,
    Canevinden ayrı düşmeye
    Yani bütün hasretlerin kahrına
    Ve zehrine çaresiz kalmaların,
    ilk nefesi Hızır gibi yetişir
    Cibalide sarılan cıgaranın...

    Tütün isçileri yoksul,
    Tütün işçileri yorgun,
    Ama yiğit
    Pırıl - pırıl namuslu.
    Namı gitmiş deryaların ardına
    Vatanımın bir umudu...
    ···
  17. 67.
    -1
    gece gece ne de güzel geldin be üstad.

    https://www.youtube.com/watch?v=y42r5iijMh0
    ···
  18. 68.
    +1
    Bir akşam üstüdür sarabî
    Bahçeler ve dağlar üzre hükümran;
    Tam dünyayı dolaşmak saatindesin.
    Ay ışığı su içer birazdan.
    Kızarmış kalçalarını çanlar
    Alabildiğine vurur.
    Sen çocuk tulumunda
    Matbaa mürekkebi
    Rüsva olmuş ellerinin emeği,
    Manşetlerde kilometre kilometre yalan
    Sallanır durur.

    Bir akşam üstüdür katil, muhteşem
    Alıp zütürmüşler dost dediğini
    Almış rüzgârlar içini,
    Ümide benzer, sevdaya benzer...
    Soğuk bir namludur kör ve pusuda
    Ense kökünde zulüm,
    Ve sermiş cânım sofrasını dört başı mâmur
    Burnun dibine hürriyet.
    Seviyorum mümkün değil;
    Aranızda kurşun, yasak bölge var
    Sen genç, sevdan ölünecek kadar güzel
    Kanunu yapanlar ihtiyar.
    ···
  19. 69.
    +1
    "Vurmuş,
    Demirlerin çapraz gölgesi,
    Alnın galip ve serin.
    Künyen çizileli kaç yıldız uçtu,
    Kaç ayva sarardı, kaç kız sevişti,
    Gelmemiş, kimselerin... "
    ···
  20. 70.
    +2
    "... Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
    Gözlerinden,
    Gözlerinden öperim,
    Bir umudum sende,
    Anlıyor musun ?"
    diyen muazzam şair. sevdiğim her kadını gözlerinden öptüm senden sonra usta
    ···