1. 1.
    +6
    60'ların sonu .. ikinci dünya savaşının küresel yankıları yavaş yavaş son buluyor. filmlerin içeriği yavaştan romantizme kayıyor. o sıralar açık hava sinemaları revaçta..

    sevdiğim kızı sinemaya çağırmışım, babasından izin almış zar zor .. elini montunun cebine atmış, şapkasının ucuyla tek gözü sinemada, diğeri bende. dalyan gibi delikanlıyım. sonra başlıyor film ama aklımdan geçen şey şu; bu genç güzel hanımın elini nasıl tutacağım ?
    ···
  1. 2.
    +1
    oha lan boşaldım okurken
    ···
  2. 3.
    +1
    sen hala ordasın ama haberin yok amk
    ···
  3. 4.
    0
    Sinamada agzinaver 60 larda ileri gdinde yil 2014 de sokakta gibiselim bizde
    ···
  4. 5.
    0
    okumadım @2'ye güvendim boşaldım.
    ···
  5. 6.
    +2 -1
    bu güzel hanım babasının tarlalarından bir poşet taze yaban mersini getirmiş, filmin ilk beş dakikasının ardından utangaçça bana teklif ediyor;"sen de yer misin (:".. gülümsüyorum, poşeti el freninin hemen önündeki boşluğa koyuyoruz..

    tam ikinci mersini almak için elimi atıyorum poşete ki.. o pamuk beyazı ellerinin hafif nemi tenimi okşuyor, mavi gözleri utanarak filme sığınıyor o an, kirpikleri ; gözlerimde artçı sarsıntılar yaratıyor..
    ···
  6. 7.
    0
    yaban mersini aahahhah amk senin ömründe yaban mersini mi gördün ? böğürtlen ve dut senin neyine yetmiyor oruspu çocugu
    ···
  7. 8.
    0
    içimi ısıttın güzel kardeşim
    ···
  8. 9.
    +1
    filmdeki siyahi çocuğun çelimsiz vucudu rahatsız ediyor bu güzel bayanı, elbette ki ben ona bundan iyisini vaad ediyorum. dönüp utana sıkıla soruyorum ona ; "siz hanımefendinin üvey kardeşi de siyahiydi, yanılıyorsam bağışlayın.."

    gülümsüyor bana; "evet, lakin onun vücudu bu kadar naif değil. hatta biraz fazlaları olduğu bile söylenebilir."
    ···
  9. 10.
    0
    reserved :(
    ···
  10. 11.
    0
    güzel devam. üvey kardeşi karıya kaymış olmasın da..
    ···
  11. 12.
    +1
    o an üvey kardeşinden bahsetmemizin onu rahatsız etmiş olabileceği geliyor aklıma, "hanımefendi" diyorum, "sakıncası yoksa anneciğinizin ismini bahşeder misiniz, bir dahakine ona ismiyle hitap etmek beni onurlandırır.."

    "linda" diyor inci dişlerini hafifçe parlatarak, "linda waltz, kendisi de sizin gibi italyan göçmenidir. aileniz hakkında bildikleri emin olun sizin düşündüğünüzden fazla. babanızın eski bir albay olduğunu duyduğumu hatırlıyorum.. yanılıyorsam bağışlayın?"

    "elbette1 diyorum, yanılmıyorsunuz genç hanımefendi. hoş yanılıyor olsaydınız da o güzel gözlerinize baka baka hayır demek benim için zor olurdu. yanılmamanız ne güzel!
    ···
  12. 13.
    +1
    "öyleyse babamın sizin ailenizle ilgili yerel dergide yayınladığı o soylu makale de ilginizi çekmiştir matmazel, babanızın başarılı çiftlik hayatını güzel kaleme almıştı bay maximillan"

    "elbette" diyerek tekrar giyiyor siyah eldivenleri. "bay maximillian şüphesiz sadece kasabanın değil, tüm fransanın en iyi biyograflarından" .
    ···
  13. 14.
    +1
    o an evden çıkmadan önce pipomu hangi cebime koyduğumu hatırlayıp elimi paltomun sol cebine zütürüyorum.. yanımda oturan güzel bayanın maximillian ile ilgili bildiklerini duymak için sabırsızlanarak pipomu ağzıma zütürüyorum, son temizliği iyi yapmamamdan kaynaklanacak ki ağzıma hafif yanık bir kül tadı geliyor.. "özür dilerim bay müller, sohbetim sizi sıkmışa benziyor lütfen bağışlayın.."
    ···
  14. 15.
    +1
    "matmazel, sizin bu hoş sohbetiniz beni keyiflendirdi. bakın bu yaktığım bir keyif piposudur. her ne kadar yakmakta zorlansam da bu kuru ayazda sizin bu hoş sohbetiniz bu pipoyu sonuna kadar hak etti. lütfen üşüdüyseniz söyleyin, sanıyorum şuradaki koruluktan bir kaç meşe yakarak sizi ısıtabilirim.."
    ···
  15. 16.
    +1
    dinleyen yoksa şeyapmiyim lan
    ···
  16. 17.
    0
    up up up
    ···
  17. 18.
    0
    takibe aldım bakacam devam et.

    edit: seri şukuladım ilham al hadi yarın bakacam.
    ···
  18. 19.
    0
    yaz olm okuyoruz
    ···
  19. 20.
    0
    bu masa rezerve
    ···