- 51.
-
52.
0when while ı dığında iken diye falan anldıbına göre ezberleme amk.
when (simple past = verb2)
while (past cont. = verb+ing)
olay bu. when yada while basta olursa sonraki cümle icin araya bi virgül koyarsın. when while ortada olursa araya bisey koymana gerek yok. eğer sınavın yarınsa bu sekilde ögrenmen yeter ama zamanın varsa fiillere göre öğren. uzun bi fiilse mesela koşmak fiili, while ile kullanılır. while i was running. kısa bi fiilse düşmek gibi whenle kullanılır. when the telephone rang.
cümleleri su sıralarda kurabilriz
while i was running , the telephone rang
when the telephone rang , i was running
the telephong rang while i was running
i was running when the telephone rang.
dikkat etmen gereken whenli cümleden sonra v2 gelmesi, while dan sonrada was/were + ving kelimelere dikat et.
söylede olabilir ama iki tane uzun cümle arka arkaya gelebilir while ile
while i was runnig , he was watching tv gibi -
53.
006x37m
asda - 54.
- 55.
- 56.
-
57.
0http://www.youtube.com/watch?v=dmOKZLeFKCMTümünü Göster
http://www.youtube.com/watch?v=--564vFIwzs
idioms
I agree: Aynı fikirdeyim, sana katılıyorum
I caught the last bus: Son otobüse yetiştim
I can’t help it: Benim elimde olan bir şey değil.
I could hardly speak: Zorlukla konuşabildim
I decline!: Reddediyorum
I don’t mean it: Onu demek istemedim, onu kasdetmedim.
I dont understand: Anlamadım
I doubt it: Ondan şüpheliyim, Ondan şüphe ederim.
I have a suprise for you: Senin için bir sürprizim var
I have no idea: Hiçbir fikrim yok
I have something to tell you: Sana söyleyeceğim bir şey var
I have the right to know: Bilmeye hakkım var
I just made it!: Şimdi yaptım.
I know all about it: Bütün ayrıntılarıyla biliyorum
I know what I said: Ne dediğimi biliyorum
I love you!: Seni seviyorum.
I’ll arange everything: Herşeyi ayarlayacağım
I’ll back soon: Çok yakın zamanda geri döneceğim
I’ll be more careful: Daha dikkatli olacağım
I’ll be right there: Hemen geliyorum
I’ll have to try that: Bunu denemek zorundayım
I’ll fix you up: Sizinle ilgileneceğim
I’ll see to it: O işi hallederim ben.
I’m afraid that I have to go: Korkarım gitmem gerekiyor
I’m busy: Meşgulüm, yoğunum
I’m full: Tokum.
I’m his fan: Onun hayranıyım
I’m home: Evdeyim
I’m in a hurry!: Acelem var
I’m lost: Kayboldum.
I’m not sure I can do it: Yapabilir miyim emin değilim
I’m on a diet: Diyetteyim
I’m single: Bekârım
I’m so sorry about this: Bunun için çok üzgünüm
I’m sorry: Özür dilerim, üzgünüm
I’m sure: Eminin
I’m sure of it: Ondan eminim
I’m very proud of you: Seninle gurur duyuyorum
I need to do this: Bunu yapmaya ihtiyacım var
I saw it with my own eyes: Kendi gözlerimle gördüm
I see: Anlıyorum
I quit!: istifa ediyorum, bırakıyorum, vazgeçiyorum.
I promise: Söz veririm
I think so: Sanırım öyle
In that case: Bu durumda
Is it true or false?: Doğru mu yanlış mı?
Is it yours?: Bu senin mi?
It doesn’t make sense: Bunun bir anlamı yok
It doesn’t matter: Fark etmez
It really takes time: Bu gerçekten zaman alır
It’s fort he best: Böylesi daha iyi
It’s her field: En iyi o bilir, onun alanı
It’s none of your business: Üstünüze vazife değil, sizi alakadar etmez, sizi ilgilendirmez
It’s not a question of that: Mesele o değil
It’s a good idea: BU iyi bir fikir
It’s a long story: Uzun hikaye
It’s just what I need: Bu tam da ihtiyacım olan şey
It’s not a good idea: Bu iyi bir fikir değil
It’s no use complaining: Şikayet etmenin anlamı yok
It’s ok: Herşey tamam, herşey yolunda
It’s on the tip of my tongue: Dilimin ucunda
It’s too good to be ture: Gerçek olamayacak kadar iyi
It’s up to you: Bu sana bağlı
It’s very thoughtful of you: Çok düşüncelisin
It’s your turne: Sen sıran
It seems all right: Tamam gibi gözüküyor
J
Just a minute: Sadece 1 dakika izin ver
Just wonderful!: Harika!
K
Keep in touch: Muhafaza et, irtibatı kesme, teması kesme
Keep it up!: Aynen devam et!
Keep your promise: Sözünü tut
L
Let me see: Bir bakayım
Let’s go!: Hadi gidelim!
Let’s not waste our time: Zamanımızı boşa harcamayalım
M
Make yourself at home: Kendini evdeymiş gibi hisset
Me too: Ben de
Mind your own business: Siz kendi işinize bakın!
More or less: Aşağı yukarı
Move out of my way!: Yolumdan çekil!
My car needs washing: Arabamın yıkamaya ihtiyacı var
My god!: Aman Tanrım
My treat: Bu benden.
N
Neither you nor he is wrong: Ne sen hatalısın ne de o
Never mind: Boş ver, zararı yok
None of your business!: Seni ilgilendirmez
No one knows: Kimse bilemez
No problem!: Sorun yok
No way!: Olamaz! Hiçbir şekilde, hiçbir yol,
Not a sound was heard: Sessizlik hâkimdi, çıt yoktu
Not bad: Kötü değil, fena değil
Not yet: Henüz değil - 58.
- 59.
- 60.
-
61.
0
- 62.
- 63.
- 64.
-
65.
0It's a day that I'm glad I survived
hayatta kurtulduğum için memnun olduğum bir gün
hidden object games - 66.
- 67.
- 68.
- 69.
-
70.
0they eat apples
onlar elma yer.
yerler olmaması Türkçede özne insan değilse, fiilin tekil kalmak zorunda olmasından kaynaklı
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 17 04 2025
-
cccrammsteinccc adlı yazarı öldürme isteği
-
bakircan kimlere mesaj atmadı
-
olm gran torinoyu siliyorsunuz
-
insanin hayatuni karartan da
-
inciden baska sözlük yok muuuuaa
-
ece seçkin tarafından emzirilmek
-
bakircan gündelik ayaküstü sohbet etmeyi öğren
-
alla inanan tayfa
-
kreşe giden zumqiler
-
yıl 2025 namık bile zütten yemiş
-
4 kupa kahvenn enerjisini kaybettiniz
-
kaçış planı filminde arnold swazeneger
-
diyelim ki 3 tane keko
-
aynı anda 626 adrese baskın yapıldo
-
yıldız tilbe aşkım aşkım şarkısındaki solcu vibe
-
adam amuda kalkıp zütüne mum sokup yakmış
-
31 çekerken dinlediğiniz şarkıları paylaşın
-
kıça o hıyar girmez içerde kırılır
-
akp mantar zehirlenmesi yaşıyorrr
-
p o r n h u b is undergoing maintenance
-
ekşi de niye sürekli aynı şeyi yazıyorlar
-
tanıdıgım biri motor kazasından ölmüş
-
burama nolmus yhaaaa
-
ben aktif degilim artık
- / 1