-
26.
+1Sizi alfa kılan ve hiçbir dişinin reddedememesini sağlayan davranışlarınızdır.
Biz de egonuzu tamir edip, kendine güveninizi oturtacağız.
Dişilerin ”kezbanlaşma” aşamalarını yazacağım sizlere, farkı çok daha iyi göreceksiniz ; zaaflarını göreceksiniz.
Düşmanı tanıyacaksınız ve sahip olduklarınızla kalkanlarını hemen indireceksiniz ; hatta o kendi indirecek.
Sizden tek isteğim burada olduğunuzu belli etmeniz, özümsemeniz, sormanız, yorumlamanız, kısacası alabildiğiniz maksimum olayı alabilmeniz…
Gerekirse yazdıklarımı birkaç kez okuyun fakat sonuna kadar sindirin.
Daha önce söylediğim gibi, bu başlık sizin… -
27.
+1Öncelikle bazı soru işaretlerini gidereyim.Tümünü Göster
Popülerlik gibi bir amacım yok, sosyal medyada popülerlik de ihtiyacım olan son şey bile değil…
Yarıda bırakıp gitmem konusunda da birçok mesaj aldım…
Sebep ?
Yani yarıda bırakıp gidince taşaklarım kapıya mı sığmayacak ?
Bu olay zaten bir süreç.
Daha gibsen durduramazsın…
Ben şuan bıraksam, sen yine yıllar sonra alfa olursun ; ben sadece tetiklediğim süreci hızlandırıyorum, fazlasını yaptığımı asla söylemedim.
Ben şuan seninle konuşurken bile seni değiştiriyorum.
Diyelim ki yarıda bıraktım…
Senin gelişimin bununla durmaz.
Ben, şartelleri indirip düğmeye basarım ve bunu durdurmak imkansızdır.
Ben olayım ya da olmayayım, belirli bir seviyeden sonra zaten kendin bile durduramayacaksın mükemmel oluşumunu…
içinde bir alfa var ve biz sadece onu uyandırıyoruz ; ben asla fazlasını yaptığımı iddia etmedim.
Yarıda bırakmayacağımı da biliyorsun…
Fakat bir bahaneye ihtiyacın var.
Kaçmak ve kurtulmak adına bir bahane lazım sana…
Çünkü alfalıktan korkuyorsun ; çünkü törpülenen yeteneklerinin ilgini çekmediğini sanıyorsun, çünkü çevren gerçekten başarılı olmuş senin müthiş gelişimini durdurma konusunda…
Eğer bahane arıyorsan -ki arıyorsun-, ”evet yarıda bırakacağım zaaaaa” dediğimi varsay.
Benim yaptığım şu işte en önemli unsur okuyucudur.
Yani okuyan soracak, yargılamadan özümseyecek, defalarca okuyacak, görüşlerini belirtecek, eklemeler yapacak…
Öküz-tren ilişkisi olursa tat almayız ; öncelikle bir alfa ortamı domine etmelidir.
Bazen size alfa kişilikle mükemmel kullanılabilecek taktikler vereceğim ; isteyen dışarı çıkıp farkı görecek.
Yani burada çakma ”kız tavlama taktikleri” yok…
Ben size hayatı yaşamayı öğreteceğim, dişiler devamında önünüze serilecek.
Hani bazı dişiler güzel değil ama çekicidir.
Onlar da dişiliği iyi kullanırlar misalen…
Lan zaten güzel-yakışıklı kavramı sadece ünlülere göre belirleniyor artık.
Belki de ünlüler yahut geçmiş toplumdaki alfalar farklı tipte olsaydı, şuan tipsiz olarak nitelendirilen adamlar yakışıklılığın geldiği son nokta, hatta 100 metre ilerisi, caminin hemen karşısı olacaktı…
Ayrıca olayların farkına daha iyi varmak isteyen varsa, sırayla gördüğü her kızla şuan normal muhabbet edip telefon numarasını alsın.
Olaylara yeni başladığımız için yüzde düşük olacaktır…
Fakat ben ilerledikçe, sizler de ilerleyeceksiniz ve bu oranı %100’e çekeceğiz.
Abartısız konuşuyorum, %100…
Korkunç bir başarı oranı…
Fakat doğal bir seleksiyon…
Basit ve yılışık betalardansa, kendinden emin ve özgüvenli alfalar her dişiyi cezbeder.
Olayı dişilerin bakış açısından da inceleyeceğiz.
Dişilerin erkeklerden nefret etme sebepleri, büyüme çağlarındaki farklılıklar, onları nasıl aşabileceğiniz, kendimden verdiğim örnekler…
Bunlar sizi değiştirecek ve zincirlerinizi kıracak.
Dişilerin gerçek yüzlerini gördüğünüzde ise boş yere kendinizi gibtiğinizi, yatak dışında bir işe yaramayan basit varlıklar olduklarını anlayacaksınız.
Yalnız yatakta cidden iyilerdir ; sadece alfa olarak içlerindeki şehvetli dişiyi çıkarmanız gerekli…
Gözünüzde büyütmeyin, her şey kendiliğinden olacak -
28.
0Kısa bir belirtme yapmak istiyorum…Tümünü Göster
Sosyal bir tavsiye olarak da alabilirsiniz amk ; keyfinize kalmış.
”insanlara kendinizden, yaptıklarınızdan, gibtiğiniz/tavladığınız kızlardan bahsetmeyin.”
Çünkü insanın özü bencildir ve başkalarından bahsedilmesini sevmez ; özellikle kendi kendinden konuşuyorsan bu onun için dayanılmazdır.
Yaptığın olaylar onu neden alakadar etsin ki ? Seni yahut yaptıklarını zerre kadar giblemediğini bil…
Kız konusunu hiç açma amk… Büyük ihtimalle inanmaz ; sen de suçu kendinde ararsın.
Bu nedenle biz cool ve ciddi olmayı seçiyoruz.
yannan kafalı olalım demiyorum ; yeri geldiğinde giblemez olalım, gizemli olalım ve bir bilgi vermekten ziyade insanların çıkarımlarda bulunup bizim için çırpınmasını sağlayalım.
Espri yahut şebeklik yapıp insanları güldürmeye çalışmayalım çünkü esprinin kralını dahi yapsan insanların gözündeki ”apollon” tavrın gider yarraam ve binodöpodlar bunu hiç belli etmezler amk…
Espri yapan değil ; uğruna espri yapılan ve ortamın ipini göğüslemiş adam olalım.
Boş konuşup laf kalabalığı yapmayalım ; öz konuşalım ki, insanlar konuştuklarımıza saygı duysun.
Hafif küstahlık ve kendini beğenmişlik iyidir ; tavır olarak hissettirmen gerekli ve nasıl hissettireceğini sen bulmalısın, dozunu kaçırma…
Seninle konuşanlara tebessüm et ve samimi ol ; güvenilir ol…
Bunu yapan dangozlar var biliyorum fakat asla bir olayı canlandırmayın yahut taklit yapmayın ; samimi bir ortamda anlatacaksanız dahi bırakın da insanlar o sahneyi kendileri çözsünler…
Herkesle şakalaş, taşak yap felan fakat asla espri yahut taklit yapıp meddah moduna girme; statün eksilere iner…
Asla ama asla, kendi olaylarından başkalarına bahsetme ; onlar çok anlatmanı üstelerse de kaçamak cevaplar ver ve emin ol ki peşinden sürüklenecek…
Olaylara kaliteli ve farklı yorumlar yap, bu şekilde dikkat çek ; insanların seni merak etmesine yol açabilecek en basit taktik budur…
Sürekli olarak kendi yolunu çiz ; dobra ol ve dikkatini çekmek istediğin insanı gibleme…
Bunların hepsini tecrübe ettim amk ; hepsini bir bir denedim insanlar üzerinde…
Zamanınız yahut gerekli pgibolojik deneyiminiz var ise, ayrıca oluşabilecek kötü izlenimleri yok etmenin yollarını biliyorsanız siz de deneyebilirsiniz.
Bunlar, iletişimdeki vazgeçilmez unsurlar olmakla birlikte ; sizi çoğu dişiye göre ”alfa erkek” konumuna oturtacaktır… -
29.
+1dıbına çakim, NLP olmadan insanları istediğiniz gibi yapmanız imkansız…
Yani sevgi, saygı felan insanları istediğiniz gibi birisi yapmaz ; korku da bir nlp yoludur, karışmasın.
Nlp bilmeyen sizler için basit bir iletişim taktiği olsun bu…
Olaya giriş yapalım:
Kimi insanlar sizinle paylaşım yapmayı sever ; bu tip insanlara iyi bir dinleyici olun.
Kimileri, sizin paylaşımınızı ister ; işi sulandırmadan onlara gerekli gördüklerinizi anlatın.
Kimileri, sadece taşak geçmenize ve yaptığınız güzel esprilere güler, bunları dinler ; ciddi bir paylaşım onlarda ters teper.
Kimileri, ciddi bir paylaşım ister ; yapmaya çalıştığınız espriler onlarda ters teper.
Kimileri, ortak bir paylaşım alanı oluşturur ; hem kendileri bir şeyler anlatır, hem de sizi dinler…
Favorim olan tipe geldik… Açıklıyorum:
Bu özel tip, sizin üstünlüğünüzü çoktan kabullenmiştir ; size büyük bir saygısı vardır…
Konuşkandır, yeri geldiğinde sizi müthiş bir şekilde dinler, istediğiniz kadar sıçıp sıvasanız dahi bu adam size destek olmak için güzel tepkiler verir.
Siz de ona saygı gösterirseniz, takunu çıkarmadan onunla geyik yaparsanız, konuşkan olduğunda dinlerseniz, suskun olduğunda konuşursanız ve yerine göre yorumlar yaparsanız; siz de onun yanında olursanız, bu adam idealdir.
Fakat bir süre sonra istemsiz şımarmaya başlar ; çocuklar gibi şımarır.
Bunun önüne geçmek için ise, bazen ne kadar çok saçmaladığını söyleyebilirsiniz yahut hitabet yeteneğiniz yükcikse onu %99 haklı olduğu herhangi bir konuda haksız olduğuna inandırabilirsiniz ; bunlarla birlikte aranıza sürekli olarak bir mesafe bırakmalısınız ve özel anılarınızı çok ısrar etse dahi anlatmamalısınız, gibinizin keyfine göre takılın.
Not: insanlarla aranızda daima garip bir mesafe olsun ve daima ona sorduğu sorunun tam cevabını vermeyin ; sizi merak edip soru sormasını sağlayın ve hafif gizemli olun.
Dipnot: Şuan size, belki 400 sayfa sürecek bir iletişim kitabını özet geçtim ; çok yüzeysel olduğunu düşünebilirsiniz, haklısınız da…
Fakat, eğer bu metinden alacağını aldıysan çıkarım yapmak senin için zor değil.
Halen çıkarım yapamıyorsan, özümseyene kadar okumanı tavsiye ederim -
-
1.
+1Dostum sana bunları anlatacağım filan yerine bu entry gibi entryler girsen daha iyi olur.
-
1.
-
30.
0Peki, neden dişilerin bu kadar müthiş bir hale geldiğini hiç düşündün mü ?
Erkek yetiştirilmesinden, erkeklerin yeteneklerini kullanıp kullanmamalarına kadar aşırı derecede etkililer ; hem de hayatın her aşamasında…
Ntv Spor’da birkaç saat önce olan röportajda bile barizdi bu…
Nasıl bu kadar çok gelişiyorlar ?
Erkeklere olan nefret ve düşmanlık eğilimleri onları güçlü ve umursamaz kılıyor.
Harika bir şekilde rol kesme yeteneklerini kullanıyorlar.
Kendilerine güvenleri olmamasına rağmen masallarla felan nesillerdir erkek nesle ”dişilerin bulunmaz” olduğu olgusunu kazıyorlar.
Tamam da neden ?
Çünkü dişiler, erkek egemenliği istemiyorlar ; köle erkekler istiyorlar.
Törpülemeden, doğrudan onlara yavşaklık ve yalakalık yapacak aciz betalardan istiyorlar.
Haksız da sayılmazlar…
Hayat, insanların birbirini gibme oyunudur.
Dişiler sizi sevmiyor.
Güçlüsünüz ve müthiş bir potansiyeliniz var…
O kevaşeler doğdukları gibiler, asla gelişemez ; üstüne üstlük köpek gibi kaybederler zekalarını.
Bilinçaltı ve genlerden gelen erkek nefretinin teyid edilmesi ise çocukluk ve ciks travmalarıyla olur.
Çocukluktaki erkekler tarafından ezilmek, onu nefret etmeye iter.
Müthiş bir ağ örerler ve kodumunun kız tavlama taktikleriyle hallolacak kadar basit olaylar değildir bunlar.
Dişilerin sizden nefret ettiğini size açıklamak adına, büyüme evrelerini inceleyeceğiz. -
31.
+1Aydınlanmamı yaşadıktan birkaç gün sonra, dişilerin tüm testlerini savuşturuyordum.
Dalga geçip, alfa olduğumu gösteriyordum onlara…
”Sana bi haller oldu canıms .s.s” diyen dişiye bana biraz önce yapılan testleri ve benim ne şekilde taktikler izlediğimi anlattım.
Dişinin söylemleri basitti : ”Kim söyledi sana bunları ?” ”Madem kimse anlatmadı nasıl bizi bu kadar iyi tanıyorsun?”
Aralarında bazı sırlar vardır ve bunlardan biri de erkeklerin hayatını gibmektir.
Onları tanıdığınızda ve kendilerinin dahi bilmediği zaaflarını bilirseniz, hepsiyle yatabilirsiniz.
Ayrıca dişiler gerçekten haindir.
Duygu sömürüsü ve timsah gözyaşı kullanarak sizi tekrar betaya çekmeye çalışacaklardır ; bu da çalışmazsa 100 gr et atacaklardır önünüze…
Onlar için bir alfa, felaket demektir.
Şimdi ”dişiler aciz, aşağılık, bencil” dedik ; fakat bu onları hafife almanız gerektiği anldıbına gelmez…
Hayattaki en çetrefilli düşmanlardandır dişi.
Kendisine güveni olmasa da, karşıdakinin de özgüvenli gözükme çabasını ve aslında ne olduğunu hızlıca okuyabilir.
Analiz etme ve rol yapma yetenekleri en üst seviyedeki bir erkekten katlarca kez üstündür.
Bunu bilmeniz dahi size farkındalık ve başa çıkma yetisi kazandıracaktır.
Çünkü yaptıkları her şey roldür…
Evet, yaptıkları her şey…
Hiçbir dişi gerçek karakterini ve arzularını dışarı vurmaz.
Çünkü bu kaltaklar huur damgası yemekten am gramı başına 167 oktav korkarlar.
Kimi dişinin ”ütopya”sı olup onu toplumsal baskıdan uzaklaştırmanız gerekir, kimisine ise sizin baskı yapmanız gerekir.
Ben size bu taktikleri anlatıp ezberlettirmek yerine, bilinçaltınıza anlatıp süreklileştiriyorum ; anlayın artık dıbına kodumun zapatoçnileri… -
-
1.
0Zapatonç ne bin
-
2.
0cevabı, kullandığın cümlenin sonunda amk
-
1.
-
32.
0Ben yoğun bir insanım…
Yoğunluktan bulduğum sürede de zevk olsun diye gidip dişi tavlardım ; zaten kendim olmak dışında yaptığım bir şey yoktu bana tav olmaları için…
Şimdi ise cidden son derece güzel, gerçekten mükemmel bir fizik ve huya sahip olan bir dişiyle birlikteliğim var ; ben ayrılmadığım sürece de bitmeyecek.
Fakat asıl olay şu ki: Erkekler çok eşlidir.
”Nasıl yani hıammmmına gooyum?” deme, okumaya devam et.
Evet, evlenen baban yanlış yaptı ve hayatı gibiliyor ; şuan sadece kendini kandırıyor.
Dişi tek eşlidir ve çok eşli erkeği 100 gram etle oynatmaya çalışır.
Garip fakat başarır!
Onu eline alır ve tüm alfalığını törpüler.
Bilerek mi yapar ?
Tabii ki hayır.
Bilinçaltından gelen bir olaydır.
Farkında olmadan yaptığı her hareket alfalığı törpüler ve alfa erkeğin içine zincirlenir.
dıbına çakim, ne kadar taktan bir durum…
Bir düşünsene şu olayı, sonradan erkeğin düştüğü aciz duruma bir bak.
Bu nedenle dişiler tehlikelidir…
Fakat ben dişiler tarafından törpülenmemeniz konusunda da yardımcı olacağım, ilerde…
Dişi seni istediği gibi bükemeyince, önünde eğilecek ; daha ılımlı, saygılı, hoşgörülü olacak sana karşı.
Yani ben yazıyla ancak bu kadar dile getirebiliyorum, nasıl derecede mükemmel bir şey olduğunu bu başlığa sahip çıktığınızda zaten tadacaksınız. -
33.
-1Benim paraya ihtiyacım yok.
Eğer olsaydı paralı insanlara seminer verirdim ve bir haftada yedi sülaleme yetecek parayı çıkarırdım…
Yahut yapacaklarımı süsleyip kitap yazardım ; yine hayallerinizin almayacağı kadar para kazanırdım.
Gerek yok…
Ben alfa olduğum sürece hayat zaten benim oyun parkım ve içindeki insanlar da kumlar ; ben istediğimde kumlardan kale yapıp, istediğimde o kaleleri yıkabilirim.
Sen de bunu yapacaksın.
dıbına çakim, para her şekilde geliyor.
Paraya asla ihtiyaç duymadım ; fakat duyan insanlara verdiğim gazla milyoner oluşlarını izledim…
Sen kendini kazandıktan ve hedeflerini bulursan, sana ayak bağı olan aciz duygularını aşarsan, para kazanmak sadece her zaman yapabildiğin bir hobi olur.
Not: Ananın mesleğinden bahsetmiyorum.
Ve ben buraya zaman ayırarak size çok büyük bir iyilik yapıyorum.
Kendimi övmediğimi biliyorsunuz, şu kodumunun mecrası pek gibimde değil.
Şuan benim hayatımı yaşayıp, şuraya beş dakika zaman ayıracak bir kişi dahi yoktur aranızda…
Bazı olayların kıymetini bilin ve benim küçücük zamanımı dahi size faydalı olmaya harcamamı suistimal etmeyin.
Bir şeyler öğrenmeye, çıkarmaya çalışın ; tespitler yapın ve onu da diğerleriyle paylaşın.
Bu olay aktif bir olay…
Önceden de söyledim ve tekrar etmek istemiyorum fakat olayın büyük çoğunluğu sizde ; kilit noktası bende…
Burası bir değişimin başladığı yer, ilkokul gezisi değil.
Bu son uyarım…
Artık uyarı yok ; çünkü artık konseptimizi ve ne kadar elit bir grup olduğumuzu anladığınızı düşünüyorum. -
34.
0Hani kızlarda bir tutarsızlık olur ; bazen tavırları değişir…
Ne olduğunu anlamazsın ve bara gidip içmeye başlarken ”bu kadınları anlamak imkansız dersin.”…
Kadınlarda zaten odaklanma problemi vardır…
Yani cikse bile odaklanıp kendilerini adam gibi boşaltmayı bir türlü beceremezler.
Bu nedenle bir ilişkideyken size odaklanamazlar, geçmiş ilişkilerini de ister istemez düşünürler ; düşünmenin en çok olduğu zaman tavırları değişir…
Bu bilgilerden sonra küçük ekleme yapıyorum:
”Bu durumda hiçbir kız %100 bizim olamaz.”
Aynen öyle…
O sizinleyken bile eski sevgilisini düşünür, onunla yaşadıklarını hatırlar…
Sizinle yiyişirken onunla nasıl yiyiştiğini düşünür…
işte bu nedenle sinsidir, onu özlemesine rağmen öyle manyak rol keser ki, size aşık olduğunu sanarsınız…
Erkek milleti bu çağda sürekli olarak kandırılıyor…
Gerek annesi, gerek sevgilisi, gerek dişi arkadaşları tarafından…
Bu dönemde dişiler müthiş bir ittifak halindeler ve siz hala bunu anlayamadınız, bu nedenle dıbınıza çakim…
Dalga geçin, kullanın, iyi zaman geçirin, yapacağınızı yapın ve atın.
Fazlasını haketmiyorlar…
huurların erkekleri törpülemesine, hayallerinden vazgeçirmesine, yeteneklerini köreltmesine izin vermeyeceğim.
Ben bunun için buradayım. -
35.
0Okumuyom sg
-
36.
+1Rezervasyon aliyim
-
37.
0%₺) =+=(#
-
38.
0Dişiler sürekli test eder!Tümünü Göster
”Nasıl?” deme yarram, oku işte…
Olaya yavaşça bir giriş yapalım.
Tek eşlisiniz ve ciks sizin için içinize girilme yoluyla yapılıyor ; tohumlar içinize akıyor.
Güçsüz ve acizsiniz, bunun farkındasınız fakat çok iyi bir çağda yaşıyorsunuz ; dişilerin hakim olduğu bir çağ…
Bunun getirdiği bir züt kalkıklığı ve farkındalık var sizde…
Ve, kendinin farkında olmayan abaza erkekler size acizce yavşıyor.
Şimdi, en başa dönün ve tekrar okuyun ; çünkü olay tamamen empati işi…
Bunlardan içinize girip tohumunu saçacak olanı doğru bir şekilde seçmek zorundasınız ve birçok seçenek var.
O halde ne yapacaksınız ?
Testlerle beta-omega ve alfaları ayırıp, alfalara çaktıracaksınız.
Kevaşe testlerinin amacı ona en sağlam yavruyu verecek olanı seçmekten öte bir şey değildir.
Dişi size ”masum” rolü yaparak test yapabilir ; ”pamuk prenses ayaklarının artık sökmediğini” söyleyebilirsiniz.
Size tehditler yağdırıp sahte gözdağı verebilir ; sakinliğinizi bozmadan ”kabilene geri dön” diyebilirsiniz.
Onunla dalga geçtiğinizde, dalga geçmemeniz adına size ”üzülmüş” numarası yapabilir ; buna rağmen dozajı artırıp ”bu numarayı 3 yaşından beri yaptığını ve babası dışında bir erkekte işe yarayıp yaramadığını” sorabilirsiniz.
Arada sırada sizi yoklamak adına ”sen olsaydın ne yapardın?” felan dediğinde, ”ben olsaydım böyle bir duruma düşmezdim” gibi kaçamak cevaplar verebilirsiniz.
Olay sizin zeka-küstahlık-espri yeteneğinize kalmış…
Yapılacak tek bir şey var:
Testleri tespit et ve savuşturarak dişinin savunma mekanizmasını kır…
Eğlencelidir.
Ama bu benim garizmatik olduğum gerçeğini değiştirmez.
Hıammmına
Ufak da olsa, dişilerin ne olduğu az çok gördünüz…
Bunu aklınızdan çıkarmaz ve ne kadar değersiz varlıklar olduğunu görürseniz, annelerinizin anlattığı masallardaki gibi fazla değer yüklemez, heyecanlanmaz ve özgüven dolarsınız.
Dişi size başka erkeği anlatırsa ”erkek fantezilerini saçma dedikodularınıza sakla” diyebilirsin.
Asla dert dinlemeyin…
”Sizi arkadaş olarak görmesin zaaaa” demeyeceğim ; dert babası mısınız siz amk ?
Aranızda sürekli gereksiz bir mesafe olsun.
Gereksizce törpüleyin ve çocukluğu biraz azaltmasını söyleyin ; tahrik olacaktır.
Kapıları ona açabilirsiniz, alfa centilmendir ; fakat ”iyi jojuk xde” olmanızı kastetmiyorum.
Burada centilmenliği elden bırakmazken, dalga geçip eğlenirseniz, dişinin kafasının allak bullak olacağını söylüyorum.
Yeri geldiğinde sığınacağı bir liman olun ; fakat size dertlerini açmasına izin vermeyin.
Aranızda sürekli cinsel bir gerilim olsun ; esprilerle cinselliği hafif değinin.
O cinsel gerilim olursa, arkadaş olmanıza imkan yoktur.
Alfa, ciks yapılacak erkektir ve kezbanlar ”iyi jojuk xde”lerin beynini gibtikten sonra gelip alfalarla yatarlar ; kanun budur.
Kısaca değinirsem olay bundan ibarettir… -
39.
0Dişiler aciz varlıklardır ve güçsüzlerdir.
Onlarla konuştun diyelim ve -kendine göre- rezil oldun ; dişide problem olduğu hiç aklına gelmedi.
Eee ?
Bir şey değişmedi ki…
”Fak yu bestırd” deyip kızılderili çığlıklarıyla yerde yuvarlansan dahi giblemediğin sürece hiçbir problem olmaz.
Bu da buraya bir not olsun.
Dişiler canın sıkıldığında saracağın, sevişmek istediğinde ciks yapacağın, muhabbet istediğinde muhabbet edeceğin, senin hizmetin için olan varlıklardır.
Onlara fazla değer yüklersen, seni giberler.
Bu kadar basit…
Şu sözler çok önemli, bu nedenle tekrarlamam gerekli:
-Birisine vazgeçilemez olduğunu hissettirdiğin an ilk vazgeçtiği kişi sen olursun.
-Hayat önümüze iki ilüzyon sunar : Aşk ve Masumiyet… Bu ikili de kadınların en büyük silahlarıdır…
-Hayatta yaşadığınız her türlü problem doğrudan veya dolaylı olarak bir dişiyle ilgilidir. -
40.
0Ha bir de ”aşk” diye bir olay var ki, en sevdiğimdir benim…Tümünü Göster
Aşk kadar rant sağlayan ve para tuzağı olan başka bir piyasa var mı saf herifler ?
Yani ”aşkım bende esir anan sende zaaaaa” dese dahi arabesk rapçilerin yüzbinlerce izlendiği bir dünyadayız ve halen aşka inanan var…
Aşk dediğimiz olgu, tamamiyle nöral ağlar ve hormonlardır.
ciks yapma arzusudur temelde fakat dişiyle siz vakit geçirdikçe dişi hakkındaki anılar nöral ağ olarak kazınır beyninize ve bu kodumunun ağları sizi aşık eder.
Az ağ hoşlantı, çok ağ kara sevda olarak adlandırılır.
Nöral ağlar zayıflar fakat çok uzun sürer ; bu da aşk acısı oluyor.
Asla silinmez ; bu da ”eski sevgilimi görünce içim parçalanıyor” olur.
Aşk dişilerin eliyle yaratıldı…
Çünkü dişilere boyun eğdiren mükemmel alfalar sinsi kevaşelerin hoşuna gitmedi ve onları ciksin üzerine bazı hormonlar kullanarak kendilerine bağlayıp betalara dönüştürdüler.
Dişiler kurnazdır ve ”alfalar dönemi”nin sona ermesiyle, erkek dünyasını yok etmekle uğraştılar.
Eski erkek tipiyle şimdiki erkek tipine bir bakın.
Sertlik olarak söylemiyorum…
Kendinden emin, özgüvenli, yerine göre esprili, normalde ise ciddi ve umursamaz, sosyal ilişkileri güçlü, küstah…
Yani tarif edilecek şekilde böyle…
Şimdi nasıl ?
Kendinden emin değil ; çünkü kendisi değil.
Özgüvenli değil ; çünkü güvenecek bir olayı yok aslında şuan, sadece kendini kandırıp ”özgüvenli taklidi” yapanlar var, değineceğim onlara da…
Ciddi ve umursamaz değil ; ”kadınlar güldüren erkeklere bayılır”ı yanlış alıp işi şebekliğe döktü ve bir alfa gibi espri yapmayı bilmiyor.
Umursamaz değil ; çünkü alfa olmadığı için dişi ilgisi görmüyor ve buna aç, bir tanesi daha kuyruk sallasa bizimki boşalarak koşuyor o tarafa.
Sosyal ilişkileri güçlü ve ortamı domine eden değil ; çünkü kendinden emin ve özgüvenli değil, aynı zamanda ortamın gerginliğini alacak zekice esprileri yok.
Küstah değil ; çünkü zaten elindekini kaybetmekten korkuyor, onunla kıvamında dalga geçip ”sana ihtiyacım yok” mesajı veremiyor.
Not: Bunları sadece muhabbet olsun diye anlatıyorum, kafanızda dursun fakat uygulamak için aşırı uğraş vermeyin.
Sadece alfa profili gözünüzde biraz canlansın…
Halen alfanın ne olduğunu tam olarak bilmiyorsunuz.
”Alfa, bir dişinin daima ciks düşündüğü erkek tipidir” desem, yarısını dahi tarif etmiş olamam. -
41.
0Bakın beyler, bunu duyduktan sonra çoğu kişinin okumayı bırakacağını tahmin ediyorum.Tümünü Göster
Umarım yanılmam da basit mantalitelerden kurtuluruz hep beraber…
Anlatıma geçiyorum.
Anneniz, çilekeş ve garip anneniz, güzel ve iyi anneniz sizi ne kadar da sever, değil mi ?
O sizi, ”siz” olduğunuz için sevmez güzel karşlerim, sevmeye programlandığı için sever.
Kadınlarda ciks isteği ve mutluluk hormonu benzerdir.
Yani bir kadını mutlu ederseniz, cikse susar ; bu bakıma bizden bayağı bir farklılardır.
Bu hormon salgılandığında beyin, hormon salgılandığı an muhatabınız olan kişi hakkındaki verileri çok daha iyi kaydeder; çok daha hızlı ve derin bir şekilde sinaptik noktalarda nöral ağlar inşa edilir ve o kişinin bu hormonu salgılattığı kanısına varılır…
işte amın oğlu estebanlar, bu ”bağlanma” oluyor.
”Biz kızı kendimize nasıl bağlarız?” sorusunun cevabı…
Şöyle bir deney var, bir yerde okumuştum fakat deneyin adını ve doktorun adını unuttum…
Bir kadına bu hormondan bol miktarda enjekte ediliyor ve kadın karşısındaki erkeğin üzerine atlayıp onunla sevişmeye başlıyor…
Aşk, hormonal ve elektriksel bir olaydır ; hayatın iki büyük ilüzyonu vardır biz insanlar için : Aşk ve Masumiyet; ikisi de kadınların en büyük silahlarıdır dıbına çakim arkadaşlar…
Aşk dediğiniz şey şu kadar basit : Yine bir deney yapılıyor. Daha önce tanışmamış bir kadın ve erkek yaklaşık yarım saat çok özel anılarını konuşuyorlar. Beyin o sırada kafayı yiyor amk…
”Bu kim?”, ”niye bu verileri paylaşıyoruz?” gibi …
Nöral ağların dıbına koyuluyor, ağlar sık ve derin bir şekilde işleniyor, bahsettiğimiz hormon salgılanıyor.
Sonra ise deneklerden 10 dakika boyunca hiç konuşmadan birbirlerinin gözlerine bakmaları isteniyor…
Bu denekler şuan evli koç taşakları sizi…
Beyin 3 bölümdür :
R-kompleks : Hayatta kalmanızı sağlar, refleksler ve diğer organizmayı ilgilendiren olaylar buradadır ve tüm sistemin yetkisini alabilir…
Limbik : Duygusal beyindir, duygular buradan yönetilir vesaire…
Neo-korteks : Düşünce, mantık, nöral ağlar, sinaptik noktalar… Sizi siz yapan her şey buradadır…
Beyin hakkında detaya girersem, yıllar sonra mezardan yazmak zorunda da kalabilirim ; o nedenle gibtir edin.
Olayı annenizin sizi sevmesi için programlanmasına bağlarsak: Kadın hamileyken bu hormon öküz gibi salgılanıyor, çevre baskısı da var, ”ben çocuğumu sevmeliyim, anneler böyle yapar, annem de bana böyle yapmıştı” düşüncesi var, pgibolojik olarak kendisini şartlaması var derken nöral ağlarla da pekiştiriliyor bu…
Östrojen hormonu da salgılanınca artık kadın tamamen hazır oluyor…
Sonra kadın çocuğunu doğuruyor, doğum esnasında da olay aynı.
Çocuğunu gördüğü an hormonlar çok daha büyük bir yüzde ile salgılanıyor ve programlanma gerçekleştiriliyor…
Genlerle de alakası var tabii ki bunun ama hangi derecede bunu bilemiyoruz…
Babanız sizi siz olduğunuz için sever, annenizin ise sizi sevme sebepleri arasında ”siz” en son sırada bile değilsinizdir.
”Babalar iyi, anneler kötü” demiyorum tabii ki, misal olsun diye verdim.
Eğer bir daha yazarsam kadınlarda ”alfa erkeği” ve erkeklerde ”altın kadın” konusuna değineceğim ; hatırlatın amk…
Ergenlik ve sonraki gelişim evrelerini erteledim, hatırlatın.
Not: Beyler, bu yazılardan hiçbir halt anlamasanız dahi okuyun ; sizi ilgilendirmediğini düşünseniz dahi…
Olumlu yönde değişeceksiniz ve bunları hissedeceksiniz…
Bu yazıları akademik kitaplarda okusanız bile kimse size benim gibi işin özünü vermez.
Prof olduğunu kanıtlamak için ağır bir dille yazar hiçbir şey anlamazsın ; ben bunu aşmaya çalışıyorum sizler için…
Bu yazdıklarımın hepsi bilimsel olaylardır, hepsi yapılan deneyler sonucu ortaya çıkmıştır.
Bu yazı dizisinden sonra kızların toplum tarafından sizlere ne kadar abartıldığını göreceksiniz.
Ne kadar usta yalancı olduklarını ve ne kadar ustaca rol kestiklerini ben sizlere aktarınca onlara farklı bir gözle bakacaksınız…
Unutmayın dostlar!
Hayatın iki büyük ilüzyonu vardır bizler için : Aşk ve Masumiyet…
ikisi de kadınların erkeklere karşı kullandıkları kitle imha silahlarıdır…
Neden kızlar sürekli birbirleriyle didişir, sürekli kavga ederler biliyor musunuz ?
Çünkü bu iki silah hemcinslerine etki etmez ve onları erkekler gibi etki altına alamazlar…
Bunun sonucunda da tartışmalar ve kavgalar, kıskançlıklar ve düşmanlıklar olur…
Umarım üzerine biraz düşünürsünüz… -
42.
0Pm bak dostum
-
43.
0Balığa çıktığınızda en önemli etkenler oltanız, yeminiz ve sabrınızdır…Tümünü Göster
Sıradan bir yem atsanız dahi, farklı çeşit balıklar yakalayabilirsiniz fakat bu daha çok şans faktörüdür.
Sıradan yollarla farklı karakterdeki kadınları da etkilemeniz mümkündür ama tamamen şanstır…
Ben bu başlıkta sizlere hangi oltayı, hangi yemi kullanmanız gerektiğini ve avlayacağınız kadının spesifik özelliklerini vereceğim.
Fakat şunu unutmayın : Avınızı tanımazsanız, avınız tarafından avlanılırsınız.
Biz de önce tanıyacağız, sonra av tekniklerine geçeceğiz…
Ancak şunu tekrar söylemek istiyorum : Halen ısınma turlarındayız ve size çok önemli bilgileri vermedim.
Belki söylediklerimi hayatında ilk kez duydu çoğunuz ve hatta başlıktan alacağını aldığını düşünüyor…
Sonuna kadar da yanılıyor…
Henüz önemli diyebileceğim hiçbir bilgiyi sunmadım buraya…
Yazdıklarım yeterli değil mi ? Yeterli aslında, sıradan birisi bunları yazsa böyle düşünürdü…
Ancak biz kadınların o karanlık ve fitneyle dolu mahzenlerini birer birer çözümleyeceğiz.
Ve emin olabilirsiniz ki : 1 Dakika içinde karşısındaki dişiyi çözümleyip hangi taktiği izleyeceğini belirlemiş olan usta bir avcıya dönüşeceksiniz bu başlıktan sonra…
”Ben bu şekilde mutluyum.” diyenler, başlığı okumasın ; çünkü bu yazılar sizi ister istemez etkiliyor ve bilinçaltınızı yeniden dizayn ediyor.
Yazılar bittiğinde kadınlara sadece av gözüyle bakabileceksiniz…
”Ben aşık olmak istiyorum” felan ayarında birisi varsa, şuan bu yazıyı okuyor olması bile onun için büyük tehlike arzeder, söyleyeyim tekrardan…
Pgiboloji üzerine çok deneme okudum, araştırdım…
Ne yapacağımı ve nasıl yapacağımı biliyorum.
Sizin tek yapmanız gereken okumak ve bilgileri özümseyebilmek…
Size o kadar farklı bakış perspektifi kazandıracağım ki, önceki ilişkilerinizdeki problemlerinizden tutun da karşınızdaki kızın sizin hakkınızda ne düşündüğüne kadar anlayabileceksiniz…
Karşınızdaki dişinin düşüncelerini öğrenince ne mi olacak ?
Onları değiştireceğiz ve istediğimiz gibi şekillendireceğiz ; manipülasyon teknikleriyle bilinçaltını darmadağın edip sizi ütopya’sı olarak görmesini sağlayacağız…
Yeterince ustalaştığınızda, yaş yahut cinsiyet farketmeden bunu tüm insanlarda uygulayabileceksiniz.
Bir gün bu kadar ustalaşacağınıza emin olun ve bana güvenin…
Onları manipüle edip görünmez olduğunuza bile inandırabileceksiniz…
Bir keresinde üç kızı o odada onlarla beraber oturmadığıma, o an orada olmadığıma dair manipüle etmeye çalıştım ve başardım…
Üç farklı karakter analizinı aynı anda yürüttüğüm için biraz yorucuydu fakat değdi…
Kızlar o an bana dokunabilecek yakınlıktalardı ; dokunsalar orada olduğumu hissedeceklerdi, fakat dokunmuyorlardı.
Çünkü bana inanmak istiyorlardı ; benim söylediklerimin yalan olduğu gerçeğini gözardı ettiler bu nedenle…
Manipülasyonun temeli budur…
Fakat ben bunu yaptığımda, alfa değildim.
Yani karakter analizlerini ve beden dili ayarlamalarını kendim yapıyordum ; bazen hatalar oluyordu.
Alfa, bu hataları kendisi düzeltir ve otomatik bir şekilde çalıştırır bu olayı…
Hiçbir tak anlamasanız dahi okuyun diyorum ya hani, cidden okuyun.
Benim işim sizinle yahut sizin anlamanızla değil ; olay bu kadar basit…
Karşındakinin düşünmek istediklerini onun bilinçaltına yerleştirirsin ve o, bunları kendisinin düşündüğünü sanar…
Ayrıca manipülasyonun hedefi bilinç değil, bilinçaltıdır…
Bu nedenle hiçbir savunma mekanizmasıyla karşı karşıya kalmadan %100 garantiyle çalışır…
Kızların bilincini meşgul etmek için özgüvenli bir oturuş yeterlidir.
Bu nedenle özgüvene bu kadar önem verdim. Özgüveniniz halen gelişmekte, bunu da bilin…
Kızların gözlem yeteneklerinin bir erkeği atomlarına ayıracak kadar kuvvetli olduğunu söylemiştim…
Bir erkek oturuşunun özgüvenli görünmek için kasıntı mı, yoksa gerçekten özgüvenli mi olduğunu bir bakışta anlarlar…
Fakat bazı ekonomik boy beyne sahip kızların bilincini meşgul etmeye gerek yoktur ; çünkü başka şeylerle yeterince meşguldür…
Şansınızı gibeyim beyler, o ekonomik boy beyinliler türk kızları oluyor…
Sex esnasında bile farklı şeyler düşünen varlıklar…
Bilinci sürekli meşgul olan dişi türleri…
işte avınız bu olacak ; bu nedenle şanslısınız zütelekler…
Merak etmeyin ve bana güvenin. -
44.
0Şimdi, dişi-erkek arasındaki farkları daha detaylı işleyeceğiz ve ben sizlere büyüme aşamalarını teker teker anlatacağım ; dişinin nasıl travmalar geçirdiğini ve erkekten ne kadar çok nefret ettiğini sonuna kadar göreceksiniz.Tümünü Göster
Şöyle bir karşılaştırma yapalım : Kızlar ve erkeklerin büyüme evresi…
Unutmayın ki, ağaç yaşken eğilir…
Yani ne olacağınızı, nasıl bir hayat süreceğinizi genleriniz kadar çevreniz de belirler.
Ergenliğe kadar alacağım dönemleri, devdıbını sonra da inceleyebiliriz.
Unutmayın, bebeklikte de dünyadan birçok ders aldınız. şimdiki derslerden tek farkı, beynin değişim evresi büyük çoğunlukla tamamlandığı için o bilgileri çağıramamasıdır ; yani hatırlamazsınız.
Genelleme olarak erkek çocuğu:
Bebeklik:
-Doğar doğmaz gib fotoğrafı çekilir.
-Yaptığı her türlü pis, leş, kavgacı hareketler ”erkektir” diye yorumlanır.
-Dayılar, amcalar, enişteler hatta ve hatta kahvedeki amcalar kendilerini küfür ettirir; gibine bakarlar.
-Halıya işese ”işesin aslanım”, altına sıçsa ”gel ağzıma da sıç koççum benim yerim taşağını” olur.
-Özel olduğu hissettirilir sonuna kadar…
-Evin içinde top oynar, vazo kırar, çiçeği yolar ; azar işitmez.
Liste böyle uzar…
Ayrıca bilmek istemeyeceğiniz bir bilgi : Erkek çocuk annesinin memesini ilk emdiğinde anne hayatında yaşadığı en şiddetli orgazmı yaşar ve kocası artık onu mutlu edemez. O nedenle erkek çocukları kızlardan daha fazla süre anne sütüyle içli dışlı olurlar ; istisnalar var tabii ki…
Genel olarak çocukluk:
ilk çocukluk:
-Parka çıktığında milletin bebelerini döver, laf gelmez ; yahut gelir ama babası ona yansıtmaz asla…
-Erkeklik ve dişilik kavrdıbını kavramaya başlar.
-Karşıcinsin vücuduna olan ilgisi artar.
-Bebeklik dönemindeki her türlü binliği burada da yapar ama problem olmaz.
Orta çocukluk:
-Derslerle tanışır.
-Daha sosyal olur.
-Bazı konularda ailesiyle çatışmaya başladığından büyümeye başladığını hisseder.
-Artık çayı sıcak içebilir ; bunu dışarıya bir güç gösterisi olarak yorumlar.
-Kızlarla arasında düşmanlık ve kavgalar başlar ; çünkü ilk defa ciddi iletişimlerini yaşar ve her söylediğine ”eyvallah” denmeyeceğini öğrenir… Bu olayla hayatının en büyük tokatlarından birisini yer…
ileri çocukluk:
-ikinci çakrası açılır, bu sayede artık testisler erken de olsa işe başlayabilir.
-31 çekmeyi öğrenirse, yakalanabilir ve babası tarafından akrabalara anlatılarak rezil edilir ; daha doğrusu kendisi böyle düşünür.
-Artık ”kişi özeli” kavrdıbını kavramaya başlar.
-Kişiliği oturmaya başlar.
-Kendine özenecek bir süperkahraman seçer ; bu kahraman babası olabilir.
-Kızlarla ciddi muhabbetlere başlar, artık bazı şeylerin farkındadır.
-Yaşı 12.5 felandır ; çocukça da olsa bir kıza onu sevdiğini söyleyebilir. Kız da onu gibtir edip öğretmene şikâyet edince ”türk kızı” kavrdıbının ne olduğunu öğrenir ve hayatının hakikaten de en büyük tokadını yer…
Dışarıda ona müsamaha gösterecek insanlar yahut babası yoktur çünkü ve ona anlatılan ”özelsin sen” masallarının yalan olduğuna şahit olur.
Kısacası ebesi gibilir amk…
Ergenlik bi köşede dursun, onu yetişkinlikle alacağım.
Not: Ota taka ayrıntıya girdim, biliyorum, fakat bu tam olarak erkek çocuğunun zihniyetini kavrayıp, kafanızda canlandırabilmeniz için…
Not2: Bunlar genellemedir.
Kesinlikle her okuyan kendinden bir şey bulacaktır.
Fakat ”bana uymuyor zaaaaaaaaa” yazmaksa amacın, sağ üstteki çarpıya bastıktan sonra yaz.
Not3: Yukarıda ”erkeğin küçüklük dönemi” adı altında yazdığım yazılar, kafanızda erkeğin nasıl bir profilde olduğunun görülmesi adına…
gibik pgiboloji kitaplarındaki gibi yazmayacağımı söylemiştim zaten ; ne kadar daldaşşak yaymış bir halde olduğu görülüyor zaten…
Az sonra kızların da bu dönemlerini yazacağım ve neden aranızda uçurum olduğunu öğreneceksiniz.
Sonra onları aşıp, kaleyi içten fethedeceğiz. -
45.
+1Şimdi dişilerin gelişim evrelerine bakalım…Tümünü Göster
Buralar gerçekten çok önemli, bir kızın ”türk kızı” mı yoksa normal bir dişi olacağı mı buradan çıkar ortaya…
Tarafsızca okumaya çalışın ki empati kurabilesiniz…
Şunu da belirteyim : Dişilerden asla erkek bireylerin rahatlığına sahip olmalarını beklemeyin.
Çünküsünü aşağıda arayın artık…
Genelleme olarak kız çocuğu:
Bebeklik:
-Doğduğu zaman erkekte olduğu gibi direk olarak gib fotoğrafı çekilmez, çünkü gibi yoktur.
Bazı feminizm duygularını içlerinde bir yerlere itmiş olan anneler tarafından onların da çıplak fotoğrafları çekilebilir.
-Genleri gereği biraz pısırık ve uyumludur. Erkek bireydeki hiçbir pis, leş, kavgacı hareketleri göstermez ; istisnaları vardır, o istisnaların ileride fok balığı gibi burma bıyıkları olur.
-Usülen altını takılır, ilk günler biraz iplenir ; sonra unutulur…
-Erkekteki sonuna kadar özel olma olayı ona asla hissettirilmez…
-Kırdığı en küçük bir camda, yaptığı tek sakarlıkta azar işitir yahut tavırla karşı karşıya kalır.
-Misafirliğe gidildiğinde annesinin dibinden ayrılamaz.
-Yaptığı küçük yaramazlıklardan dolayı annesi beynini gibip ceza verirken, başka ebeveynlerin erkek çocuklarına çok daha fazlasını yapmalarına rağmen bi halt söylemediklerini görür. Buraya dikkat : Hayatındaki en büyük tokadı burada yer ve erkek düşmanlığı bu noktada başlar beyninde bir savunma mekanizması olarak…
-Dünyayı tanıma aşamasında erkekten neredeyse 10 adım geridedir.
Liste devam edebilir ve uzar gider…
ilk çocukluk:
-Arsızlık ya hiç yapmaz, ya da çok yapar ve dayakla terbiye edilmeye başlanılır.
-Erkeklik ve dişilik kavrdıbını anlamaya başlar ama bu konuda erkek kadar rahat davranamaz ve en küçük olayda bile terslenebilir. En büyük olmasa da büyük tokatlardan birisini bu noktada yer…
Orta çocukluk:
-Aşırı derecede özgüven ekgibliği nedeniyle ya dersleri ”yapamam” mantığı ile hiç umursamaz, ya da aşırı umursar…
-Maalesef daha sosyal olamaz, en fazla yanında kuzenlerle parka çıkar.
-Ailesiyle erkek gibi çatışamaz, babası ağzına sıçar ve zütünün üstüne otutturur.
-Ergenlik dönemine girmesi olasıdır ve erkeklere olan ilgisi artar. Fakat belli edemez ve özgüveni daha çok gibilir. Erkekten gelen her türlü mesaja toplumdan korkuğu için ters yanıt verir ve daha önce erkeklere yazdığım şu madde ortaya çıkar:
”Kızlarla arasında düşmanlık ve kavgalar başlar ; çünkü ilk defa ciddi iletişimlerini yaşar ve her söylediğine ”eyvallah” denmeyeceğini öğrenir… Burada hayatının en büyük tokatlarından birisini yer… ”
Şimdi ”her türlü sorun doğrudan ya da dolaylı olarak dişilerle ilgilidir.” dememin nedenini anlıyorsunuz, değil mi ? Daha birçok örneği olacak, dert etmeyin…
ileri çocukluk:
-Adet gibi bir olay yaşar ama ailesiyle paylaşamaz ; annesiyle paylaşsa dahi biraz terslenir ve mesafeyi hisseder.
-taktan kişiliği oturur.
-Kendi yolunu çizip bu taktan dünyada ayakta durmaya yahut kendisini kurtaracak erkeğini hayal etmeye başlar.
-Ergenliğe girmiş olabilir fakat yaşıtları onun egosunun günlük isteklerini karşılayamaz çünkü hala taso oynuyor ve dünyanın en iyi futbolcusunu alex de souza sanmaktadır… Hayatının en büyük tokatlarından birisini de burada yer…
-Beyindeki erkeklere karşı savunma mekanizması yerini feminizme bırakmaya başlar.
-Erkeklerin onunla ilgilenmesi hoşuna gider ; fakat henüz bir züt kalkıklığı yoktur.
Ulan burada da açık olarak görülüyor ki, kızların önüne birçok seçim çıkar ve sürüyle kombinasyonla karşınıza gelirler…
Asla kitle imha silahı işe yaramaz ; onları bitirmek için mantığınızı sonuna kadar çalıştırıp karakter analizi yapmak zorundasınız…
işte bu yüzden ”alfa olun” diye bağırıyorum.
Alfa karakteri, bu analizleri sizin yerinize yapar ve verdiğim taktikleri sizin yerinize uygular.
Siz bunun farkına bile varmazsınız…
Dişilerin ergenlik dönemine de değineceğim sonra…
Ezilmeyle oluşan özgüven yıkılmasını, abazalarla arttırdıkları egolarıyla nasıl kapadıklarını ve ne kadar basit bir şekilde aşılacağını da göreceksiniz.
Erkeklerin ergenlik dönemine değindiğimde ise, ne kadar saçma bir şekilde mükemmel özgüvenlerinin parçalandığını göreceksiniz.
Evet, bu siz oluyorsunuz…
başlık yok! burası bom boş!