Hava, her zamanki seriliğini almış. Silah sesleri susmuştu, gökyüzü helikopterler ve jetler olmayınca çok güzel gözüküyordu. Yüzbaşı Tahir’se her zamanki gibi içine kapanmıştı. Bugünkü çarpışmada, kardeşi kadar sevdiği Onbaşı Murat’ı kaybetmişti. Serinlik çökmeden yarım saat önce gömüştü onu. Teker teker kaybediyordu dostlarını. Elinden bir şey gelmiyordu. Türkiye, Afganistan’a çıkartma yapalı 2 sene olmuştu. Yüzbaşı 2 senedir ailesini görmemiş, seslerini dahi duyamamıştı. Çökmekte olan ABD, Afganistan’daki kuvvetlerini çekmemiş, üstüne bide Rus ordusu girmişti işin içine. Ortalık karman çormandı, Rus ordusu jetleri ile ABD üssünü bombalıyor, Afgan birlikleri ise şehirdeki ABD ordusunu püskürtmeye çalışıyordu. Yzb. Tahir ve Dostları ise Afgan birliklerine yardım ediyordu. Ama her zaman çarpışma istenildiği gibi gitmiyordu. Yüzbaşı 2 seneden tam 6 dostunu uğurlamıştı Afgan topraklarında. Yüzbaşı yarınki çarpışmada bir dostunu kaybetmemek umuduyla yatağına doğru gidiyordu. Yatağına soyunmadan uzandı, uykunun çok uzun sürmeyeceğini biliyordu.

Edit: Beyler okunursa devamı gelir.

Buda böyle okunmayan, hiç bi zamanda okunmıcak bi hikaye olarak kalsın buracıkta.

Aradan 2 saat kadar geçmişti ki, silah seslerine uyandı. Rus piyadeleri sesleri kulaklarını çınlatıyordu, ne olduğunu anlamaya çalışarak siper aldı. Yatağının ucundaki tüfeğine uzanıp aldı eline, hızlıca kontrol etti silahını ve bir anda fırladı yatakhaneden. Ateş aça aça üstüne gelen 2 Rus piyadesini gördü. Tekrar kapıyı kapatıp yatakhaneye girdi ve dolabın arkasına siper aldı. Rus piyadeler kapıyı kırıp içeri girdiler. içerisi karanlıktı, Rus piyadeler tüfeklerindeki fenerlerle yatakhaneyi tarıyordu. Yüzbaşı birden dönüp ateş etmeye başladı. Rus piyadeler hazırlıksız yakalanmıştı. Birisi kafasından yediği kurşunla eşek cennetine doğru yola çıkmıştı, diğeri ise iki el göğsüne bir elde baldırına kurşunu yemişti ama hala hakkın rahmetine kavuşmamıştı. Yüzbaşı eline 45.cal tabancasını alıp yerdeki adamın kafasına 2 el ateş ederek onu da arkadaşının yanına göndermişti.

Yüzbaşı bu sefer daha temkinli bir şekilde çıktı yatakhaneden. Silah sesleri üssün diğer tarafına kaymıştı. Yüzbaşı dostlarını sağ salim bulmak umuduyla, her bulduğu köşeye siper alarak temkinli bir şekilde ilerliyordu. Yerdeki Afgan askerlerini gördükçe umudu azalmaya başladı. Cephaneliğin oraya geldiğinde şok oldu. Rus piyadeleri hiç bir Afgan askerini esir almadan öldürmüş fakat Yüzbaşı’nın ekibini esir almışları. Sanki Yüzbaşı’nı bekliyorlardı. 20 kişilik ekipten geriye kalan 13 kişi ordaydı ve onların tepesinde bekleyen 30'a yakın Rus askeri. Yüzbaşı’nın ise sadece; 14 tüfekte, 6 tabancada toplam 20 kurşunu vardı. Hızlı ve pratik düşünmeliydi. Daha fazla dostunu kaybetmeye dayanamazdı.