-2
**kimseye haber vermeyecektim aslında memlekete dönüyorum diye ama
ablama söyledim
ve benii otogardan eniştemin alıp alamayacağını sordumm
taşınması gereken valiz ve aile bireyleri için aldığım ufak tefek hediyeler vardı
ablam tamam hallederiz dedi ama
otogarda beni bekleyen bir enişte göremedim
ablama telefon açıp nerde kaldığını sordum eniştemin
gelmek üzere olduğunu söyledi
15 dk kadar bekledikten sonra gelen eniştem değil
yalancıydı
anlayacağınız ablam da yamuk yapmıştı bana
utangaç suratı ile yanıma yaklaşıp
elini uzattı hoşgeldin diyerek
ne yapacağımı bilemedim
bildiğim tek şey
askerliğim süresince hergün benim nasıl olduğuma dair ablamdan bilgi almış olması
ve sesimi duyabilmek için ablama telefonunun sesini açması için yalvarmış olmasıydı
ayrıca yazdığı mektup
oraya gelişinde çok büyük umutlar olduğu belliydi
belli ki beni çok özlemişti
belli ki hatalarından oldukça ders almıştı
zira suratıma bile bakamıyordu
bazıları allah'a aşk diye dilenirken
ben dibime gelmiş aşka surat yapıyordum aslında
yaptımda devam de ettim yapmaya
kendi mutluluğumdan geçtim
alanyalı binin ne tak yiyeceğini merak ediyordum
çünkü yanına gelecekti çok sevdiği
benden bi gibim olmazdı zaten
affettim demedim yalancıyı hiç
ama küs gibi de olmadım
ne başkası ile beraber oldum
ne de seviyorum dedim yalancıya
o aramazsa aramadım
ablamın düğünü öncesi yalancıyı istemek üzere evlerine gelme isteğinde bulunan bir aile olmuş
ama yalancı o gün açıklamış annesi ve abisine beni sevdiğini
düğün gecesi herkes oynarken konuşmak istediğini söyledi
sonra konuşuruz diye sallamak istedim ama çok önemli deyince merak da ettiğim için kabul ettim
dışarı çıktık düğün salonundan
üzerine inanılmaz yakışmış kıyafeti
kuaförünün yaparken bile çok zevk aldığına inandığım dalgalı bukleli uzun saçları
arkasında ben
yola düştük
çok geçmeden oturdu bir halk otobüsü durağına
kendi kendine çok düşünmüşş olduğu akmak üzere olan gözyaşları ile belli oluyordu
çoook uzun bir konuşma bekliyordum ama
-mutluluk bana geldiğinde ellerimi tutan sen olur musun kelebek dedi
cevap vermedim başım önde düşünürken
-özür dilerim diye kalktı yanımdan
gitme de demedim kal da demedim
bu onu uzunca bir süre hiç göremeyeceğimin iilk günüydü aynı zamanda
zamanla staja başlayıp çalışırken
çok güzel kızlarla tanıştım
çoğu için sadece bir tekliif yeterlii gözükürken hiç birisine teklif etmedim
sürekli alanyalı bin ile temasta oldum
askerlik süresince onu her arayışımda kızla aralarında ne olduğunu sordumm
kimi zaman mutlu kimi zaman üzgündü
askerlik sonrası onu ziyarete gittiğimde de
beraber gezdikleri
oturdukları
tanıştıkları yerleri göstermesi için resmen yalvardım
kızı da görüp küçük bir tanışma fırsatı buldum
beraber staj yaptığım bir binten duydum ilk
panpa lafını
daha sonra inci geyikleri ile gülmekten tanışmamız ve birlikte takılmamız çoğaldı
bana kullanmmadığı yedek niki olan
yannan giben kelebek'i verdi
hikayeler okudum inciden
sonra bende yazmaya karar verdim bir tane
alt yapıyı alanyalı binin hayatından alıp
sözlerle ve benzetmelerle süsleyip yazdım
bende bilmiyordum
o kadar sevileceğini
tam bir senemi aldı yazmak
herşey iyi güzel hoştu ama
alanyalı bin öğrenince üzüldü yazdığıma birazda kızdı
-şu tarihte alanyaya gel dedi
gittim işten izin alarak
ben beni dövmesine bile razıyken
iki gün çok güzel ağırladı beni
hikaye hakkında konuştuk
orası öyleydi burası böyleydi diye
ben aranız nasıl diye sorduğumda
-ikimizde mutluyuz cevabını verdi
giyindik ikimizde
bilmiyordum nereye gideceğimizi
sorduğumda
-sen bu gece cezanı çekeceksin, bende sana eşlik edeceğim içerken dedi
cezadan kasıt hesap ödemek sanıyordum
çok lüks bir mekana gittik
içeri almak istemediler bizi
bir kaç telefonla ayarladı alanyalı
girdik ben oturacak yer bakarken
-bekle dedi gözlerinde anlam veremediğim yaşlar var iken
-hayırdır lan dedim
-tanımadın mı dedi gelini göstererek
-yoo kim bu dedim
-gibtir et bende tanıyamışım zaten 8 senedir dedi
ben sadece
-hasgibtir diyebildim ani tansiyon düşmesi sonucu yere düşerken
o tuttu ellerimden
-şimdi içmek için bahanemiz var dedi
seven kişi o iken
ben o kadar üzüldüysem
onun neler yaşadığını sormaya bile korktum
daha önce zütürdüğü bir yere gittik
bank'a
yıllardır beraber oturdukları bankta
hiç konuşmadan denize bakarak içti
hiç bağırmadı
kimseye küfür etmedi
tatsızlık çıkarmadı
ama çook sarhoş oldu
susmuştum bende dinlenmiştim biraz ağlamaktan ama
ayağa kalkıp denize yaklaşarak
ellerini havaya kaldırdı
3 4 dk kadar bekledi
elleri havada iken öpülmesi gerekiyordu halbuki ebrusu tarafından
-hadi gidelim dedim dayanamadığım için
-o ne dedi biliyor musun kelebek dedi
-hangisini soruyorsun ki dedim
-ben mutlu olmayı çok hakediyormuşum.. çok iyiymişim mükemmel kalbim varmış, yalan dimi kelebek dedi sarhoşlukla
-hayır doğru dedim
-sus huur çocuğu sus, senin de dıbına koyim sende gideceksin beni yalnız bırakacaksın da yol mu yapıyorsun dedi
-yok be olm herşeyde bir hayır vardır üzülme diye tesellii etmeye çalıştım
çok sarhoş olduğu için evine zütürdüm
ertesi gün kalktığımızda tek hatırladığı
-herşey de bir hayır vardır dedin bana dün gece dedi
-evet dedim
-o yüzden yaşıyorum şu an,şimdi senii gibtir etcem burdan bunun sana hayır getirmesi için tek yapman gereken yalancının yanına gitmek diye
ciddi ciddi kovdu beni
daha sonra sadece iyiyim yurt dışına gitcem diye haber aldım alanyalıdan
ben mi ne oldum gibtir edin dıbına koyim bi gibim olmaz benden...
son
Tümünü Göster