-
31.
0mahsar
fuat
özkan -
30.
0shaggy amk
-
29.
0adın h ile başlıyor soy adın d ile
-
28.
0hıyasettin
-
27.
0hakan amk hakan...
-
26.
0lan adam uğraşmış. şimdi sen ara ismin var mı diye
-
25.
0tarık
-
24.
0ceren veren
-
23.
0ali atıf 1
-
22.
0ahmet kaya
-
21.
0@epipath lan olum bu kadar çok istediğini bilseydik girerdik şimdiye nickaltını
-
20.
0TAKi: Günahtan kaçınan, dinine bağlıTümünü Göster
TALAT: Yüz, surat, çehre
TALAY: Deniz, büyük nehir
TALiP: istekli, isteyen, talep eden
TAMAY: Dolunay
TAMER: Tam erkek
TAN: Şafak vakti
TANAY: Şafak ve ayın birarada olması
TANBERK: Şafak çizgisi - Parlayan şimşek
TANER: Aydınlık erkek
TANJU: Türk imparatorlarına Çinlilerce verilen ad
TANKUT: Kutlu aydınlık
TANSEL: Aydınlığa ait, sabahla ilgili
TARHAN: Oğuzlarda demirci ustası - Tüccarlar - Han ve komutan ünvanı
TARIK: Sabah yıldızı
TARKAN: Eski Türk adı / Dağınık
TAŞKIN: Taşmış durumda olan, aşırı
TAYFUN: Çok zorlu bir fırtına
TAYFUR: Küçük bir kuş türü
TAYGUN: Çocuk, torun
TAYLAN: Uzun boylu
TAYYAR: Uçan, uçucu
TAYYiB (P): iyi, hoş çok temiz
TEKCAN: Değerli, eşsiz
TEKiN: Uğurlu
TEMEL: Kök, esas, dayanak
TEOMAN: Oğuz Han'ın Babasının adı
TERCAN: Genç, delikanlı - Kırmızı buğday
TEVFiK: Allah'ın yardımı, uygunlaştırma, başarı
TEZALP: Çabuk, hızlı yiğit TEZCAN Telaşlı, heyecanlı
TEZCAN: Canı tez olan
TEZKAN: Kanı kaynayan, heyecanlı
TINAZ: Ot ya da saman yığını
TiMUÇiN: Türk Moğol imparatoru Cengiz Han'ın asıl adı
TiMUR: Demir'in eski Türkçe'deki yazılışı
TOKCAN: Gönlü Tok
TOKER: Gözü, gönlü tok
TOKTAMIŞ: Bir yerde yerleşik oturan
TOLGA: Bir tür savaş başlığı, kask
TOLUNAY: Dolunay
TONGUÇ: En büyük çocuk
TOPRAK: Yer kabuğunun yüzey bölümü
TOYGAR: Çayır kuşu
TUFAN: Şiddetli, sürekli yağmur ve getirdiği su baskını
TUGAY: iki alaydan oluşan askeri birlik
TUĞRUL: Güçlü bir masal kuşu
TUNA: Avrupa'da bir nehir
TUNCA: Tunç gibi / Meriç nehrinin bir kolu
TUNCAY: Tunç renkli ay
TUNCEL: Tunç gibi el
TUNCER: Tunç gibi er
TUNÇ: Bakır, çinko ve kalay karışımı bir maden
TURAÇ: Bir tür küçük av kuşu
TURAN: Dünyadaki tüm Türklerin yaşayacağına inanılan ülke
TURGAY: Çayırkuşu / Toygar
TURGUT: Oturulacak yer, belde
TURHAN: Soylu seçkin
TÜMAY: Dolunay
TÜRKAY: Ay gibi parlayan Türk
TÜRKER: Türk erkeği
TÜRKEŞ: Orhun yazıtlarında adı geçen bir kahraman
UÇAR: Sezgi, anlayış, dikkat
UÇHAN: Sert, çatık kaşlı veya Aslan
UÇKAN: Allah'ın kulu
UFUK: Yerle göğün birleşmiş gibi göründüğü sınır
UĞUR: iyilik müjdesi, nesnelerde varolduğuna inanılan iyilik kaynağı
UĞURALP: Dünya, varlık
UĞURCAN: Doğruluk gösteren-Adaletli davranan
ULAÇ: Cennette ölümsüzlüğe kavuşan
ULAŞ: Çok övülmüş, methedilmiş
ULUÇ: Büyük Türk Denizcisinin adı (Uluç Ali Paşa)
ULUNAY: Dürüst, güvenilir
ULVi: Yüce, yüksek
UMUR: Görgü, tecrübe
UMUT: Ummak, beklemek, ümit etmek
URAL: Aydınlık gece
UTKAN: Din uğruna çalışan
UTKU: Zafer, üstünlük sağlama, yenme
UYGUR: Şanı şerefi en yüksek olan
UZAY: Sonsuz boşluk
UZEL: Sevdalı, aşık
UZER: Kahraman, cesur,savaşçı
ÜLGEN: Yüce, ulu - iyilik tanrısı
ÜLKEM: Yurdum, vatanım
ÜLKER: Boğa burcunda yedi yıldızdan biri
ÜMiT: Umut / Ummak, beklemek, ümit etmek
ÜNAL: Ün almakla ilgili
ÜNALP: Tanınmış, ünlü yiğit
ÜNAY: Ay gibi tanınmış, ünlü
ÜNER: Tanınmış, ünlü
ÜNKAN: Tanınmış soydan gelen
ÜNSAL: Adın duyulsun, ünlen
ÜNVERDi: Adını duyuran, tanınan
ÜSTAY: Ay gibi yüce, yüksek
ÜSTER: Baş yiğit
ÜZEYiR: Kur'an da adı geçen bir kişi
VAFiT: Elçi, temsilci
VAHAP: Çok bağışlayan, bol ihsan edici
VAHDET: Bir ve tek olma
VAHDi: Bir ve tek olmayla ilgili
VAHiT: Tek, yalnız
VAKUR: Ağırbaşlı, temkinli
VAROL: Var olmakla ilgili / yüceltme ünlemi
VASFi: Nitelikle ilgili
VECDi: Coşkunlukla, vecd ile ilgili
VECiHi: Soylu, asil
VEDAT: Dostluk, sevme, sevgi
VEFA: Sözde durma
VEFi: Vefalı, bağlı - Tam, mükemmel
VEFiK: Yoldaş, aynı fikirde olan
VEHBi: Tanrı vergisi
VELi: Sahip, eren, ermiş
VELiT: Yeni doğmuş çocuk
VEYSEL: Kurt
VEYSi: Yoksul, muhtaç
VOLKAN: Yanardağ
VURAL: Vurup almakla ilgili
YAĞIZ: Esmer - Doru - Yiğit
YAHYA: Meryem Ana'nın amcasının oğlu olduğu söylenen bir peygamber
YAKUP (B): Bir Peygamber adı
YAKUT: Parlak kırmızı, değerli taş
YALAZ: Alev - Bayrak
YALÇIN: Sarp ve dik
YALIM: Alev, ateş uzantısı
YALIN: Sade, çıplak, katışıksız
YALINAY: Ayın en güzel, sade görünümü
YALMAN: Kılıç, kama gibi şeylerin ucu - Sarp, dik
YAMAÇ: Dağın ya da tepenin bir yanı - Karşı - Yan, yakın
YAMAN: Güç etki ve beceriklilik sahibi
YASiN: Kuran-ı Kerimde bir surenin adı
YAŞAR: Yaşayan, yaşamakla ilgili
YAVUZ: Yaman, pek sert
YAZGAN: Yazar, yazıcı
YEKTA: Tek, eşsiz
YENAL: Galip gel, kazan
YENER: Üstün gelen, kazanan
YETKiN: Olgunlaşmış, kemale ermiş
YILDIRAY: Ayla ilgili / yıldır yıldır parlamak ay gibi
YILDIRIM: Buluttan buluta ya da yere elektrik boşalması
YILMAZ: Korkusuz, yılmayan
YiĞiT: Güçlü, cesur
YORDAM: Rehber, kılavuz - Beceri - Anlayış, davranış - Kural, yöntem
YUNUS: Bir takım yıldızının adı / Denizde yaşayan bir memeli türü
YURDAER: Yurdu için doğmuş
YURDAKUL: Yurdu için canını veren
YURTCAN: Yurduna canını veren
YUSUF: Eklenecek, ilave edilecek
YÜCEL: Yücelmiş olan
YÜKSEL: Manevi anlamda yükselmek, yücelmek
YADiGAR: Bir kimseyi ya da olayı hatırlatan şey veya kişi YAĞIN Yağmur - Yiğit
ZAFER: Savaş ve uğraşla elde edilen başarı, sonuç
ZAHiR: Parlak yıldız
ZAHiT: Günahtan kaçınan
ZEKAi: Akılla, zeka ile ilgili
ZEKERiYA: Erkek
ZEKi: Akıllı olan
ZEYCAN: Candan, cana yakın
ZEYNEL: Zenelabidin'in kısaltılmışı
ZiHNi: Zihnin gücüyle, kavrayışla ilgili
ZiKRi: Zikirle, ayinle, ilgili, zikreden
ZiRVE: Doruk, tepe noktası
ZiYA: Aydınlık, ışık
ZORLU: Güçlü, tuttuğunu koparan
ZÜHTÜ: Her türlü zevke karşı koyup kendini ibadete veren -
19.
0ORTUNÇ: Ateş renginde tunçTümünü Göster
ORUÇ: Müslümanların yeme içmeden vs. uzaklaştıkları bir ibadet
OSMAN: Toy denilen, kazdan büyük bir kuşun yavrusu / Ateş gibi adam (Odman= Od +Man)
OYTUN: Beğenilen güzel yer / Kutsal
OZAN: Halk şairi
ÖCAL: Öc almaktan, intikal alan
ÖDÜL: Bir başarı ya da iyilik karşılığında verilen armağan
ÖGEDAY: Çok akıllı
ÖĞÜN: Yücel, gurur duy - Zaman, vakit - Kez, defa - Önde, ileride
ÖĞÜNÇ: Övünülecek şey
ÖĞÜT: Nasihat
ÖKER: Akıllı
ÖKKEŞ: Erkek örümcek - Bir dağın adı
ÖKMEN: Akıllı, zeki
ÖKTEM: Güçlü, onurlu
ÖKTEN: Akıllı, bilgili
ÖMER: Dirlik, canlılık yaşam gücü
ÖMÜR: Yaşayış, hayat
ÖNAL: Daima önde olmak
ÖNAY: Ayın ilk günlerindeki durumu, hilal
ÖNDER: Lider, yönetici, şef
ÖNEL: Bir şeyin tamamlanması için verilen süre, vade
ÖNER: Başta gelen - Yön - Sıra
ÖRSAN: Örs gibi sağlam adı olan
ÖRSEL: Örs gibi sağlam el
ÖVÜL: Kendini beğendir, övgü kazan
ÖVÜNÇ: Övünülecek şey
ÖYMEN: Evcimen, evine bağlı
ÖZAL: Özü kırmızı
ÖZALP: Özünde yiğit olan
ÖZAY: Özlü, özü ay gibi aydınlık olan
ÖZBEK: Yiğit, cesur - Bir Türk boyu
ÖZCAN: Candan, içten
ÖZDEMiR: Gerçek, özlü demir
ÖZDEN: Soyu temiz olan
ÖZEN: Dikkat, heves, itina
ÖZER: Özü er olan
ÖZGÜN: Orijinal, diğerlerine benzemeyen
ÖZGÜR: Serbest, hiçbir koşula bağlı olmayan
ÖZHAN: Han soyundan gelen
ÖZKAN: Temiz kan, soylu kişinin kanından gelen
ÖZMEN: Özü iyi, sağlam olan Aydınlık başlangıç
ÖZTÜRK: Soyu Türk olan
ÖZÜN: Hakkıyla kazanılmış ün
PAKEL: Sezgi, anlayış, dikkat
PAKER: Sert, çatık kaşlı veya Aslan
PAKSOY: Allah'ın kulu
PALA: Kısa, geniş kiliç
PAMiR: Herşeye gücü yeten
PARS: Yırtıcı bir hayvan
PAŞA: Bir askeri ünvan / ağabey, erkek kardeş
PAYDAŞ: Dünya,
PAYiDAR: Doğruluk gösteren-Adaletli davranan
PEHLiVAN: Güreşçi
PEKCAN: Sıkı canlı, yufka yürekli olmayan
PEKER: Güçlü erkek
PERKER: Beyaz ay,dolunay
PERTEV: Dürüst, güvenilir
PEYAM: Mutlu, sevinçli gün
PEYAMi: Haberle ilgili, haber veren
PEYKAN: Beyaz taç, gelin tacı
PEYMAN: Aydınlık gece
POLAT: Sertleştirilmiş , su verilmiş demir
POYRAZ: Kuzeydoğu yönünden esen rüzgar
POZAN: Candan, cana yakın
RACi: Rica eden, dileyen
RAFET / REFET: Çok acıma
RAGIP: içtenlikle isteyen, özleyen
RAHiM: Esirgeyen, acıyan
RAHMAN: Acıması bol olan
RAHMi: Koruyan, esirgeyen
RAiF: Acıyan, esirgeyen
RAKIM: Yazan
RAMAZAN: Kameri yılın 9. ayı
RAMi: Atıcı, mermi atan
RAMiZ: Remz eden, işaretleyen
RASiM: Resmeden, resim çizen
RASiN: Beyaz ay,dolunay
RAŞiT (D): Doğruyola giden
RAUF: Çok acıyan, esirgeyen
RECAi: Umma, dileme
RECEP: Heybetli, azametli, saygı değer
REFET: Çok acıma
REFiĞ: Din uğruna çalışan
REFiK: Arkadaş, yoldaş, ortaklık
REHA: Kurtulma
REMZi: işaret ve gizliliğe ait
RENAN: Kızıl kan
RESUL: Haber getiren
REŞAT: Aklın gerektirdiğini yapan
REŞiT (D): Akıllı, iyi davranan
RIDVAN: Cennetin kapıcısı olan melek
RIFAT: Yükseklik, yüksek rütbei
RIFKI: Yumuşaklıkla, sükunetle ilgili
RIZA: Hoşnutluk, memnunluk
RUHi: Ruhla ilgili
RUŞEN: Aydın, parlak
RÜÇHAN: Orta Asya'da Tanrı dağı,bir Türk boyu
RÜKNETTiN: Bir şeyin temeli / Dinin temeli
RÜSTEM: Ünlü Fars pehlivanının adı
RÜŞTÜ: Ergin, olgun
SAADETTiN: Dinin uğurlu, kutlu kişisi
SABAH: Günün başlangıcı
SABAHATTiN: Güzellik
SABiR: Sabreden, katlanan
SABiT: Yerinde duran kımıldamayan
SABRi: Sabırla ilgili
SACiT (D): Secdeye varan, ibadet eden
SADETTiN: Kutluluk, saadete erme, mübarek olma
SADIK: içten bağlı, gerçek dost
SADRi: Anaya göre çocuk
SADULLAH: Allah'ın talihli kıldığı
SADUN: Yıldız bilimine göre, uğurlu olan
SAFA: Saflık berraklık, gönül rahatlığı
SAFFET: Saflık, temizlik
SAFi: Katıksız, ayırt edilmiş
SAiM: Oruç tutan, oruçlu
SAiT (D): Kutlu, cennetlik
SAKIP: Delen, delik açan - Çok parlak
SAKiN: Uslu, kendi halinde - Bir yerde yerleşmiş, oturan
SALiH: iyi, yararlı, yetkili
SALiM: Ekgibsiz, sağ, sağlam
SALTUK: Hiç bir koşul ve denetime bağlı olmayan
SAMET (D): Sonsuz, ebedi
SAMi: işiten, dinleyen
SAMiH: Cömert, eli açık
SAMiM: Bir şeyin merkezi
SANBERK: Gücüyle tanınmış
SANCAR: Kısa kama - Saplar, batırır
SANER: Ünlü, tanınmış
SANVER: Adın duyulsun, ünlen
SARGIN: Candan, içten
SARP: Dik geçilmesi ve çıkılması güç
SARPER: Sert, güçlü
SARUHAN: Eski bir Türk beyi
SAVAŞ: iki ya da daha çok tarafın vuruşması , kavgası
SAYHAN: Adaletli hükümdar
SAZAK: Kuvvetli ve soğuk rüzgar - Bataklık, sazlık - Kaynak, pınar
SEÇKiN: Seçilmiş olan
SEDAT: Doğruluk, haklılık
SEFA: Gönül rahatlığı, rahatlık - Eğlence
SEFA /SAFA: Saflık berraklık
SEFER: Yolculuk, savaş hali
SEHA: Eli açık, cömert
SELAHATTiN: Dinine bağlı
SELAMi: Barış ve rahatlıkla ilgili
SELCAN: Coşkun, taşkın
SELÇUK: Sel gibi akan
SELiM: iyileşmesi kolay hastalık
SELMAN: Barış içinde, huzurlu
SEMiH: Bol, cömert gönüllü
SENiH: Yüce, yüksek
SERALP: Baş yiğit
SERBÜLENT: Önde gelen, üstün
SERCAN: Canların özü, canın başı
SERDAR: Askerin başı, komutan
SERGEN: Raf, bir şeylerin dizili olduğu yer
SERHAN: Hanların başı
SERHAT: Sınır - iki devlet arasındaki sınır
SERKAN: Serhan / baş han , ser + kan,
SERKUT: Mutlu, talihli
SERMET: Öncesiz ve sonrasız
SERTAÇ: Baştacı
SERTER: Sert + Er, sert erkek
SERVER: Bir topluluğun en ileri geleni, baş, şef, reis
SERVET: Para mal mülk
SEYFETTiN: Dinin kılıcı, koruyucusu
SEYFi: Kılıç gibi - Askerlikle ilgili
SEYHAN: Çukurova'da bir akarsu
SEYiT: Efendi, bey
SEZAi: Uygun, yaraşır
SEZER: Sezgisi güçlü olan
SEZGiN: Sezme yeteneği olan, duygulu, anlayışlı
SIDDIK: Çok içten ve doğru kimse
SITKI: Yalan söylemeyen, dürüst
SiMAVi: Yüzle, çehreyle ilgili
SiNA: ilaç yapılan bir tür bitki
SiNAN: Süngü ve mızrak gibi şeylerin sivriucu
SiPAHi: Tımar sahibi asker
SONER: Son erkek , son yardımı yapan
SONGUR: Şahin - Ağır, hantal
SOYSAL: Uygar
SÖKMEN: Yiğitlere veilen san
SÖNMEZ: Sürekli yanan, sönmeyen
Suat (d): Mutlu, mutlulukla ilgili
SUAVi: Zorluklara dayanan
SUAY: Suya vuran ay ışığı gibi ışıltılı
SUPHi: Sabahla, aydınlıkla ilgili
SÜLEYMAN: Davud peygamberin oğlu
SÜMER: Bugünkü Irak'ta kurulan eski bir uygarlığın adı
SÜREYYA: Ülker yıldız takımı
SÜRURi: Sevinçli, sevinçle ilgili
ŞABAN: Kameri yılın 8. ayı
ŞADi: Sevinç, neşe, mutluluk
ŞAFAK: Güneş doğmadan az önce, ufuktaki aydınlık
ŞAHAP (B): Ateş, alev parçası
ŞAHiN: Bir tür yırtıcı kuş
ŞAHZAT: Sevilen, sayılan kişi
ŞAiR: Şiir yazan, ozan
ŞAKiR: Şükreden, nankörlük etmeyen
ŞAMiL: Kapsayan, içine alan
ŞANSAL: Niteliklerinle ünlen, tanın
ŞANVER: iyi niteliklerin bilinsin, duyulsun
ŞARIK: Parlak, parlayan
ŞECAATTiN: Yüreklilik, yiğitlit
ŞEFiK: Şefkatli
ŞEHMUZ: Hükümdar soyundan gelen
ŞEHZADE: Hükümdar oğlu
ŞEMSETTiN: Dinin güneşi
ŞENEL: Neşelen, mutlu ol
ŞENER: Şen erkek
ŞENOL: Neşeli ol anlamında
ŞENSOY: Neşeli, mutlu soydan gelen
ŞENTÜRK: Neşeli Türk
ŞERAFETTiN: Dinlerin en şereflisi
ŞEREF: Onur. Manen yüksek ve erdemli olmak
ŞERiF: Kutsal, mübarek
ŞEVKET: Ululuk, yücelik, kudret ve kuvvetlilik
ŞEVKi: Şevk, keyif, istekle ilgili
ŞiNASi: Tanıyış, tanımakla ilgili
ŞÜKRÜ: Şükretme, hoşnut olma
TACETTiN: Taca ait
TACi: Taç ile ilgili
TAÇKIN: Gurur
TAHiR: Pak, temiz
TAHSiN: Beğenip, alkışlanan, kale gibi sağlam -
18.
0hakan...
-
17.
0NAZMi: Vezinli, kafiyeli sözle ilgili/ DüzenliTümünü Göster
NEBi: Peygamber, Tanrı'nın buyruklarını kullara ileten
NECAT: Kurtuluş, selamet
NECATi: Kurtuluşa ermek
NECDET: Güçlü ve korkusuz
NECiP: Soyu temiz, cömert
NECMETTiN: Din'in Yıldızı
NECMi: Yıldızlarla ilgili , yıldızlara ait
NEDiM: Yakın dost, samimi arkadaş
NEDRET: Az bulunan, seyrek
NEHAR: Gündüz
NEJAT: Soy, asıl, hesap
NESiM: Hoşa giden hafif rüzgar
NEŞAT: Sevinç, neşe
NEŞET: Yetişme, meydana gelme
NEVZAT (D): Yeni doğmuş çocuk
NEYZEN: Ney çalan
NEZiH: Temiz, pak, seçkin
NEZiHi: Temizlikle, saflıkla ilgili
NiHAT (D): Tabiat, huy
NiYAZi: Yalvarma, yakarma
NiZAM: Sıra, dizi, düzen, kural
NiZAMETTiN: Düzenli, tertipli
NiZAMi: Kurallara uygun, düzenle ilgili
NUH: Eski metinlerde rahat anlamında / Bir peygamber adı
NUMAN: Kan / gelincik
NURETTiN: Dinin ışığı, aydınlığı
NURi: Işıklı, ışıktan geleni
NURKAN: Aydınlık, temiz soydan gelen
NURŞAT: Nura boğulmuş
NURTAÇ: Nurlu taç taşıyan
NUSRET (D): Tanrı yardımı
NUSRETTiN: Dinin üstünlüğü
NÜViT: iyi haber, müjde
NÜZHET: Zevk, keyif, istek, tad
OFLAZ: Ekgibsiz, tam - Gürbüz, yakışıklı - Becerikli - Eflatun
OGÜN: Belirli gün, bilinen, beklenen gün
OĞAN: Güçlü, kuvvetli
OĞUL: Erkek evlat - Kovandan çıkan arı topluluğu
OĞUR: Uğur - Samimi, içten
OĞUZ: Doğru ve iyi adam, sağlam, güçlü
OĞUZHAN: Oğuzların başı / Mete
OKAN: Anlama, öğrenme
OKAY: Beğenme, takdir etme
OKCAN: Hareketli, canı tez
OKER: Hızlı, hareketli
OKTAR: Ok taşıyıcı / Ok+dar (Bayraktargibi)
OKTAY: Çok hiddetli, kızgın
OLCAY: Şanslı, talihli
OLCAYTO: Bahtı açık, talihli
OLGUN: işe yarar, ya da yeterli durumagelmiş
OMAÇ: Hedef, amaç
OMAY: Seçkin, seçilmiş
ONAT: iyi, güzel, düzgün, namuslu
ONAY: Uygun bulma
ONGAR: Kurtuluş
ONGUN: Tam - Verimli, bayındır - Kutlu, uğurlu - Gelişmiş, gürbüz
ONUR: Şeref, haysiyet, izzet-i nefs
ONURAL: Şan, şeref kazan
ONURALP: Saygıdeğer, aziz, yiğit
ONURHAN: Onurlu hükümdar
ORBAY: Ordu komutanı
ORÇUN: Ahlak, Töre
ORHAN: Kentin hakimi, yöneticisi
ORHUN: Eski bir Türk devleti, Asyada bir nehir
ORKUN: Or+khun (han) Kentin hanı
ORKUT: Kutlu kent
ORTAÇ: Tepe - Mirasçı - Veliaht
ORTUN: Ortanca kardeş -
16.
0HAYRi: Hayırla, iyilikle ilgiliTümünü Göster
HAYRULLAH: Allah'ın hayırlı ettiği
HAZAR: Barış / Bir yerde oturma hali
HAZIM: Hezimete uğratan
HEYBET: Korku ve saygı uyandıran görünüş
HIFZI: Saklamak, korumak, hafızaya almak
HINCAL: Öc al, intikam al anlamında
HIZIR: Darda kalanların yardımına koşan
HiCRi: Göç eden / Hicrete ait, hicretle ilgili
HiDAYET: Doğru yolu arama / Yol gösterme
MiTHAT: Övme
MUAMMER: Uzun ömürlü, çok yaşayan
MUCiP: Gerektiren, gerektirici
muhafazid: Çok övülmüş, hamdedilmiş
MUHARREM: Din tarafından yasaklanan
MUHiP: Seven, sevişen
MUHiTTiN: Dini güçlendiren
MUHLiS: inanç ve eylemlerinde içtenlikle davranan
MUHSiN: Sağlamlaştıran
MUHTAR: Dilediği şekilde hareket edebilen
MUHTEŞEM: Görkemli, gözkamaştırıcı
MUKBiL: Mutlu, bahtiyar
MUNiS: Sıcakkanlı sevimli
MURAT: Arzu, istek, dilek
MURATHAN: Arzulu hükümdar
MURTAZA: Mürteza- Seçkin seçilmiş
MUSA: Sudan gelmek anlamındadır. Bir peygamber adı
MUSTAFA: Temizlenmiş, saf hale getirilmiş
MUTi: iyi kalpli, yumuşak başlı
MUTLU: Mesud, bahtiyar
MUTLUHAN: Mutluluğa erişmiş hükümdar
MUZAFFER: Zafer kazanan, galip gelen
MÜCAHiT: Savaşçı, Cihada katılan
MÜFiT: Faydalı, yararlı
MÜJDAT: iyi, müjdeli haberler
MÜKERREM: Yardımsever, ikram sever
MÜKREMiN: Konuksever, ikram sever
MÜMiN: inanan, iman eden
MÜMTAZ: Seçkin, başkalarından ayrı tutulan
MÜNiR: Aydınlatan, ışık veren
MÜREN: Akarsu, dere, ırmak
MÜRSEL: Yollanmış, gönderilmiş olan
MÜRŞiT (D): irşad eden, doğru yolu gösteren
MÜSLÜM: islam dininden olan / Teslim olan
MÜŞFiK: Acıyan, şefkat gösteren
MÜŞTAK: Özleyen, göreceği gelen
NABi: Yüksek, yüce, haber veren
NACi: Kurtulmuş, selamete kavumuş
NADi: Bağıran, haykıran
NADiR: Ender, az bulunur, seyrek
NAFi: Gelip geçen, etkili, sözü dinlenen
NAFiZ: işleyen, içeriye giden, delip geçen işleyen
NAHiT (D): Venüs, Zühre yıldızı
NAiL: Ele geçiren, muradına eren
NAiM: Uyuyan, uykuda olan
NAMIK: Yazar, yazan kişi
NAMi: Tanınmış, ünlü şöhretli
NASIR: Yardımcı, yardım eden
NASRETTiN: Dine yardımı dokunan
NASUH: Öğüt veren - Temiz
NASUHi: Bozulmaz biçimde tövbe eden
NAŞiT (D): Şiir söyleyen, şiir okuyan
NAZIM: Düzenleyen, tanzim eden
NAZIR: Bakan, gözeten - Bakan, vekil
NAZiF: Temiz, güzel -
15.
0BAHTiYAR: Mutlu, talihli, Hayatından memnunolanTümünü Göster
BAKi: Süreklilik sahibi, sonsuza kadar kalan, sonsuz, sonu olmayan
BALA: Küçük çocuk, Yavru, Korunması gereken
BALABAN: Bir tür yırtıcı kuş. iri cins birtür Doğan (kuş)
BALER: Tatlı dilli, cana yakın
BARAN: Yağmur mevsimi
BARANSEL: Güce, kuvvete ait. Güçsel.
BARBAROS: Barba Rosse Kırmızı sakal. Asıl adı Hızır olan büyük Türk amiraline Avrupalıların taktığı ad.
BARIN: Bütün, tüm - Güç kuvvet
BARIŞ: Uzlaşma.
BARKAN: Çölde oluşan küçük kum kitlesi
BARKIN: Gezgin, Seyyah, Sürekli gezipdolaşan
BARLAS: Kahraman
BARS: Kaplan benzeri yırtıcı hayvan
BASRi: Gören, görme ile ilgili, görebilmek
BAŞAR: Başarılı ol anlamında
BAŞER: Başta gelen
BATI: Güneşin battığı yön
BATIHAN: Batı'nın hükümdarı, hanı
BATIKAN: Batı+ Khan Batının Hanı ya da Batının Kanı anlamında
BATIRAY: Ay gibi yiğit
BATTAL: Kahraman. Oldukça iri yapılı, Alışılmışın dışında büyük
BATU: Güçlü Kuvvetli
BATUHAN: Güçlü Kuvvetli Han. Altınordu devletinin kurucusu Batuhan.
BATUR: Korkusuz, yiğit.
BATURALP: Yiğitler yiğidi
BAYAR: Büyük, ulu yüce.
BAYBARS: Eski Türklerin beslediği kaplan
BAYBORA: Fırtına
BAYCAN: Zengin
BAYEZiT/BEYAZIT: Birçok Osmanlı şehzadesinin ortakadı.
BAYHAN: Zengin ve güçlü
BAYKAL: Yaban kısrağı. Moğolistandaki büyükgöl
BAYRAKTAR: Bayrak taşıyan.
BAYRAM: Ulusca kutlanılan, Kutsal ve önemli günler.
BAYSAL: Dirlik düzenlik içinde, sakin, gürültüsüz.
BAYÜLKEN: Göğün 16.katında oturan barış tanrısı
BEDiR: Ayın ondördü. Dolunay. Ay.
BEDiRHAN: Ay+ Han gibi Bedir + Han
BEDRETTiN: Ayın ondördü gibi ışık saçan, temiz ve yüce
BEDRi: Ay gibi, aya benzeyen, Aya ait
BEHÇET: Sevinç, güzellik, güler yüzlülük.
klı kalın gövdeli uzun ömürlü bir ağaç
DALAN: Biçim - ince, zarif
DALAY: Deniz
DANiŞ: Bilgi, bilme, danışma
DARCAN: Sıkıntılı, aceleci
DAVUT: Davut peygamberin adı
DEHA: Dahi, zekaca çok üstün olan
DEMiR: Bildiğimiz, demir / Ondan korkanlar trene binmez.
DEMiRALP: Demir gibi güçlü, yiğit
DEMiRCAN: Demir gibi sağlam olan can
DEMiREL: Demir gibi güçlü eli olan
DEMiRHAN: Demir gibi güçlü hükümdar
DEMiRKAN: Güçlü soydan gelen
DENiZ: Bu da bildiğimiz masmavi sular
DENiZHAN: Denizlerin hükümdarı
DENKTAŞ: Akran, aynı yaşta
DERiN: Yüzeyi tabanına uzak olan
DERViŞ: Alçak gönüllü, hoşgörü sahibi
DERYA: Deniz - Engin bilgili - Çok
DEVLET: Bütün Ulus
DEVRAN: Felek, kader
DEVRiM: Önemli ve temelli değişiklik /inkilap
DiLAVER: Yiğit / Yürekli
DiLMEN: Güzel konuşan
DiNÇ: Güçlü, sağlıklı
DiNÇER: Dinç + Er / Yorgunluk bilmeyen güçlü sağlam
DOĞA: Tabiat
DOĞAN: Yırtıcı bir kuş
DOĞU: Güneşin doğduğu yön
DOĞUHAN: Doğunun hükümdarı
DOĞUKAN: Doğunun hakanı
DOĞUŞ: Yaradılış
DORUK: Dağ ya da tepenin en yüksek yeri/ Şahika
DORUKHAN: Zirvenin hükümdarı
DURAN: Varlığını sürdüren-Dağyolu-Dingin, sakin
DURMUŞ: Çocukların sık ölümleri karşısında konulan dilek ifadesi
DURSUN: Çok yaşa , uzun ömürlü ol
DURUKAN: Soylu kan sahibi
DURUL: Suyun durulması, aklanması
DUYAL: Duygulu duyarlı çabuk duygulanan
DÜNDAR: Artçı asker, birliği koruyan asker
DÜNYA: Yeryüzü / Orhan abinin şarkısında"batsın" denilen yer
ECEViT: Çevik, çalışkan,açık fikirli- Yaramaz, sinirli
EDiP: Edepli terbiyeli / Edebiyatla ilgilenenkişi
EDiZ: Değerli yüksek
EFDAL / EFTAL: En değerli en yüksek.
EFE: Ağabey - Yiğit, cesur - Kabadayı
EFGAN: Ağlayıp inleme - feryat
EFLATUN: Açık mor, leylak rengi ile erguvan arası / Bilgin, bilgili, herşeyi bilerek doğan çocuk
EGE: Yüce, büyük ulu / Ülkemizin Batısındaki deniz
EGEMEN: Bir yere hakim olan
EJDER: Bir masal yaratığı, korkulan, güçlü
EKBER: Kebir kelimesinden, En büyük
EKiN: Tahılın ekiminden, harman dönemine kadarki hali / Kültür
EKREM: Pek cömert, iyiliksever
ELDEM: Sevimli, cana yakın
ELVAN: Renk renk, çok renkli
EMiN: Güvenilen, inanılan kimse
EMiR: Reis, aşiret başı, Emreden
EMiRHAN: Emir veren hükümdar, hanın emri
EMRAH: Saz çalıp oynayan
EMRE: Aşık, dost, Beylerbeyi, Büyük erkek kardeş
EMRULLAH: Allah'ın emri
ENDER: Seçkin, eşi benzeri az bulunan
ENER: En yiğit, en kahraman
ENGiN: Ucu bucağı olmayan genişlik
ENGiNSU: Açık deniz
ENiS: Dost, arkadaş
FAHiR: Övünülecek, parlak, şanlı, güzel
FAHRETTiN: Diniyle övünen
FAHRi: Karşılıksız kabul edilen görev,iş
FAiK: Başkalarından daha ileri, üstün
FAKiR: Yoksul
FALiH: Başarı kazanan, isteğine ulaşan
FARUK: Bir işi sonuca ulaştıran
FATiH: Ele geçiren, fetheden
FAZIL: Erdemli, manevi değerce üstün
FEHiM: Anlayışlı, zeki
FERDi: Bireysel, tek başına
FERHAN: Sevinçli, mutlu
FERHAT: Rahatlık
FERiD: Eşsiz, tek, benzeri olmayan
FERiDUN: Tek, eşsiz, benzeri olmayan
FERiT: Avcı kuş
FERKAN: Güçlü, saygın soydan gelen
FERRUH: Kutlu, uğurlu, aydınlık yüzlü
FETHi: Fetih ile ilgili
FEVZi: Kurtuluş ve zaferle ilgili, üstünlük başarı
FEYYAZ: Bereketli, gür, bol
FEYZi: Verimlilik, bolluk
FEYZULLAH: ilhdıbını Allah'tan alan
FEZA: Gökyüzü, uzay
FIRAT: Tatlı su - Türkiye'nin en uzun akarsuyu
FiKRET: Düşünmek, düşünceye dalmak
FiKRi: Düşünce ile ilgili / fikir sahibi
FUAT (D): Yürek, kalp gönül
FURKAN: iyi ile kötüyü birbirinden ayıran kanıt / Kuran-ı Kerim
GAFFAR: Acıyan, bağışlayan
GAFUR: Bağışlayıcı, günahları affedici
GALiP: Yenen, üstün gelen
GANi: Zengin, cömert, bol çok, elindekiyle yetinen
GARiP: Kimsesiz, yalnız, yabancı / Tuhaf
GAZANFER: Aslan - Yiğit, yürekli
GAZi: Savaşta yara alan
GEDiZ: Su birikintisi, gölcük - Ege'de bir akarsu
GENCAL: Genç, taze
GENCALP: Genç yiğit, kahraman
GENCAY: Ayın bir haftalık hali, hilal
GENCER: Genç yiğit
GENCO: Genç olmaktan, genç o anldıbına
GiRAY: Uygun, eskiden Kırım hanlarına verilen ünvan
GiRGiN: Kolay yakınlık kuran
GÖKALP: Mavi gözlü yiğit - Göklerin yiğidi
GÖKAY: Gök ve Ay gibi güzel olan
GÖKBERK: Yeşil yaprak
GÖKCAN: Yeşermiş, taze can, özlemle dolucan
GÖKÇE: Gökrengi, göğce
GÖKÇEN: Güzel, hoş
GÖKER: Gökyüzü gibi er
GÖKHAN: Göklerin hakanı Gök gibi büyükhan
GÖKHUN: Eski Türk isimlerinden Gök+Hun
GÖKMEN: Gök rengi gözlü
GÖKSEL: Gökle ilgili, göğe ait
GÖKTAN: Mavi şafak
GÖKTUĞ: Gök renkli Tuğ sahibi
GÖKTÜRK: Kök Türk / Tarihte bir Türk devleti
GÜÇHAN: Çetin, güçlü han
GÜÇLÜ: Kuvvetli, gücü yerinde - Önemli, etkili - Şiddetli
GÜLHAN: Gül gibi güzel hakan
GÜLTEKiN: Kültigin adından.. Güvenilen, herkese hayrı dokunan
GÜNALP: Güneş gibi yiğit
GÜNAY: Güneş ve ay - Güneşli yer
GÜNDOĞDU: Doğudan esen yel - Güneşin doğduğu yön
GÜNDÜZ: Gecenin karşıtı
GÜNER: Güneşin doğma zamanı
GÜNERi: Günün yiğidi
GÜNEŞ: Gezegen sistemimizin enerji kaynağı
GÜNEY: Dört yönden biri - Her zaman güneşli yer
GÜNGÖR: iyi günler yaşa anlamında
GÜNHAN: Oğuz'un altı oğulundan Güneşi simgeleyenin adı
GÜNSEL: Gün ışığı, ışık seli
GÜNSER: Işık ver, parla
GÜNTAN: Güneşin doğuşundan az önceki zaman
GÜNTEKiN: Güneş gibi tek
GÜRAL: Çok al, bol al
GÜRALP: Güçlü yiğit
GÜRAY: Bereketli, bolluk içinde olan ay
GÜRBÜZ: Gelişmiş, iri yapılı, sağlam
GÜRCAN: Herkesi seven, özveride bulunan
GÜREL: Sürekli oluşum ve dönüşüm halinde olan
GÜRKAN: Gürbüz, kanı bol
GÜROL: Hayat boyu herşeyin bol olsun
GÜRSEL: Gürlükle ilgili, gür olan
GÜRSOY: Güçlü, kalabalık soydan
GÜRTAN: Işıklı, geniş tan yeri
GÜVEN: itimat, emniyet
GÜVENÇ: Güven - Sevinçli - Dayanak, yardım
GÜZEY: Güneş görmeyen yer, kuzey
HABiB: Sevgili, dost
HACI: Hicaz'a gidip hac törenine katılan
HAFIZ: Ezberleyen/ Özellikle Kuran-ı Kerimi ezbere okuyan
HAKAN: Büyük Han, Hanlar hanı (Hükümdar anldıbına=Han)
HAKKI: Doğrulukla, adaletle ilgili
HALDUN: Kalp, yürek / Yüreklilik
HALiL: içten, dost çok yakın arkadaş
HALiM: Yumuşak huylu, sakin yaradılışlı
HALiS: Saf katkısız duru
HALiT: Süregelen, sürekli, geç yaşlanan
HALUK: Herkesle iyi geçinen iyi ahlaklı
HAMDi: Hamd eden, şükreden / Tanrı ileilgili
HAMDULLAH: Allah'ın övgüsü
HAMi: Koruyan, arka çıkan, koruyucu
HAMiT: Övgüye değer
HAMZA: Aslan
HANEFi: Tanrı'nın birliğine iman eden
HARUN: Huysuz at / Postacı / inatçı
HASAN: Güzellik, iyi davranma, iyilik
HASiP / HASBi: Kişisel değeri olan, ünlü bir soydan gelen
HASRET: Özlem
HAŞiM: Ezen, kıran, parçalayan
HAŞMET: ihtişam, büyüklük, görkemlilik
HATAY: il adı Antakya olan kentimizin adı
HATEM/ HATEMi: Sonuncu en son olan / Mühürcü
HAYATi: Yaşamsal, yaşamla ilgili önemli olan
HAYDAR: Aslan / Çok cesur
HAYRETTiN: Hayır eden, hayır sahibi -
14.
0ABAY: Sezgi, anlayış, dikkatTümünü Göster
ABBAS: Sert, çatık kaşlı veya Aslan
ABDULLAH: Allah'ın adamı- Allah'a ait olan, onun yolundan giden kişi
ABiDiN: Dua eden / Duacı
ACUN: Dünya, varlık
ADEM: Allah'ın yarattığı ilk insan / Adam
ADiL: Adaletli / Hakça davranan
ADNAN: Eski Türk isimlerinden / iki gökyüzü, iki cennet anlamında
AFFAN: Kendini kötülüklerden uzak tutan
AGAH: Bilgili / Bilen / Haberli / Uyanık
AHMET: Övülmeye değer/ Beğenilmiş / Allah'a şükreden /
AKAD: Soyluluk, Onurlu bir kişiliğe sahip olmak
AKAY: Beyaz ay,dolunay
AKEL: Dürüst, güvenilir
AKGÜN: Mutlu, sevinçli gün
AKIN: Hızlı bir biçimde düşmana yapılan saldırı
AKiF: Dünya işlerinden uzaklaşıp, ibadet için Allah'a yönelen
AKiL: Akıllı , Rüştünü kanıtlama konumuna gelmiş , yaptıklarının farkında olan
AKTAÇ: Beyaz taç, gelin tacı
AKTAN: Aydınlık gece
ALAADDiN: Din uğruna çalışan
ALDEMiR: Ateşte kıpkırmızı hale getirilen demir Al-Demir
ALi: Yüce, yüksek, şanlı, onurlu kimse
ALiCAN: Cana yakın, içtenlikli, candan, sıcakkanlı, girişken
ALiM: Bilim adamı, bilgin ilim bilen, ilimle uğraşan kimse
ALiŞAN: Şanı şerefi en yüksek olan
ALKAN: Kızıl kan
ALKIN: Sevdalı, aşık
ALP: Kahraman, cesur,savaşçı
ALPAR: Yiğit, cesur
ALPASLAN: Aslan gibi cesur, savaşçı beyi
ALPAY: Cesur, yiğit
ALPER: Alp + Er Cesur erkek Soylu erkek anlamında
ALPHAN: Yiğit, hükümdar
ALPTEKiN: Alp+ Tekin Soylu prens, güvenilir ve soylu
ALTAN: Al + Tan Kırmızı + şafak, güneşin şafaktaki kırmızı rengi
ALTAY: Yüksek orman anlamında. Orta Asya'da bir sıradağ
ALTUĞ: Al+Tuğ Kırmızı + Tuğ değerli taşlarla süslü tuğ
ANDAÇ: Armağan, hediye
ANIL: Ölçülü davranan, hoşa giden kimse
ARAL: Takımada, sıradağlar.
ARAS: Sahip çıkılan buluntu, Doğu anadoluda bir ırmağın adı
ARCAN: Saf, temiz
ARDA: Halef, ardından gelen
AREL: Temiz, dürüst
ARGÜN: Temiz gün, günlük güneşlik, yaşama sevinci veren gün
ARIKAN: Temiz soy
ARIN: Temiz,saf - Alın
ARiF: Anlayışlı, tanınmış,meşhur, bilgi sahibi
ARKAN: Temiz kandan gelen - Üstün, galip
ARMAĞAN: Hediye, ödül
ARMAN: Hasret, özlem - Sıkıntı
ARSLAN: Yırtıcı, güçlü,yiğit
ARTAÇ: Ar+ Taç Utanma duygusunu baş tacı eden
ASIM: Temiz, namuslu, sağlam karakterli
ASiL: Soylu, soylu bir aileden gelen, seçkin insan
ASLAN: Türklerin, güçlü insan tanımlarında genellikle seçtikleri ormanlar kralı
ASRIN: Bu asıra ait, bu devire uygun
ASUTAY: Hırçın tay
AŞKIN: Benzerlerinden daha üstün - Coşkun
ATA: Baba, ced, Ecdat, Büyükbaba, Bilge
ATABEK: Şehzade eğitmeni - Devlet yetkilisi
ATABEY: Selçuklularda şehzadeleri eğitmekle görevli kişilere verilen ünvan
ATACAN: Hoşgörülü, babacan
ATAHAN: Han soyundan gelen, soylu yiğit
ATAK: Canlı, girişken-Cömert-Nişancı
ATAKAN: Atasının kanını taşıyan, atasının kanından gelen gücü barındıran
ATALAY: Ünlü, şöhretli
ATAMAN: Ata kişi, önder
ATANUR: Atasından aldığı nuru taşıyan
ATASOY: Ataların soyundan gelen
ATAY: Herkesçe bilinen, tanınmış, ünlü
ATEŞ: Yanıcı maddelerin yanmasıyla ısı ve ışığın ortaya çıkması
ATIF: Eğilimli, birine şefkatle eğilen, sevgi duyan / Bir şeye yönlendirilen
ATIL: ileri hamle yap, anlamında Atıl, atılmak
ATILAY / ATALAY: Kolaylıkla ileri atılabilen, cesur kimse
ATILGAN: Engelleri aşan - Korkusu olmayan
ATINÇ: Atılgan / Atak
ATiLLA / ATTiLA: Hunların "Tanrının Kırbacı" denilen büyük hükümdarı
ATLIHAN: At + Han kelimelerinden, iyi ata binen yiğit Han
AVNi: Yardım etmek, yardımda bulunmak, yardımla ilgili
AYBAR: Gösterişli, heybetli
AYBARS: Ay ve Pars kelimelerinden, Ay gibi güzel, pars gibi yırtıcı
AYBERK: Sağlam kişilik- Ayın parlaklığı
AYDEMiR: Ay gibi ışıklı, temiz,demir gibi güçlü
AYDIN: Beyni çağdaş düşüncelerle aydıınlanmış, bilgili kişi
AYGÜN: Ay gibi parlak ve ışıklı güzel gün
AYHAN: Ay gibi güzel yüzlü hakan Ay +Han
AYKAN: Kanı ay gibi parlak ve temiz Ay Kanlı
AYKUT: Kutlu ay, armağan, ödül
AYTAÇ: Başında ay gibi ışıklı taç bulunan Ay + Taç
AYTEK: Ay gibi
AYTEKiN: Tek ay, uğur getiren ay
AYTUNÇ: Ay gibi güzel, tunç kadar sağlam
AYYÜCE: Ay gibi aydınlık nurlu ve yüce olan er
AZER: Azerbaycan kelimesinin kökü olan Azer'den..
AZiM: Bir şeyler yapmak için kararlı kişi, Azmeden, Azimli
AZiZ: Onur sahibi yüce, Saygıdeğer, Manevi gücü çok üstün
AZMi: Kemikli, kemikle ilgili / Azim sahibi
BABÜR: Hindistan'da yaşayan bir tür kaplan/Babür imparatorluğunun kurucusu Babürşah'tan
BAHA: Değer fiyat, kıymatinin karşılığı, Ederi
BAHADIR: Yiğit , kahraman, atak, gözünü daldan budaktan esirgemeyen
BAHATTiN: Dinin değerlisi, güzelliği
BAHiR: Deniz-Belli, açık-Işıklı, parlak
BAHRi: Denizle ilgili, denizci, denizingücü, sonsuzluğu -
13.
0nickine baktım ve haydar dümen diyorum
-
12.
0ceren...
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 04 01 2025
-
mkultravictim31 ve gwynplaine adlı yazarlarr
-
7 aylık koreli sevgilimden az önce aldığım mesaj
-
market alışverişine 1200 lira verdim
-
su içen musluk videoları
-
michael scofield ananın ağzınaa
-
züttte tak olmaz lan
-
beyler kırgız bir kadin bana numarasını
-
bugün online sayısı çok az
-
telefondan google sildim simdi diceksinizki
-
bazı şeyler çocuklukta belli oluyor
-
mkultravictim31 seninn kafana orakla vura vuraa
-
kumpir ayrı bir lezzettir atatürk
-
onlisans diplomasi ise yarar mi siizce
-
sözlükte benimle uğraşmaya çalışanlar var
-
insanlığın yüz karası yine gelmiş
-
suriyeliler gittiğine göre
-
nerdesiniz lan yazar müsveddeleri
-
gwanypline
-
04 01 2025 tyler dursun bacınıı
-
beyler neden benden nefret ediyorsunuz
-
kalça içi tak dolu sananlar
-
keşke tarkan kadar güzel bir sesim olsaydı
-
wow girl youtube kanalı link aşağıda
-
kadınlardan ölümüne tiksiniyorum
-
beyler zütümüzdeki kıllar nasıl oluyorda
-
wow girl olarak kasık traşım
-
wow girl olarak amima sinek girmesi
-
bu ibrahim tatlıses neden asenayı
-
herkes bıçaklamak istediği kişiyi yazıyor
- / 1