-
1.
+5 -2binler hikayenin iKiNCi BÖLÜM ü burada olacak.
ilk bölümü okumayanlar için (bkz: 2nci dünya savaşında almanyada bir türk)
Şimdiden rezervasyonları alın iKiNCi BÖLÜM bomba gibi geliyor. Bu arada Adolf'un sol arkasındaki benim.
iKiNCi BÖLÜM: ADOLF HiTLER'iN SIRLARI -
2.
0Evet binler kısa bir Sezon arasından sonra 2.Sezonla karşınızdayım.
-
3.
0O gün Hitler'le oturup uzun uzun sohbet ettik. Ben babamı, kendimi neden Almanya 'ya geldiğimizi anlattım o da biraz planlarından bahsetti. Avrupa'da büyük bir imparatorluk kurmasının gerekliğini ve bunun için haklı gerekçelerini anlattı. Mektup konusunu daha sonra konuşacağımızı şimdilik başka konularına yoğunlaşacağını söyledi. Bana bir oda ayarladılar ve bazı toplantılara benim de katılmamı istedi. Rahatım iyiydi. Bana "Danışman" ünvanı vermişti. Tek sıkıntım Hitler'in diğer danışmanları bana iyi gözle bakmıyorlardı. Hitler'in benimle ilgili planlarını da kestiremiyordum. Almanlar (yani biz, Dünyanın en kanlı savaşında bi anda kendimi Alman saflarında bulmuştum) bir çok muhabere ve antlaşma ile Avrupa'nın çoğunu ele geçiriyor, karşısında kimse duramıyordu. Ben en çok Türkiye'nin bu savaştaki rolünü merak ediyordum . Babam olsaydı müthiş öngörüleriyle Hitler'e iyi bir danışman olabilirdi diye düşünüyordum.
-
4.
0Hitler'i sevmeye başlamıştım. Çok etkili konuşan, hayvansever , kötü alışkanlıkları olmayan, etkileyici bir insandı. Benim de katıldığım bir toplantıda. "Mussolini binini hiç sevmiyorum ama şimdilik yanımızda durması gereken biri" dedi. Konu Türkiye'ye gelmişti. Hitler "Türkiye stratejik açıdan çok önemli bir coğrafyada ayrıca Müttefikimiz Japonya ile gerek askeri destek gerek ikmal ve coğrafi birliktelik kurabilmemiz için önemli bir geçiş noktası" dedi. Yaklaşık 4 saat Türkiye üzerinde senaryolar tartışıldı. 1nci Dünya Savaşındaki müttefikliğimiz masaya yatırıldı. Toplantı boyunca arada bana bakıyordu. Nabzımı kontrol ettiğini hissediyordum. Bana hiç söz vermedi. Sonunda bana dönüp,
"Sen ne düşünüyorsun?" dedi. Ben bi anda kendimi kaybettiğimi hatırlıyorum. Yutkundum. Kızardım. Bilincim gitti. ishal olmuştum ve 4 saat boyunca kıpırdamadan oturuyor kendimi tutuyordum. Bitse de gitsem diye Tanrı'ya yalvarıyor. Bu ciddi ortamda ilkokul çocuğu gibi "ben tuvalete gidebilir miyim?" de diyemiyordum. Ve herkes benim ne söyliyeceğimi beklerken... coooorrrttt diye patladım. sonunda da pırt diye bi osuruk çıktı. inanılmaz rahatlamıştım. tak paçalarımdan akıyordu. Yerin dibine girmiştim. Napıcamı bilemedim. O anda hiddetle ayağa kalkıp bağırmaya başladım.
-Girip düzleyelim Führer dıbına koyalım oranın yakalım yıkalım, Taş üstünde taş koyarsak bize de Almanya demesinler. Hem orda bor var diyorlar. Alırsak dünyanın dıbına koruz dedim. Petrol de çıkabilir. Zaten halk savaştan bıkmış yorgun, Atatürk de yok. Tam zamanı. Çökelim tepelerine . Yok edelimmm.
Hitler bana baktı." Bunu bunu alın dışarı" dedi. Başımı öne eğip odadan çıktım -
5.
0Odama gidip üstümü değiştirdim. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Çok önemli bir toplantıda bana söz verilmiş. Ve ben resmen sıçıp batırmıştım.
-
-
1.
0devamı nerde huur çocuğu kimse okumuyo mu sandın
-
-
1.
0okuyan varsa ses versin amk kimse okumayınca bıraktım
-
1.
-
1.
-
6.
0Bu olaydan sonra kolay kolay toparlanamadım. Uzun bi süre odamdan çıkmadım. Yemeğim sigaram odama geliyor ben sadece gelen savaş raporlarını okuyordum. 1940 yılının bahar aylarına doğru Fin'ler Stalin'e boyun eğmiş. Fin-Rus savaşının galibi Ruslar olmuştu. 1940 yılı Rus Alman ilişkilerinin son derece olumlu olduğu günlerdi. işte tam bu dönemlerde Almanya'da bir adam ortaya çıktı. Bu adam : "Bir gün gelecek Sovyet tankları Berlin sokaklarını çiğneyecektir" dedi ve büyük bir sansasyon yarattı. Ünlü telepat Wolf Messing'in bu iddiası Alman halkı arasında hızla yayılıp Hitler'in kulağına kadar gelmişti. Hitler bu adam hakkında tutuklama kararı çıkarttı. Ben adamı tanımıyordum. Ama gazetede resmini görünce şok olmuştum. Bu adam benim babamdı!!!
-
7.
0Nasıl böyle bir şey olabilirdi? Babam ölmüştü ve biz onu Yossi'nin dükkanında bırakmıştık. Sadece bir benzerlik de olabilirdi. Bu konuyu araştırmaya karar verdim. Öncelikle Wolf Messing hakkında küçük bir araştırma yaptım. Adamın yahudi olduğu söyleniyordu. Hitler'e bu adamın babama çok benzediğini söylesem acaba ne tepki verirdi. ileri görüşlü babam Wolf Messing olarak ortaya çıkmış olabilir miydi?
-
8.
0Ya da gerçek Wolf Messing 1939 yılında öldü de yerine babam mı geçmişti? Ayrıca 1939dan önceki fotolarında Wolf Messing sürekli ciddi duruyordu. Gazetedeki fotoğrafta sırıtıyordu. Bu kadar gülecek ne vardı?
-
9.
0Hitler bu adamı neden bu kadar ciddiye almıştı? Başına 200bin mark ödül koymuştu. Bu adamı bulmaya karar verdim. (Ödül için değil tabiki de gerçekten babam mıydı çok merak ediyordum.)
-
10.
0Hitler'in haberi olmadan buradan çıkmanın bir yolunu bulmalıydım. izin alırsam peşime adam takar adım adım izletirdi. Bana hizmet etmekle görevli Neff adında bir çocuk vardı. 19-20 yaşlarında uzun boylu zayıf sarışın biriydi. Neff doğmadan babası 1nci dünya savaşında şehit düşmüş. Yetimhanede büyümüş.Pek konuşmayan içine kapanık biriydi. Ona güvenebilir miydim? içim içimi yiyordu. Denemek zorundaydım.
-
11.
+1Akşamı beklemeye başladım. Nihayet yemek vakti geldi ve Neff in ayak seslerini duymaya başladım. Kalbim hızlı hızlı çarpmaya başlamıştı ki kapı çaldı "tak, tak"
-Giriin
-Efendim yemeğinizi getirmiştim.
-Gel Neff, gir içeri. Kapıyı da kapat.
Neff tepsiyi masaya bırakıp kapıyı kapattı. Ayağa kalkıp Neff'in karşısına geçtim. Biraz yakınlaşıp gözlerine bakmaya başladım. Buz mavisi gözleri vardı. Onu etkilemem gerekiyordu. Bi süre gözlerine baktım. Sonra cesaretimi toplayıp dudaklarına yapıştım. Deli gibi yiyişmeye başladık kendimden geçmiştim. Neff elini gibime attı ve okşamaya başladı. Dudakları bir kor tanesi gibi ağzımda eriyordu. Neff bir eliyle gibimi okşarken diğer eliyle pantolonunu sıyırdı ve önümde domalıverdi. Ne yapacağımı şaşırmıştım. "Hadi efendim lütfen ,gibin beni" diye inliyordu. Dayanamadım ve gibimi Neff'e sapladım.
başlık yok! burası bom boş!