/i/Tarih

''Tarih bir meslektir, bir hobi, gevezelik, anekdot ya da asparagas değildir.'' (Pierre Goubert)
  1. 1.
    +202 -26
    önceki başlıklarım: ikinci dünya savaşı gerçegi
    cengizhan gerçegi

    20 Nisan 1889 da Avusturya’nın Braunau am Inn kasabasında doğdu.(Hatta bu yüzden “O Alman deil Avusturya’lıdır” falan derler. Nasıl Azeriler’de Türk’se Avusturya’lılarda Alman’dır).6 kardeşden 4. südür. Küçükken hep ressam olmak istemişti ama babası Alois Hitler onunda kendisi gibi memur olmasını istiyordu. Hitler bu konuda babası ile sert çatışmalara giriyor hatta şiddete maruz kalıyordu. Alois Hitler sadist biriydi. Ailesine sürekli baskı ve şiddet uygulardı.Ama Adolf onu her zaman sever ve saygı duyardı. Adolf 13 yaşına geldiğinde babasını kaybetti. Babası hayatını kaybedince Adolf’un Annesi Klara Pölzl’e ressam olma konusunda baskıları da arttı.18 yaşında ise annesini kaybetti. Annesini tedavi eden Yahudi doktoru işini düzgün yapmamakla suçlar ve ölümden onu sorumlu tutardı. ilköğretimini kasabasında ortaöğretimini ise Linz şehrinde yaptı.Ama Adolf başarısız bir öğrenciydi. Sevdiği dersleri çalışıyor sevmediklerine hiç vakit ayırmıyordu.En sevdiği dersler ise tarih ve çoğrafya idi.

    beyler ilgi varsa rez alın devam ediyim

    edit:ulan başlığa şuna verdiğm şöyle ayar falan yazsam veya bi yerden haber çalıp kopyalasam 1000 tane şuku verirsiniz. şurda tarih öğretmeye çalışıyoz eksileri basıyonuz

    edit:4 part sürcek beyler. ilgi olursa partların sonunda çeşitli bilgiler ve hikayelerde yazarım

    edit:merak edilen konular olursa yorum olarak yazın elimden geldiğince cevaplamaya çalışıcam

    edit:ayrıca bakınız beyler: "hitler medyanın abartmasıdır"
    ···
  2. 2.
    +38
    Ressam olma hayali ile Viyana Güzel Sanatlar Akademisi sınavına iki kez girer ve ikisinde de başarısız olur. Kendisini sıvadan geçirmeyen hoca ise Yahudi’dir ve Yahudi nefreti orada başlar. Viyana’da sefalet içinde birkaç yıl geçirdikten sonra en sevdiği şehir olan Münih’e gitti. Kısa bir süre sonra ise 1. Dünya Savaşı başladı ve gönüllü olarak orduya katıldı. Savaştan sonra “Alman işçi Partisi” isimli gizli bi örgüte üye oldu ve kısa sürede liderliğe yükseldi. Daha sonra partini ismi Nasyonel Sosyalist Alman işçi Partisi olarak değiştirildi ve meşrulaştırıldı. Rakipleri Sosyal Demokratlar ve Komünistler tarafından bu parti üylerine “Nazi” lakabı takıldı. Yayınladıkları parti bildirisinde Almanya’yı Versay Antlaşması’ndan kurtaracaklarını söylüyor ve milliyetçi söylemlerle kendine taraftar topluyorlardı.1924 yılında “Birane Darbesi” olarak adlandırılan ve hükümeti devirmek için bir yürüyüş başlattılar. Ardından o ve arkadaşları tutklanıp hapse atıldılar. Hitler 10 ay hapis yattı ve bu sırada “Kavgam” adlı meşhur eserini yazdı.

    rezleri alın beyler
    ···
    1. 1.
      +4 -1
      Cennet Mekan Adolf Hitler.
      Hüseyin Nihal ATSIZ.
      ···
  3. 3.
    +33
    Hapisten çıktıkdan sonra siyaset hayatına devam etti.1929 Dünya Ekonomik Bunalımı sonrası partisi fazlaca oy kazanmaya başladı.ilk seçimlerinden 2. parti olarak çıktılar.Bir sonraki seçimde ise çoğunluğu alamadan iktidar oldu. Hitler ilk iş muhalifleri tavsiye etti ve bir erken seçime gitti.Bu seçimden tek başına iktidar olarak çıktılar. Ardından Hitler kalan muhaliflerin mecliste olmadığı sırada kendine olağanüstü yetkiler aldı ve diktatörlüğünü ilan etti. Hitler haklına seçimden önce “Versay’ı tanımayacağım” , “işsizliği bitireceğim” gibi vaatlerde bulunmuştu. iktidara geldiğinde ise bunların hepsini yerine getirdi.Önce Versay’ı tanımadıklarını açıkladı. Krizde yeni çıkmış Avrupa bu duruma sessiz kaldı. Ardından gizlice ülkesini silahlandırmaya başladı.Bu sanayi üretimi sayesinde ise işsizlik yüzde 1 e indi.Ülke genelinde geniş otobanlar ve demiryolları yapıldı.ama kimse bunların bir savaş hazırlığı olduğunun farkında değildi. Almanya ekonomisi o kadar iyiye gidiyordu ki eskiden 4.7 trilyon marka eşit olan Amerikan doları Hitler döneminde 1 marka kadar yaklaşmıştı. Halk durumdan memnundu. Kimse içinde bulundukları monarşiye ses çıkartmıyordu.
    ···
    1. 1.
      -1
      Al sana dexer işte ülkeye neden yol köprü yapıyo sanıyonuz siz
      ···
  4. 4.
    +27 -1
    Hitler’in bir hayali vardı. Parti sloganlarıda olan “Tek millet, tek devlet, tek lider”.Bu uğurda önce, Alman olan Avusturya’yı zoraki bir seçimle topreklarına kattı ve boş bir bahane ile Çekoslavakya’nın bir kısmını işgal etti.Bu durum karşısında “yatıştırma politikası” uygulayan ingiltere “daha fazla toprak talep etmemeleri halinde bu ilhaklara karşı çıkmayacağını söyledi ve taraflar anlaştı. Tabi Hitler’in 1000 yıllık imparatorluk hayali bu antlaşma ile sınırlandırılamazdı.1939 yılında ordusuna Polonya’yı işgal etme emrini verdi ve 2. Dünya Savaşını başlatmış oldu.

    Bu konudaki ayrıntıları yukarıda da yazdığım gibi “ikinci dünya savaşı gerçegi” başlığından okuyabilirsiniz.

    1945 yılına gelindiğinde artık Ruslar’ı durduramayacağını anlayan Hitler doğum gününden 10 gün sonra karısı Eva Braun ile siyanür hapı içip kafasına sıktığı kurşun ile intihar etti.
    ···
    1. 1.
      0
      sen hitler ben yahudi nasıl yandım anlamadım
      ···
  5. 5.
    +2
    Hitler'in inönü'ye Mektubu

    ---ALINTIDIR---

    Bay Başkan,
    Alman Hükümeti’nin arzusu hilâfına ve ingiltere ve Fransa’nın 3 Eylül 1939’daki savaş ilânı karariyle Alman halkına empoze edilen savaşta, Alman Reich’ının şu sıradaki hedefi, Avrupa kıt’asında ingiliz nüfuzunu bertaraf etmektir. Bu; asırlardan beri devam eden, Avrupa’daki devletleri birbirine karşı oynayarak yıpratma metoduna son vermenin bir şartını teşkil etmektedir. ingiltere’nin, Avrupa’nın çeşitli bölgelerinde askeri nüfuz kazanma yolundaki gayretleri, Alman Reich’ını, bu bölgelerde, toprak kazanma yönünde veya siyasi mahiyette herhangi bir başka maksada mâtuf olmayan önleme tedbirleri almağa mecbur kılmaktadır. Bu bakımdan Ekselâns, size, Yunan topraklarına yerleşme yolundaki ingiliz tedbirlerinin gitgide tehditkâr bir mahiyet aldığı şu sırada, bu şartların gerektirdiği muayyen mukabil tedbirleri almağa karar verdiğimi açıklamak isterim. Bu sebeple Bulgar Hükûmeti’nden, Alman Silâhlı Kuvvetleri’nin bir kısım birliklerine, bu yoldaki belirli emniyet tedbirlerini uygulamak için müsaade etmesini rica etmiş bulunuyorum. Öteden beri Almanya’ya karşı dostluk münasebetleri içinde bulunan Bulgaristan, bu münasebetleri, Üçlü Pakta katılmak suretiyle daha da takviye etmiş ve alınacak tedbirlerin Türkiye’ye yönelmeyeceğinden emin olarak, bunların uygulanması için gerekli müsaadeyi vermiştir. Ben de Ekselâns, size, bu fırsattan istifade ederek resmen bildiririm ki, Almanya’nın bu tedbirleri, hiçbir şekilde Türkiye’nin toprak bütünlüğüne veya siyasi bütünlüğüne yönelmiş değildir. Aksine, birlikte yürüttüğümüz büyük ve hayati savaşın hatıralarıyla ve bu savaşı takibeden ızdıraplı yılların hatıralarıyla meşbû olarak, size, Almanya ve Türkiye arasında gerçek dostluğa dayanan bir işbirliği için istikbalde dahi bütün şartların mevcut olduğuna kesin olarak inandığımı belirtmek isterim. Zira; 1) Almanya bu bölgelerde hiçbir toprak menfaati peşinde değildir. Alman birlikleri, bahis konusu tehlikelerin giderilmesinden hemen sonra Bulgaristan’ı ve -Devlet Başkanı Antenoscu ile mutabakat halinde- Romanya’yı terk edeceklerdir. 2) Savaşın sona ermesinden sonra Avrupa’nın yaralarını sarma yolunda başlayacak ekonomik gelişme, Almanya’yı ve Türkiye’yi zaruri olarak, tekrar yakın münasebetler içine sokacaktır. Bu alanda önemli bir faktör, Almanya’nın menfaatini, sadece kendi endüstri mallarının satışında görmediği, aynı zamanda en büyük alıcı olma eğilimini de taşıdığıdır. Bunların dışında inanıyorum ki, savaştan sonra gerçekleşecek yeni sınırlar nizamı, Almanya’yı hiçbir şekilde Türk hükümetinin hedefleriyle karşı karşıya getirmeyecek, aksine iki devletin yakınlaşması, bu alanda da, hem Türkiye’nin, hem de mihver devletlerinin menfaatine olacaktır. Bu bakımdan ben şimdi olduğu gibi istikbalde de, Almanya ile Türkiye’yi karşı karşıya getirebilecek hiçbir sebep olamayacağı görüşündeyim. Bu düşüncelerle, Bulgaristan’da ilerleyen Alman birliklerinin, Türk sınırından, orada bulunmalarının maksadı hakkında yanlış bir yorumda bulunulmasına meydan vermeyecek kadar uzak kalmalarını emrettim. Şu kayıtla ki, Türk hükümeti, bizi, bu tutumumuzda bir değişiklik yapmağa mecbur edecek tedbirlere tevessül etmeyi lüzumlu görmesin. Ancak böyle bir hal dahi, Almanya’nın Yunan topraklarına yerleşme maksadını taşıyan ingiliz tedbirlerine karşı çıkma hususundaki azminde bir değişiklik yapmayacaktır. Bu mektubumu Ekselâns, Almanya ile Türkiye arasındaki münasebetleri hiçbir şart altında kötüleştirmemek, aksine, mümkün olan her şekilde iyileştirmek ve uzak istikbalde dahi iki taraf için verimli olacak şekilde tanzim etmek yolundaki samimi arzumun bir ifadesi telakki ediniz.

    ---ALINTIDIR---
    Tümünü Göster
    ···
  6. 6.
    +2
    inönü'nün Hitlere Cevabı

    ---ALINTIDIR---

    Ekselans Bay Adolf Hitler ve
    Adolf Reich'i Führeri* ve Şansölyesi,

    Ekselanslarının, Büyükelçileri aracılığıyla bana gönderdikleri şahsi mektubu almakla şeref duydum. Bu mesajı göndermek suretiyle gösterdiğiniz nezaket için, size samimiyetle teşekkür ederim. Mektubunuzun Cumhuriyet Hükümetine bildirdiğim muhtevası, layık olduğu tam ilgiyle incelenmiştir. Aynı cephede katıldığımız ve şerefini ve acılarını aynı şekilde paylaştığımız son büyük savaştan sonra yeni Türkiye'nin siyaseti, Milli Mücadelemizin başlangıcında tesbit edilmiş olan prensiplere daima sadık kalmıştır. Bunlar, Türk istiklalinin en mutlak şekliyle teminat altında tutulması ve başkalarının haklarına hiçbir müdahalede bulunmaksızın, barışçı bir gelişmenin devam ettirilmesidir.

    Ekselanslarının da malumu olduğu üzere, Türkiye'nin 1939 ilkbaharından beri takip ettiği siyasetin temelinde de aynı prensipler yatmaktadır.

    Türkiye, toprak bütünlüğünü ve masuniyetini, şu veya bu devletler grubu arasındaki siyasi ve askeri kombinasyonların şekline göre mütalaa edemez ve tecavüzden masun olma hususundaki mukaddes hakkı üzerinde, herhangi bir yabancı devletin kazanacağı zafer açısından hüküm yürütülmesine müsaade edemez. Türkiye, bu sebepten, milli egemenlik alanı içine vaki olacak her müdahaleye karşı koymaya azimlidir.

    imzaladığı savunma paktıyla** olduğu gibi, bu savaşın pek değişen olayları sırasındaki tutumuyla da Türkiye, mutlak istiklal hakkını muhafaza etmek hususundaki aynı sarsılmaz azmin delilini vermiştir.

    Cumhuriyet Hükümetinin Balkan politikası, Balkan yarımadasını savaşın tahribatından uzak tutmaktan başka bir hedef gütmemiştir. Ve Ekselanslarının tam yetkili Büyükelçileri tarafından müteaddit defa verilen teminat karşısında biz, Almanya'nın da aynı hedefi güttüğünü ve bu sebepten, Avrupa'nın güney doğusuyla ilgili Türk ve Alman siyasetleri arasında huzur verici bir paralellik olduğunu kabul etmekte haklıydık.

    Ekselansları itiraf edeceklerdir ki, bu durumun değişmesi, Türkiye'nin siyasetinin ve tutumunun tamamen dışında kalan sebeplerin sonucudur ve italyan-Yunan savaşının çıkışından beri geçen olayların gelişmesinde, memleketimin en ufak bir sorumluluğu olduğundan bahsedilemez.

    Biz inanıyorduk ve bugün de hala inanıyoruz ki, ortada Türk ordularıyla Alman ordularını karşı karşıya getirecek bir sebep yoktur. Ve Almanya, Türkiye'nin emniyetinin ve istiklalinin gereklerine karşı anlayışlı davrandığı müddetçe böyle bir felaket meydana gelmez.

    Reich hükümeti, Türkiye'den, onun maksatla yüklendiği vecibelerle bağdaşmayacak bir talebi olmayacağına dair bize, müteaddit defa teminat vermiştir.

    Bu sebepten ben, Ekselanslarının bu alandaki her türlü vuzuhsuzluğu kaldırmak arzusunu taşıdıkları hususunda bana teminat vermelerini büyük bir memnuniyetle öğrenmiş bulunuyorum. Ben de size açıklarım ki, mazide olduğu gibi istikbalde de uyanık bir bekçilik görevi ifa edecek olan Türk ordusu, Reich hükümeti, Cumhuriyet hükümetini tutumunu değiştirmeye mecbur edecek tedbirlere tevessül etmediği müddetçe, Alman birliklerine karşı aynı şekilde davranacaktır.

    Bütün kalbimle temenni ederim ki, kısa bir zaman önce birlikte kan dökmüş olan Türk ve Alman askerleri, hiçbir zaman, geçici bir takım olaylar uğruna birbirlerinin karşısına çıkmasınlar. O geçici olaylar ki bence, tarih karşısında, siyasi veya askeri kombinasyonların çerçevesini çok aşacak olan bir felaketin yaratılmasını asla mazur gösteremezler.

    Ekselanslarının, Balkanlardaki durumun kritik bir anında bana gönderdiği mesajı okurken, Alman Devleti Şansölyesi ve Führer'inin, benden, kendisinin Aman tutumu hakkında yaptığı gibi, Türk görüşünü samimi ve gerçeklere uygun bir şekilde anlatmamı arzu ettiği intibanı edindim. Dünyanın içinde bulunduğu ciddi durum, halklarının karşısında sorumlu olan liderlerden, öyle bir lisan kullanmalarını istemektedir ki, bu, yakın veya uzak istikbalde ortaya çıkacak olaylarla 'yalandır' diye damgalanmaya mahkum olmasın. Mesajınızı bilhassa bu bakımdan memnuniyetle karşıladım.

    Ekselanslarının bu cavep yazısının muhteviyatında iki memleketimiz arasındaki anlaşmaya dayanan münasebetlerin muhafazası için tek kelime teşkil eden ... *** gayretinin ifadesini bulacağından eminim.

    Ekselanslarının mesut teşebbüsüyle aramızda vaki olan fikir teatisi, muhakkak ki, Türk-Alman münasebetlerinin normalleştirilmesine ve iyileştirilmesine yardımcı olacaktır. Bu ümitle Bay Şansölye, en derin saygılarımı ifade etmeme müsaadenizi rica ederim.

    ---ALINTIDIR---
    Tümünü Göster
    ···
  7. 7.
    +2
    Beyler ben bu konuşmalardan Hitler ile inönü'nün bayağı bi yakınlaştığını hatta inönü'nün Hitler'in safında yer aldığı sonucunu çıkardım. Hatta bence eğer Atatürk'ün vasiyeti olmasaydı inönü'nün Hitler'in safında savaşa gireceği kanaatindeyim.Ki Türkiye'nin savaşa girmesi Rusya için büyük bir sorun olurdu. Hitler'in Türkiye'ye saldırmamasının en büyük nedenide lendi saflarında savaşa gireceklerine inanmasıydı. Hitler bir sözünde "islam halkı bize batı dan özelliklerde Frasansızlardan daha yakın olacaktır " der. Tabi bunlar sadece beim görüşüm sizde fikirlerinizi paylaşın tartışalım.
    ···
  8. 8.
    +4
    HiTLER HAKKINDA iLGiNÇ BiLGiLER:

    -Köpekleri çok sever ve kedilerden korkardı.

    -Bir vejeteryan ve hayvansever di.

    -Sol daşşağının olmadığı bilgisi doğrudur.1 dünya savaşındaki bir çatışmada kaybetmiştir.

    -Bunun ekgibliğinin gidermek için doktorlarına hazırlattığı içinde boğa spermide olan özel bir karışım enjekte ettirirdi.

    -Bu sayede günde 20 den fazla orgazm olurdu. (Eva'nın halini siz düşünün)

    -Pearly Horbar saldırısı olduğunda Hitler ve kurmaylarından hiç biri bu yerin nerde oldğunu bilmiyordu.

    -ilk aşkı yahudi idi. Anneannesi de yahudi idi. hatta bu yüzden doğduğu köyü ve hakkındaki geçmişi yok ettirmiştir.

    -Hitler intahar ettiğinde onla birlikte propaganda bakanı Joseph Gobbels (Dünya tarihinin en karaktersiz insanı ve nazilerden en sevdiğim adam) ailesi ve 6 çocoğu da
    intahar etti.

    -Hitler de bir atom bombası üzerinde çalışıyordu. Hatta hedefi New York du.ama çalışmalar bitemeden ruslar berline gelmişti.

    -Hitler zaferden o kadar emindi ki amerikada tank sipariş ettiği fabrika ona tankları nereye yollayalım dediğinde, yollamayın ben gelince alırım demişti.

    -38 de time dergisine kapak oldu. 39 da ise nobel barış ödülüne aday gösterildi.

    -40 dan fazla kez suikast girişime maruz kaldı.

    -Sigaradan nefret eder asla içki içmezdi.

    -Koyu bir schalke taraftarıydı.O sırlar schalke ile mancherster ünited ile ezeli rakip di ve hitler bü yüzden savaş sırasında old rafford u bombalatmıştır.
    ···
  9. 9.
    +3
    beyler benden bu kadar bir sonraki başlıkta görüşmek üzere. sorularınız varsa özelden veya burdan yanıtlarım
    ···