-
1.
+5 -2Merhum, 1952 yılında NATO toplantısı için Fransa'ya gider.
Bir ara Paris büyükelçisini yanına çağırarak;
- "Osmanoğulları ailesinin Paris'te yaşıyor olması gerek. Bunlar ne yer, ne içer, ne ile geçinir?" diye sorar.
Büyükelçinin hanedan hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadığını gören Menderes, büyük bir hayıflanma içerisinde;
- "Sana 24 saat mühlet! Ya Osmanlı ailesinin adresi ile ya da istifanla gelirsin" der. Bir müddet sonra büyükelçi adresle gelir.
Hanedanın ziyaretine giden Menderes, gördükleri karşısında çılgına döner.
Devlet-i Aliye'nin ulu Hakanı Sultan Abdülhamid Han'ın 80 yaşındaki hanımı Şefika Sultan, 60 yaşındaki kızı Ayşe Sultan ve diğer Osmanlı hanımları, Paris yakınlarında bir bulaşıkhanede Fransızların bulaşıklarını yıkamaktadırlar.
Menderes gözyaşlarını tutamaz. Şefika Sultan'ın ellerine sarılır ve;
- "Anne ne olur affet bizi, geç geldik" der. Ayşe sultan sürgünden otuz yıl sonra gördüğü bu vatan evladına;
- "Sen kimsin"? diye sorar. Menderes de;
- "Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanıyım" der.
- "Ben başbakanım" sözünü duyan koca sultan sevinçten öyle bir çığlık atar ki kalbi duracak gibi olur, bayılır.
Menderes Türkiye'ye döner dönmez doğruca Cumhurbaşkanı Celal Bayar'a çıkar.
- "Osmanlı hanımlarını bulaşık yıkarken gördüm. Onların Türkiye'ye dönmeleri için af kanunu çıkaracağım" der. Celal Bayar da;
- "Adnan Bey sus! Sakın bu konuyu bir daha başka yerde açma, malum gazeteler tahrikiyle silahlı kuvvetlerin içindeki cunta Türkiye'de ihtilal yapar" der.
Menderes cebinden çıkardığı bir mektubu masanın üzerine bırakarak dışarı çıkar.
Mektupta şunlar yazılıdır:
- "Analarının ve babalarının Fransa da hizmetçilik yaptığı bir ülkenin başbakanı olmaktan utanç duyuyorum, istifamın kabulünü arz ederim. Adnan Menderes."
Menderes'in istifadan vazgeçmesi için epeyce uğraşılır ve hanedan hanımlarının yurda dönmelerine izin verilmesi şartıyla Menderes istifadan vazgeçer.
Dönüş:
istanbul'a dönenler arasında Sultan II. Abdülhamid'in hanımı ve kızı da vardır.
Bir sabah erken saatte Teşvikiye'deki evlerinin kapısı çalınır. Kapıyı Abdülhamid'in kızı Ayşe Sultan açar. Gelen kişi Menderes'tir.
- "Şayet kabul buyururlarsa Valide Sultan'ı görmek isterim" der.
Başında tülbent elinde tespihiyle Menderes'i karşılayan Şefika Sultan;
- "Berhudar olasın evlâdım, hoş geldiniz... " der. Başbakan da;
- "Teşekkür ederim Valide hazretleri; hoş bulduk... " demesinden sonra Şefika Sultan;
- "Beyefendi, niçin önceden haberimiz olmadı? Böyle, hazırlıksız ve gâfil avlandık" der. Menderes de;
- "Zararı yok efendim. Bendeniz elinizi öperek hayır duanızı almak ve bir ihtiyacınız olup olmadığını öğrenmek için geldim" der.
Ayrılırken daha sonraları Yassıada da onun da hesabının sorulduğu şişkince bir zarf bırakır. işte Menderes'in amansız suçlarından birisi budur..
-
2.
+2 -2okuyanlara teşekkür ediyorum
-
3.
-2up up up
-
4.
-2up up up
-
5.
-2up up up
-
6.
-2up up up
-
7.
-2up up up
-
8.
+2 -2abd talimatıyla lübnan da hıristiyanlara destek verdiğini de ekleyelim.
-
9.
0okudum amk adam ceddıne sahıp cıkmıs
-
10.
+1 -1@8 git ötede oyna amk gidiyo takunyada makunyada abuk subuk yerlerde okuduğu şeyleri bize satıyo amk
-
11.
0Ananı okudum xd
-
12.
0amk liseliler doluştu yine gibecem bu sözlüğü
-
13.
-2up up up
-
14.
0Ahahaha yemişinciye bak bana liseli diyo
-
15.
0
-
16.
0@11 ne takunyası yannan beyaz tv de yaşar okuyan anlatıyordu. silah yardımını zütüren albay söylemiş. o adam abd nin adamıydı.
-
17.
-2gibtiğim ananı okudum xd yazdığı başlığı takip eden salak
-
18.
0marshall yardımları, kore savaşına asker gönderilmesi ve nato üyelik süreci, yabancılara petrol arama ve çıkarma izni verilmesi, cezayir kurtuluş savaşı sırasında fransayı desteklemesi vs...
Gözlerinizin ikisi de yerinde, Adnan Bey, iki gözünüzle bakarsınız,
iki kurnaz,iki hayın,ve zeytini yağlı iki gözünüzle bakarsınız kürsüden Meclis'e,kibirli kibirli ve topraklarına çiftliklerinizin ve çek defteriniz
Ellerinizin ikisi de yerinde, Adnan Bey,
iki elinizle okşarsınız, iki tombul, iki ak, vıcık vıcık terli iki elinizle
okşarsınız pomadalı saçlarınızı, dövizlerinizi, ve memelerini metreslerinizin.
iki bacağınızın ikisi de yerinde, Adnan Bey,
iki bacağınız taşır geniş kalçalarınızı,
iki bacağınızla çıkarsınız huzuruna Eisenhower'in,
ve bütün kaygınız, iki bacağınızın arkadan birleştiği yeri,
halkın tekmesinden korumaktır.
Benim gözlerimin ikisi de yok.
Benim ellerimin ikisi de yok.
Benim bacaklarımın ikisi de yok.
Ben yokum.
Beni, yani, Üniversiteli yedek subayı,
Kore'de harcadınız, Adnan Bey.
Elleriniz itti beni ölüme, vıcık vıcık terli, tombul elleriniz.
Gözleriniz şöyle bir baktı arkamdan, ve ben, al kan içinde ölürken çığlığımı duymamanız için kaçırdı sizi bacaklarınız arabanıza bindirip
Ama ben peşinizdeyim, Adnan Bey, ölüler otomobilden hızlı gider,
kör gözlerim, kopuk ellerim, kegib bacaklarımla peşinizdeyim.
Diyetimi istiyorum, Adnan Bey,
göze göz, ele el, bacağa bacak, diyetimi istiyorum,
alacağım da.
25 Haziran 1959
hiç birisi idam edilmesini gerektiren şeyler değildir. tam tersine idamı adnan menderesin kahraman olarak gösterilmesine yaradı. halbuki vatana faydadan çok zararı dokunmuştur. -
19.
+1 -1amerikanın kucağına oturduğunu eklemeyi unutmuş olmalısın.
-
20.
+1 -1bütün vatan hainlerini kahraman yapmaya çalışmayın oçler.
kürtçü şeyh sait bile sizin yüzünüzden kHRAMAn oldu. seyyid rıza binine tunceli de meydan yaptılar heykelini diktiler.