1. 1.
    +8 -8
    -bu herif 50 senedir imf ye olan borcumuzun sorumlusudur.
    -Dini siyasete alet eden türban sorununu başlatan ezanın arapça okunmasını sağlayan kişidir, dini ilkokullarda zorunlu ders haline getirmiştir. bu nedenle dinciler tarafıdan çok sevilir. (mesela başbakan)
    -köy enstitülerini kaldıran yine bu heriftir. bu gun dogu batıyı 50 sene geriden takip ediyorsa sorumlusu bu heriftir.
    - koreye asker gonderip o kadar askerimizi emperyalistlere yalakalık yapmak için oldurten yine bu heriftir.
    - milletvekili yerine odun koysam ben bu millete yine seçtiririm diyen bu heriftir.
    - ismet paşanın 2. dünya savaşı boyunca biriktirdiği hazineyi (kanuni'nin yavuz'un hazinesini tüketmesi gibi) tüketen yine bu heriftir.
    ···
  2. 2.
    +1
    @2 aynen amerika uşaklarını işine gelmeyince harcamasıyla ünlüdür.
    bu adnan menderesin abd uşağı oldugu gercegını degiştirmez.
    ···
  3. 3.
    -1
    @13 10 senelik tarih bilginle entry giriyorsun utanmadan.
    ···
  4. 4.
    +2 -2
    @16 bak kardeşim.
    ismet inönü dediğin adam bizi 2. dünya savaşına sokmayarak ipten almıştır. senin yazdıkların 2. dünya savaşı sürerken olan olaylar.
    atatürkün bütün kritik icraatlarının arkasında olan adam ismet inönüdür.
    eğer ismet inönü 10 sene daha yaşasaydı bügun amerika değilse de rusya kadar güçlüydük biz.
    inönünün bıraktıgında türkiye atılım üstüne atılım yapıyordu. menderesin ilk 5 senesinin iyi gecmesı de o yuzdendır. ama menderes dedğin adam süper güc adayı ülkenin anasını gibti.
    ismet inönünün Adolf Hitlere Cevap Mektubu

    Ankara 12.03.1941

    Ekselans Bay Adolf Hitler
    Adolf Reichı Führeri ve Şansölyesi

    Ekselanslarının, Büyükelçileri aracılığıyla bana gönderdikleri şahsi mektubu almakta şeref duydum. Bu mesajı göndermek suretiyle gösterdiğiniz nezaket için size samimiyetimle teşekkür ederim. Mektubunuzun Cumhuriyet Hükümetine bildirdiğimi muhtevası, layık olduğu tam ilgiyle incelenmiştir.

    Aynı cephede katıldığımız ve şerefini ve acılarını aynı şekilde paylaştığımız son büyük savaştan sonra yeni Türkiyenin siyaseti, Milli Mücadelemizin başlangıcında tespit edilmiş olan prensiplere daima sadık kalmıştır. Bunlar, Türk istiklalinin en mutlak şekliyle teminat altında tutulması ve başkalarının haklarına hiçbir müdahalede bulunmaksızın, barışçı bir gelişmenin devam ettirilmesidir.

    Ekselanslarının da malumunu olduğu üzere, Türkiyenin 1939 ilkbaharından beri takip ettiği siyasetin temelinde de aynı prensipler yatmaktadır.

    Türkiye, toprak bütünlüğünü ve masuniyetini, şu veya bu devletler grubu arasındaki siyasi ve askeri kombinasyonların şekline göre mütalaa edemez ve tecayüzden masun olma hususundaki mukaddes hakkı üzerinde, herhangi bir yabancı devletin kazanacağı zafer açısından hüküm yürütülmesine müsaade edemez. Türkiye, bu sebepten, milli egemenlik alanı içine vaki olacak her müdahaleye karşı koymaya azimlidir.

    imzaladığı savunma paktıyla olduğu gibi ( inönü, Türkiyenin ingiltere ve Fransa ile imzaladığı paktı savunma paktı diye nitelendirmektedir) bu savaşın pek değişen olayları sırasındaki tutumuyla da Türkiye, mutlak istiklal hakkını muhafaza etmek hususundaki aynı sarsılmaz azmin delilini vermiştir.

    Cumhuriyet hükümetinin Balkan politikası, Balkan yarımadasını savaşın tahribatından uzak tutmaktan başka bir hedef gütmemiştir. Ve Ekselanslarının tam yetkili Büyükelçileri tarafından müteaddit defa verilen teminat karşısında biz, Almanyanın da aynı hedefi güttüğünü ve bu sebepten, Avrupanın güneydoğusu ile ilgili Türk ve Alman siyasetleri arasında huzur verici bir paralellik olduğunu kabul etmekte haklıydık.

    Ekselansları itiraf edeceklerdir ki, bu durumun değişmesi, Türkiyenin siyasetinin ve tutumunun tamamen dışında kalan sebeplerin sonucudur ve italyan-Yunan savaşının çıkışından beri geçen olayların gelişmesinde, memleketimin en ufak bir sorumluluğu olduğundan bahsedilemez.

    Biz inanıyorduk ve bugün de hala inanıyoruz ki, ortada Türk ordularıyla Alman ordularını karşı karşıya getirecek hiçbir sebep yoktur. Ve Almanya, Türkiyenin emniyetinin ve istiklalinin gereklerin karşı anlayışlı davrandığı müddetçe böyle bir felaket meydana gelemez.

    Reich hükümeti, Türkiyeden, onun bu maksatla yüklendiği vecibelerle bağdaşmayacak bir talebi olmayacağına dair bize, müteaddit defa teminat vermiştir.

    Bu sebepten ben, Ekselanslarının bu alandaki her türlü vuzuhsuzluğu kaldırmak arzusunu taşıdıkları hususunda bana teminat vermelerini büyük bir memnuniyetle öğrenmiş bulunuyorum. Ben de size açıklarım ki, mazide olduğu gibi istikbalde de uyanık bir bekçilik görevi ifa edecek olan Türk Ordusu, Reich Hükümeti, Cumhuriyet Hükümetini tutumunu mecbur edecek tedbirlere tevessül etmediği müddetçe, Alman birliklerine karşı aynı şekilde davranacaktır.

    Bütün kalbimle temenni ederim ki, kısa bir zaman önce birlikte kan dökmüş olan Türk ve Alman askerleri, hiçbir zaman, geçici bir takımı olaylar uğruna birbirlerinin karşısına çıkmasınlar. O geçici olaylar ki, bence, tarih karşısında, siyasi veya askeri kombinasyonların çerçevesini çok aşacak olan bir felaketinin yaratılmasını asla mazur göstermezler.

    Ekselanslarının, Balkanlardaki durumun kritik bir anında bana gönderdiği mesajı okurken, Alman Devleti Şansölyesi ve Führerinin, benden kendisinin Alman tutumu hakkında yaptığı gibi Türk görüşünü samimi ve gerçeklere uygun bir şekilde anlatmamı arzu ettiği intibasını edindim. Dünyanın içinde bulunduğu ciddi durum, halklarının karşısında sorumlu olan liderlerden, öyle bir lisan kullanmalarını istemektedir ki, bu, yakın veya uzak istikbalde ortaya çıkacak olaylarla yalandır diye damgalanmaya mahkûm olmasın. Mesajınızı bilhassa bu bakımdan memnuniyetle karşıladım.

    Ekselanslarının bu cevap yazısının muhteviyatında iki memleket arasındaki anlayışa dayanan münasebetlerin muhafazası için tek temeli teşkil eden gayretinin ifadesini bulacağından eminim.

    Ekselanslarının mesut teşebbüsüyle aramızda vaki olan teatisi muhakkak ki, Türk-Alman münasebetlerinin normalleştirilmesine ve iyileştirilmesine yardımcı olacaktır. Bu ümitle Bay Şansölye, en derin saygılarını ifade etmeme müsaadenizi rica ederim.

    ismet inönü
    Tümünü Göster
    ···
  5. 5.
    +1 -2
    yanlı tarih okumayın bilgiye belgeye belgeye dayalı tarih okuyun.
    dıbına kodumun ülkesinde bü gun ne kadat memleket düsmanı varsa efsaneleşmiş durumda
    örnek: ahmet kaya
    ···
  6. 6.
    0
    @22 mecburen diyen dilini gibtiğim, sırf abd ye yavşamak için göderdik demek işine gelmiyor tabi.
    ···
  7. 7.
    0
    @25 seninde beynini gibeyim. temel hak ve ödevler 61 anayasasında girmiş. bu millet 82 ye kadar tam demokrasiye geçemedi sen halktan bahsediyorsun. bi de inönüyü hesaba almıyorsun. ulan 1. 11.inönü savaslarını babam mı kazandı. o savaşları kazanan inönüdür.ki o savaşlar kurtuluşun dönüm noktasıdır.
    @27 köy enstitüleri adnan menderes iktidarında kapandı.
    ···