1. 16.
    0
    peki neden isanın annesi meryeme ey harunun kız kardeşi diyor? hadi bunu da açıkla müslüman.
    ···
  2. 15.
    0
    @5 sifonu çekmeyi unutma panpa

    @15 güzel anlatmış adem kelimesi kuranın hiç bir yerinde tek bir kişi olarak geçmemiş. adem dediğimiz bir grup insandır amk
    ···
  3. 14.
    0
    @15 genel hatlarıyla evet ezoterik anlam budur.
    ···
  4. 13.
    0
    02:35 Ve Adem'e şöyle buyurmuştuk: "Ey Adem, sen ve eşin cennete yerleşin ve orada dilediğiniz yerde, bol bol yiyin. Ama şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zulme sapanlardan olursunuz."

    Adem kelimesi ibrani'cedir ve "siyah tenli", "insanoğlu" gibi anlamlara gelir. Cennet kelimesinin kökü (cim, nun, nun) ise örtü anldıbına gelir ve cennet yeryüzünü yer gözükmeyecek kadar örten yeşillik / bahçelere denir. Kuran'da bu kelime dünyamızdaki bahçeleri anlatmak için kullanıldığı gibi (6:141, 17:91 ve 18:32-40) ahiretteki bahçeyi anlatmak için de kullanılmış. Bu ayetteki cennette normal bir bahçe anlamında çünkü:

    20:120 Derken, şeytan ona şöyle diyerek vesvese verdi: "Ey Adem! Sana, sonsuzluk ağacıyla eskimez-çökmez mülk ve saltanatı göstereyim mi?"

    Zaten cennette olan birinin saltanata ihtiyacı yoktur. Artı, adem ve "eşi"nin bulunduğu yerde Güneş vardı:

    20:119 "Ve sen burada ne susayacaksın ne de güneşten yanacaksın."

    02:36 Bunun üzerine şeytan onların ayaklarını kaydırdı da onları içinde bulundukları yerden çıkardı. Biz de şöyle buyurduk: "Bir kısmınız bir kısmınıza düşman olarak aşağıya inin. Belli bir süre kadar yeryüzünde sizin için bir bekleme yeri, bir nimet/bir yararlanma imkânı olacaktır."

    Adem (ırkı) "cenneteyken" sayıları fazla değildi, Allah'a itaatsizlik edince kovulunca "arz" (tüm dünya) kelimesinin kullanıldığını görüyoruz. Bu her yerin artık onların nüfuz sahası olduğunu anlatmak için kullanılmış. Artık "bahçeye" bağlı olmayan insanlar yayılmış ve birbirlerine düşman olmuşlar. "Ehbitu" (inin) rahatlarının bol olduğu yerden artık sıkıntı dolu hayata başlangıcı tanımlamak için kullanılmış. (2:61'de bu duruma bir başka örnek var.)

    Canlılığın ilk Amazon ve Afrika ormanlarında başladığını savunan ilkel Çorba (Primordial Soup) teorisine bu anlatım benzerlik göstermektedir.

    Kuran ademin ilk insan olduğunu da iddia etmez. Hatta ademden önce dünyada bazılarının fesat çıkardığını ve iNSANIN halife olduğunu anlatır. Halife Arapça'da "ardıl, peşinden gelen, izleyen" demektir.

    02:30 Bir zamanlar Rabbin meleklere: "Ben, yeryüzünde bir halife atayacağım." demişti de onlar şöyle konuşmuşlardı: "Orada bozgunculuk etmekte olan, kan döken birini mi atayacaksın? Oysaki bizler, seni hamd ile tespih ediyoruz; seni kutsayıp yüceltiyoruz. " Allah şöyle dedi: "Şu bir gerçek ki ben, sizin bilmediklerinizi bilmekteyim." 20:121 Nihayet, ikisi de ondan yediler. Bunun üzerine, çirkin yerleri kendilerine açıldı; üzerlerine cennet yapraklarından örtmeye başladılar. Adem, Rabbine isyan etmiş, azmış, ziyana uğramıştı.

    Dikkatinizi çekerim yedikleri elma değil. "Ondan yediler" olarak geçiyor. Böylece saltanatı (hür iradeyi) ele geçirdiler yani ilk zeki canlılar olup kendilerini yapraklarla örtmeye başladılar.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 12.
    0
    @12 40
    ···
  6. 11.
    0
    @7 ceza değil o gerizekalı, sorumluluk veriyor allah. sorumluluk, yüktür, "burden" der ingilizler, cefadır, ve evet cezadır. ama bizim bildğmiz türden ceza değil. çıplaklık da demedim ben zaten kardeşim. çıplaklık sonuçtur. üşüme sonuçtur. çaresizlik sonuçtur. "yük"ün farkına varmak bir sonuçtur.

    allah da insanın özgür olmayı er geç arzulayacağını biliyordu zaten. sen yüzünden anlamaya devam et.
    ···
  7. 10.
    0
    kardeş adem ve havvanın kaç çocuğu oldu cevap bekliyorum
    ···
  8. 9.
    0
    @1 tut şukunu kardeş
    ···
  9. 8.
    0
    adam haklı beyler
    ···
  10. 7.
    0
    bu yazarı nedense seviyorum
    ···
  11. 6.
    0
    orada ceza almalarının sebebi cinsel ilişki, çıplaklık filan değil gerizekalı, Allah'ın dirayetine ve iradesine karşı gelmeleri. Seni yaratan sana yasak diyor ve sen buna uymuyorsun, işte problem burda. ve sana saygı duymayacağını belirten şeytan, dünyada geçirdiğin her zaman cennetten kovulmaya veya kazanmaya bir adım daha yaklaşırsın. ama korktuğun için yapıyorsan, sakınıyorsan ne kadar saamimi olabilirsin ki? önemli olan olayın samimiyeti ile yaşamak. sen çok yanlış anlamışsın bence karşim
    ···
  12. 5.
    +1
    @4 bu ezoterik anlayışta böyledir panpa. sembolik anlamı böyle yorumlanmıştır. ama düz de alabilirsin, düz alırsan da itaatin gelişmiş olur. içreğini alırsan özgür olursun ama sorumluluğun da büyük olur.

    şeriat, tarikat, marifet ve hakikat kapılarından kolay geçilmez.
    ···
  13. 4.
    0
    @3 elma yok zaten amk. elma ve ağaç yok. hatta şeytan bile yok. şeytan senin özgür iraden. şeytan da sensin, tanrı da.
    ···
  14. 3.
    +1
    gandırmıyon demi panpa ?
    ···
  15. 2.
    0
    çıplak karıyı görünce elma yeme ihtiyacı hissettmezdim amk... bu adem sorunlu mu ne???
    ···
  16. 1.
    +1
    -bir yaratıcıya inanmayan okumasın-

    zaman zaman liselilerden duyulan şu haykırışa kulak vermemek mümkün değil

    "adem elma yemişse bizim suçumuz ne, ne güzel cennette takılırdık, biz neden onların yediği elmadan ceza kesiliyoruz?"

    bir kere bunu sormadan evvel şunu sor kendine

    "ulan elma yedi diye bi insan cezalandırılır mı?"

    burada sembolik bir anlam vardır. kuran'da elma ve ağaç geçer, sonunda adem ve havva çıplak yerlerini fark etmişler ve utanma duygusuna kavuşmulardır.

    çok açıktır ki, burada elma ile kastedilen cinsel ilişkidir.

    bir elmayı ikiye ayırırsanız çekirdek ve merkez kısmı bir vajina görüntüsündedir. etli, sulu, kırmızı bir elma iştihayı temsil eder.

    aynı şekilde eski ahitte bir de yılan vardır, eski ahide göre yılan, "havva'yı" ayartmıştır.

    yılan'ın ne olduğunu hepimiz biliyoruz. kobra dersek daha iyi anlaşılır: yannanınızdır yılan.

    dolayısıyla adem ve havva, gibişmek suretiyle rahatlarını bozmuşlardır.

    onlar gibişmeseydi zaten sen de olmayacaktın bugüne kadar yaşamış 100 milyar insan da olmayacaktı liseli.

    adem ve havva, insanın "özgürlüğünü" temsil eder. allah, "eğer sen özgürlüğünü kullanacaksan, kendi sorumluluğunu kendin almalısın, ekmek elden su gölden özgürlük yok, o halde haydi dünya hayatına, çalış toprağı tırmala, sen kadın acılar içinde doğur, yoksulluğu öğren ki yaşamayı böyle tadın" demiştir.
    ···